12 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

12 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haberleri Mebkası azmış! “e, HYE ka memurlarını dövmekten velerinde esrar içirtmek- "iu Bilâl ve Abbasın mu- , Serme Ağırcezada başla- *E. Yirmi iki yaşında ol- Söyliyen Bilâl, evvelce ede kahvecilik yaparmış, a, sanldrda da gene Top- Boğazkesende ufak bir letiyormuş, Reis, sabıs i P olmadığını sorurca « pe” verdiği cevap şu: Ki €fendim... Bir iki tane — ..» Mm Bir iki tane sabıka olmaz.. <'Paiki olur., bir mi, iki mi? ş efendim, bir iki didiy- iy iya ki topu topu üç sa- Wiz var.. bir kere Ağırce- o&i kerede ceza mahke- mahküm oldum.. üçüde Bişi, suçlu bulunduğu son ha- p Ki yeyin anlatmıştır: b ükkânda bir lira yevmiye | Cemalın Boğazkesendeki besini tutmuştum... bizim MN müşterisi kelli felli 0, beyden olacak değilr.. ğ milk. > (, günbir polis efendi geldi... t olmuş... Bazı efendi- Serpuşlarını, ceketlerini gü- ty SÜZ aşırmışlar. Memur Ff. yapan her halde burada “ww dedi, Ben de cevaben kiz burada, dediğin kır- “Yapacak adam yok... Ek- “, alnının terile kazanan > adamlarız hep... “ Sen 4 *samları muhafaza ediyor- 5 'i. Gene görüşürüz senin- | | diye çıktı gitti. Günlerden i e bekçiler hep birden in üzerlerini aradılar.. ğ yarakla götürüldük. a polisleri dövmiye ne m A Hİ fi li li iy aya Reis Bey.. Dinimiz İi, Sin polisleri dövmüş de- | Yalnız, baskın sirasında yi da Muavin efendinin baca- pi çimdiriyermiş.. Dik- pis aliyor musunuz Reiz Beyt. | Ufacık bir çim N Seni şimdi kendisi anlat. Sı, #Wukatlığını yapma... o ömür versin Reis Bi, maznun İranlı Abbas ta — Gir $ Şün yevmiyeyi almak 3 A F, at, Nimet Hanımın dudak- İtiraz cümleleri tamam | Mağ, den kemiği, çıt diye wmhvermişti... i vid Osman, kız kardeşinin i Midaş gzüine şefkatle bakarak OR May me Nimet.. Ben onu Yana aşamada bir hafta alıko- Ve gey örsün! e bir başka bahse helin Cemal bey, güzellikle a ayrı şeyler oldu- : Yür” emniyetle izaha bal şarapların nefase- Yarama, Nimet hanım, ini, ki mini mini ta le Se Fahamet, gene | çil ebu es. ——-—— ai Pmadıkdiyorlar Daha News OSMAN “Rapor fazla çalışıla- | bilir, diyor Darülfünunun tekâmülü esas- ları bakkında bir rapor hazırla- | mak üzere Cenevreden çağırılan profesör Malche yaptığı tetki- katı tamamiyle bitirmiştir. Pro- fesörün hazırladığı raporun ya: zılması da iki güne kadar bite- cektir, M. Malche önümüzdeki hafta içinde Ankaraya giderek rapo- runu maarif vekâletine vere- cektir. Öğrendiğimize göre profesör Malche raporunda, darülfünunda sarfedilen mesaiyi takdir etmek- İ le beraber daha fazla çalışabi- | leceği ve dah neticeler alı- | pabileceği kanaatini ızhar ve ayrıca liselerde ecnebi lisanı ted- risatına daha fazla ehemmiyet verilmesini tavsiye etmistir.” Tıbbıyeliler bayramı 12 Mayıs Tıbbiyeliler bayramı olarak kabul edilmişti. Üç sene- denberi olduğu gibi bugün de Tıbbiyeliler bayramlarını parlak bir surette tesit edeceklerdir. | üzre Bilâlin kakvesine gittimdi. tam bu sırada polisler geldiler . Ben esrar içirtmedim. Polisleri de dövmedim. Bilâhare (Oiddia (Oo makamı, maznunların tevkifini istedi. Mü- zakereye çekilen heyeti hâkime pekaz sonra dönerek tevkife lü- zum olradığı, tahkikatın derin! leştirilmesi için evrakın müddeir umumiliğe iadesi kararını vermiş- tir. Belediye cezalarını teikik edecek mahkeme reisliği Belediye tarafından verilecek cezalara vuku bulacak itirazları | tetkik için bir mabkeme teşkil olunmuştur. Galatada bulunan ve “ikinci sulh ceza,, mahkemesi namını taşıyan bu yeni mahkeme reisliğine Münür B. tayin olun- muştur. Deli olduğu anlaşıldı, beraet etti Üç dört ay evvel Maçka ec- zahanesinde, eniştesi Fevzi beyi on iki yerinden yaralamakla suç- lu Neşet efendinin Ağırcezada görülen muhakemesi dün bitiril- miştir, Maznunun deli olduğu hakkın- da tıbbı adlinin verdiği rapor nazarı İtibare alınmış ve kanuni takibat yapılamıyacağından bera- atine karar verilmiştir. Yazan : Yusuf Ziya nada, meyva almak, çatal ver- mek, su doldurmak gibi ufak tefek vesilelerle, her iki taraf biribirini aldatmak tecrübesinde bulundular... Yemekten kalkilinca, evin içi gezildi. Şeker Osmanın yatak odasında haylı çapkın şakalar yaptılar ve kahveler, gene bü- yük ağacın altındaki hasır kol- tuklarda içildi. Artık, Şeker Osman hastalığı» nı unutmuş gibiydi.. Bastona da- yanmadan kalkıyor, bahçede, sevinçli bir çocuk telâşiyle koşa- rak dolaşıyordu. Fakat, akşamı yaklaştıran saatler gelince, yüzü, güneşin ışıklarını kaybetmiş bir pencere gibi kararnıya, gözleri Devriâlem i Bir Türk genci Av rupayı dolaştı Kemal B. 1930 senesinde İstanbulda devriâlem seyahatine çıkan Ke- mal Bey isminde bir Türk seyya- bı Bulgaristan, Romanya, Maca- ristan, Avusturya, Çekoslovakya, Almanya, Holanda, Belçika, Fran- sa, İsviçre, İtalya, Yoğuslâvya ve Yunanistanı dolaştıktan sonra Istanbula dönmüştür . Kemal Bey buradan tekrar seyahatine devam etmek üzere Irak ve Suriyeye gidecektir. Kart satmak suretile seyahat masrafını temin etmektedir. Kemal Bey kendisine refakat edecek bir Ha- nım seyyah aramaktadır. Kendisi Istanbulda Feriköy Rum kil'sesi ön sokak 35 numaradadır. Cidden feci Yedi aylık bir çocuk köpek ağzında.. Dün Firuzağada bir köpeğin 7 aylık bir çocuk görülmüştür. Çocuğun başı kopuktur, Adliye, çocuğun parçalanarak ölümüne sebep olanlar hakkında tahkikata başlamıştır. Saraçoğlu Şükrü B, Parise Pazar günü hareket ediyor Bir müddettenberi şebrimizde bulunan OSaraçoğlü oŞükrü B. pazar günü Osmânlı bükümeli borçları hamillerile müzakereler- de bulunmak üzere Parise hare- ket edecektir. Gelenler, gidenler İ Seyrisefain Oumum müdürü Sadullah B, idarenin yeni sene bütçesi hakkında hükümete iza- hat vermek üzere dün akşam Ankaraya gitmiştir. kanatları düşük, gagası göğsüne gömülü yorgun bir kuşa döndü! Artık, gökün esmer perdesi önünden, takım tak'u karga filoları geçiyorlardı. , Günün, karşı camlarda yanan kızıllığı ansızın sönüvermişti.. Fehamet, telâşla koltuktan fırladı: — O.. sizin köyde, galiba akşam olmadan gece oluyor! Bu akikış, Şeker Osmanı çü- rük bir enkaz haline koymıya kâfi gelmişti. Yerinden kımılda- nabilmek için tekrar bastonuna dayandı. Şimdi, bir şeyler bir şeyler söylemek istiyordu, Düşündü.. Kelimeler, basta kış sinekleri gibi başında cansız cansız dolaşıyor, dudakları bir cümleyi tamamlıyamıyordu. İçinde, nedamet, gurur, isyan, ıstırap, bin türlü his bir meydan muharebesine tutuşmuşlardi.. gölgelenmiye başladı ve gönlü, Belediyede : Mütehassıslar Abideyi yeniden tetkik edecekler Taksim abidesinin çatlamıya başladığını başlangıç halindeki bu çatlaklıkların geceleri meçhul bazı eller tarafından kapatıldığı, sonra belediyenin de abidenin göslerdiği bu pürüzlerden dolayı son taksiti vermek istemediği yazılmıştı. Yaptığımız tahkikata göre, abide yeniden bir Türk mutah- hassısa tetkik ettirilecek tahmil kabiliyeti ve tamirat derecesi tesbit ettirilerek ondan sonra belediye abide meselesini kökün- den halledecektir. Bundan başka âbide komis- yonu. reisi olan İstanbul meb'u- su Hakkı Şinasi paşay.a da bu hususta temas edilecektir, Esasen Ankarada bulunan be- lediye reisi muavini Hamit bey bu işe memur edilmiştir. Vaziyetin tavazzuhuna kadar son taksit ödenmiyecektir. Tramvaylar ve sıcak Havaların ısınması üzerine be- lediye, tramvayların gittikleri is- tikamette sağ taraf pencere'eri- nin açık bulundurulmalarına mü- saede etmiştir. Diğer taraf pen- cereleri kapalı tutulacaktır. Şinasi'nin mezarı meselesi tetkik ediliyor Ayaspaşadaki Şinasinin meza- rı meselesi hakkında evkaf ve belediye ayrı syrı tetkikat yap- maktadır! .. Evkaf buranın nasıl ve bilinmiyerek kimin tarafından satıldığı noktasını araştırmakta- dır. D zer taraftan Şinasinin ke- miklerinin o bulunduğu yerden, üzerind: o ebniyeye zarar ver- meden, çıkarılmasına manen im- kân olup olmadığı hususu da tetkik edilecektir. Temizlik işleri Belediye temizlik işleri müdür- lüğü dünden itibaren şehrimizin birinci ve ikinci derecede ki s0- kaklarını sulatmaya başlamıştır. Sulama âmelesi şimdilik günde bir defa yapılmaktadır. Fakat sıcaklar daha ziyade baştırdığı vakit bu iki defa olacaktır. Bundan başka #okakların sü- pürülmesinede azami o dikkat edilmesi ve halka mikrop sala- cak şekilde bareket edilmesi tanzifat memurlarına tenbih edil- miştir, istiyordu, yalvarmak istiyordu... Fakat, bütün bu faydasız çır- pıntılardan ne çıkacaktı ?.. Ön- dan ayrılmamak için bir çare vardı : Lâdeste aldanmak! Halbuki, Fahamet, geç kal- manın (telâşiyle, bu çocukça oyunu artık unutmuş gibiydi... Şeker Osman, gözlerinde me- 3 — VAKIT 12 MAYIS 1932 — | ihracat calsiz bir kedi yalvarışıyle genç | kızın etrafında dolaşıyor, ona, kendisini aldatması için vesileler hazırlıyordu. Nihayet, Nimet Hanımın çığ- lığma karışan Fahametin kab- kahaları arasında, Osman iste- diği saadete kavuştu: — Lâdes!... Filhakika ; — Ne olur, müsaade ediniz, mantonuzu ben tutayım !.. Diye uzanan Osmanın soluk ellerinde, Fahametin zeki göz- leri, adeta açılmış birer avuç yalvarışı görmüştü... ». * gibi esrarlı, korkunç görünüyor- Ticaret Iktısat Balkan Haftası Murahhaslar seçildi Ticaret ve Sanayi odası Bal- kan haftası hazırlıklarına devam etmektedir. Bulgarlar ve Yu- nanlılarla temas edecek murah- haslarımız ayrılmışlardır, şunlar- dır: yk Nemli zade Mitat, Habip Edip, ofisi (o raportörlerinden' Avni, .Hasan Vafi, fabrikatör zümre zade . Şakir, Ticaret ve Sanayi odası umumi kâtibi Veh- bi, * Iktısat meclisi âlisi umumi kâtibi Nurullah Esat, muhtelit mübadele komisyonundan Mitat Beyler Bulgarlarla; ibracat ofisi müdürü Cemal, Habip zade Ziya, ticaret borsası nmumi kâtibi Nizammettin Ali, Habip Edip, Hüseyin Hösnü Emir Paşa, Şev» ket, ticaret odası umumi kâtibi Vehbi, ticaret odası tetkikat müdürü Hakkı Nezihi, Moralı ; zade Nail ve Iktısat meclisi âlisi umumi kâtibi Nurullah Easat Beyler de Yunanlılarla meşgul olacaklardır. | Fransaya yaş moyvâ ihracı | için şartlar Fransa hükümetinin neşrettiği 8 Nisan 932 tarihli bir kararna- me mucibince Fransaya ithal edilecek yaş meyvalar içini sıh- hat şahadetnamesi istenecektir. Bu şahadetnameler iki nüsha olacak, bırisi malların evrakına bağlanacak, birisi de ihracatçı tarafından doğrudan doğruya Fransa ticaret nezaretine gönde- rilecektir. . Fransaya yaş meyva ihracı başlamak üzere olduğündan alâ- kadarların bu tedbiri nazarı iti- bare almaları lâzım geleceklir. Aksi tekdirde Fransaya gönde- rilecek yaş meyvaların “ithaline müsaade edilmiyecektir. Sovyetler Kanadada Alınan malümata göre Sovyet hükümeti Kanadadan 1,5 milyon Poasso buğday almağa. karar vermiş ve satıcılarla mukavele yapmıştır. Piyasada fiyatlar Borsada dün Buğday fiatları, evvelki güne nisbetle, oh para düşmüştür, Evvelki gün 7,5 kuruşa satılan Buğdaylar dün 7 kuruş on paradan muamele gürmüştür. arpa da beş kuruş yedi parayla oniki para arasında satılmış ve nıuamele istekli olmuştur. Afyon 12-13 liraya satılmıştır. Alıcıların o hararetli (o olmasına (Lütfen sayfayı çeviriniz!) ralanan yeşil düzlük üstünde ufala ufala kaybolunca, Nimet, gözlerinde iki damla yaşla içeri girdi ve alaca karanlık içinde dalları iri kollar, yaprakları si- yah pençeler gibi sarkan dev vücutlu ihtiyar ağacın allına tek başına çöktü.. Şimdi, hayalinden, o hastalık geceleri, ateş levhalar çizerek geçiyordu. Artık herşeyi anla- mış, herşeyi öğrenmişti. Hatta, bir aralık, Fabamet ismini bile hatırlar gibi o'du.. Bir buhran saatinde, kardeşinin, hararetten kavrulmuş dudakları bu ismi sa- yıklamıştı! — Zavalı Osmanl. ağabeyiciğiml.. Nimet Hanim, yalnızlık içinde, N kendi sesinden kendi ürperdi.. Bu bahar gecesinde, renkleri | 4 silinen çiçekler, fidanlar, ağaç- lar, ona, bahçenin tarhları üze- rine çömelmiş isimsiz mahlöklar Zavallı gd

Bu sayıdan diğer sayfalar: