April 2, 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

April 2, 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAYA Ni İnkılâba inanıyor mı sınız ? O halde azami randıman! İki haber: Büyük millet meclisine meb'us ol mak için talepname verenlerin stytsi 1200 8 geçti. | Talepname veren bir 2at “90 | lığın var. Çocuklarımı izmirde ilk risalei mevkute KGM Üç arkadaş — Mustafa Reşit Bey, Fevzi Efendi — Übeydullah Efendi — “ Haver , ve “ Nevruz , mendil kadar büyük bir Biçnkçızade Hakkı ve Tevfik Nev- Bir idare—Mübahase illeti. Yazan: Hali Ziya din şerrine uğrıyanlar meyanında okutmak için zat.. Daima ikisinin ismi bir arada zik'menfada bir hayli zaman kalmış ol- münhal meb'usluklardan birine intila.rolunan ve o zaman İzmirin edebiyat maktan, hele uzaktan uzağ, a Namık Ke bim rien ederim, demiş. İstida ile müjile milştegil yegâne gençleri olan bulmalin dostları mesanında sayılmaktan racaat eden vatandaşlar için bir şeyiİki dostu nasıl ve nerede tanıdım; iste mütevellit bir şöhreti vardı ki esasen öylemek, onları muahaze etmek benim şimdi derin bir kuyunun karanlıkların, Giyri tecelliyata pek ziyade alâka gös haddim değildir. kat görenler kanunların sarahati de vecesinde serbest olacklardır. Ken bu! mız, hatta meşreplerimiz ve tahsille-İba bana İüzumundan fazla itimat edi! vesile ile inkılâp fırkasına yapılan mil rtenatlerden bahsedecek değilim. Türkiyede yürüyen, ilerliyen tarih- ten ve maziden büyük, amma pek bü:| yük bir süratle ayrılan bir inkılâp var. Pu inkılâp, birçok o münevverlerin vel halk Kütlelerinin kemiklerinden temel ler üstünde yükseldi, temiz (idealist kanlarla betonlaştı. Fakat isler bitmiş değildir. Bu beton binanm başından fırtınalar eser ve yıldırımlar dolnaş. bilir, beton binanın etrafında her gün! kara tespihli mırıldanarak dolaşan ye. sil bayraklarını koltuklarının altını kıstırmış sinsiler var. Onların bir &- Tindeki tespih bir kültürün boğumları, ve Ieabında yeniyi boğmak için hazır- lanmış bir kementtir. Onların sinsi, sinsi kazmak, yıkmak istedikleri temellerden onları dah, da- ha çok geriye, pek çok geriye atmak, gerinin ileri hatlarile siyasi inkılâp bi- nası arasında geniş hatlar, geniş perler, geniş mesafeler, bırakmak zımdır. Bu geniş mesafeler yeni bir kültü. rün zalerile, şuurile siperlenebilir, ve bu şuurun bütün kütleleri sarmasile tel örgüler, ve blokhavzlar halinde ge- rinin, eskinin her zaman, her yerde le.| vâazım amları, ve irticam hazırlık mev kii olan emperyalistin akınlarına mu- nialar yapabiliriz. İnkılâp seneleri ve bu senelerde| kâh sahlanan, kâh için, için didinen es! kinin varmak istediği yerleri bilmiyen yoktur. İnkılâpçı inkılâp müesseselerini mu hafaza eden halk fırkasıdır. Bu fırka bu vazifesile cephe karşı. sında bir fırkadan farklı değildir. Yaşamak ideale varmak yenler . bu fırkanın saflarında yerle rini bulmalıdır. Cephede döğüşen as. ker, o müşterek (o cephenin müdaf. asmı kendi zeküsile, başıbozuk irfani- Je ilerletemez, bunun için zaferin ilk isti- İda ziya parçaları arar gibi hatıratıma teren E Kendilerinde böyle bir iş için kiya-' inerken bu tafsilâtı görmeğe muktedir m olamıyorum. Alemlerimiz, hayatlar rimiz arasında büyük farklar olan bw iki gençle hemen ilk mülâkat bir itti- fak noktası vücude getirmiş oldu: Bir risalei mevkute neşredecektik. | Bu bence sahit bir fikir olmuşta; Dü tün emellerimle, hulyalarımla © tezat teşkil eden, böyle olduğu için beni veslerime muayyen bir mecra çizmek! imkânmdan mahrüm birakan hayatım da bir tek hulya vardı: İzmirde birinci| defa olarak bir risalei mevkute nes e dan memnun bırakacak, ve neler ümit| edebilirsem onlara vüsul için önümde geniş bir yol açacak tek hulya idi. Ve onlarla, kimbilir kimin vesateti- le, buluşunca bu hulya adeta bir cin- net kuvvetile beni istilâ etmişti. Bu. nun sebebi var: Istanbulda isimlerini ekseriyet liz./rirken ondan fransızca öğrenmeğe p, mesgul olmak; bunlar öyle müz'iç ve müşkül şeylerdi ki bu ağır vazifeyi! re-göklerden alan ve daima üç beş per.| vaz hamlesinden sonra, yanarken sü-| nüvermiş cirmler gibi, ortadan kaybo .Ilan edebi risalelerin arasında bir tane si vardı ki beni hepsinden dahan ziyade meclüp etmişti: Mustafa Reşit Beyin (Şark) risalesi, bunda da en ziyade ri. sale sahibinin mensurelerini o beğeni- bir gece Menekşelizade Emin Efendi. den bir haber gelerek davet . edildim. Oraya gidince evin üst katını misafir. nimin içinde muttarit bir çekiç var lerle dolu buldum. Emin. Efendi eni elimden tutarak sarışın güzel saçlarla müzeyyen başı açık, yine sarışın saka Nile siması İlk nazarda İnsanı meelâp jeden, henüz genc denebilecek yaşta bir hal zatm yanma kadar götürdü: — İşte si zin meftununuzdan 1. Diye beni takdim etti, O, kükük bir çocuğa ne ke dar iltifat etmek caizse bana o kadar bir hü kabul gösterdikten son ra, ayakta etrafındakilerin O tak- dir ove tahsininden emin bir fütur- uzlukla, şiir inşat ediyordu. Razan oturanların dizlerine ellerini dayıyr- rak, bazan yan odada yarı bırakılmış in Efendiyi İzmirde bir nevi atgih mevkiine getirmişti. Bu baba dostu her vesile düştükçe — gali y i — evine uğrıyanlara beni tanıt- maktan bir haz duyardı. Kendisine bu hususta itminan verdiğime kail deği lim. ben bilâkis böyle sureti nhsusa da tantldıkça her türlü melekâtını kay beden bir utangaç, bir çekingen olur-! dum. O gece Emin Efendinin evinde sarık hı, cüppeli, benden pek az daha yaş pek fakirane giyinmiş bir softa gör düm; ve derhal bana fransizen söyle iretmek. Bu beni doyuracak, hayatım. meğe başladı. Öyle bir hayret içinde kaldım ki dondum. kaldım; mukabele etmek için düzgün bir cümle, münasip bir kelime bulamadım. Bana bu harikanm tereti- meihalini anlattılar: Manisada medre sede tahsil eden bir genç. Demiryolu memurlarından birine türkçe ders ve baslamış. Ve 4z zaman içinde öyle bir süratle bu lisanı öğrenmiş Ki nihayet bir takım hayır erbabının lötfile ora dan İzmire gönderilmiş, İzmirden de bir mektebe girmek için İstanbula git. mek üzre imiş Fevzi Efendi... O gece sabaha kadar uyuyamadım. İyordumu Beş ön adım ilerde olan evine Hep bana fransızca söyliyen bir softa vardı, ve ben hep ona cevap verebil- mek içi rordu: İstanbula tahsil etmek için gi iyor. Ya ben?.. ... ie'eye avdet ediyorum, ona der- bulduk, (Nevruz) dedik. Önü- müzde halledilecek Mmüşkülât vardı. onları da birer birer aflattık. Zaten bende her müşküle karşı müheyya bir deva vardı. Risaleyi busacak ne matbaa vardı ne sair levazım... Vil da 'ki defa ziraat bankasının İlânla- rini neşretmekten başka bir şeye yaru mıyarak perişan bir varakpare halin de çıkan resmi cerideye ancak kâfi ge şartı, disiplindir. İdeale varmak için KAdehinden eör'eyap olmak için bir da| liyordu. gözümü kaparım vazifemi yaparım sü! zü şüpheli, imansız, dünyayı (o sadece kendileri İçin dönüyor sananlar için gülünç bir lâfür. Fakat idenle var- mak için, bu feragati gösterehilmeli- dir. İnkılâbı korumak için fırka safları nı bir gönüllü asker gibi doldurduk- tan sonradır ki, Türkiye inkılâbı iman! sızın, mütereddidin — bozgunculuğun-| dan, kuvvet önünde şuursuz evet diye-! nin panik tehlikesinden kurtulacaktır. Türk inkılâbı korumak için her- kes azami randemanile fırka kapısm. dan girmelidir. İnkılâp kârargihı mansıp borsası değildir. Saka neferliğinden; fırka reisliğine kadar bütün işler inkılâp vazifesidir. Sadri ETEM Avukatlık edemiyecekler Hey'eti mahsusaca devlet hiz- | metinde kullanılmamalarına ka- rar verilenlerin, barolar resmi | müesseselerden (sayıldığından , | avukatlık ta edemiyecekleri te- | karrür etmişti. Haber aldığımıza göre, istan- bul barosuna bu hususta iş'arda bulunulmuştar. o Vâziyetleri, bu noktadan avu- katlık etmelerine tosalt bulun- miyanlar, baroda bi: komisyon tarafından tesbit olunarak, ava- katlıktan menedileceklerdiz. kika kaybolup tekrar, gözlerinde fazla bir mahmurlukla, Kemalden, Hâmit İ ten, belki de kendisinden manzumeler| okuyordu. Ben derhal anladım: Mustafa Resit Ber, Merkes mebhut dinliyordu, ben de bir köşede sinerek dinledim; beni £ö-İ den dost aile çocuklarına nezaret ederİsaffet ve halisiyetinden örülmüş bir 4 “ken hir yandan da neşriyat âleminde) muvasala köprüsü kurmak için terliyen | calışmak için imkân aramakla meşgul) Tevfik Nevzat; bunların ren, benimle meşgul olan yoktu. ten niçin görsünler, niçin meşgul olsun lar? Benim Oufkumda parlıyan hir şark varmıydı? | Bu gece eve dönmekte istical ettim, nvenet, irşat ve ikaz zeminlerinde lât-| vardı. kalbimde bir elemle.. Yine Menekşeli zadenin evinde diğer bir gece bu müsşabih bir elem duymuştum. Eski meb'usluğundan, Abdülhami- Ben dedim ki: — Bunları hana bı- rakkın, çaresini bulmak bana ait ol- sun. P Muhterem fazıl Ubeydullah Efendi ve güveniyordum. O henüz istibdat dev rinin zulmüne uğramamıştı ve ; İsi bulda bir yandan tıbbiyeye devam e- dü. O, bizim neslimizin, himmet ve mu funa payan olmıyan bir ağabeyi de- mekti; kendsine, ne kadar (o mezahim tahmil edilirse edilsin bu nejiden serde dilecek bir rica derhal hüsnü kabul gö- Bican Efendi ve rüfekası .'lik gösteren beş on talebe maarif € fen zuhur edivermiş oldu. üyet matbaası hafta-! Puvason Davril ! Refik Ahmetle konuşmuş ve demiş- Bu sene bizin gazetede puvason Davril yapmıyalım! Dün gazetemizi okuyan ve evelki se nelerin 1 nisanlarını hatırlıyanlar bu kararımızı tatbik ettiğimizi o görmüş lerdir. Biz nisan balığı yapmadık ama bu yıl da tabiat bunu yapmağa lüzum gör| Baksanıza çiçek açmış ağaçların ul zerine kar yağdırıyor. Tatarcıklar... gis inan olursa bava yeni- den açık ve bahar tekrar geldi. Yaz yaklaştı demektir. Güller, bülbüller, çiçekler ve sivrisineklerle (o tahta (o kuruları mevsimi olan yaz da geliyor. Bizim için neyse ne ama son ünlerdeki o neşriyatından sonra Vealâ Nurettinm tatarcıklardan çekeceği vardır... Bir ahenksizlik Ankarada musiki mektebinde bir hâdi- se çıkmış ve müdür Zeki Reye itaatsiz. minliği emrine alınmış: Teessüf ettik. Biz en fuzla ahengi musiki talebesinden beklerdik. re eersasanssmassa, Jopin İğne mererersanszzeaeenerner recekti; nitekim öyle oldu. Müsvedda- tı encümen teftiş ve munyeneden geçir mek, ruhsat almak, matbaada tab'ına, tashihine nezaret etmek, (basıldıktan sonra emanelçi ile bize göndermek, bu biter bitmez onu takip edecek nüsha i- ancak küçüklerine müfit olmak için o- nun kadar yüksek bir ruh sahibi üze- rine alabilirdi. Oda Menemenli zade Tahir, Beşir Fuat, ve küçük Azmi Beylerle (Haver) isminde bir risale çıkarmak üzre idi. Öyle ki o zamanın en mühim bir risale si olan bu (Haver) in yanında müteva- 4, mahcup bir çocuk edasile (Nevruz) ! Para işleri nasıl halloludu? bunu İda Tâyıkile tahattur etmiyorum, fakat o zaman böyle şeyler o derece kolay ve ucuz İdi ki, hatta neticede bu risa- lei mevkuta teşebbüsünden nakti hir zararla çıkmamış olduğumuza rahi- bim. Kemeraltı caddesinde Beyler mahal lesine dönen bir sokağın köşesinde, kü çük bir dükkânın üstünde, yandan da racık dik bir merdivenle çıkılan bir # darehaneye bile maliktik. Bir mendil cesametinde olan bu (idarehanede bir masa, dört hasır sundalye, köşede yer de yığın yığın kimlere tevzi edileceğin- de mütehayyir bekliyen (Nevruz) nis haları... Sonra; asla İtidalinden bir nebze kaybetmiyen, fakat en evvel söylenmiş, fikri ne ise en sonra yine ona sadık ka Tan, muhatabının en galeyan ile dolu hücumlarma en güzel bir istihza tebes sümile mukabele eden Hakkı Efendi ile iki mübahisin arasmda (o kalbinin karşısında da müfrit bir garpçilikle daima cenkçu olmaktan vaz geçemiyen Halit Ziya Ah! benim o bir türlü mübahase il letinden kurtulamıyan frtretimden ne kadar müşteki idim. Bir kere yine böy —siYASETİ Yeni gümrük itilâfı . Almanya - Avusturya itilâfı gü en mühim meselesini teşkil ediyor. mes'ele bazı muhitlerde o kadar biyet ve endişe uyandırdı ki itilâfın ti kadar günün meselesi oOolan D pingin bile artık eski kıymeti kalm Görülen asabiyetin merkezi tabi Pariste bulunuyor. Berlin ile Vi nın uzlaşması ne Romayı ne de drayı lüzumundan fazla işgal ed bir keyfiyet değildir. Fakat Alman? nm her krmıldanışında kendi aleyi bir hareket tasavvur eden Fransa uzlaşmadan tevellüt edecek neti: — belki de izam ederek —tetkik meşgul olmakta ve bu neticelere $İ diden karşı gelmek için çare aram dır mu vVESmSza9e Mister Hendersonun İngiliz p mentosunda verdiği izahat Fra sabiyetini durduracak veya hiç ol sa şiddetli itirazatı şimdilik sü cak derecede sarihtir. Mister (Hi son) itilâfın, yakında Cenevrede m kere edilecek gümrük ittihadı mı si ile alâkasını tasdik ettikten Pa İmes'elenin Cemiyeti Akvam meclisi müzakeresine taraftar olduğunu b ediyor. Bu sözleri kendi aleyhtarı muhafazakâr hariciye nazırı Sör O i Çemberlayn tarafmdan bile karşılaşıyor. Böylece mes'ele hali miş eski itilâfın en mühim unsu, yini vermiş demektir. Fakat Fı lar bundan asla memnun gözükmi İlar. Onların iddiasınca Berlin veği yana arasındaki itilâfın aktinde h hatalar yapılmıştır. Ve bu itilâf mukavelesine muhaliftir. Mösyö Briyanın Meclisi âya kat'i ifadatına rağmen Alman - turya gümrük ittihadınm bir kompli) olduğunu tasdik mecbu vardır. Bu (olmuş bitmiş mes'ele)! 1922 Avusturya mukavelesine vey& Versay munhedesine ne derece m fık olduğunu Cenevredeki Akvam yeti hukukşinasları araya di İki mermileket arasındaki muki cebren fesih kuvvetinin hali Avrupada hiçbir devlette bulunm muhakkaktır. Hatta Fransanm dar endişe ettiği Anşlusun taha bile sadece bir itiraz tufanı Ww maktan başka netice vermez. Bu zmn asıl Fransadan kopacağı ve * tere ile İtalyanın ayni şiddeti miyeceği düşünülürse, neticede boş bir yaygaradan başka bir kalmıyacağı hükmolunabilir. pi m Fransız siyaseti ile İngiliz si arasmdaki fark bu vesile ile bir daha meydana çıktı. İngiliz lüzumsuz yere kuvvet sarfetm zamanını beklediği halde fransi# seti doğorduğu dalmi itiraz tuf: doğruduğu daimi itiraz tufanı kuvvetini düşürmekte ve mul rinde hiçbir kıymet bırakma! M. Ga vu esasan sanane sanan dar ve dik merdivenden kendimi ga fırlatışım olmuştu. Sonraları ikide birde yadederek Tevfik o gür kahkahalarile hikâye eti zevk duyardı. Edebi hayatımın İlk refikleri bu iki dosttan ve o hayatın İlk İrü olan (Nevruz) dan biraz d setmek isterim. Halit Ziya: Uşşakizadt / Gi İle bir mübahasede fesimi unutarak © mesar mms ana neva sanane erten sn 0 uemeanen 10 Maruf B. — Haberin var mı Bican| Bf., hir Amerikan gazetesi ne yazmış, ne Yumurtlamıs? İ Bican Ef, — Hayır. Ne yazmış? — Güya M. Meclisinde bir lâyiha ile tanddüdü zevecat kabul edilmiş imiş? | jBu Amerikalılar da olur şey değiller. Bir Haber — Amerikalı gazeteci f haberi karısile kavga ettiğinin. hı yumurtlamıştır. Ayol bans si bile fazla geliyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: