20 Nisan 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

20 Nisan 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B | Harici ilaberler | Alman - Avusturya Gümrük itilâtı hakkında Fran- sada mühim bir içtima yapıldı , Paris, 18 (A.A) — Dün Pa- | tiste Başvekil M. Lavalın riyase- de bazı nazırlarla parlamento Üzasından mürekkep bir içtima Yapılmıştır. Bu toplanışta, bilhassa M. Bri- | And, M. Tardicu, M. Flandin, M. , İlin ile meb'usan ve âyan ha- "tiye, ziraat ve gümrük encü- Menlerinin o mümessilleri hazır lunmuşlardır. içtimada Avusturya - Almanya tümrük itilâfının ortaya çıkar- meselelerle, Avrupa birliğini kövvetlendirebilecek çare ve ted- rler hakkında tetkikatta bu- muştur, Bu bapta cereyan eden mü- kere neticesinde evelce alınmış san tedbirlerle Fransa büküme- ye Cemiyeti Akvam meclisine kındaki noktai nazarlar ara- e. tam bir vahdet bulunduğu $rİZ bir surette meydana çık- tir, Bu tedbirlerin Cemiyeti Ak- © tarafından takip edilen si- Yasi hattı hareket dahilinde kal- A la beraber şarki ve merkezi Vupa memleketlerindeki müş- da ta karşı milessir bir çare e leceğine ve bu hattı hare- ila, ricinde sulh devresine ait İni in gerçekten düzeltilmesi Bi intiba da hasıl olmuştur. yerin 18 (A.A) — Viyanadan *n haberlerde bildirildiğine Al M. Sehoeber, Avusturya ile ,abya arasında gümrük birliği i kkanda, yeti Akvam meclisinin içti- k bihayet buluncaya kadar ta- *dileceğini söylemiştir. “ni Romanya kabinası mölkreş, 18 (A.A) — M. Yor. tri Sâat süren istişarelerden Meni teşkil etmiştir. Duflos,, bir taarruza a uğradı Pı, "8, 18 (A.A) — Komedi Ay, Merin sabık ortaklarından iygiüzette ex - Duflos elyevm etmekte bulunduğu ti- diy 73 yakın bir yerde bir ka- | Rayı rafından bıçakla vuruk "e » Cain evini taşa tuttular üttarik, 18 (A.A) — Al Valii umumisinin düşman» | aj Pa mürekkep bir halk kit- aş akşam mumaileyhin ika- na taşlamışlardır. A ie Musseira vali iy m nezareti altında oto- ile götürülmüştür. ân mevcut olmadığına dair | girişilen müzakerelerin | de tevkif edilerek sivil | Ispanyada Dinle devletin birbirinden ay- rılmasını papalık nasıl telâkki eti? Roma, 18(A.A) — ispanyada kilise ile devlet işlerinin birbirin- den ayrıldığının ilân edildiğine dair olan haber dini mabafilde bakiki bir hayret hissi uyandır- mıştır. Bu mahafil, Madritteki Papa vekilinin yeni ispanya hükümeti heyetini ziyaret etmiş olmasını kilise ile devlet arasındaki nasebalın, yeni esaslara dayan- makla beraber, çok iyi olmakta ! devam edeceğine delil olarak telâkki edilmektedir. Papalık makamının şimdilik ihtiyatkâr bir vaziyet almış ol ması evelce tasarlanmış bir düş- manlık manasını tazammun et- mez. mü- Polis Haberleri 300 Lira! Kavga kahvecinin parasını vurmak için imiş Kasımpaşada Bahriye cadde- sinde Rizeli Eyübın kahvesinde evvelki akşam bir arbede olmuş- tur. Vak'a şudur: Kasımpaşada iskelede © aşçılık yapmakta olane velki akşam Eyü bün kahvesine gelmiş ve ehem- miyetsiz bir meseleyi bahane ederek Eyüple kavğa etmağe baş- lamıştır. Kavganın tam kızışdığı sırada aşçı Şabanın yanında Şa- lışan Rizeli Hasan da kahveye girmiş ve ustası Şabanın Larafını iltizam ederek kavgaya karışmış- tir bir birine karşı evvelâ tokat- la hücüm eden kavgacılar bir az sonra işi azılmış ve iskemlelerle Wsiye ve teklif edeceği çareler | döğüşmeğe başlamışlardır. Bir az sonra vakayı haber alan zabita memurları kahveye şelmiş kavga- İ cılar ayırmıştır. Fakat kavğa sü- künet bulduktan sonra kahveci Eyüp çekmecesindeki 300 liranın yerinde olmadığını görmüş ve zabitaya müracaat etmiştir. Polis üçyüz lirayi alanı aramaktadır. Karıya Dayak Şehremini civarında denizaptal mahallesinin Nuridede sokağında oturan Sayri efendi evelki gün refikasının evde olmadığını gör- müş ve komşulardan, kainbirade- rinin evınde olduğun öğrenmiş- tir. Hakikaten kayin biraderinin evi- ne gidince refikasının orada bu- muştur. Gendisini evde bulama dığından canı sıkılan Hayri efen- i di daha orada rdfikasını dövme- başlamış ve hemşiresini kurtar- üzere aralarına giaen kain bira- | Kâzım efendiyide alnırdan yarala- akşam üzeri evina gittiği zaman | Dünyada Olan Biten Meraklı 20 NSAN 1931 — Şeyler Düsseldorfun tüyler ürperten canisi .şlediği on altı cinayeti büyük bir soğuk kanlılıkla itiraftan çekinmiyor | Bu cinayetlerin tafsilâtı o kadar fecidir ki hâkimler bazan celseyi kesmiye mecbur oluyorlar Düsedarf canavarı Peter Kurtenin muhakemesi başladı, Peter Kurten kimdi? Bu adam kana susamış bir canavar” bilhassa kadın ve kız çocuklara hticüm edip onları öldü- ren bütün manasile bir hortlaktır. Peter Kurtenin muhakemesine baş İlandığını üç gün evvelki nüshamızda İyazmış Muhakeme tafsilâtı o kadar gayri jahlâkidir ki hâkimler Alman gazete. lerine ve matbuat Oo cemiyetine müra- caat ederek bunların neşredilmemesini! rica etmiştir. Peter Kurten, bundan bir buçuk se ne evvel tevkif edilmişti. Bir insanım İbu kadar hunhar olacağı kimsenin uk- İlna gelmiyeceği için Canavar deli di. ye nezaret altına alınmıştı. Fakat ken disini nezarette mektedir. Ayın 14 nde, Peter Kurten mahke- Be cinayetlerini itiraf etmiştir. Bunları o kadar soğuk (o kanlılıkla yapmıştır ki, imler, o celeseyi sık sık tatil etmek mecburiyetinde kalmış» lardır. İİ Şimdiye kadar gösterilen filiml bulundutan doktor, onün tamamen akıllı olduğunu bildir. Peter itiraf ederken bir not defteri ne bakmakta ve kendini (Onezaret al. tında bulunduran doktordan öğrendi. ği fenni kelimeleri kullanmaktadır. — Geçen şubatın 3 nde, diyor, müt- !hiş surette sinirli idim. Elime bir hax- van geçse atılır (oöldürürdüm. Fakat İönüme Madam Kun çıktı. Elimdeki İmakasla ona vurdum. oŞakağına vu muştum. Makasın bir ucu kırıldı. F kat Madam Kun ölmedi, kalkıp kaç- tı, Peter Kurten cinayetlerinin ekseri yetini makasla yapardı, Bir gün, Roza isminde küçük bir kız çocuk görür. Elinden tutup yürü meğe başlarlar. — Önce, diyor Canavar, onu öldür mek aklımdan geçmedi. Sonra onu da şakağından vurup öldürdüm. Kanları silmek için tekrar petrol alıp ayni ye re geldim. Sonra onu götürüp yaprak lar arasına sakladım. İnanılır şey değil, Sanki hâkimler ve samilerle alay ediyor. Fakat o kadar samimi söylüyor ki!1, — Zaten, diyor, mektepte iken bile “ erin “ilk irae,, müsamerelerinden Canavar bana biraz kaçık derlerdi. Bir karna val ak bir sarhoşla ahbap olduk, altalta üstüste yuvarlandık, İşte Ma- idam Şir'e akşamrast geldim, onu İparça parça ettim. Her halde sıcakların ona tesiri ola cak ki Peter Kurten agustosun 21 inde üç kadına daha tecavüz oediyorsada üçü de kurtulup kaçıyorlar. N Buna mukabil üç gün sonra, iki cinayet birden yapıyor. Bunlar iki kız çocuğudur. Kürten iki kız kardeşten büyüğü olan Luiz'i sizara almıya gön derdi. 6 yaşındaki Jerturdu, yalnız ka linea boğdu, ve meşhur makası ile de vurdu. İ Sonra Luiz gelince, ayni soğuk kan llıkla ona da makasları ile hücum et ti, Fakat kız kaçtı. oKurten peşinden Ikoşup makasını sırtına vurdu. Artık, diyor, sinirim ( yatıştı. Ölüp ölmediğini bilmiyordum. Bıraktım, git tim. Bu suretle, Kurten o 16 cinayet ve cinayete teşebbüsünün kısa bir tarih. çesini yapmıştı, : Bu itiraflardan sonra, Peter, yorul duğunu söyledi ve celse tatil edildi. hiç biri, Pari iste, Marigny tiyat- İİ rosunda takdim edilen Charlie Chaplin'in “Şehir Işıkları,, harikulâde eseri gibi muvaffakıyet görmemiş ve o derece heyecan tevlit etmemiştir. 25,000 kişi tahmin edilen büyük İİ bir halk kitlesi temaşageranın efkârını anlamak üzere tiyatro önünde bekliyordu. itişmelerin önü | alınmak ve dağıtılmak “Postada Posta paketleri Tevzlin geciktiği hakkındaki iddialara cevap veriliyor Dünkü akşam gazetelerinden- len posta paketlerinin tevz'inde tüccarın müşkülâta uğradığını yazıyor ve 2,5 ay evvel gelen paketlerin hâlâ tevzi edilmedi- gini iddia ediyordu. Dün posta erkânından bir zat bu şikâyeti tamamen tekzip ederek bir müharririmize demiş" tir ki; — Bu usul evvelce paketlerin gümrük muamelâtında görülen müşkülâtı tamamen izale etmek | ve tüccarla, halkı bir çok mera- İ sim ve zahmetlerden kurtarmak için konulmuştur. Yalnız gümrük idaresindeki muamele biraz uzun sürmektedir. Bu güne kadar 1100 ve posta vasıtasile sahiplerine ihbarnameleri yollanmış olduğu halde bunlardan ancak 600 kü- suru paketini almış mütebakisi de hiç müracaat etmemiştir. idaremizce yapılmış olan ilân- lara rağmen menşe şehadetna- mesi ve faturaların paket posta- hanesine vaktile verilmemesinin mıştır. keti sevkinin | biri bariçtenmemleketimize ge- | paket gümrükçe muayene edilmiş | için zabıta memurları Ti et odasında: Bakkal kooperatifi Bundan bir müddet evel tesis edilen bakkallar kooperatifinden alâkadarlardan bazıları şikâyete başlamışlardır. Bir kısım bakkal- | Jar kooperatifin hiçbir iş göre- mediğinden feshini istemektedir- ler. Tarifelerde tadilât Yaz münasebetile vesaiti nak- liye şirketleri, seyrüsefer tarife- lerinde tadilâta başlamışlardır. Şark demiryolları ve Seyrisefain- de yeni tarifeler 15 mayıstan itibaren tatbik edilecektir. gecikmesine sebebiyet verdiği hakkındaki iddialara mevzuu bah- solamaz. Sür'at arıyanlar ellerin- deki şehâdetname ve faturaları vakit kaybetmeden idaremize tevdi etmelider. Yeni pullar Damga matbaasında bastırıla- cak olan yeni posta polları işile meşgul olmak üzere posta işleri umum müdürü Yusuf B. şehri- mize gelmiştir. Pullann tabına on güne kadar başlanacak hepsi 120 milyon tane olacaktır. Pulların üzerinde Gazi Hz. nin bir portresi air tezyinat bu- T — ayy lirika numarası: 112 Beyi, Sarp cephesinde ... müelifii ria Remargue Fa, rağ a Main ed sey i e -B Matyeyi İyor. Masanın arkasında İgenç kadm koltuğa yerleşmiştir. Elbi- perdeli küçük sa-| iyor. Birisi ona i-| donuyor. Yalan söylemeğe imkân yok.| hâkkolüyor. Söylemiş; buna inan-! İçini korku kaplıyor ve bir sandalye! bir türlü kafasından arkasına kaçarak yalvarıyor: enbire gözleri sondan etsine dalıyor. Ba- ışma bir sopa yemiş gibi sendeliyor.| Bir lâhze yerinde sallandıktan sonra! perdeyi şiddetle açıyor. Masanın üzerinde şampanya kupala ri ile bir demet gül var. Buruşmuş sofra örtüsü yarı yarıya yerde sürünü kumral bir İsesi darmadağınık, saçları omuzlarına; düşmüş ve... küçük bir aynada taranır-| ken harcı âlem bir şarkı mırıldanıyor.| i Alber boğuk bir sesle homurdanıyor: | —Lüsit. ! Kadın re bir heyulâ görmüş gibi dehşetle ba- kıyor. Sonra ağzı kırıştığı halde tebes süm etmeğe çalışıyor. Fakat Alberin| sabit bir nazarla çıplak göğsüne e tığını görünce tebessüm dudaklarmda Ve çabuk çabuk ilâve ediyor; — Beni sarhoş etti Alber.. Beni bol bol içirdi.. Artık kendimi şaşırdım.. Ne olduğunu bilmiyorum. Sana yemin e- derim ki bilmiyorum. Alber cevap vermiyor. Arkadan bi- risi birdenbire soruyor: — Ne oluyor bakayım?.. Barçer avludan avdet etmiş, karnını! çıkararak kapının önünde duruyor. Si- garasının dumanını Alberin yüzüne üf liyor. — Vay efendim vay! efendi hazret Arş bakalım dışarı. Alber bir an afallaşmış bir vaziyet te kalıyor. Şişman karnı, koyu renk el. bisesi, altın kösteği ve keskin kırmızı suratı ile ötekinin manzarası gözlerine Tam bu sırada Villi, Alberin olduğu İfaide ki geç kalmıştır. O vâsıl olma dan Alber revolverini çıkarıp ateş et- miştir. Hepimiz birden onun yanına ko şuyoruz. Braçer bir sandalye ile korunmağa çalışmış fakat sandalyeyi ancak çenesi nekadar kaldırabilmiş, Alberin kurşu İnu alnı tam ortasından delmiş. Alber bölüğün en iyi nişancısı idi. Binaena- leyh uzun uzun nişan almağı lüzum gömemişti. Braçer yere (o yuvarlanmış Bacakları bir müddet titredi. Darbe öldürücü idi, Kadın acı çığlıklar ko enbire dönüyor ve Albe-İleri gözünü nurlandırmak mi istemiş?. parmağa başladı. Villi vak'a mahalli ne doğru koşan ahaliyi durdurtarak ba ğırıyor: — Geriye!. Yerinde hareketsiz duran ve müte. madiyen kadına bakan Alberi olduğu yerden çekiyoruz. Onu arka (taraftan sokağa çıkarıp iki yük arabasınm dur. İtarafa bittesadüf göz atıyor. Hemen)duğu bir köşeye götürüyoruz. Villi en — Alber. Vallahi kabahatim yok. yerinden sıçrıyor, İki kişiyi yere düşülarkadan yetişiyor. Nefes nefese diyor 0.. o yaptı. Hep kabahat onun. şrerek küçük salona doğru koşuyor. Nejkiz ağlatıcı bombalarla techiz edilmişti. Piyasada : Bayram üstü Piyasada ucuzluk var Kurban bayramının yaklaşması ile piyasada bir az canlılık baş göstermiştir. Bilhassa manifatura ve tuhafiyeye müteallik eşya üzerine çok satiş olmaktadır. Bir kısım mendil, çorap, fanile, kıravat (o fiatları çok ucuzdur. bir statistike göre bu sene giye- cek fiatları 1914 senesinin birin- ci mısfındaki fiatlara çok yakın- dır. im Sanayi kanununun tadili Iktisat vekâleti sanayi haya- tımızın inkişafı için mühim ted- birler almağa başlamıştır. Teşviki sanayi kanununun tadilide bu meyandadır. Bunun için sanayi kısmında mütahassıslardan mü- rekkep bir heyeti fenniye teş- kili mukarrerdir. Vekâlet, fabri- | ka açmak istiyenlerin arzu ettik- leri tetkikatı parasız yapacak- tır, — Hemen bu gece kaçmanın yolunu bulmalısın", Alber yeni uykudan uyanmış gibi Villinin yüzüne bakıyor. Sonra kolunu kurtararak zahmetle diyor ki: — Bırak canım Villi.. Ben ne yapa- cağımı biliyorum. Kosole soruyor: — Deli misin he? Alber biraz sendeliyor. Onu kolun- dan tutuyoruz. Bizi tekrar iterek ağır bir sesle diyor ki; — Hayır Ferdinan © İnsan bir şey yaptı mı sonuna kadar yapmalı. Yavaşça sokağın boyunca yürüyor. Yili arkasından koşuyor. Ve ona söz Söylemeğe başlıyor. Fakat Alber kafa- sin! sallıyarak Mulenştraseye doğru gi diyor. Villi onu takip ediyor. Kosole di yor ki: — Onu cebren sürükliyelim.. Kalkıp polise gitmesin.. , Karl şaşkın bir halde mırıldanıyor; (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: