3 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

3 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? mişti, Yer yüzü insanlara d gelmiye başlayınca Otomobil, şimendifer yolları da havaya naklediliyor Daracık yollarda seyrüsefer, bütün büyük şehirler için birer dert olmuştur. Bir çok şehirler, bazı caddelerde yalnız bir taraftan seyrüsefer edil- mesi o usulünü tatbik O ederek buna bir çare bulmuşlarsa da zengin bir kaç şehir, otomobil- lerin rabat ra- hat seyrüsefer ede bilmeleri ni temin için bü- yük masraflar- dan. kaçın maktadırla Nevyork, ha- vai yollar yap- mak teşebbü- sünde bulunan ilk o şehirdir. Şiwdiye kadar, kiçük mesafeler için havai yollar yapılmıştı, fakat şimdi Nevyork ta, Menhattan şehrinde sekiz kilo metre den fazla ve havai bü bir cad- £ ,aptacastır. Mütehassıslar ve halk bu teş şebbüsle fazla alâkadar olmak tadır. Dörtte üç kısmının bitiri- lerak küşat resmi yapılmış olan bü bavaf eaddenin çok kullanışlı o.Gü'w. anlaşılmıştır. Ba yol, z bir haylı kazanılmasına da yardım etmektedir. (Vakit, nakittir) düsturunun pek kiymet- i olduğu Amerikada, bilhassa bu noktada, büyük bir muvaffa- kiyet kazanmıştır. Zira evvelce, sırasına ve kalabalığa göre on dakikay'a yirmi dakika arasında katedilen bir mesafe, şimdi iki nizayet dört dakikada katedil- mektedi. Eundan başka bu havai | yo! Ja kazaların tamamiyle önüne &'çilmiştir. Gösterilen hesaplara göre, bu havai yol için sarfedilen para 16 milyon dolardan çok #szlaymış , 4 vaziyeti ihdas eden, yer V Hinin artık insanlara dar gel- y. asıdır, Vk e Arama, Sabatayın baş mesihin müslüman Ir almaz Gazzeden İ ye gitmek istedi, İ Yahadilere biraz ümit Mi meni Natan, 1667 nin şubatında ge) Varmış, fakat İzmir yahndiley; ee $ehre girmemesini istemiylerdi, Pm li oradaki yahudiler müthiş bir vösş mi uğramışlardı. Buna Fağman Ka, an İzmire girmiş, fakat orada Saba, tikte annesine ait mezarı Ziyaret si BL şehirden çıkmış, Sakıza! z buradan tekrar İzmire döne Sabatayia mahabere etmiş ve pi. hayet onunla İpsalada görüşmek ize, Amaştı. misyoneri Natan, olduğunu haber a. kalkarak Edirne. Te söz Bu mülâkatm vuku bulduğu tah beri ekini Çünkü Natanm İpsa . Ml b a latiyle İstanbul hahamia- nunla gör! sinde ski mk m üşmüş ve Natan onlara bir| ii vuku bulacağını müjdele -| z aftalar, aylar geçtiği halde $e7 vuku bulmamış ve Sabatay ye- i İzmirde çıkan Mesih.. | rl yg ZA Lânet Onun Fennin .ünakalenin büsbütün gök yü- züne intikal edeceği anlaşılıyor. terakkisi O karşısında Bir Amerikalı zıyeti düşünerek hayali bir tablo vücude getirmiştir. İktibas ettiğimiz bu resimde hava yolları, havadaki otomobil şimendifer, otayyare servisleri görünüyor. Tablo aynı zamanda fennin ta- rakkisindeki azamet karşısında ilk Oinsenin Ohayretini Otasvr ediyor. — 2 İngüiz Radyo Şirketinin Mektebi Ingiliz Radyo şirketi Londrada yaptırdığı yeni sarayvari binada bir televizyon mektebi vücuda gelirmiye karar vermiştir. Ders. ler televizion mutahas: ta- yy By Ayyy yy Yazan * Ömer Rıza Adına ni hayatını yaşamakta devam etmiş, yalnız (Natan) a halâs gününe kadar bu hayatta devam edeceğini söylemiş ve bu adam ona gene inanmış, her ta. rafta dolaşarak onün namma çalış «| makta devam etmiş ve 1680 de vefat e. dinciye kadar Sabataya inanmıştı. Fakat bü sırada Sabatay da boş dur müyordu. Kendisi bu sırada artık halis ve samimi müslüman olduğuna herkesi ikna etmiş ve evvelâ gizlice, sönra açıkça sinagomya (devama baş» lamiş ve gene eskisi gibi mesihta nmmak istemişti. Şayanı hayret bir nokta, onun tekrar muvaffak olma sıydı. Onun sinagogzlara devam ettiği mâ-| lüm olduğu zaman verdiği cevap ba» Sit. o Kendisi yahudileri müslilman etmiye çalışıyordu! Bu cevap muhiti hoşmut ettiğinden Sabatay daha serbest | çalışıyor ve yahudilere uluhiyyetin ona hulül et- tiğini söylüyordu. Sabatay bit taraftan kendi faali - | 20 inci Asır ressam bu vâ- | Robensonları Büyük Bahrimuhitin ıssız bir adasında dört arkadaşile birlikte üç sene müddetle Robenson vari bir hayat geçirmiş olan Andrew wan namında bir tayfa 34 se- nelik sergüzeştlerle dolu bir gay- bubetten sonra geçende İngilte- reye avdet eylemiştir. Svan 23 sene evvel Novcastleden Hon- oluluye giden bir yelkenlide bu- umuyordu. Gemi üstüva hattı | üzerinde tutuşup yandığından | mürettebat tarafından terkolun- muştur. Bunlar dört sandala bin- mişti. Gece vakti sandallar bir- birilerini kaybetmişlerdir. Svanm dört kişi ile birlikte bindiği sandal üç gün Üç gece deniz üzerinde ( bocaladıktan sonra nihayet bin tehlike arasın- da gayrimeskün bir adaya yana- şabilmişti, Kazazedeler ilk geceleri açık- ta yattıktan sonra dalgalar ta- rafından sahile atılan her türlü gemi enkazile kendilerine bir kulübe uydurmuşlardır. Yiyecek- leri enkaz arasında buldukları konservelerle muz gibi sıcak memleketlere mahsus taze mey- valardan ve midye ile istiridye gibi bahri hayvanattan ibaret idi. Yaptıkları bir istikşaf dev- i esnasında adada bulunan ine rasgelmişlerdir. Iske- letin yanı başında bir köpek ka- didi uzanmış duruyordu. Muhak- kaktır ki köpek efendisinin ölü- | mühden sonra bunun yanında bekçilik yaparak nibayet açlık- | tan ölmüştü. Kadidin yanında bulunan bir kâğıt parçasından ölünün 1821 senesinde müthiş bir fırtmada batan bir yelkenli- Din yegâne sağ kalan tajfası olduğu anlaşılmıştır. Ada açıkla- rından geçecek gemilerin nazarı dikkatin! celp için kazazedeler geceli gündüzlü idame ettikleri | büyük bir ateş yakmışlardır. Işa- reti gören bir Portekiz gemisi bu beş Robensonu alarak kurtar- mıştır. a, rafından okutulacaktır. Mektepte | en hassas ve mütekâmil aletler bulunacaktır. Bunlarla mütema- diyen tecrübeler yapılacak ve yeni muvaffakıyetler gösterenle- re mühim ikramiyeler verilecek» ti yetine dev; kendisi gibi müslüman olmayı da tave| siye etmekteydi. Onun bu tavsiyesi kabul edildiğinden Sabatay her tehlis keden Azade bir surette yaşıyordu.| Onun bu hattı hareketi Tek ve aleyhte) hizipler vücuda getirmişse de bir kaç yüz yahudinin müslüman olması pa dişahın hükümetini iğfale kâf; gelmiş, ona İstanbula gitmiye bile müsaade verilmişti, ! İstanbul yahudileri Sabatayı heye.| canla karşılamışlar ve onun yeni bir harekete başlamasını (o beklemişlerdi.| Sabatay Istanbul sinagorlarında ya »| hudilerin sönen ruhünü yeniden alev. lendiriyor, kendisi onlara kehanetler- de bulunuyor, onlara güzel sesile ilâ- hiler okuyor, onları alarak deniz ke. narma götürüyor, onlarla birlikle yı kanıyor ve (büyük gün) için hazırla-| nıyordu, | Fakat düşmanlar da boş durma »| mışlar ve vazıyeti sadrazama haber vermişlerdi. Köprülü Ahmet paşa dü- şünmüş, taşmmış ve bu müfsit, bu mü- zevir hakkında kat'i bir hattı hareket takibi lüzumuna kani olmuştu. Sabatay, ifsadatma beş sene de. vam etti, Nihayet bir gece, Kendisi Kuru çeşmede taraftarlarile birlikte toylanarak (Mesih) in oRudumu için ilâhiler okurken zabıta onu yakala » maş ve onun İ6ğl de İşkodra civarme| dakj Duleigno'ya sürülmesi için aldığı İ ları ansızın basarak ve hayrete düçar 5”. VATKT 3 Kânumusani 1937-5 Güzel İren muhakeme neticesinde asıldı Fakat onun masum olduğu bugün meydana Dokuz ay evvel İren Şreder namın- ! da bir Amerikalı kâdın Filadelfiyada idama mahküm olmuş ve elektrikli sandalyeye oturtularik idam edil - mişti, İren Şreder, bütün Amerikada ve Amerika haricinde tanman hoppa hir kadındı. Bir gün İrenle bir âşıkı seri bir otomobille seyahat ediyorken dev- riyelerin biri bunları durdurmuş ve hüviyyet varakalarını görmek iste - mişti. Fakat arabanın içinden atılan bir kurşun devriyeyi yere düşürmüş ve araba yoluna devam etmişti, Zabıta derhal takibata başladığın. dan araba yakalanmış, İrenle âşıkt muhakeme edilmiş, neticede bunların katil oldukları anlaşılarak ikisine de idam hükmü verilmişti, Gerek İren, gerek âşrkr son lâhza- ya kadar masum olduklarını iddia ve elektrik sandalyesine oturdukları anda bile bu iddia üzerinde israr et- mişlerdi. İren son dakikasında söylemişti: “Ölümü korkmadan karşılıyorum. Fakat masumum. O kadar ki, on iki ay geçmeden bütün bu havaliyi veba ve açlık kaplıyacak ve herkes benim masumiyetimi ispat için yeni delâil arıyacak!,, Hakikatte bu kadınm idamı üze - rinden dokuz ay geçmeden Penseh. runya'da veba, işsizlik ve huzursuz « luk başlamıştır. Bu havalide açlık « tan ölenlerin sayısı yüzlercedir. “Ba- zı yerlerde sıhhi şeraitin fenalığı ve baya sebebiyet verecek hale gelmiştir. Bu hadiselerin başlamasile (İren) in masumiyeti lehinde de cereyanlar başladı ve davanın yeniden tahkikine Tüzum görüldü. Yapılan tahkikatın verdiği ilk neti.| ce, İren'in katil cürmünden masum olduğunu gösterecek mahiyettedir. Bu tahkikata göre-İren bir çok $0) kayet hadiselerine iştirak etmişti. O « na bu gibi hadiselerde arkadaşlık e- den Glen Dagu otomobiller çalar vw onları İreni kaçırmak işin kullanırdı. İnce, zarif ve güzel bir kadm olan İren dalga dalga kırmczı saçlarile mağazalara girer, mağaza sahibini bir köşede sıkıştırır, sonra da rovelverini çıkararak onların keselerini temizler- di, Onun bütün mehareti, bu adam - şu sözleri ederek ellerindekini almak, sonra sür atle firar etmekteydi. İrenle arkadaşının son yaptıkları iş, bir adamm bin dolarmı almaktan #haretti, Bunlar parayı aldıktan son ra otomobile atlamışlar o ve kaçmak istemişlerdi. Devriye onlara bü sırada tesadüf i Bu hadise Sabatayın (faaliyetine nihayet verdi. Kendisi burada ancak bir takım mektuplar alıyor ve Edirne. de Saranın ölümünden sonra aldığı beşinci karısile yaşıyordu. Fakat bu ihtirassız, bu ihtişamsız, bu hadisesiz' hayat onu sıkıyor ve yavaş yavaş öl- dürüyordu. Sabatay menfasında yalnızlktan boğulmaktaydı. Kendisi burada ancak iki sene yaşıyabilmiş ve 1675 te kisi bir hastalıktan sonra ölmüştü. Onun en son arzusu işlim mezar. lığında gömülmemek, buna imkân bus lunmazsa, deniz kenarmda gömül «! mekti, Sabataym arzusu yerine getiril - miş, deniz kenarına gömülmüş ve çok! geçmeden mezarı unutulmuştu. Sahatayın taraftarları onun öldü-| güne imanmadılar ve onun tekrar zu- hurunu beklediler. Sabatay kısa bir gaybubetten sonra geri dönecekti. O » nun için onun boş biraktığı mevkie bir vekil tayin etmek gerekti, Sabataymı bir oğlu yoktu. Fakat — karısının bir! kardeşi vardı ve adı Yakup Eredo'y »| du. Sabatayın karısı bu erkeği evlât edindiğini söyledi. Bunun üzerine Sabatayclar Yakubu bir (Gilgul) ya» ni Sabataym hulül ettiği bir adam o larak kabul ettiler ve ona Yakup Se. vi adını taktılar, Istanbul, İzmir, Selânik ve Edirne»; çıkmıştır Matmazel İren etmiş, onları durdurmuş, ve İren, po- Tisi korkutmak İçin tabancasınr çeke. rek havaya ateş etmişti. İremin kati ifadesine göre onun attığı kurşunların polise isabet etme sine imkân yoktu. Onun kurşunları çok uzaktan geçmişti. Halbuki yarım saat osonra polis Bradli ölü bulunarak widesinde iki kurşun görülmüş ve İrenin tevkifi için emir sadır olmuştu, Son tahkikata göre, İrenin otomos bili durdurulduğu zaman yakın bir yerde bir takım içki kaşakçıları bulu- nuyordu. Ve bunların fırsattan isti- fade ederek havaya atılan kurşunlara mukabil polise kursun atarak poMsi öldürmüşlerdir. Muhakeme esnasında Trenin arka. daşı da İren derecesinde masumiyeti üzerinde rsrar etmiş, fakat bunların bu sözlerine ehemmiyet verilmemişti. Muhakeme esnasında gösterilen de Mülden biri İrenin kullandığı taban» caydı. İren, o zama nbu tabancanın ken» disine ait olmadığını söylemiş fakat mahkeme onun bu sözünü de kabul et- memişti, Halbuki bugün İrenin o zaman doğ ru söylediği sabit olmuş ve bunun ne ticesi olarak onun masumiyeti tavaz« zuh etmişti Saba araftarları çoktular, ların hepsi Sabatayın o bıraktığı saltanatı o bir niyabete (o bıraktılar. Bu niyabet Yakup Seziye ba ba ve hemşireden (teşekkül (© edi. yordu. Babadan maksat Sabatay ve hem$ireden maksat karısıydı. Hahamlar bu işin aleyhinde olduk- Jarmdan Sabatayın taraftarlarını hü- kümete şikâyet ediyorlardı. Fakat bunlar bu şikâyetlerin takibe dönme. sinden korkarak zahiren (müslüman görünmeyi kabul etliler. Çünkü pir: leri Sabatay da aynı şekilde hareket etmişti. Ve bu suretle Sabataya mu halif yahudilerden kup Sevi, cemaatin için hacce gitmiş etmişti. Onu mütenk naip olmuş, ve on * talarına kadar bu niyabet teselstil et. mişti, Bugün bile bu mezhep taraf» tarlarma Türkiyeden başlıyarak Frank furt ve Prag'a kadar imtidat eden sahalarda tesadüf olunur. Babatay bu saretle yahudiliğin kay bettiği bir cemaatle un yüzünder inkisara uğrıyan (bir millet biraktı Yahudi milleti hâlâ onun hakkındaz — Yimah şemo, yani: — Linet onun adıma! diyor, 12 — 12 — 1931 ÖMER RIZA — Bitti —

Bu sayıdan diğer sayfalar: