29 Temmuz 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

29 Temmuz 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Avcılar arasında Münakaşa devam ediyor Sait Salâhattin Beyin Şekip Memduh Beye verdiği cevap “ Dünyada hiç bir avcı mevcut değildir ki, yedi buçuk saat zarfında 800 fişek atarak 700 bıldırcın vurabilsin | ,, meye olabilir, fakat atıcılıkta yeri yoktur, Abbas Celâl Beyin gayesi eski rekoru kırmak için en kısa zamanda en fazla İbildircın vurmaktı, bunun için elbette kolay kuş seçmeğe ve fişek nispetini korumağa vakit yoktu, uzak, yak'n,! her zaviyede kalkan kuşlara. O senin bilmediğin süratli tarzda atmak mocbu riyetinde idi, bundan dolayı, ilk altı saatte dört yüz iki bıldırcın iki gökçe,| İvurmuştu, acaba o senin yandan çarklı süzücülerini taklit et. miş osaydı, ne kadar vurabilirdi. So- â Şekip? Ben bu rekoru kimse yapamaz demek istemiyorum, el İbette daha iyisi, daha alâsı olurdu. İAma nasıl olurdu, üstadım Veliyyettin Beyin usulü gibi, süratli atış tarzile olabilirdi, o işi de süzücüler yapamaz. lar vesselâm. Ben her süzücü muhakkak (Mazet) sınıfmdandır demek İstemiyorum. O Memleketimizde bıldırcın ovurma rekorunun kırıldığına dair Sajt Sa lâhattin beyin gazetemizde çıkan ma. kalesi üzerine tanınmış avcılarımız dan Şekip Memduh Beyin yine gaze temizde bir makalesi intişar etmiş. ti. Salt Salâhattin Bey Şekip (oOMem- duh Beye Şu cevabı vermektedir: Makaleni okudum. Çok güzel ya- zılmıştır. Anbarlıda yaşadığımız tatir günleri ne İyi eanlandırdın. Yazının edebi ciheti cidden şaheserdir. * Var ol Şekip; fakat ne yalan söyliyeyim, ten kit tarafları bir azcık kağni arabasına benziyor. Tüfenk ölçüleri hakkındaki düşün. celerin çok doğrudur. Burada o bahsi ikinci makaleme birakiyorum. (Reko- ra) gelelim... Bu sene Abbas Celâl Be yin 440 bıldırcın vurarak yaptığı reko- ru kabül etmiyorsun... Yirminci asrı medenide her dakikadan istifade aran Dünyada Olan Biten 5 Meraklı — YAKIT 29 Temmuz 131 — Şeyler Kadınların beş kocalı oldukları memlekette bir seyahat Fransız kadın muharrirlerinden biri Tibet seyahati Londra gazeteleri, son günlerde! (Tibet) i dolaşan bir Fransız kadının seyahat o intibalarını neşretmektedir. Matmazel Lafugie namında olan bu seyyah geçen hafta (Tibet) ten Delhi ye avdet etmiş ve oradaki aile hayatı- nı şu şekilde izah etmiştir: “Tibette kadınların bir değil mü teaddit kocaları vardır. Bu kocaların sayısı, üç,dört, beş oluyor. Beş ko; calı her kadın kocalarını bir evde bir leştirmekte ve bunların hepsi bir evde, hatta birçok yerlerde bir tek odada ya- şamaktadırlar. Bu gibi ailelerin ço. “asama asar . zarken bu büyük falsonu ceğim.., Gelelim büyük Lorando ile o za. Jmanm Ambarlının (Yekçeşim) Yorgisi- ne. Büyük Lorando (Santral) tüfekle- (akort) ede- ağızdan dolma tüfengile (85) adet bıl- İnında (baba) kelimesi yoktur. Çocuk- AA AAASANEEKAAUNEAAAE AAA AE EA, rile iki yüz bıldırcın vurmuş. Yorgi de| ve bu ailelerde çocuklar Bu yüzden o Tibetin Jisa- ni tanıyor az oluyor. lar babalarından fazla annelerini ta» nrmakta ve annelerinin okocalarına iamca demektedirler.,, Fransız seyyahı kadın daha sonra şu sözleri söylemiştir. “Tibet halkı traş olmayı bilmedik leri kadar sabun ve suyu da o tanıma- maktadırlar. Bunlar suyu ancak çay kaynatmak ve pek mükemmel Medeniyet âleminde hissolunan korkular İngiltere tıp cemiyetinde bu cemi yetin reis vekili doktor Lokhart tara- fından irat olunan konferans derin bir alâka ile karşılanmıştır. İngiliz dok- erkek dığı bir devirde senden böyle bir yazı beklemiyordum. Sen ki her şeyde düi- ma yenilikler yapmak ister ve ısrar © dersin. Neden sürati kabul O etmiyor- sun? Makalende birçok mesaile temas © diyorsun, azizim Şekip, maalesef tek hisyenliğin uçara atış san'atinin ince- Jiğini kavrıyamamış, yeni bıldırcın re korü hakkında yaptığın bütün Iyas. Jar bence tamamen yanlıştır. Bir kere iyi bilmelisin ki (rekor) bir adet mese. lesidir. Bütün dünya (havadislerinde görüyor ve okuyoruz ki birçok rekor. Jar yapılmıştır. Bu uğurda da vasıl mücadeleler oluyor. Hiçbir zaman yi. pılan bir rekor evvelkinden daha ko- lay olmuştur diye defterden silmiyor. lar, Acaba Abbas Celâl Beyin yaptığı yeni rekor eski rekordan daha kolay mı olmuştur? Otuz yedi seneden beridir neden kimse bu adedi yapamadı. Sekiz yüz fişekle dört-ytr Kırk brtdrremn çan. taya girmesini az buluyorsun. Sekiz yüz fişekle altı - yedi yüz | bıldırcın vurabileceğini iddia ediyorsun... Dünyada hiçbir avcı mevcut değil- dir ki bu müridet zarfında yas çuk sant zarfında sekiz y rak yedi yüz hıldırcın vurabilsin, iş olamaz Şekipçiğim, (o Olamaz ola maz. Bak İstersen kürdilihicazkâr| makamından bestele.. Makalenin bir yerinde diyorsun ki: o gün (190) bil- drrem vüran senin için usta benim İ- çin mazet avcı ancak (250) fişek atmişi tır. Bu neyi ifade ediyor, yüksek atıcı kta fişek nispeti endahtın hakiki de Tecesini lâyrkile tenvir edemez, bugün- kü günde yeğüne yüzde yüzeliler singe) nelerdir. Zira onlar © ancak bir va- ziyette kuşa tüfek atarlar yani en ko- layı, önünden doğru uçan (kuşlara, ve on beş adıma, On beş adımdan fazla olursa, atmaz, kuş biraz uzak- Taştığını seyrederler. (Sportif) bir #- tışta ise bilâkis en zor zaviyeler, ve vaziyetler aranır, pek tabiidir ki bu şerait dahilinde fişek nispetine bakıl- maz aslanım, yirmi kolay uçan kuşu süzücüler de kendi aralarında fena de- gildirler, O kadar. Yine (omakalenin İbir yerinde diyorsunuz ki. O gün gönül İisterdi ki, Abbas Celâl Bey sekiz yüz bıldırcın yapmalı idi... Gönül isterdi, namahdut bir şeydir. Gönül neler is ter Şekipçiğim ama olmaz. Bir nok. tada imanın yanlıştır, diyorsun ki, Abbas Celâl Bey daima yüzde (75 - 80) brldırem vurabilir, Ve buna imanım ka dar eminim. Hayır Şekip hayır. Kendi si hiçbir vakit fişek hesabile yüzde 80 yapmadığımı daha bu sene bana söylemişti. Yine makalenin bir noktasında, modadır diye neden vakit varken ça! buk atayım diyorsun. Acele ile sürati bir araya karıştır. mıyalam, Day Day merhum gibi on a dımdan fırlıyan kuşa tüfek patlatmak elbet de mantıki değildir. Süratli en dâht mödh dözmair; Buddak yüz sere mukaddem müteraliki ve mütekimit di: yarlarda bu seri atış tarzı tamamen takarrür etmiş idi. Yalnız burada daha kimse duymamış gibidir. En meşhur av (Klâsiki) yazan © (Peter. .|Havker) süratli atış hakkında yüzler ce sahife yazmıştır. Buzün dünyanm en benam avcıları da süratli atanlar. dır. Abbas Celâl Bey de bundan dola. yı muvaffak olmuştur. Bugün bütün şampiyon atıcıların kabul ettiği bir yy.) wulden bahseder ve ısrar edersem gü-i naha mı girmiş oluyorum, o endahtta üslüp bir türlü olur. Ormanda çabuk, açık arazide yavaş böyle şey olmaz a— zizim Şekip? Sporcular hangi usuller dahilinde idman ederlerse onda mu. yaffak olurlar. (Bekasin) de daima düz ve açık a- razide bulunur. Bu mini mini şeytan kuşa vakit var diye ağır atacak olur; sak yaya kaldığımız gündür. Atıcılıktan bahseden, göz (gez ar- pacık diye bir tabir kullanmışsın?.. Iş- te Şekip en büyük falsoyu burada yap- tın, Uçara atıcılıkta, göz, gez, arpa- cık yoktur, senin dediğin kurşun tü- feklerinde yani şişhanelerde, olur. bun sıra ile bekletmek, tencere için kâ rr dan sonraki makalemde, ölçü bahsi ya- Kızlar çukura düşünce ... Yazan : Aleksandr Kuprin Paraya ihtiyacı olmadığı halde bir sene müddetle bir noter yanında çalış- mıştı. yanında kâtiplik etti. Darülfünundaki tahsilinin son senesinde şehrin gazetele rinden birine belediye meclisinin mü- zakerelerini telhis etmiş ve Şekerciler cemiyetinin kâtipliğini deruhte etmiş- ti. Bu sendika azasından miralay Baskakovaya bir dava açmıştı. Ramzes davayı idare etti ve neticede cemiyeti kazandırdı. Ramzes, Yarçenko kadar gençler arasında tanınmış olmanın kıymeti ni bilirdi. İnsanlara karşı gurur bes lemekle beraber bunu dudaklarını bü- kerek © bile göstermezdi. Dedi ki: — Gavrila Petroviç! Hiç kimse si d günah işlemeğe teşvik etmiyor. Bu — 1— Bir sene de bir sulh hâkiminin!n. n : M.Gayur kadar sade bir iş için böyle yüksekten atmakta ve huşünet göstermekte mana 6? Şu genç rüs centilmenleri geceyi beraberce geçirmek istiyorlar. Eğlen- meğe, şarkı söylemeğe birkaç galon bira ve şarap yuvarlamağa hevesleri var, Fakat şimdi her taraf kapalı yal nız bazı evler açıktır. Şu halde... Yarçenko müstehzi bir tavırla ta, mamladı; — Şu halde eğlenmek için umum. hane kızlarına, orospulara, bir (mü. samaha evi) ne gitmeli. — Niçin olmasm? Filosofun biri- sini tahkir etmek kaydile hanendele-İyenin en müthişine ras fuhşu meselejrma yapışarak kendisini sürüklediler, düğümüz fist; Otururkenİsine temas mecburiyetinde kalacağız. Nahoş vaziyet şimdi şaka halini almış. sulandığını hissed. “İşte bu suretle saffı nilsiz, Pavlof, Lihonun ve ben içtimai-ltr. Hem kızan hem gülen bir arkadas Hiç rin yanına oturtmuşlar. al mevkii o izzü İkbal haline getirilir!, demiş. Hem de eğer vicdanınız bir kar toru, asri medeniyet (Aleminin yeni bir korku içinde (bulunduğunu söy- lemektedir. Bu korku, tabiat kuvvet lerine karşı hissolunan haşyet değil, Ifakat sanayi medeniyetinin karma karışık manyatizmesine karşı duyulan korkudur. Sanayi medeniyetinin müt- hiş ve muazzam makineleri insanları son derece şiddetle ezip (o yıkmakta- vururdu... Hiç böyle saçma nazariyeler|dır. Bu yüzden hissolunan korku bir olur mu? di çok hastalıklar tevlit etmekte, kafa. Sen ayni sürette muhakeme edereklları ve iradeleri sarsmaktadır. Abbas Celâl Beyi de yeni rekor sahibi. Bu yeni korkunun diğer bir sebe- dir diyemiyorsun. bi, iktisadi oOkuyvvetlerin tazyikıdır. Bundan otuz yedi sene evvel Ve-İ Fakat bu kuyvetlerin tazyikı yeni de- liyüddin o beyin yaptığı rekor daha dildir. Eskidir ve onların şiddeti art kırılmamıştır diye ısrar ediyorsun. Ve maktadır. Çünkü her (memlekette liyüüddin bey © o rekoru yaptığı SÜN|kazanan ve yaşıyan insanlar ciseri- daha birçok zevat üç yüzden fazla kuş yeti kahireyi teşkil ediyorlar. Fakat vurmuşlardı. Ve ayni günde Yine İliktsadi betbahtlıklar, yalnız ss ki yüzü geçen birçok aver olmuştu. memleketlerine münhasır değildir. Z demek o gün fevkalâde büyük bir cur)rai memleketlerde fena mahsul ve- cuna olmuştu. .Ve o.gamandan beri rerek, yahut bir hastalık salgınına — İtal mühim ie ral AN üğriyarak ayni şekilde muztarip olabi ığını üstadım Veliyüttin Bey lirler. çok defalar söylemişti. Bu korku yüzünden hasıl olan a- Abbas Celâl Beyin 440 fark yapti) ayi ve fikri hastalıklara karşı ilmin! X sün, öle Gi sin ege bir çare bulması lâzımdır. İlim, m i. Ve Angurya ç inde dö; insana ancak insanin ken avcı rahat, rahat avlanıyorlardı. O ma A ve kendini ko Ra han a a e verici esasi ederek; Yarı yarıyadır. Böyle bir günde (üç anar ir için korkudan daha! Yüzden fazla vuramıyan avcr elbet de salim bir melce olması için çalışmalı. (Mazettir) bu söze de o senin usta av- dır. <ın kızıyorsa vazifem değildir... Bun)” dan yirmi sene mukaddem tayyareci (Bleriot) Manş denizini geçtiği zaman tayyarenin vasati sürati santte (85) ki- lometre idi, O vakit de bu sürat bir dünya rekoru olarak kabul edilmişti. Bugün tayyareler saatte 500 kilomet- re bir sürat elde ettiler. Makineler kuvvetlendi, Benzinler başka (türlü. Şimdiki makine yağları we yağlar Romanya hükümeti demiryolları dan temizdir diye halâ rekor sahibi müdürü umamisi, sıcakların şiddet tayyareci (Bleriot) müdür? kespetmesi Szerine erkeklerin tren yol Kardeşim Şekip. Bizim gibi hakikt|culuğunda ceketsiz, hatta yeleksiz ha sporculara yakışan vazife her yeni relreket edebileceklerini tamim etmiştir. kor sahibi sporcu ve avcınm ellerini) Bunun bir şartı, diğer yolcuların bu- sıkarak onları candan tebrik oetmek-İna muvafakat etmeleridir. tir. Salt Salâhattin Romanya hükümetinin bu tamimi in satm almasını kabul © etmiyorsa)dız. İçimizde yalnız & Veliman sırf masumiyetinize halel getirmeden ora-|rıyaziye ile meşguldür. O da muallim ya girip çıkabilirsiniz?., olacak gençliği irşat edecek ve günün| Yerçenko gayri memnun bir haldelbirinde aile reisliği edecek değil mi? mukabele etti Şu halde bir gul ile insanları kor. Meseleyi (o değiştiriyorsunuz)kutmadan o gulü tanımalıdır. Ey Gav Ramzes... Bilir misiniz ki hatırıma nelrila Petroviç siz ki elsinei kadime mü getiriyorsunuz?.. Birtakım kısa düşün-|tehassısı, mezarcıların müstakbel â- celi adamlar vardır ki Idam cezası o-İlimisiniz. Şimdiki umumhanelerle lâcağını işittikleri gece şafağa yakın!Pompeinin kadim O Lupanarlarını ve lidam mahalline koşarlar ve ayni za-/Teb ile Ninvadaki mukaddes fuhş mü manda şöyle söylerler: “Bana ne.. ben)esseselerini mukayese etmek © istemez idam cezasının aleyhinde bütün fecaat|misiniz? müddelumum! ile cellâtta...,, Lehonun bağırdı: Çok güzel söylediniz Gavrila Pet- — Yaşa Ramzes,. fazla münakaşa ) dire vurmuş. Nezaketi sultefsir edi yorsun Şekipçiğim, hüyük Lerando zw vallı Yorginin gönlünü almış diye biz de (Rekoru) Yorgi yapmıştır dememi; mi lâzımgelir. Lorandonun bir gözü kör olaydı tüfeği de ağından dolma olaydı bir gözü görmiyen Yorgi Loran donun yerinde olaydı, elinde de sar- tarl tüfeği olaydı, Yorgi daha fazla Doktor “Lokhart,, ın bu konferan- sı İngiltere efkârı umumiyesi üzerin- de derin bir tesir icra etmiş ve gazete ler konferansı vâsi mikyasta iktibas) etmişlerdir. Ceketsiz ve yeleksiz seyahat hatıralarını anlatıyor cukları babalarından ziyade anmeleri-Jki lanıyorlar. olan arpa suyu yapmak için kuk “Tibete vardığım zaman benim ya nrma fazla miktarda su almaklığım ve yanımda sabun bulundurmaklığım bü- radaki halkin hayretini mucip olmuş tu, Hatta benim kafilede bulunan bir kullandığım sabunu yenebi. lecek bir şev zânnetmiş ve yemek is temişti, “Tibet halkı son derece bir hayat sürdükleri halde çok ne: dirler. Bunların işi gücü dı ek ve daima şarkı 5 Bi r muharrir Koli- postal! Bir Belçikalı muharrir Kolipos- tal olarak Brükselden Lond- raya gitti Cenç bir belçikalı muharrir Brükselden Londraya (tayyare ile Kolipostal olarak gitmiştir. Bu garip hadise şu suretle ce- reyan etmiştir: Lântsiri isminde olan bu ga- zeteci arkadaş Brüksel postane- sine müracaat etmiş ve kendi- sinin “nümune, bir Kolipostal olarak Londrada bir adrese götürülmesini istemiştir. Posta hane kendisini tartmış, ücret olarak 2 ingiliz lirası 8 şilin aldıktan sonra Kolipostal gibi kamyona koydurmuş ve tayyareye bindirmiştir. iki saat sonra tayyare Londranın Kray- don istasyonuna gelmiş, gazeteci oradan da Kolipostallarla beraber. adresine tevdi edilmiştir. bu garip seyyab, Kolipostal olarak gitmek suretile 30 şilin istifade etmişti; VAKIT — Bizim vessiti nakliyemiz, insanları yük gibi taşıdığına o nazaran bu tedbirin bizce faldesi görülmesi, ihtimalden uzakur. Mısır tayyare alıyor Londra gazetelerinin verdiği ma lâmata göre, Mısır hükümeti, Mısır ordusu umumi müfettişi Spinks pa- şayı Londraya göndererek (ordu için tayyareler sipariş etmitşir, Alınacak tayyareler, dört küçük ve iki büyük tayyaredir. Bunlar Mısır tayyare fk losunun esasını teşkil edecektir. Bundan başka, Spinks paşa mısır ordusu İçin Londradan muallimler se çecektir, adeta bir inkılâp mahiyetini haizdir. Çünkü şimdiye kadar tren yolcuları â- rasmda ceketsiz görülenler nakli ce za veriyorlardı. Halbuki, bundan sonra (oceket ve pantolon giyenler, köylüler gibi hat rahat dolaşabileceklerdir. Tü kendilerini şüphe İle tarassut eden si yah ve iri bıyıklı bir polis memuru gö züktü ve dedi ki: — Talebe efendiler yol üzerinde içtima memnudur. Rica ederim yolu- nuza gidiniz... Grup halâ naz eden Yarcenkoyu sürükliyerek yola düştü. Diyordu ki: — Efendiler... hatırınız U için size refakat edeyim, Fakat Mısır fir'avu- nu kılıklı Ramzesin safsatasma kulak verdiğimi zannetmeyiniz. Hayır. yal nız sizi yarı yolda birakmak İste mem. Fakat şartlarım var: İçeceğiz, roviç. Ancak vaziyeti Ohazıra (ile'ya ne hacet. Haydi evlâtlar müderri mukayeseniz uymuyor. Hstayı görme- |kulaklarından yakalayınız ve arabay den hastalığı tedavi imkânsızdır. Her/sokunuz.. Gençlerin hepsinde ayni 3 birimiz günün birinde mesaili içtimal-İzu vardı. Hemen Yarçenkonun kol) Birdenbire ta-| müddettenberi yatçı sıfatile Peirovski ve o Tolpiginİzorla sürükleniyordu. doktor olarak bu işle alâkadar olaca-lebenin önünde uzun saka edeceğiz, güleceğiz... İşte bu ka- dar. aman rezalet yapmıyalım. Dü. ündükçe içime nefret geliyor. Eğer bi. im gibi rus gençliğinin sözleri ilk gör an karşısında ağzımızın ersek ne ayıp olar... böyle bir pis şey için irademizi kaybeder miyiz?.. (Bitmediğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: