22 Mart 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1

22 Mart 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——a si mm Gençlik Yazılan — Beşinci sayfamızda - 15 inci Yıl » Say Mali işler Bugün Fırka Gurubunda AIG Kabinenin vazıyeti ismet paşanın beyanalı münasebetile Başvekil İsmet (paşa hazretleri - nin son günlerdek; tebeddül şayialas! rı üzerine Anadolu ajansına vaki olan ve dünkü gazetelerde neşredilen beyanatı yalnız hükümetin (değil, memleketin de umumi yaziyetine vu- zuh ve sarahat getirmiştir. Bu iti » barla bu beyanat hakikaten mühim « dir. Başvekil paşa hazretlerinin işaret ettikleri gibi kendileri Büyük millet meclisinin tam bir itimadına mazhar bulunmaktadır. oReisicümhur haz - retleriyle (aralarında hiçbir mesele hakkında en küçük bir fikir ihtilâf, | yoktur. Esasen bu noktalar üzerinde; en küçük bir şüphe mevcut değildi. Yalnız kabinenin istifası ihti - malinden bahseden şayislar mat buat sütunlarma intikal et- tikten sonra uzun bir zaman hükü - met mahafilinden sadece ademi ma- lümat beyan edilmekle iktifa edildi. İstanbul matbuatmda bir sabah hü » kümetin vaziyetini şüpheli gösterecek! surette meydana çıkan her hangi bir gayia telefon vasıtasiyle nihayet bir iki saat içinde tekzip olunabilir, hat- ta bu tekzip ertesi günü beklemeden © günkü akşam gazetelerine yetişti - rilebilirken (kabinenin istifasr şayia- #mm tekzibi hususunda bu tarzda hareket olunmaması (dedikodunun dallanıp budaklanmasına (meydan verdi. : Bahusus ortada yüz elli Küsur mi'von llrava inen umumi va- xidatla muvaxeneli bir bütçe gibi çok müşkül bir iş de bulunması gok kimseleri tereddüde sevkediyor - du. Bununla beraber İsmet paşa hü - kümeti istifa ederse ne olacaktı? Yes rine geçecek yeni hükümet kimin Oo riyaseti altmda (o ve kimlerden mürekkep olarak te- gekkül O ederse etsin ne yapacaktı? Mevcut müşkülâtr izale için esrarlı bir siyaset tılsımı vardı da bunun! ortaya çıkması ve açılması İsmet pa- şa hükümetinin bir kere ortadan çe -) kilmesini mi lenpettiriyordu? Yahut! malt ve iktısadi müşkülâir bertaraf etmek için şu veya bu türlü hazı ted- birlerin mutlaka almmasr lâzım ge - liyor da İsmet paşa hükümeti bu gi- bi tedbirlerin icrasmı başka bir hü - kümete terketmeyi mi tercih ediyor » du? Bu cihetler hatırlara pek gelmiyor du. İşte muhterem hükümet reisimi » zin kendi lisanıyla doğrudan doğru - ya mevcut şayiaları kuvvetle ret ve tekzip etmesi birkaç gün içinde mem- Jeketin siyasi o havasmda tonlanmış olan tereddüt ve şüphe halutlarını alıp götürmüştür. Şimdi efkir u - mumiyeye kanaat gelmiştir ki İsmet paşa hükümeti yerli (o yerindedir. Aynı zamanda şu veya bu şekilde hü- kümet tebeddülü şayialarınma mey «| dan veren mali ve iktısadi müşkülü » tın derecesini pek iyi görmekle be «| raber asla ümitsiz değildir. Ümitsiz;| Tik şöyle dursun, en kuvvetli bir iti madı nefisle her türlü müşkülâta kar şı mutlaka galebe çalmacağına tam bir iman içindedir. Fikrimizce bizim için en büyük te selli noktası da bundan (ibarettir. Hakikat halde bugün mali ve iktisadi müşkülât içinde olan yalnız Türkiye olmadığını hepimiz biliyoruz. Ameri- kanm ve Avrupanın en zengin meni leketlerine varıncaya kadar her ta - raf en şiddetli buhranlar geçirmek- tedir. o Diğer taraftan bir iki sene evvele kadar dünyanın en müreffeh köşesi addedilen memleketlerde mil- yonlarca İşsiz aç bir halde sokaklara dökülmüş bulunduğu halde memleke- tmiz bu müthiş hastalıktan salim » dir, Bütün bu müşkülütlardan başka olarak hemen her memleket en ağır borçlar altmda inlemektedir. Mese - JA Yunanistanın nüfusu Türkiye » nin yarısı olduğu halde her sene borç Jarı için (67) milyon ingiliz lirası fa iz vermektedir. Bu miktar Türkiyenin — da imparatorluk borçlarına muka bil olarak—bugünkü vermekte olduğu faizlerin yeği, sekiz mislidir. Bütün bu ahval nazarı dikkate almırsa ken dimizi hakkaten İhtiyar sayabiliriz. | biliriz. Mehmet Asım Tashih Dünkü sayımızda başmakale sütu- nunda çıkan “Komşularımız arasında başlıklı yazı üzerindeki kayıttan da anlaşılacağı veçhile Sofyada çıkan (La Bulgarie) gazetesinden tercüme edilmiş ve ehemmiyeti hasebiyle bâş- makale sütununa konulmuştu. Mü - rettiphanemizde bir sehiv eseri ola - rak yazım altına başmuharririmizin imzası konulmuştur. Tashih ve iti - zar ederiz, Eğe mıntakasındaki tütünler İzmir, 21 (Vakit) — Tütün inhisı rı, Muğla hariç olmak üzere, Eğe mın İakasında kalan O sekiz milyon okka tütünden bir miktarmın mübayaast i- çin emir almıştır. Mühayaa için 500 bin Jira ayrılmıştır. Bu meyanda ban kalarda » merhun tütünler de alma! caktır. Tüccarlar merhun tütünleri - nin mübayaası için İnhisara men. at etmiştir. Salı, 22 MART Marsilya baş konsolosumuz Server Ceaml Bey merkumun cenazesi dün ge-| bir kolluk gösteremiyeceğiz. Ne ya - tirilmiş ve merasimle gömülmüştür. Buna ait yazıları üçüncü sayfamızda bula-| palum? İtilaf Alman bankası Müdürleri dün Anka- radan geldiler Anadolu demiryolları şirketleri - nin tasfiyesi meselesi hakkında Mali- ye vekâletiyle temasta bulunmak ü- zere Ankaraya giden Doyçebank u - mumi direktörü M, Weigelt'le banka. nın İstanbul şubesi müdürü M. Gol denberg dün Ankaradan şehrimize gelmişler, M. Welgelt akşamki Eksp- resle Berline hareket etmiştir. M. Göldenberg Ankaradaki te - | masları hakkında şunları söylemiş - tiri —Munllâk meseleleri Maliye veki- li Mustafa Aptülhalik ve Devlet ban- kası müdürü Selâhattin Beylerle dos- tane bir şekilde müzakere ettik. Türk hükümetiyle Doyçebank ve (Merkez bankası srasmdâ © tediye meseleleri hakkında tam bir anlaşma hasıl ol - muş, ihtilâflar halledilmiştir. Heyeti umumiye martın yirmi do- kuzunda toplanacaktır. Bu sayımızda Avusturyalılar Italyan milli takı- mını yendiler — Altmör sayfamızda — Mis Garbo ölmemiştir! — Beşinci sayfamızda — i ve bir idam kararı vermiştir. Beşiktaşta o Ihlamurda Hakkı ve Hact isimlerinde sebzecilik o ve renç perlikle uğraşan iki kardeş Celâl is- minde birini öldürmüşler ve bu yüz den ağırcezada muhakemeye alınmış- Tardı, Cinayet hadisesi şöyle olmuştu: Hakkı üç sene evvel maktul Celâs lin hemşiresi Zeynebi nikâhla almak üzere, kızın ebeveynine müracaat et - miş, fakat her nedense bu talep kabul olunmamıştı. Vak'adan kısa bir müd det evvel, Zeynebi Mustafa isminde) birine nikâhlamışlar, vak'a günü de Mustafanm akrabası Zeynebin cihaz eşyasını taşımak üzere Celâlin evine| gelmişlerdi. Tam bu sırada Haer e -| vinden fırlamış, Celâlin yanına gide - rek evvelâ ağız dalaşma başlamış ve Beyneimilel yeni teamüller — Ikinci sayfamızda — Akisler: Antoloji Usuldendir; Yükselmek için si - nek kanadından bile mahrum olanlar, eski şöhretleri merdiven yapmak is - terler, usule müracaat etmiş: Yirmi sene - dir yanlan eserleri beğenmiyor! Antoloji, maalesef bir mezarlık » tar, İtiraf edelim ki, oraya girmiş ol- maktan, dışarda Kalan âcizlerin Ms- kandıkları kadar mes'ut değiliz. Zi- ra, antolojiye, ancak tekâmülünü bi- tirmiş o bir edebiyalın tanıttığı isim ler girebilir?! Fakat Kenan Hulüşi Bey beyhude hayıflanmasın. O, yalnız bu antolo « jlye değil, hiçbir antolojiye giremi - yecektir, O, eski Mısırın, mezarsız kalmış betbahi ruhları gibi tüneksiz kalacaktır! Biz, hiçbir şey yapmadıksa, lisanı birçok molozlardan temizliyerek zah- melsizce yürünebilecek düz ve mun- tazam bir yol haline getirdik. Fakat, edebiyata reklâm gürültü- sile girip bir hafta sonra unululmak J marifetinden başka hüner gösteremi- yen Kenan Hulüsi Bey ve emsali, bizim açtığımız asfalt yol üzerinde| bile yürümesini beceremediler! İ Elinde kalem, bir kötürümün kol- tuk değneğine dönen bu zate haber verelim: Kendisine, şöhret âleminde, zahmetsizce oturup keyif sürecekleri (3 üncü ay) 1932 yi ! bir cinayet davasını Toprak ler söylenmiştir. merasimde Istanbul Ağırceza mahkemesi neticelendirmiş n j İ Ali Canibin, mektepler için hazır-| gonra da cebindeki hrovnin tabanca-! ladığı antolojiye giremiyen Kenan) sma sarılarak Celâlin üzerine boşalt Hulüsi Bey isminde bir genç de bu) yış ve kaçmıstı. Hakkı da arkadan! Boşanma - Ayrılma Tafsilâtım altıncı sayfamızda bulunanlardan bir grubu gösteriyor. Sayısı 5 Kurup Konuşulacak... — Yazısı ikinci sayfamızda — bayramı Merasimde bulunanlardan bir gurup Toprak bayramı dün Halkalı Ziraat mektebinde yapılmış ve hitabe « bulacaksınız. Resmimiz idama mahküm edildi Katillerden birisinin cezası 24 sene hapse tahvil edildi yetişmiş, yerde ölümle pençeleşen ya ralınm yanma gitmiş, tabuncasını Ce Jâlin başıma dayıyarak öç el sıkmış tu. Zavallı Celâl, bilâhare kaldırıldı ğı hastanede ölmüştü. Dün sabah ağıreeza mahkemesi na dir görülen kalabalık bir dinleyici huzuruyla davaya devam etmiştir. İddia makammı işgal eden Bürhanet tin Bey bir buçuk saat süren iddiası nı serdederek en ince omoktalarma kadar cinayetin tahkikat safhaları anlatmış, mevcut delilleri saymış maz nün Hakkı ve Hacının tasavvuran ve taammüden katilden dolayı cezalan » dırılmalarını o istemiştir. o Öğleden sonraki celsede, reis Nusret, aza Ta hir ve Remzi beylerden teşekkül e « den mahkeme heyeti iki maznun kardeş hakkımdaki kararmı vermiştir, Bu karara göre Hakkı ve Hacer idama mahküm olmuşlardır. Ancak Hacmın cürmü (ika ettiği o tarihte 21 yaşmı bitirmediği nazarı itibara (Lütfen sayfayı çeviriniz) Medeni kanunun boşanmıya müte- allik ahkâmı şiddetli midir? Müderris Ahmet Samim bey, mesele, iyi surette tatbik edilmesindedir, diyor İki gün evvelki sayımızda, (Duy gu) gazetesinden Avukat Ahmet Cev- det Beyin boşanma — ayrılma mese- lesi hakkında dikkal ve #'âkaya şa yan bir yazısını naklelmişlik. Bu ya 21, medeni kanunun boşanmıya mülte- allik ahkânüunin şiddetli olduğunu, talâk için ayrılma kararının ameli faydası olmadığını, boşanma müşkü - Jâlının evlenmeyi tahdit ettiğini mak kemelere o gidip gelmenin bilhassı köylüler için o müşkül olduğunu işa ret ediyor, ayrılık müddetinin ya büs bütün kaldırılması veya altı aya in- dirilmesinin iyi olacağını söylüyor - du. Bu mühim mevzu üzerinde alâka - darlar ve hukuk profesörleriyle gö « rüşmeyi muvafık bulduk, Ve dün hu- Edebiyatın darülâcezesi yok! Yusuf Ziya kuk fakültesi müderrislerinden avu- kat Ahmet Samim beyle görüştük. LAlt tarafı güncü sarfada)| Ahmet Samim bey

Bu sayıdan diğer sayfalar: