5 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

5 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4—VAKITT 5 Teşrinevvel 1931 SPOR Sofyada cuma günkü.at yarışları ti umumiyesi ile tam hakimiyetimiz al tında cereyan etmekte olduğu bir za manda ancak bizi tehlikeli vaziyetler karşısında bıraktıkça (bazılarını tah. aya O kalkışıyorduk. İlk haftaymda Hüsamettin güzel Obir ceza şutunu tuttu. Bu haftaymm sonuna kadar hakimiyet bizde idi. .. İkinci haftaym Ikinei haftaym da oyun biraz sinir. #U ve iki taraftan sık sk (ofsaytlarla başladı. Hakemin vaziyeti (biraz na- zikleşti. Bu arada yan hakem Abdul) Vakit) im Tefrikası İsanın telkinat siyaseti Maksat, Roma devletine mukabil cihangir bir şark devleti vücuda getirmekti. isa da, esasen ya yet, ya- | kalanlar o zaman başa geçecek- At yarışlarına Iştirak eden zabitanımız grup halinde Sofya,(Hususi muhabirimizden)— Dünkü mektubumda at yarış- İarı bakkında kısmen malümat vermiştim. Akşam geç vakte kadar netice belli değildi. Dün akşam üzeri saat altıda topla- Ban hakem heyeti akşam saat dokuzda kararını vermiştir diye bu sabahki gazetelerin yalnız birinde okudum. Telefon ettim. Doğru değil, netice bugün ipik müsabakasından sonra belli ola- caktır, dendi. Hakem heyeti de bitaraf hakem olmadığı için müşkülât çoktur. Davet edilen Fransız miralayı gelmemiştir. Salâhattin, mülâzim Cevat Ali ve milâzim Eyüp Sabri B. ve Bulgarlardan mülâzim Gorgiyef, mülâzim Ayvanof, mülâzim ista- nef ihraç edilmişlerdir. Bu ihraca geçilecek mesafe- de tayin edilmiş kontrol nokta- larından geçmemek ve aharin muavenetinden istifade gibi se- bep gösterilmektedir. Diğer bitlerimizin fazla bata yaptı ve cn ziyade muvaffak olan iki zabitimiz olduğunu Bulgar gaze- teleri yazıyor Zâbitlerimizden ve Türk sefa- rethanesinden almış olduğum malümat dünkü müsabakalarda #ükemmel olduğumuzu teyit et- mektedir. Hakem heyetinde ih- tilâf olacağı muhakkaktır, Kat'i meticeden evel birşey bildirmi- yeceğim. Eskrim müsabakaları Dün öğleden evvel saat 10dan 12 ye kadar Terbiyei bedeniye ocağında ikinci eskrim müsaba- kaları yapılmıştır. Bu müsabaka- lara yalnız Türkler ile Yunanlılar Sofya maçında Sır İUsetarafı 1 inci sayıfamızda| oyun oynuyorlar, en nihayet (o Türk- ler kendi sistemlerini Sirplara kabul etâiriyorlar. Kale önündü Sırplar kuv yetli birkaç hücum ile tehlikeli vaziyet ler ihdas ettiler. Fakat Hüsamettin sıra ile bir, iki Ove üç defa öyle ma- hirane ve o kadar hayret edilecek va- riyetlerde topu tuttu ki binlerce halk yaşa, bravo, ora diye Hüsumettini alkışladı. Hatta bir defasında elinden kaçırdığı halde yine tuttu ki bu mu hakkak goldü. Bundan sonra takımı. mız sisematik bir surette, (oldukça muvaffakıyetli ve alkışlanacak netice- ler terlit eden hilcumlarma (başladı. Oyunenlarımızdaki yüksek ruh, azim ve cessurane oynamağa ahtediş bariz! bir surette göze çarpıyor ve bu keyfi- yet Sırpları fazla telâşa düşürüyordu. Sırplar kendilerine fazla güvenmek te ve halk da Sırpları kuvvetli ve be- hemehal takımımızı mağlüp edecek di- ye beklemekte iken Sırplar daha bida- yetie teşebbüs ruhunu kaybettiler, te- Yâşlı oynamağa (başladılar. Halk ise «mlarm bu vaziyetini ve bizim du te. fevvuk yaziyetimizi gördükçe ora, a evlâtlar, ha aslanlar, ha sizi görelim, bravo, yaşa diye Türkçe haykırmakta ye-Coşkun tezahürat (ihsas etmekte idiler, iştirak etmiştir. Her iki timde beşer kişiden mürekkeptir. Yunanlı lar daha iyi teknik olduklarını ispat ettiler. Doğru saplayış hu- susunda maharetleri var, Bizim- kiler daha canlı ve kesme (böl- me' vuruşu İle temeyyüz ettiler. Fakat müsabakayı kaybettiler: Netice şudur: Enver bey Botasisi 3 e karşı 5 ile, Nikolapulos Fuat beyi 3 e kar- şı 5 ile, Muhittin bey Paparodu yı 2 ye karşı $ ile, Valaoriti il hami beyi 4 e karşı 5 ile, Bota- sis Fuat beyi 5 e karşı? ile, Ni- kolapulos Enver beyi Se karşı 3 ile, Paparodu ilhami beyi Se karşı 4 ile, Muhittin bey Valao- ritiyi Se karşı 2 ile, Enver bey Paparodoyu S5 karşı Zile, Va- İsoriti Fuat beyi Se karşı 4ile, Muhittin bey Botasisi Se karşı 3 ile, Nikolopulos ilhami beyi Se karşı 4 ile, Valoridi Enver beyi Se karşı 3 ile, Fuat bey Paparodoyu 5 e karşı 3 ile, Mu- bittin bey Nikolopulosu 5 e karşı 3 ile, Botasis ilhami beyi 5e neticeyi 7-9 ile müsabakayı kazandılar. Türklerden en ziyade muvaf- fak olan ve göze çarpan Muhit- tin bey olmuştur. Hakem mira- lay Lihtenkreht idi, ... İstanbul terbiyeibedeniye klübünün muvaffakyerti Cuma günü Arnavutköy saha- sında İstanbul Terbiyeibedeniye klubü Arnavutköy spor klübünü 1-6 gibi azim bir farkla mağlüp etmiştir. ları nasıl yendik? on beş dakika oynadıktan sonya evvel- ce tekarrür ettiği gibi yerlerini değiş- İtirdiler, Rebii büdefa memulin fev- kinde bir oyun oynamakta idi. Yapılan hücumlar artık netice ver mek üzere idi. Bir ara kalenin içine kadar girdiğimiz halde şüt ile topa vu- ramadıkları için muhakkak bir golü kaybettik. Top kâh bizim kalede, kâh Sırp ka- lesi önünde, Kalecimiz çok güzel 9y- nuyor ve bütün oyun zarfında denebi- lir ki Sırplarm sıra ile çektikleri he- men on on iki şutunu (kurtardı ve alkışlandı. Oyuncülarımız maktadırlar, 2 üncü dakikada merkeze doğru giren Rebii bomba gibi çektiği bir şut ile kalenin sağ üst köşesinden 12 met- reden topu ağlara taktı ve halkın alkışları içinde bu birinci golü idrak ettik. 27 inci dakikada Fikret sağdan al mış olduğu bir favul vuruşunu kuy- vetli hir şuta kalbederek topu kalemin sol üst köşesinden içeri soktu. Bu defa daha sürekli ve tufan gibi alkış lar koptu. Sırplar artık şaşalar hir vaziyete gelmişlerdi. o Oyuncularımız aslan gibi oynuyorlardı. (o Arasıra hâ- talara tesadüf ediliyordu; cüz şahsi fazla elan Oyna Oyuncularımızdan o Rebij ile Eşref oynamalar vardı, fakat oyunun heye-İ lah bey favul işareti verdiği halde ha- kemin görmemesinden muğber olarak sahadan çekildi. Bunun yerine takımı mızın &ntrenörü geçti, fakat çok geç- meden antrenör güya oyuncularımıza öğretiyor ve bazı işaretler veriyormuş diye hakem onuda çıkardı, yerine Bulgarlardan (Batanciyef) gecti, O- iyun bütün hararet ve şiddetile alkış- (lar içinde devâm ediyordu. Sırplarm “ihdas ettiği bir iki tehlikeli vaziyeti yine Hüsamettin ve bekler kurtardılar. Bir korner kazandık, lar hücum ettiler. Defettik. Tekrar Sırp kalesi önüne geldik, güzel bir şutumuzu kaleci tuttu. Sırplar kor. mer kazandı, neticesiz. Bundan son- altında, hemen (denebilir ki ortada ve Srıp kalesi önünde, daha ziyade of. İsaytlarla geüti. Sırplar ikinci hafta. iyımda fazla Çalıştılar olduğu zamanlar oldu. ve isabetsiz şutlarmdan ve muhacim. lerinin (iyi O oynıyamayışından, kıs. men de şanssizlik yüzünden takımımı. za mağlâp oldülar.. Bu şerefli ve şanlı müteakip halk oyuncularımızı kucak- larında taşımağa ve alkış tufanı İçin de yerlerine kadar götürmeğe başla” 'dilar.. Oyuncularımız geçtikleri yer İlerde bütün halkım alkışlarma mazhar olmuş ve bize de Sofyada görülmedik şanlı bir zaferi idrak ettirdiği için hin- lerce minnet ve şükran duygularımıza nail olmumuştur. . Sırp kaptanı ne diyor? “Oyuncularımız kaleye karşı şut çekemiyorlar.. Hakem iyidir. ... Oyuncularımız nasıl oynadı Kaleci Hüsamettin, Burhan ile Hüs nü (bekler) dünkü maçın kahramanı. dırlar. Çok büyük bir aşk ve nefis fe dakârlığı ile oynadılar ve kaleyi çok güzel müdafaa ettiler. Hafbekler: Sami, Nihat ve Mitat gerek oflansta ve gerek defansta yo rulmak bilmez birer (Oyuncu olarak göze çarptılar. Cenahları güzel muha- faza ve himaye ettiler, bilhassa Ni hat Sırp muhacimlerinin o harekâtın pek mahirane bir surette akim bırak makta idi. Muhacimler: Niyazi (o Salâhattin, Fikret, Rebii, Eşref İyi oynadılar. Topu süratle oyuncudan oyuncuya gö- türüyorlar ve yine iç Üçe oyunu oyna» dılar. Bu defa bu suretleki oynayış! larr ile Sırp müdafilerinin harekâtını akim bırakmakta idiler. Oyunları muâhaze edilmiyecek gi- bi ve netice vericidir, fakat gol are. fesinde, geçenki okadar (değilse de İyine az şut çektiler. Bu oyuncular mızın çok mühim bir kusurudur. Takım bilinmiyecek bir şekle sokul- muştu. Çok muvaffakıyetli ve ambis- yon İle oynadılar, Muhacimler tam, seri ve yerinde pas vermekte, mikemmel bir teknik İle oynamakta ve yerinde (güzel şutlar. Eşref çok güzel oynadı. Fikret, Nihat da (bu defa en İyi oynıyanlardandırlar. İlar. Sırpların mağlübiyeti günün ha. disatı meyanma geçmiştir. Sırplar nasıl oynadı? Kaleci güzel, bekler nisbeten iyi, Hafbek hattında yalnız Promel iyi, muhacim hattı çok zayıf. Çek iyi fırsatlar ve vaziyc ler ka çırdılar. Sırplarm bu mağlübiyetin: ın Bul. İgarların memnun olduğu bir e'het var ise oda Dalkanyatta kendilerinin birineiliğinin nisbeten (temin edilmiş olması meselesidir. l Sırplar Bulgarları yedi golle mağ- İlâp etmeliler ki birinciliği alabilmiş olsunlar, halbuki buna ihtimal veril- memektedir, Naili neticesiz.. Sirp- ira oyun sonuna kadar hakimiyetimiz| ve hâkim! Fakat zayıf) murzafferiyeti| Kaleci mükemmel ve şahane. Rebii! ve Salâhattin de iyi oynıyanlardandır.| but nesep dolayısile Yahyanın yakmlarındandı. isa, Erden va- disinde gizlenen ve bu sözleri söyliyen ( Yahya ) yı bir müddet takip etti. Fakat onun söyledik- leri, bu ihtiyar zahidin sözlerin- den ve arzularından çok ileriye gidiyordu. Yahyaya göre, bek- lenen balâskârın gelmesi için, herkesin bütün şeri emirleri tam bir inkiyat dairesinde tatbik etmesi lâzımdı. Herkes tam bir takva içinde yaşıyacaktı. İsa, böyle yapmadı. Onun ta- raftarlarına öğrettiği esas, ade- mi mukavemeti. Hiç bir kimse bir fenalığa mukavemet etmiye- cekti. Hiç bir kimse, bir kim- seye fenalık yapmıyacaktı. Ken- disine fenalık yapılırsa, o fenalı- ğa mukabele etmiyecekti. Hatta kendisine zulüm edenler, kendi- sini esir edenlere karşıda birşey yapmıyacaktı. Çünkü zaiflerin kahramanlığı ancak bu şekilde tezahur ederdi, Asrımızın büyük bir ruhi ve dini dehası da (yani Mahatma Gandi) de aynı esasları Hindis- tana telkin etmekte ve bütün Hintlilere hasma mukabele ve mukavemet etmemeyi, onların zulüm ve şiddetini merhamet ve muhabbetle mağlüp etmeyi, bir kardeşi aleyhinde dava açmama- yı ve adalet istememeyi, hiç bir kimseye tahakküm etmemeyi ve herkese hizmet etmeyi, hatta düşmanları sevmeyi telkin ediyor. İsanın yaptığı da bundan baş- ka değildi. Kendisi bu fevkalbe- şer sulhperverliği talep ediyor ve fakirlere mazlümlara, ağır yükler altında yaşıyanlara, daha zaif bir boyunduruk, yani yeni bir ilâhi şeriat, yeni bir kanun esası vadediyor, onları irsi sal tanatın tahammül edilmez taz- yiklerinden, cihangir devletin düşmanlığından ve onun millete tahmil ettiği esaretten kurtarma- yı taahüt ediyordu. isanın bu telkinatını dinliyen- ler onun herkesi sokmak istedi- ği dar yoldan pek memnun olur yorlardı. Fakat onun vaadettiği Altın devir son derece cazipti. ler, © zaman sona mar Bugün sonda lerdi. Bugün aç ve susuz kalan lar ozaman tok olacaklar, bu gün tok olanlar o zaman aç ka- lacaklardı. Ve asil hepsinden fazla bugün hakir birer günab- kâr sayılanlar, o semavi melekü- ta bugün mütteki sayılanlardan evel gireceklerdi. isayi dinliyenler, ona birer bi- rer iltihak etmekte idiler. Asi Simon onu dinlemiş ve ona ita- at etmişti. Petrosda onu dinle- dikten sonra onunla birleşmişti. Dağa çıkanlar onun etrafında toplanıyorlardı. Sabık mesih Yah- yanın oğullarile çalışanlar, ona gelmişlerdi. Sonra Vaftizci Yah- yanın taraftarlarından iki üç ki- şi de ona iltihak etmeyi tercih etmişlerdi. isa, küçük bir cemaat topla- dıktan sonra, Saltanatın teşkili ile meşgul olmağa başladı, O- nun taraftarlarından on iki kişi, Beni israilin on iki kabilesini davetle meşgul olacaklardı. Bun- dan başka onun taraftarlarından yetmiş iki elçi dünyanın yetmiş iki milletine gidecekler ve on ların semavi saltanata girmele- rini istiyeceklerdi. iran şabnişah- ları, bâkimiyetlerine istedikleri milletlerden su ve toprak ister- lerdi. Bunlarda ayni şekilde bareket edecekler ve temas et- tikleri milletlerden bunları isti- yeceklerdi. Bütün dünyayı Kure-sozleriğ hoşnut ederek milletleri celbet- mek ve onları hakiki Allahın etrafında toplamak fikri yalnıx İsanın aklma gelmiş değildir, Daha evvel Yahudi fırkaların- dan biri olan Frisilerin misyö- nerleri ayni şekilde çalışıyor ve bütün milletleri kazanmayı ve irşat etmeyi ümit ediyorlardı. İsada bunun gibi hareket ederek göndereceği elçilere Al- laba itimat etmeyi tavsiye etmiş ve onları yola çıkarmıştı. Fakat bu elçilerden hayatta kalan ve «imanının zafına mebni» yolunda devam edemiyen elçi- İerin bir şey yapamadan ve bir muvaffakiyet kazanmadan geri dönmeleri, İsanın semadaki pe- dere karşı hissettiği (o itimadı sarsmıştı. (Bitmedi) Bir Rekor iSMET PAŞA HAZRETLERİ ile mayietine ATiNA?da Yapılan fevkalâde resmi kabul intibaatı sinemaya alınmış ve dün akşamdan itibaren GLORYA sinemasında iraesine başlanmıştır. mmm 7 Teşrinievvel Çarşamba akşamı Elhamra sinemasında HENRY GARAT ve (Bouffes - Parisiens) tiyatrosuna mensup MEG LEMONNER tarafından temsil edilen Monmartr Sevdaları filmi sizi Parisin bütün musikisini, bütün letafet ve neşesini Kaza) uma takdim edecektir. PE A yem Elhamra ve Melek sinemaları dünden itibaren ismet Pş. Hz. ile maiyetinin Atinaya muyasalatları ve kendilerine yapılan muazzam ve parlak resmi kabulleri intibaatını programlarına ilâveten göstermektedirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: