13 Ağustos 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

13 Ağustos 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Sansüz Heyeti Lâzım ibuat kanunu neşriya- nü takyit ettiği hal- de sinemayı (okontrolundan de şarda (bırakmıştır. Oo Fakat bu, sinema filmlerinin (takyidata tâ-| bi tutulmadığını etme mektedir. Ceza kanınun (Müs- tehcen) e müteallik maddeleri, si- nema filmleri hakkında da tatbik edilecektir Evvelki gün müddeinmumilik güsterecekle leri- ö- bütün. sinemalara, ri filmletin mevzularını, hi, Ç filmi oynıyacak olan art ri 24 saat evvelinden bildirn Zumunu tebliğ etti. Yani, bir film, sinema tarafından evvel müddetumumiliğe Yerilecektir. film, cümhuriyet müdeliumumisi tarafından sansür edilecektir. Evvelce, sansür işi, polis Mmüdiriyetine verilmiş idi, “ ve po- lis müdiriyeti filmi gördükten son- ra, bir vesika overilir, bu vesi- ka da filmin üstüne . yapıştırılır, perdede'sinema” oynarken poli müdürünün imzasile onu görürd Mamafi bu müsaadeye rağ- meh, ; bazı filmlerin tnüdelamami lik makamı tarafından menedildi- ği: ode vaki idi, meselâ ne ,bir , müddet 5 sonra ikinci defa program düğu Zaman menedi $adeler) filmi gibi. “Yahüt, İstanbulda gösterilme sine müsaade edilen bir filmin baş- kn geMirlerde o gösterilmesine mü- sade olunmazdı. Meselâ bulda bir ay Kadar gösterilen ve Ankarada menedilen (İsanın ha- yatı) filmi gibi. Bütün bu hadiseler, filmler i- çin vereceği (o kararların kati ok ması icap eden bir sansür heyeti nin lüzumuna sebebiyet vermekte- dir. Öyle bir © heyet ki vereceği (gösterilebilir) “ veya (gösterile- mez) kararı bütün Türkiye içinde cari olsun. > Aksi takdirde memle ketimizde filmeilikle meşgul olan lar iflâsa mahkümdurlar. y Bu meselenin niçinini geliniz tetkik edelim. Bir.sinemacı, film satım aldığı zaman, ( bunu gidip Avrupadan veya Amerikadan $ö- tın alır, buraya | getirir, gün rükten geçerken film başma vasa tt 400 - 450 lira gümrük rosmi verir, Sonra bu filmi, polis mü- diriyetine götürürler. ' Orada bir memur bunu görür ve müsaadesi- ni verir, yahut vermez. Müsade vermediği : takdirde, filmi satın almış olanlar bunu iade edip paralarını (geri alabilirler. Çünkü mukavelelerinde (Hükü- met müsade etmediği takdirde be- deli iade olunacaktır) diye bir madde vardır. Yalnız, film iade edilirken gümrük, almış olduğu Tesmi geri vermez ve « sinemacı Navlun ücretinden (başka 400 - 460 lira zarara gimriş olur. Bir ikinci zarar da şudur: Yu- Karda misalleri ile. söylediğimi 8İbi, polis müdüriyeti müsade et- mekle beraber, diğer pnes'ul bir Makam o filmi birkaç kere gösteril ikten sonra menedebilmekted Ste bu zaman, sinemacı büyül Zararlara uğruyor. Zira, film bir efa bile olsun halka gö teri) ikten sonra menedilrse, filmi Satan şirket onu geriye kabul et Memektedir. Zararı yalnız başına Süren sinemacr veyâ filmi Türki- için satım alandır. Bir filmin isim gösterilmeden malâmat her hangi bir Bu demektir ki, her '|Fransa ve Istan-| Jvasati fiyatının o 2000 liradan j4000 liraya kadar olduğunu söyler zararın derecesi takdir edile İbilir, Ben, Hükümet, bir şey teklif ediyorum. nlerle alâkadar bü- tün m mümessille- rinden ibaret hir sansür (o heyeti il etmeli ve her memlekete gisi ecek olan filmi, daha gümrük r etme- kat'i, bü- amların lü ve verecgj tün Türkiye için Bu suretle, lar, filmlerinin Türkiyede gösteril. mesi her hangi bir sebepten dola: iy müsaade .olunmıyacaksa, güm- İrük. . parası verip zarar etmemiş O- İlurlar, daha doğrusu (Zararları navlun > ücreti ile'zahmetlerine in- hisar eder, aynizamanda da bul edilmiş olan filmlerin vi ten vilâyete geçtikçe menedilmek ihtimali kalmamış olur. Bu usülü Almanya, İngiltere, diğer hükümetler mu- ıyetle tatbik etmektedir. Ve leğer dikkat edilirse, ekseri film- lerin başlarında, “censure . minis- terielle No,.,; ibaresi de görülür. üiyet- va h lerden yapılması'meselesine gelin- Il ce, alâkadarlara, icap ederse bu hususta izahat verel irim, Marl&ne- Dietrich aleyhine bir dava aaarline Distrih “Marocco,, filminde Ios Angeles, 9 ağustos Herald) — Vazı sahne Sfernbergin sas! bık karısı madam Rita Royce Von İSternberg Nevyork yüksek mahkeme- sine müracaat ederek Marlâne Dietrich İaleyhine 600,000 dolarlık yani 1.200.000 İliralık zarar ziyan davası açmıştır, Sabik madam Sternberg, Mavi Me- lek kahramanmı, kocasını baştan çı- ikarmak ve kendi aleyhine de dedikodu yapmak ve yaptırmakla (o ittiham et. mekte, ve yıldızdan, kocasından ayrıl. masına sebep olduğu için 500.000 dolar, aleyhinde bulunduğu için de 100.000 . İdolar zarar ziyan istemektedir. Madam Sternberg, kotasının Mar- İlâne'i küçük bir artist iken bulup yükselttiğini, kendisine Holivatta bir İnpartıman döşediğini, bi k mağa- zalardan artistin aldığı eşyaları hep kocasının tediye ettiğini (o söylemekte- dir. Bundan başka, Marlöve Dietrich 5 j etinin nasıl ve kim- (Nevyork| Jeanette Mac Donald Pariste Jednnette Mac Donald Foks | şirketine geçti Paris, (Matin) — © Aleyhinde bir çok dedikodular yapılan ve katledildi- ği şayiası çıkarılmış olan Jeanette Mac| Donald, bu cuma annesi ve nişanlısı ile Parise geldiler. Bu suretle şayialar kendinden bit. miş oluyor. Güzelt artistin Pariste bir sahnede şarkılar söylemesi muhtemeldir. j Maurice Chevalier 1 milyon dolara 4 film yapacak Paris, 10 (Matin) — Maurice Che- valier Hollyvood'da dört film çevir. mek üzere 1 milyon dolara yeniden angaje edilmiştir. Bu paradan başka,| Maurice, film hasılatı « üzerinden de bir yüzdelik alacaktır. Chevalier tatilini geçirmekte oldu- ğu “Cannes, şehrinden o Amerikaya ağustos nihayetinde gidecektir. Çevi. receği filmler arasında “Üç silâhşör- lar, den alınma bir parça olan *Neg- eli silâhşör,, isimli bir operet yardır. Istanbul Sokakları Paris, 11 (Hususi muhabirimizden)| — (İstanbul Sokakları) ve “(Kaçakçı lar) filmlerini 'çevireek 'olün'Darülbe- dayi artistleri bu sabah Parişe geldi: ler.“ Yarından itibaren Alman © vazı sahnelerinden (Cennet yolu) filmini yapan Thielenin nezareti altında f/- min sesli ve dahili kısımlarını meğe başliyacâklar, on güne kadar da işlerini bitirmiş olacaklardır, Ars tistlere, seşli-kısımlara nezaret etmek üzere Neyire Neyir hanım da refakat İetmektedir. çevir am———emn— kendisinin hafif bir kadın olduğunu, Joynadığı filmlerin boykot edilmesi için! propaganda yaptığını da iddia etmiş imiş. İste bu (o sebeplerden, madam Sternberg, sarışın artist aleyhine şid detli takibat yapmağa karar vermiş tir. Marlöne Dietrieh bu hususta henüz bir şey söylememektedir. o Manmafih kendini milafa edecek vesaiti olduğu-| sinema sahifemizde/kası var diyeceksiniz. oVardır. Zira hakkında okuyucular) türk artisti de, her artist gibi bir ib rrmızdan Galatasaraylı Adnan Bey da yapabilmek © için zamana, ocehte isimli bir gençten bir mektup aldım. ihtiyacı vardır. O, (ibda) ile meşgul Adnan Bey haklı bir endişe ile şu sa-Jola dururken, diğer taraftan üç beş iclal veierde? kelime ecnebi lisanma vâkıf bir mü- “YAKTI ın sinemn sahifesinde bir|tercim. sarbin şöhret bulmuş bir ar. sinema muharriri nasıl olmalıdır? j-) tistini tercüme veya kopya eder, ade- simli makalenizi memnuniyetle oku») yem ye ir le e sine > Li z rerse, nasıl Türk artisti bununla müs um. öylediklerinizi pek doğru hul eâdele "edebilir. Meseli siz veya ben bir roman yazacak olsak — küçük bir yazmız da tecrübe ediniz — epey zahmet çekeriz. (o Halbüki terci. me veya kopyn için çekilecek: zahmet, sadece basit bir makine işidir, ve siz bir hikâye telif edecğiniz müddette dört tane tercüme yapabilirsiniz. Vek hasıl bu mesele hayli münakaşaya değer. Unutmamalı ki (marifet it fata tabidir) Geçen hafta çıkan bir yazı dum: Her hangi bir güzeteyi açsak gözümüze bir artistin resmi ilişiyor: “filân artist, filân filmde, o (Bilmem hangi. vazır sahnenin son eseri) (Bik rem ne şirketi) bu sene şu kadar film yapmağa karar vermiş,,, Bu müphem cümleler uzayıp gide cek. Şüphesiz ki halk, bilhassa bizim gibi gençler İstanbulun biricik san'at ihtiyacını temin eden sinema İle faz la alâkadar, 'Tabiidir ki, gazeteler, bu alâka- ya bigâne kalamazlar. Fakat zannedi yorlar mı ki, (Sinemond) un (Onturn) sahifesini terceme ederek bu ihtiyaca cevap verecekler? hayır. Niçin osinemalarımızda (© geçen filmler, mümkün olduğu kadar cid diyetle tenkit edilmesin? Niçin iyiye iyi, kötüye kötü demiyelim? Ve heri cihetten âdiliği göze batan bir filmi alâyişli sıfatlarla; Şaheser, fevkalâ! de bir film, muvaffak bir eser diye methedelin? El ilânlarındaki mundar| hikâye fa. Sinema Yıldızı Nedir? İnsanların içinde öyle bir sınıf vardır ki devirlerinin hususiyet ve te- mayüllerini temsil ederler, (onların nesilden nesile intikalini eserleri ile te min ederler. Bumlar artistlerdir. Ressam tablosu, muharrir yazısı, mimar ve heykeltraş bina ve heykelleri musikişinas besteleri ile bu asra kadar bu (vazifeyi görürlerdi. Tayyare as rında güzel san'atlara bir yepyeni gü zel san'at daha gelip iltihak ederek kendisinden evvel (o Olan güzel şan'at- larm hepsini nefsinde topladış.SİNE MA. Ve bir sınıf artist daha yaratir. YILDIZ. Yıldızların hakikatte tiyatro artist lerinden farkı yok gibi o görünürse de vardır. Tiyatro artistleri o evvelee mevzii ve yalnız bir devre ait idiler. Halbuki sinema < cihanşümuldür, ve kendileri öldükten sonra (bile hayal İeri yaşar, devirlere intikal eder. , Sinemanm en çok inkişaf ettiği A- merikada yıldızlar, tıpkı Ford otomo- billeri gibi seri halinde yetişirler, haf ta san'at ve ifade vasıtaları bile standardize edilmiş metalar gibidir, Meselâ teessürü, neşeyi istihzayı, As merikalı yıldızlar hep ayni jest ve mimikle (ifade ederler. Bu itibarla (orijinal) ve (vesika) kıymetleri azdır. Avrupalı yıldız böyle değildir. O her şeyden evvel hadiseleri kendi hu susi, şahsi san'at süzgecinden geçire rek görür, ve verir. San'atkir pek ta bit olarak muhitinin tesirinde de ol. duğu için bu tarzı ibda elbette (çok kıymetli, orijinaldir. . * Türkiyede henüz (Yıldız) denilebi lecek kuvvette bir artist tanımıyoruz. Sebebi de film sanayii olmamasıdır. Fakat İpekçi kardeşlerin teşebbüsü ile iki büyük, iki küçük (türkçe sesli film yapılmak üzeredir. Bunun için de artistlerimiz Parise gitmiş bulunu- yorlar. Belki bundan Türk yıldızları da yetişebilir, Kuvvetle zannediyorum ki bizde Ye tişecek olan yıldızlar, Avrupalı mes lektaşlarından aşağı olmıyacaktır. Yal mz yıldız olabilmek için, muhakkak surette kültür sahibi de olmak m dır. Haftalık spor mecmualarmdı (Olimpiyat) türk yıldızı aramak için bir teşebbüse girmiş bulunuyor. Bu te şebbüsün bir spor gazetesinde yapıl-, mış olmasından maksat, sopreu ködin larımızın hem vücut hem de kafa itiba rile mütevazin ve yüksek olüşlarmdan bir türkçe ile yazılan (o hulâsaları ol- duğu gibi gazete sütunlarına geçire- lim, vösaltına basma kalıp çümleler:. “artist fevkalâde, xazır sahne güzel, fotograf ve ses kusursuzdur, . yaza lm? Tenkit bu mudur? Altı tane sesli (Ofilm gösteren sinemamız var. Bunlar bir mevsimde 150 - 160 yeni (film gösteriyorlar. Koca bir mevsimde (bu kadar az fil mi ciddi surette tenkit etmek hakiki bir sinema muharriri için güç müdür? Sonra buyurduğunuz gibi o niçin muharrirlerimiz memleket o havadisle rile alâkadar olmıyorlar? Tos Anje- leste açılan bir sinema onları meşgul ediyor da, Istanbulda açılan (nasıl meşgul etmiyor? Sırf tembellikten. Memleketimizde ilk defa iki ses- li film birden çevriliyor. Acaba bu| havadisten o muharrir beylerin haber- leri var mı? yoksa onu da Avrupa ga- zetelerinden mi kopya edecekler? Bu kıymetsiz neşriyat benim gibi hakiki amatörlerin cânını sıkıyor. Ro- manlarımızda, tiyatromuzda, gazete. lerimizde, ressamlığımızda, her Şeyi mizde bir kozmopolitlik kokusu var, Biz istemiyoruz ki, bir ressamı mız (Haliç) dururken (Sen) nehrinin tablosunu yapsın. Biraz. azıcık “couleurs o locales,, istiyoruz: Bizim öksüz milli duyguları! mizi okşıyan (couleurs Jocales), Maklıyım, değil Bey?, mi o muharrir Galatasaraydan Adnan Fuat pa Haklısınız Adnan Bey. Yalnız ro- man, tiyatro, gazete ve resim hak kında söylediklerinize kaydi ihtiyat. la iştirak edeceğim. Bizim (O memle ketimizin artistleri, hiç şüphe etme yiniz diğer ecnebi meslektaşlarıudan aşağı değildirler, Yalnız, artist deni- len mahlük da, ne yazık ki diğer insanlar gibidir, maalesef bir mide. si vardır ve günde ekalli bir defa yağ W yemek yemezse erir, biler, zaval. İ: vücudünü safece o maneviyatı be lemez, henüz (fakirizm) sırrına inu bildirmiştir. i mazhar olamamışlar. dır. Bu teşebbüsün neticesini merak- Bünun pe alâ-İja bekliyoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: