18 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 12

18 Aralık 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Acımamak : elde değil Siyasi hayatta muhalefetin esaslı bir şartı vardır. Bu şart yapılan itira zm makul olmasıdır. Mantıki bulun- masıdır. Makul ye mantiki olmayan muhalefet faide yerine nazar geti Ve bu zarar yalnız iş için değildir. Ay- ni derecede muhalefet eden kimsenin şahsı içindir. Maalesef sabık serbest fırka lideri Fethi bey muhalefeti makul hudut da- iresinde tutamadığı için fırkasını da gıttıklan sonra devam ettiği ferdi mu halefetinde hâlâ hatasını anlayama- mış görünüyor. Bundan bir müddet evvel Adana in- tihabatı münasebetile meclise verdiği sual takririne dahiliye vekili oŞük- rü Kaya bey cevap verdi. bu cevap A- dana intihabatında yapılmış hiç bir w- sülsüzlük, hiç bir kanunsuzluk olms- dığını gösterdi. Bu vaziyet karşısında Fethi B. ne yaptı? Yapılan işin ka- nuna muvafık olduğu ispat edilinee “Hiç böyle kanun olur mu?,, demekten başka söyliyecek bir söz bulamadı. Halbuki Fethi B. muhalefeti akıl ve mantık hududu dahilinde yapabile- 'çek bir fırka lideri evsaftını — haiz ol saydı Dahiliye Vekiline sual takriri verecek yerde belediye kanununda ken- dine göre iyi bulmadığı maddelerin ta- dil için meclise bir kanun projesi tek- Mif ederdi. Bu defn Hariciye Vekili Tevfik Rüş tü Beyden sorduğu sual de Adana inti- .habatı hakkındaki sualinden çok farklı bir sey değildir. Fethi B. sunl takri. Ti vermezden evel kolaylıkla Cenevre- ye giden heyet azasınm kaç kişiden mü rekkep olduğunu, her birine ne kadar yevmiye verildiğini pek güzel öğrenebi- Jirdi. Binaenaleyh işin içinde bir usul- süzlük var ise bu ciheti sorması lâzım gelirdi. Yok eğer bugün bu hususta mevcut o lan usullerde bir naksan bir fenalık gü rüyorsa bunu tashih etmek için doğru dan doğruya yine meclise bir kanun projesi verebilirdi. Hatta halihazırda Avrupa seyahatleri ücretleri hakkmda tatbik edilmekte olan tsamülü ahvalin icabile telif edecek anun halinde tesbit ederek meclise miş olsay- için şüphesiz hayırlı bir addedilebilirdi. Fethi P. Serbest Pırkayı teşkil eder ken şahsiyata karşı nefretini çok açık sözlerle ifade etmiş idi. Onur i di Akşam refikimiz tarafından şahsına temas edecek surette yapılan - İarizlere karşı gösterdiği mukabeleleri okurken S. Fırkanın teşkili Fethi Beyin sözlerini hatırlamamak, ve o vakitki beyanatı ile bugünkü vazi yeti arasındaki farki görüp hayret et- - memek kabil olmuyor. Biz Fethi Beyi hiç bir vakit bugün- kü vaziyette görmek istemiyorduk. O © nun fikirlerine tamamen muhalif ol. © makla beraber kendisini düşmüş gö mek istemezdik. Halbuki sabık İiden çok yanlış bir yolda yürümekte ısrar neticesi olarak siyasi bir bataklığa doğ- ru sürüklenip gidiyor. Fakat itiraf etmesi lâzım gelir ki vaziyetin yegâne mes'ulü yine kendisidir. Gelişi “Güzel Kadın isimleri Akşamın hikâyecilerinden o (Hatice Süreyya) hanıma taş çıkarmak mak- sadile Son Postada hikâyeci, Safiye © Peyman Hanım zuhur etti. Bu hanımlardan birisi Valâ Nu, bi- ri de Peyaminin emeksizleridir. i Bu ise bir zamanlar bizim arkadaş ardan Gayur Bey de üzenmişti muştı. Fakat tali müsaade etmedi. Bir gün bu imza Nermin Gayur şeklinde|şehir meclisinin bu iş için tahsisat koy- çıktı. Bir kısım arkadaşlar: — Oo. maşallah Gayur Bey, senin yetişmiş bir kızm varmış ta haberimizinâ her zaman kafa tutabilecek tefevvuk yokmuş! dediler. Bir takımı da: — Bizden habersiz izdivaç ha!.. di- Mix Day 5 ye kendisinden ziyafet istediler, Hatta Haydarpaşa köprüsüyüm diye... bu arzuda o kadarileri gittiler ki, az ıralarındu| bize hatiften nida eder gibi hitap eden| del Nermin imzasile bir takım yazılar yaz- Fransız Kahmaldeki | buhran Son günlerde Fransız kahinesinin sukutu fransız efkârı umumiyesini faz lasile işgal edecek bir hadise halinde tecelli etti. Garp cümburiyetinin ei han siyasetinde oynadığı mühim rol dolayısile bu hâdise bütün elhanı da a | likadar etmeğe değer bir siyasi mese ledir. Tardiyö kabinesinin İstifası ve yerine birçok müzakerelerden sonra Steg kabinesinin geçmesi Avrupa siya- seti umumiyesinin veçhelerinde ne de- rece tesir gösterecektir. Hariçten ba- kan bir müşahidi asıl alâkadar edecek nokta budur. Bu nokta hakkımda müta taler yürütmek için Tardiyö hükümeti nin siyaseti hariciyesi hakkında birkaç söz söylemek faideden hali değildir. Harbi umumiden sonra büyüyüp ge nişlemiş ve Avrupada birinci derecede| bir devlet halini almış olan Fransa ka-| zandığı vüs'at ve nüfuza rağmen dahi- len zebun idi. Alman işgali esnasında İharap olan şark eyaletleri, milyarlır | ca frank sarfederek yeniden inşa ve te sis edilmeğe muhtaç yüzlerce şehir ka saba ve köy enkazından ibaret kalmı tı, Harbin devamı müddetince Fransa nin İngiltere ve Amerikadan borca a dığı mühimmat ve erzalın bedeli; dainler tarafından İsteniliyordu. Fra J sa bu kadar masrafı ihtiyar için ancak! bir çareye tevessül edebilirdi. O da, mağlüplardan sarfiyatının bedelini is- temek ve almak... Versay muahedesinden o başlıyarak Fransanın Almanya ile ve sair hükü-| metlerle aktettiği bütün mukavelele Fransız siyasilerinin bu para kaygusu! tesiri altında aktedilmiştir. Böyle ol makla beraber Fransız maliyesi harbi takip eden yedi sekiz senelik müddette bir türlü salâh bulamadı. Bir müddeti resikâr elde eden fransız sol cenah fır| kalarının ikinci plâna düşmeleri bu ma li vaziyetin tesirinden idi. Harbin reisicümhuru ölen Mösys| (Puankare). nin. resikâra gelerek cez;| ri tedbirler ittihaz etmesi büyük siya| set recülünün politik entrikaları kadar mali siyasette de vukufunu g5 stermiş| ve Fransayı düştüğü badireden kurtar- mıştır. Mösyö (Puankare) selef! gösteremedikleri bir celâdetle d frangın kıymetini tesbit etti. Bu mu- vaffakıyet, ihtiyar recülün siyasetinin senelerce Fransada hüküm sürmesine kâfi geldi. Maamafih Puankarenin si- yaseti artık iflâs etmiş bulunuyor. Ken disi hastalandıktan sonra yerine ge çen ve onun siyasetinden asla ayrılmı- yan Mösyö Tardiyönün sukutuna sebe- biyet veren hâdise budur. | Yeni ves nesinin siyaseti ük bir tahavvül ememelidir. kabinede de hariciye umürunun M (Briyan) tarafından deruhte edil- diği unutulmamrirdır. Mösyö Eriyan İher ne kadar bir (sulh adamı) ve bir sol cenah taraftarı ise de senelerce Pur ankare siyasetine hizmet etmiş bulun mâsı kendisinde eski temayülâtı zaif- letmiştir. Maamafih Şotan ve Daladye gibi şahsiyetlerin yeni kabinede bulunmala rı fransız siyasetinin daha mülâyim bir İstikamet alacağı #midini besletiyor. Bu ümidin boşa çıkıp çıkmıyacağını ha-| disat yakmda gösterecektir. M. Gayur AAA ŞAM İYE !kalsm Gayur Bey şimdiye kadar yap- madığı bir iş yapacak, borç para al- İmak mecburi Siz ne dersiniz, müstear isim olarak; kadın ismi kullanmağı ben pek (mer- dane) biriş bulmıyorum. ... Yeni bir köprü Haydarpaşada köprü yapılacakmış: duğunu gazeteler yazıyor. Her halde bu köprü Beyazıt havuzu- iddia edebilecektir. — Sen Haydar Bey havuzusun; ben badi Nas'l hürmet ediyoruz? Şabak tramvaylarından biri deyim. Arabaları; san sisi basmış gibi, bir adım ilersi görülmüyor. Ufuk, ya ge- niş bir sırttan, ya düşük bir şap- ka kenarından ibaret. Dönemeç- lerde tokuşarak gidiyoruz. Bu kalabalıkta biletçi, halkı İ yararak dolaşıyor. Garip bir te- sadüfle yanımda iki malül var. Bir tek kolu ile kayışa asılmış, öteki koltuk değneğine dayan- mış. Düşmemek için sakat arka- daşının beline sarılmıştı. Sağımda > şişman, iriyarı bir adam, Rumca bir gazete okuyor. Kat kat kırmızı ensesinin yakalık- tan taşan katmerlerinden sıhhat fışkıran bu yolcuya bakıyor ve kendi kendime: — Yam başımda bir sakat a- yakta durur ve düşmemiye çaba- larken nasıl otürabiliyor? Diye düşünüyordum. Bu aralık biletçi geldi. Sakat- i lardan biri: — Iki malül veriniz. Dedi. Ben sandımki bu söz işitilince, arabadaki oturanlar birden kalkacaklar ve yerlerini o gaza malöllerine verecekler. Fakat aldanmışım. Kimse tınma- bile. Acı hakikati görünce kildim. Amma keşke iş buka- darla kalsaydı! Halk için hududâ gidenler, gene bu halk için kanlarını akı- tan, bacaklarını, kollarını bıra- kanlar halkta on dakika ayakta durmak zahmetine katlanmak bissini üyandıramamışŞı. Gönül lerdeki bu nankör uyuşukluk bilmeme bize nereden musallat oldul.. Meğer derdin asıl sunturlusu sona kalmışmış! Bu sırada biletçi geldi. Sabah sabah uğradığı yor- gunluktan sinirleri şahlanmış, aksi bir herif... Nâra atar gibi; — Biletsizler! Diye bağrıyordu. Malüller, birbirlerine dayana- rak paralarını çıkardılar, Ve ikin- | ci defa olarak: — Iki malül veriniz! Dediler, Çünkü birinci söyle- İ yişte, biletçi başka bir müşteri ile kusur meselesini münakaşa ediyordu. Hışımla döndü sordu: — Haniya vesikalarınız? Zavallılar, paralarını çıkarmak için evvelce bir birlerine dayan- mışlardı. Gene öyle yaptılar ve sarı kartonlu birer cüzdan gös- terdiler. Biletçi, onlara verdiği zahme- tin yersi. anlamıyor, yaptığı marifetten adeta kibire benzer i bir şey duyuyordu. Cephelerde kan dökmüş bir gazinin, cepheleri belki harita üzerinde bile görmemiş bir bi- letçi önünde bu bale düşmesine acaba kaç kişi razı olur? Galiba bu gidişle kumpanya, bir gün gelecek memurlarına, malül bileti istiyenlere soyup yaralarına bakmadan tenzilâtlı bilet kesmeyiniz! emrini de vere- cek, Insaf canım, beşon paralık bir lötüf için onları bu hale düşür- mek bize yakışır mı? . Toplu İğne ayrılıy (Üs* tarafı 1 inci suy'adai Gazi Hz. teşrif ettikten sonra ku mandanlık binasına (o Riyaseticümhur bayrağı çekilmiştir. VİLAYETTE Büyük Reisimiz o kumandanlıktan sonra saat 15 te vilâyeti şereflendir- mişler ve vali Beyin odasında yirmi /dakika kadar istirahat ederek bir kah- jve içmişlerdir.. Burada vali B. tarafın- idan vilâyetin muamelâtı ve vilâyetle belediyenin tevhidinden tahassül eden neticeler kendilerine arzedilmiştir. Gazi Hz. nin teşriflerini haber a- lan birçok kimseler Ankara caddesini re vilâyetin önünü doldurmuşlardır. Gazimiz vilâyetten oayrılırlarken bir- kaç muhacir kendilerine bazı şikâyet ve istirhamlarda bulunmuşlardır. Bun lardan Filorinalı bir mübadil hiç mal almadığmı söylemiş, fakat vali mus vini Fazlı B.in tekzibinden sonra kendi sine bir ev verildiğini, burada oturdu- bunu, maahaza tapusunu henüz almadı! ğı gibi evin ihtiyacma uymıyacnk dere eede dar bulunduğunu söylemiştir. Gazi Hz. kendisinden Filorinada bıraktığı evin burada verilenden daha geniş olup olmadığımı sormuşlar, bu su ale karşı mübadil büyük bir safiyetle: — İşte Efendim. Tapusu. Tetkik İbuyurunuz demiştir. Büyük Reisimiz bu cevap karşısın. da tebessilm etmişlerdir. Bu mübadile tapu © verilmemesinin lâkinden olması münasebetile © sahip- lerinin avdeti ihtimaline mebni bu gibi evlere ait tapularm tetkikatın hitamı- na kadar verilmemesi emrinden ileri gelmektedir. Diğer bir muhacir de muamelesin- den bahsetmiş. Gazimiz bu zatın İzmir de de bazı muameleleri olduğunu ta- elri de tanımışlardır. Bu arada Fazlı B. İstanbul iskân mıntakası olmadığı cihetle bazı muhacirlere filhakika em- lâk verilmediğini, fakat istihkakları. nın tamamen tesbit edilmiş olduğunu .. iebiyeimeri Mete diğer SANAY al da izahat almışlardır. ocağın müdürll ve idare heyeti yer ğa mensup gençler tarafından #9! tezahüratla karşılanmıştır. ocak binasını gezdikten sonra salonö istirahat etmişler, Müessesenin si hakkında izahat almışlar ve 5 mensup gençlerle hattur buyurmuşlar, diğer bir muha-| gok kıymeti bazı irşadatta bulun” lardır. sonra 18 i 10 geçe ayni samimi derek (© W Bene Karasi bana gın den emlâk verildiğini Gazi Hz. ne arzetmiştir. edilmediğini söylemiştir. Firari olmadığı tebeyyün edenlere ait bu kabil emlâk filhakika sahipleri» ne iade olunmaktadır. Fakat iade ka- rarlarınm Devlet Şurasında tetkiki lâzım gelmektedir. Bu kadma ait ev- rak ta bu suretle Devlet Şurasında mu- amele görmüş bulunmaktadır. Bu nok ta da Gazi Hz. ne arzolunmuş ve BÜ yük Relsimiz-bu muamelelere ait dos yaların birer kere daha tetkikini veken dilerinin dinlenmelerini alâkadar me- murlara söyliyerek vilâyetten ayrılmış lardır. BELEDİYEDE Gazi Hz. vilâyetten çıktıktan sonra; belediyeyi teşrif etmişler ve içtima ha linde bulunan şehir meclisinin müzake ratımı samiin mahallinden takip bu- yurmuşlardır. Gazimiz meclisi teşrif ettiği xaman esnafın sihhi muayenesi meselesi müza kere ve münakaşa ediliyordu. Büyük! Reisimiz celse ruznamesini tetkik et- İmişler ve büyük bir alâka ile azan söylediklerini dinlemeğe başlamışlar dır, Kifayeti müzakere kararı verildik- ten sonra Sadettin Ferit B. ayağa kalk mış ve heyecanlı bir sesle şu hitabeyi irat etmiştir. — Bugün İstanbul halkını temsil e- den meclis en mes'ut ve en kkıymettar gününü yaşıyor. Büyük halâskârınuz halkı temsil eden bu heyeti ziyaretleri le şereflendirdiler. Bu şeref doğrudan doğruya mümes- sili bulunduğumuz halka aittir. Bu nun bu suretle minnet ve şükranla ka- bulünü ve hissiyatı tazimkâranemizin İmüşarünileyh Hz. me takdimini ve bu tarihi celseye sit zaptın bir levha ha linde içtima salonumuza talikini teklif, bu husus için Gazi Hz. nin müsaade- lerini rica ederim. Alkışlarla karşılanan > bu tekliften Gazimiz celsenin sonunda aza arasıan inmişler. Sadettin Ferit Beye teşekkür ederek elini sıkmışlar, kendilerine kar- şı gösterilen bu samimi tezahürden çok Bu arada bir ermeni kadını da, fi.|ve ocağın idare heyeti tara vaziy ir evinin iade lanmış, bir saat kadar kalarak Ea iyii halde bulunmuşlardır. sonra birinci celseye nihayet verilmiş! ear o mütehassis kaldıklarını beyan bey” muşlar ve demişlerdir ki: — Şehir meclisinde geçirdiğin dakika çok faydalı oldu. Hi halk mümessillerinin yöstermiş old hissiyata beyanı teşekkür eyler PE * hassusatımın münasip suretle lerimiz olan muhterem halka ibldi” rica ederim. Gazi Hz. belediyeden çıktınta” # ra saat 16 da Cümhuriyet H. Fi İstanbul merkezini teşrif etmiş! Büyük Reisimiz burzda teşkilât het” den Ali, Cemil, Hüseyin Beylerle teşebbisin heyeti tarafından Gazi Hz. üst kattaki salof mıştır, g0 bir saat kadar istirahat etmişler, ve içmiş!-r ve İstanbul teşkilâtı Gazimire #” intihabatın H. Fırkası lehine (esl neticesi hakkında malümat veril” nasıl çalışıldığı izah © olunmuş Büyük Reisimiz müteşebbisin tinden bazı zevatın görüşlerini sor!” lar ve müşahedelerine nazaran İrşs* ta bulunmuşlar, direktif vermişler Gazi Hz. buradan bina önünde lip geçmeğe mâni olacak derecede piri ken yüzlerce kişinin alkışları ve sesler arasındâ saat 17 de çıkmışls” t doğruca Türk Ocağını teşrif etmisi” dir. sebebi, kendisine verilen evin firari em| * « TÜRK OCAĞINDA N Gazi Hz. Hamdullah Suphi gi ve Gazi F* ocak” konuşarak Gazimiz bir saat kadar kaldıkti” ratla ocaktan çıkmışlar ve Beyazrt# e teşrif etmişlerdir. Gazi Hz. burada fırka fından eri Reisicümhur Hz. Bundan sor? sanat 19 u çeyrek geçe saraya avdet mislerdir. mmm lam Muhtelit mübadele k© misyonunun bit tebliğ! Muhtelit mübadele komisyonu fından tebliğ edilmiştir: pe Noel ve yeni sene yortuları mi e betile İstanbulda Mis sokağında rl bulunan muhtelif mübadele tâli d yonunun 23 kânunuevel 1930 ve 20 nusani 1931 ve keza 6 ve 7 kânun mi 931 tarihlerinde kapalı bulunacağ dö yan olunur. Maamafih, sra larının hazırlanmış vesikaların nevi malümatın tası için 56 numaralı büroların 27 29 ve 30 nuevel tarihlerinde saat 10 ile 1 9" da açık bulundurulması tahtı kars alınmıştır. Liselerde Türkçe Maarif müsteşarı Mehmet Emin B. , liselerde Türkçe tedrisati”!” iyi olmadığı hakkındaki nef” yatı tekzip etmiş ve Maarif ü rafından gönderilen tamirin lisanımızın takviyesi mak gönderildiğini söylemiştir. Bizim istihbaratımıza naz Maarif o müfettişleri ve ve Terbiye dairesi çocukların Tü çesini değil , Türkçe el yansı” beğenmemişlerdir. kame? Mevlut Kıraati Esbak mabeyin başkâtibi sin Paşanın mukaddema eden hafidesi Fahire H. ithaf olunmak üzere yarınki ma günü Yenicamide cuma mazını müteakip mevludu kıraat olunacaktır. ruhunu taziz arzusunda ar ve di Li zevatın teşrifleri rica olun tadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: