18 Eylül 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

18 Eylül 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 — VAKIT 18 Eylül 1 931 Fransa parayısiyasi mak- satlar için kullanıyor Bundan ingilizler şikâyet ediyor ve Fran- sanın çok ileri gittiğini söylüyorlar “Fakat Fransa yığın yığın sitnlerin kullanmadınian sonra bu altınların kurşu: (Taymis) in Paris muhabiri. Pran- sanın bugünkü vaziyeti ve Fransanın para kuvveti ile siyasi imtiyazlar pe şinde koşması, Fransa ile İngiltere nin mali münasebetleri hakkında çok mühim bir makale yazmıştır, Makale- de şu sözler söyleniyor: “Fransanın O İngiltereye kırk mil- yon sterlin kadar bir borç temin et. mesi Fransa maliyesinin büyük bir za- feri idi. Fransızların bu havadisi ga- zetede okuyarak 1926 da Fransız fran. gınm duçar olduğu buhranı hatırla. dıkları zaman, yüzleri (ogülmüştü. Fransızların bu münasebetle İngiliz. ler hakkında söyledikleri, (İngilizler gibi memnun edecek mahiyette değil. di. Bilhassa İngilterenin (mali zan-| fı ve Fransızların bu zaaftan çikar. diklari dersler, : İngilizleri müteessir edecek mahiyette idi. İngilterenin mali noktai nazardan Fransaya istinat etmesi, İngiliz nü- fuzunun izmihlâline saik olmuştur. Bu suretle İngiltere, Avrupa (işlerinde kat'i bir ehemmiyeti haiz bir âmil ol- maktan çıkmıştır. Fransızlar böyle düşündüklerin- den kendilerine şü suali soruyorlar: İngiltere zaaf ve aciz içinde ol- duktan ve Amerika bir şey yapmadık:| tan sonra Fransa niçin Avrupanın dik- tatörü olmasın?! İigilterenin Macaristan istikra- xıma İştirak edememeleri, mali buh- rünm Avrupada (nasıl telâkki oluna-| cağmı göstermeğe kâfidir. Halhaki Fransız bankaları sindikaları bu İşi hemen deruhte etmiş ve bunun neti si olarak Fransa hükümeti, Macaris- tih hükümetine siyasi şartlar (İleri sürmeğe muvaffak olmuştu. Halbuki İngiliz sermayesi de bu İstikraza işti- rak'etmiş olsaydı, buna (imkân kal. mazdı. Fransanın (İngiltereye istikraz! vermesi meselesi mevzuu bahis olarak müzakereler başladıktan sonra F sa gazetecileri . bu haberleri yazmak. tan dörin bir gürur duymağa başladı- lar. Gerçi bu güzeteler; Lâhey mah- Kemesinin kararı ne mahiyette olursa ölzun, (Avusturya - Almanya) gümrük itithadınım her halde suya düşece- ğini yüksek sesle ilin o edememişler, fakat kendileri bündan emindiler, Çün- KU (bütün kredi Fransanın elinde idi ve bu itibarla Fransa bunların ikisine de hâkimdi. Fransızlar, vaziyetlerine güvenerek daha ileri git- tiler. O kadar ki Jurnal dö Deba ga: #etesinin muharriri, Fransanın İngil tere İle bahri bir itilâf aktetmek sira- Sının hulâl ettiğini yazdılar. Fransada mali şövenistlik bir müd» det devam etmiş, ondan sonra itidal ve sükünet başlamıştır. Bunun birçok sebepleri vardır. Bir kere Fransanın da mühim bir (bütçe açığı bulunması Fransızları düşünme İe sevketti. Sonra mösyö Briyanın vazife ba- şma avdeti de bu işte müessir olmuş- tur. Fakat en mühim sebep, bnaka- larla alâkadar binlerce Fransızın kre- dileri kontrol etmenin yalnız o kuvvet değil, fakat mes'uliyet de getirdiğini anlamalarıdır. Bir seneden az bir zamanda Pran- sa devlet bankasında yatan altın, he men hemen, üç misline vardı. Bu ak tanım en büyük kısmı âtıl bir haldedir. Bü paradan istifade edilebilmesi İçin ortalıkta emniyet ve itimadın yeniden teessüsü ve iş hayatının yeniden can-| lanması lâzımdır. Tabii Fransa hükümeti ile Fransa maliyecileri, ortalıkta emniyet ve İti- madın o teesüsü yolunda Fransanın mühim bir rol oynıyacağına kanidir. ler. Aksi tikdirde Fransa bankasının hazinelerinde yatan altinlarım kur. şundan farkı kalmaz. Emniyet o ve itimadın teessüsü |. çin yapılacak ilk iş Fransa ile Alman. ya arasında siyasi ve mali bir oikilâf ba! n kadar kıymetleri yoktur,, yapılmasıdır. Birkaç sene evvel, Amerika, or- İtaya bir para dökecek vaziyette idi. O zaman Amerika, her yerden fazla, parasını Almanyada işletti. Fakat pa- rayı, bu kadar kolaylıkla vermek pek Fransızlar ayni hatayı tekrar etmek istemiyorlar. Bununla beraber Fran- sizlar, Almanya (siyasetinin, sulhü müsalemet yolunu takip etmesi ve li manyaya para verirler. Mi Tâval ile mösyö Briyanın Almanyayı ziyaret kânları aramaktır. Bu vadide vukubulacak müzahera- tın ne kadar nazik olacağı şimdiden bellidir. Fransanın pârâ kuvvetine dayann- rak Avusturya - Alman gümrük itti. hadını suya düşürmesi; Alman mülli- yetperverleri üzerinde derin aksülâ - meller yapmıştır. Bu yüzden : Fransa nazırlarının o Almanya seyahatinden vazgeçmeleri bekleniyor. Bu hâdise de: Almanyadaki milli- yetperverlerin Almanya - Fransa hü- kümetlerinin itilâfına mâni olacağını İ göstermektedir. Onun için bu vadide vukubulacak müzakeratı ilerletmeden evvel milliyetperverleri teskin etmek icap ediyor. Haber verildiğine göre mösyö La- ral, doktor o(Brüning) e büyük bir proje takdim edecek ovebu projede Fransız sermayesinin Alman sanayii ile ne şekilde teşriki mesai edeceğini izah edecektir. Şayet Fransanın bu teklifleri AL man erbabı sanayiini hoşnut (o edetek mahiyette ise o zaman Hitler taraf tarlarının teskini kolaylaşır. o Fakat Frahsızların “ bügün“Avrupayı istilâ eden siyasi ihtiraslarını teskin etmek için ancak şu iki yoldan birini tatmak mecburiyetindedir. Ya &sermuyesini vâsi bir mikyasta ortaya atmak, yahut siyasi müsaadatta bulunmak. Fransa efkârı umumiyesinin banu ne derece takdir ettiği henüz malüm değildir. Fakat daha şimdiden tesli- hatı tahdit konferansının yaklaşması dolayısile ileri sürülen fikirlerden bir çök şeyler anlaşılıyor. Bir taraftan şü fikir müdafaa o- lunuyor: Teslihatı tahdit için teminat lâzımdır. Bu teminat, ber mütecayi- zin beynelmilel kuvvetler tarafından tedibidir. Bir taraftan bu fikir müdafaa olu- nuyorken diğer taraftan da teslihatı tahdit konferansınm doğmadan ölece. ğine dair bir takım endişeler ileri sü- rülüyor. Bu iki cereyan birlbirile mücade- le &tmekte ve ikisinden (biri ötekine hâkim olmak istemektedir. daki başlıca kuvvet, Fransa bankasın- da da âtıl yatan altınlardır. İtidal dairesinde hareket edilmez ve bu mil- yonlar, bugünkü içtimal sistem yrkr- Wmnerya kadar âtıl kalacaktır. San'ât âleminde Ta Refik B. Kıymetli san'atkârımız tanburi Refik Beyle Refikası Fahire H. ve arkadaşları, Atinada konser- ler vermek için davet edilmiş- lerdir. Konseri Atina sefirimiz Enis B. himayeleri altna al mıştır. San'atkârlar önümüzdeki pazartesi, yahut salı günü şeb- rimizden Atinaya mütevecciben hareket edeceklerdir. ismet Pş. Hz, nin de Yunanistan seyaha- tine tesadüf eden bu konserler- de, san'atkârlarımızın: muvaffa- kıyetlerini orada ve evvelce bazı hususi hareketlerin bırak- musip bir hareket değildi. Onun için! zım olan teminatı vermesi şartile Al. etmelerinin hedeflerinden biri bu im- Fakat itidal cereyanımın arkaşım-! milli musikimiz namına yapılan | 13 üncü madde! Sanayi birliği umumi kâtibi elektrik şirketinin kanuni muhalefetinden müşteki Birkaç gün evvel Istanbul sa- nayi erbabının ticaret odasında yaptığı içtimada sanayi birliği ümumi kâtibi Nazmi Nuri B. de erbabı sanayi namma söz söy- lemiş ve bu meyanda teşviki sanayi kanununun 13 üncü mad. desinden bahsederek, bazı imti- yazlı şirketlerin bu maddeyi tat- bik etmediklerine işaret etmişti. Bir akşam refikimiz Nazmi Nuri Beyin bu sözlerini mevzuubahs ederek kanunun maddesini tat- bik etmiyen devair ve şirketleri tasrih etmediğini yazmıştır. Dün bu bususta kendisile görüşen bir muharririmize Nazmi Nuri demiştir ki : — Ticaret ve sanayi odasın- daki içtimada sanayi erbabının dileklerini gene sanayi erbabın- dan aldığım esaslar dahilinde | izah ederken teşviki sanayi ka- nununun İ3 üncü maddesine riayet oetmiyenlerin bazı imti- yazlı şirketler olduğunu saraha- ten söylemiştim. Kanunun bu maddesine riayet etmiyen daire- lerden bahsettiğimi hatırlamıyo- rum, Biz kanunun bu maddesine riâyet etmiyen bir daireyi gör- düğümüz zaman ve haber aldı- ğımız gibi lâzımgelen makama i derhal müracaat etmekte te- | reddüt etmeyiz. Kanunun I3üncü maddesini tatbik etmiyen deva- ir değil, bazı imtiyazlı şirket- lerdir. Ve bunların başında elek- trik şirketi gelmektedir. Meselâ lâzım olan malzemeyi burada ya- pan müesseselerimiz mevcut ol- duğu halde elektrik şirketi, teş- viki sanayi Kanununun bu mad- desini hiç Mâzarı itibara almıya- rak bu malzemeyi yüksek fiat- larla Avrupadan getirtmekte ve bu malzemönin parasınıda kilo-. vat Giatlarını yükseltmek suretile | bizden almaktadır, Halbuki bu malzemeyi burada daha ucuza tedarik edebilir. Kanunun 13üncü maddesi ise gayet açık olarak bu gibi imtiyazlı şirketleri mem- leketimizde mevcut olan malze- meyi buradan tedarike mecbur tutmaktadır. mmm Mısır Ahrarı reisi Mısır gazeteleri, Mesir Ahrar for. kası reisi Mehmet Mahmut paşa Av- rupadan Misıra avdet etmiştir. Gerek Mısır ahrarı, gerek Vifit fırkası, ah- rar fırkası reisini İarretli bir surette karşılamak için hazırlıklar yapmışlar, fakat hükümet hiçbir nümayiş yapil- maması İçin tedbirler almıştı. Hükü- metin bütün tedbirlerine rağmen halk,| İahrar reisini tezahürat ile karşılamış, tezahürat esnasmda zabıta ile halk a- İrasmda bazı vak'alar tahaddüt etmiş, İvak'alar esnasında iki kişi yaralan. mıştır. Hüküm (CENERAL Tamamen Fransızca sözlü film. Heyeti TOMMY BOURDELLE. Önümüzdeki FRAKLI FERNAND temsili muazzam pek Bugün MELEK. Sinemasında Lilian Harvey ve Willy Friteh ndan edilen Hiti Kolerman Davası filmi, İlâveten: Parsmount'ua en müte beddil ve pek şayanı alâka sesli sözlü halibazır dünya havadisleri. BiSCOT BOKSÖR sözlü varyete. Cuma gün leri seat 1 den itibaren matineler. remsil | ğı fena izleri sileelerini isteriz. akı (Vakıt) m Tefrikası Hz. No, 49 şu satırlar yazılı Yoksa Pilet Romaya yazacağı rapor- da, İsanıa krallık bulunan bir oadami olduğunu (söylemekle iktifa ede mezdi. Çünkü bu kupkuru hücum değildi.Krallık iddiasının bir cü rafından (hükümdar ilân olunması, ne kadar kısa bir zaman için olursa hükümdarlık etmesi lâzımgelirdi. | Nihayet, İsanın salbolunduğu haç üzerine yazılan yazı, onun (hakkında sadır olan hükümden alınmıştı. Onun için haç üzerindeki yazıyı değiştirmek! hükmü değiştirmek gibi bir hareketti. | Yahudi rüesasının. protestosu, bu hük- mü değiştirtemezdi. Bahusus, Pilet yahudi rilesasınm samimiyetine kani değildi. Bunlar, İsa ile arkadaşla- rının muvaffak olacağına kani olsa- lardı, hepsi de Romaya karşı isyan e der ve asilerle birlikte harekette tered- düt etmezlerdi. (Josefüs) ün Holosis unvanlı ese- dığına göre yahudi rüesası, red cevabını aldıktan sonra yahudiler Isanın mesihliğini ilân ettiği noktada yeni bir kitabe vilende getirdiler. (Josefüt), — (Yahudi harbi unvanlı eserinin beşinci kitabmda ve (Kudü-! sün zaptı) unvanlı eserinde yahudi ma bedini mufassalca bir surette tasvir e- derek der ki: “Mabedin açık avlusundan geçe- rek ikinci avluya varıldığı zaman bir takım sütunlar görülür. Bu sütunla- rın Üzerinde bir takım ihtarlar yazı- Verdi. Bu ihtarlara göre hiçbir yaban- cı daha (ileri gidemez ve mukaddes yere giremezdi., Jozefüs, daha sonra der ki; “Çünkü ikinci avluya (mukaddes yer) denilirdi. Buraya on dört bası makla çıkılırdı. Burada tesadüf olu- nan Kitabelerin birinde Şımlar yazın idi: İsa namında hükümdarlık etmi- yen bir kıral, Kudüs şehrinin harap © lacağını ve mabedin izmihlâle uğrıya- cağını söylediği için yahudiler tara- fından salbolunmuştu... İsanm mabede girdiği kapının adı İsa kapısı olarak kalmıştır. Yahudiler buna Maslup İsanın kapısı derlerdi. Na sıl peyğamberlik iddia eden (Mani) de Cundi Şapur şehrinin kapılarından bi- ri önünde derisi yüzülmüş, sonra ken- İdisi de bu kapıya çivilenmiş olduğun- dan bu kapı asırlarca (Mani kapısı) o İlarak yadedile gilmiştir. Bununla be- râber İsa hakkında bir kitabe bulun. duğu gibi onun kardeşi Yakuban ölü- münden bahseden bir kitabe de vardı. Bu vak'aları anlamak için Yunan ularm ayni şeyi yaptıkları hatır. lamak lâzımdır. Yunanlılar siyasi cü- rümlerle maznun, yahut herhangi bü- yük kabahatle suçlu olanların isimle- rini sütunlar fizerinde hakkederler ve bu isimleri mukaddes yerlerde teşhir Mevsimin birinci büyük dramı Gecesi PLATOFF) aa semelliyesi başında SUZY VERNON ve hata ELHAMRA sinemasında YVES MIRANDE ın komedisinden muktebe ADAM Tamamen Fransızen sözlü filim. “ GEL Evlenelim, eserinin mübdit GRAVEY'in “... . Sinemasında Bugün Lİ ELHAMRA Sinemasında Zengin bir program Sihirbaz Tamamen Fransızca sözlü, kısımı azami renkli şayanı hayret lüks tabloları havi bir Gilimdir. İlâveten Paramunt sesli ve sözlü halihazır dünya havadisleri, ile (UFA) nın ilmi fenni BİRİNCİ filmi olan Yumurtanın Sırrı Cuma günleri saat 10,45 de tenzilâtlı marine biri rüm teşkil etmesi için İsanın, halk ta-| rinin eski rusça tercümesinden anlaşıl-| Piletten| is A İirarteden ömer Rızs isanın salbolunduğu haçın üzerinde | idi : Nasıralı isa !... Bi N etmeyi daha muvafık bulurlardı. hattı hareketin sebebi, bu gibi mi rimlerin ebedi mücazata lâyık gö: meleri yahut bunlara verilen m cezalarm icra olunduğunu ifade Atinanın Akropolünde vatan! dinf hiyanetle suçlu olanların isiml€ rini taşıyan bir sütun vardı. Fakat âdet Atinaya inhisar etmiyordu. Yahudilerin mabedi, çoktan nanlılaşmış bulunuyordu. . Bu bar ile onun bir tarafında (İse kârdeşi hakkında bir kitabe bulü isı, onların bu kitabe ile takbih meleri aykırı bir hareket de değil (Josetüs) bu hitameyi bizzat ravş olduğuna göre ona inınmak buriyetindeyiz. Yalnız Josefüs 15 nm kardeşme ait olan kitabeden bah setmiyor. Jeromasa göre İsanır karii şi Yakuba git yazı, mabedin yan İstnda, yani mabede mücavir avlulâf dan birinin duvarı üzerinde idi. mal ki (Josefüs) ön bu Yakuba “ yanları kiliseciler tarafından ha Vonmuştur. Fakat membalar kars rıldığı takdirde İsanın biraderi ve © İnun eneamı hakkında birçok şeyler renmek mümkündür. Kilisecilerin (Josefüs) tarafındf yazılan bu bahsi karıştırdıklarını # pat eden bir nokta onların “hükümdi” hık etmiyen kıral Isa CYahudilğ tarafından) salbolunmuştu. Çünkü rin harap (ve mabedin muzmahil © İlacağını söylemişti.., edmlesine va diler tarafından) kelimelerini — etmeleridir. Fakat © Josefüsün r cümlesi bize kitabeyi aynen ve len nakletmiyor. Belki onu hulâsa © diyor. Bunun vesika olması icin sekilde yazılması lâzımdır: “Bur filânadamım, filin gün, filân gecerek içeri girdiği ve filân yapar! e dg» ni a Su aKIDEte Mr e pri Her halde bu kitabede İsanın ile beraber babasınm ismi (Yusuf) yahut hiç olmazsa onun memleketi zılı idi. Onun için bu kitabede il hakkında ya (Isa bin Yusuf) yah” Nasralı İsa zikrolunması icap edefi Nasıl ki İsanın salbolunduğu Mf çın üzerinde Nasıralı İsa yani tı, Aksi takdirde onun kimin nesi İ anlaşılamazdı. Se kimlerin İsayı Romalılar “ rafından değil, fakat yahudiler rafından idam edilmiş gibi göstermi Teri, onların kat'i hakikatleri na tahrif ettiklerini göstermeğe kâfidir. Yahudilerin kâhini azamı tarafı” dan yazdırılan bir kitabede İsanf | yahudiler tarafından salbolunduğu!” söylemeğe imkân yoktu. Yahudiler “ kitaba ilan bizim £ tarafımızdan sf bolundu) bile diyemezlerdi. Çünkü 78 hudiler böyle bir şey yapmış olsalar" dı Nasiralı İsa, filân zatm riyaseti altında toplanan Sanhedrin tarafı” dan verilen kararla şu şekilde idam " Tundu.,, Sonra İsanm cağını, mabedin izmihlâle w gehrin harap ol* ğrıyacağ* nı söylemek yüzünden Romalılar t# olunmasına — imsât dan idam aa kilisecileri” yoktu. Bunların hepsi tasniatından ibaretti. Bu tasniati bertaraf etti kitabenin diğer (kısmını mevsuk olarak telâkki edebili N de bu vesika son derece mühimdif” Çünkü diğer membaların hepsindef müstakildir. Çünkü Isanm idamı #* beplerinden birini daha (tavzih edir İyor. Ru sebebe ne incillerde, ne Jose” füsün Holosis unvanlı eserinde tesi” düf etmiyoruz. Josefüse göre İsa bir taraftan g hirbazlık, diğer taraftan isyan ves” de getirmek, ve hiyaneti vataniy? İ cürmü ika etmek ile maznundu. Lüka ineiline göre yahudi mak#” matı, Roma valisi Piletten evvel, 149” İyi halkı Romaya karş tahrik etmek” İle ittiham etmişler, halki vergi ver” İmekten istinkâfa davet ettiğini söyl” İmişler ve nihayet onun Beni israjl hif klmdart olduğunu iddia ettiğini #lâv* jetmişlerdir. (Bitmedi), kten son

Bu sayıdan diğer sayfalar: