12 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

12 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— EM DA a İç a z * ; — Sovyetleri ziyaret » e m van 5 . İ Mayıstan sonra Kim bilir insaniyet, hangi devirde tek bir resmini indirmemek üzere asacak? e 4BSŞ tarafı 1 inci sayfada bir o ani tam bir hafta evvelki tek Mite Halbuki bana ayrılalı arı geçti hissi geliyordu. Sayfa- a geçirdim, Çocuk haftası- bir İkinci günü hakkında bir yazi, Yayin var. Aferin, balo da vermiş” ye bizim dünya gidişine sasıl göz Geçen gösteren bir hâdise! den Yil gene bu yavrularım ellerin. valilik, belediye reis- Polis müdürlüğü makamına, fi Ve filân gazetenin başmuharrir . idare âmirliğine yedilip götü- Ü gördüğüm zamân çocu - “Paşa olursun, inşallah diyeni, tam halefleri olmakta is - mizden şikâyet etmiştim. » bu baloyu gene neler takip Sakın bu serzenişimi görüp de be- Cenevrede oturarak İkdama isla- makaleleri yazan üstadımız Ah- Cevdet Beye benzetmeyi. Ben vazifelerinin amme hizmetleri, ve meselâ bir marangoz, İ- çi, iyi bir toprak amele. teki lüzumu takdir et. , çocukları devlet memuru tiksindirecek bir terbiye yo anm da büyük mahzarlarını rmek İsterim. Ancak sekiz a bir kafanm yumuşak bey- bir tahakküm arzusu aşı- — bizde — niçin? Ömür zaten geçen bir çocuğu dört duvar Sün'i ve ya müsanna bir dans, ii ilence havasına kapatmak neye bir aram haftasının bir günü olsun? f ii ni za ln ? E Hi fi Burada a yrıca bir çocük haftası! "up o > Miz Imadığını Himayeletfal reisi - vE Şüphesiz öğrenmiştir, ben sorma- tar fakat bütün gördüklerim çocu- Bençliğin terbiyesine bir inkılâp , minin ne kadar dikkat ve hassr- etle nüfuz ettiğini söyler, : izde gok kişi inkılâbı sadece huküs m, Gatiye mevzu zânneder.. Öyle v lcerrettir, nazari bir şeydir. Bur? İnkılâbı gözle görülür, elle tutu * hale getirmişler; İnkılâp deyince We mın iktisadi bir cüzütam olma - dan başlıyarak fabrikanın. yılda bin motörü on bin fazlasıyle ver. a” ziraatte mücadele teşkilâtı » ri kadar çekirge İmha, kimyevi İş miktarını 1993 te bu, 1931 te lag akma ibİAĞğ etmesini kasteğiyor- “ei Az çalışma, çok refah, bunun e- a “lacak. Vakra küçük yaşta çocuk 1 da işlere karıştırılıyor. yaş, za çocukları taraf taraf ta. Sorak! bugün tıpkı bizim bayram rı gibi bunlarm da hurraları-! dolaştıran kâmyonlar, | ' r bizzat böyle bir “çocuk, vaz'ıyediyle temin” olun | tarr Vâlâ Nurettin Bey bir kart gös 2 eüddelerde le ayla. Bu gün istediklerini çocuk - e alıyorlar, işletiyorlar. Misler. bir temizlik ayı kabul et - ik, e Şeyde, her yerde temiz - *eyaş < İl Gam amm N Elya — gezin salik! yorlar, üste bakıyor- parlar en ii teftiş, e rik hükmünde. Fakat bu bir Kayi bir iş... meydandan akan kalabalık İİ Fİğpİ, Socuklar da taşıdı: Hem de bupg ağlarında, erkek ellerinde, ka kapı çekme çıkmışlar deyi. “irad süt yerine. İnkılâp Ye veriyorlar, diyeyim. Netice tişen nesli asıl inlulâp “nesli k, tantmak, ona göre yo. hatta bütün zaruretlerini yetiştirmek olur, Bu inkilâ Şi biklerin kendisi müdafan m bu başka mesele! Mz kendi tekâmülü yolun bariz bi mâ maddi ve iktisadi ren- Böster, vir hedef, bir hücum hedefi tuz, idir, Burada bunu görüyo - bütü, »Sperlerin kendi mahsulü- “ Marujgş af ve fabrikatörün ken Kinin ilkin ortaya koyması, baci Socuklarınm yiyeceğini, mİ, Ma inan, 77 YU a kullanacağını omuzlarda, bir çok ellerde kül nız ara, yetecek kadar) Mlarr tatmin edebilmek) için ruhların her şaibeden yıktınm!$, temizlenmiş bulunması lâzımdır; ken di muhitinden başlıyarak hangi dil konuşursa konuşsun Adem oğullarınm doğru dürüst gidip -biribirlerini al 7 datmıyacağı, fert veya devlet halir- de bir tarafın öbür tarafa saldırışın- dan, istilâsından, zapt ve kahrından karşılıklı olarak emin bulunduğu hakkında derin bir iman taşrması 18-1 | zımdır. Bütün maddi ihtiyacımız görüldük ten sonra da falan güzelin falan gen» ce kısmet olması tabiatın artık hük- mümüze râmedemiyeceğimiz esrarlı bir işi halinde kalmışsa nihayet bunda bir tevekkül (o faziletiyle boynunu bükmesi lâzımdır. Bütün bu lâzım o- lanları hareketlerimizin mihveri yap mak İçin de sevki tabil haline getirin- ceye kadar mektep ve muhit terbiye- sini bütün unsurlarıyle işletmekte de vam ve ısrar lâzımdır. Rus inkılâbı bize der ki, bu mana da bir terbiyeyi tamim edincey kadar ben bütün askeri kuvvet ve kudretim le iş başındayım. Kendi gücümün yet tiği, kendi sesimin duyulduğu bir sa- hada bu aklı selimin münkün gördü- ğü, hissi selimin takdir ettiği, vicda- nı selimin dilediği hayali hakikat yapmıya savaşıyorum. j Bir ameliye, en sz zayiatla en ya) kın zamanda tahakkuk ettirebilmek için #ihinleri böyle bir neticeye yat- kın kılabilmek insanlık Oo hayatımda şüphesiz bir terakkidir; netekim Le - ninizmin imamı âzamı Stalin olduğu na göre ve Sovyetlerin bu gün amel de mezhebi Sosyalizmi yalnız bir mem leket hudadu içinde tâğbik etmek ©- lar. Bir memleket. hududu içinde ka- lan sosyalizm de hudut haricinde bü tün vasıflarıyle devlet sermayeciliği sayılmak tabil ve aynı hudut içinde milliyetçiliğin en abii -meyvalarımı| xermekzaruridir. v | Bu bir merhaledir, Görüştü komünistler böyle diyorlar ve ' bir merbale olmak itibariyle inkılâbın bü iiln sermayee! veya İstismarcı memle-| ketlere hükmünü geçirebilmesi İçin! de sessiz duzmuyorlar. l 1 mayıs geçit resimleri bütün te-| ferrüatına varıncıya kadar bu hük - mün tezahürlerine malikti, »... Dün Taş ajansı buradaki maibuat mensupları şerefine Metropol otelin- de bir büyük ziyafet verdi. Saat bir buçukta hazırlanan sofraya, sanat üç te güçlükle yetişenler oldu. Sokaklar; öyle geçilmez bir insan cereyanı için. deydi. Bu ziyafette beni şahsen memnun. eden bir şey öğrendim: Bizzat aleyh- tererek haber veriyor ki, burada da majüskül aleyhtarları vardır; ben de) Abidin Daver Beye haber veriyorum. Bir fikrin doğru olması için mutlaka ekseriyette olması lâzım değil. Akşam üstü Voksun yani bura ti caret evinin kabülü, ziyaret kohstri ziyaretimizin en kısmetli numarala * fından biri oluyor. İki gecedir de Moskovanın şenliklerini dolaşıyoruz. bügün dörtten yedi buçuğa kadar stadyumda kaldık, Karşı trihiün baş tarafinda uzun bir bant: “Türk spor teşkilâtının reisi İsmet Paşa az retlerine Moskova ( terbiyeibedeniye teşkilâtı tarafmdan selâmlar.., Sahanm bize bakan zemin seddi üstünde bir diğeri: “Türk misafirle. rimize Sovyet ittihadı terbiyeibedeni. ye teşkilâtı tarafından selâmlar.,, Üç büyük resim, en büyük nokta ve en büyük irtifada: Marks, Tenin, Stalin. Yolda gelirken bir kilisenin soka- ğa bakan penceresine konulmuş X0s- kocaman bir aziz resmini gören Yer- vant Efendi: Kiliseleri açık bırakmış| lar, neyse; ya bunları niçin açıkta! bırakmışlar? diyordu. | Bir hanım Tavariş te bir sofrad| “Allah sizi de, bizi de seviyormuş. havayı açtı!, diyen Kâzım paşaya gü- lerek: “O allah da kim? Biz onu hu- dut haricine çıkardık!,, Demis. Fik- retin dediği gibi: Öyle, evet! Yeni 2- zizin levhaşmı asmak için'eski azizin; İ mahkemesi Bu mdhrmre | eceli ve bir tenmet, cehennemi vârü Şüpheli bir adam Yakalandı.. Uzerinde çıkan vesikalar, Hoybon komitecilerinden Olduğunu gösteriyor İstanbul zab'tası Amerikadan gaırimize| geen Arif isminde şüpheli bir şahsı sakala” muştir. imis göre, Ürerinde ha-| man bazı Vesaik, bu adamin çahfat Heb- yön teşkilâtmn mensup Bir Komitâsi olduğu» nu maydana çikârmıştır. — Polis birinci şu- Yeni, oteşkilâta mit vesikalar ve dokuz yüz küsür doları, bazı makbuzları İsavi miürl0 büyük bir sarf taşıyan Ayifi dim adliyri Yakalanan adam vermiştir, Sultanahmet o © birine evza| İnn Min üre müş ve Arif mevkufe (ÇO ci slstantikii. gs verilmiştir. Polis ve. . -»e ba güpleli m- dam hakkındaki tahkikatına ehemmiyeti. devam etmektedir. Bu hususta izahat olmak Üzere kendisine müracasi ettiğimiz polis müdürü AN Reci B*y bite şı beyanatta befunmeştür: — Poli, Arif isminde” şiphrli bir adamı yakalanırlar. o Arifin üzerinde Ames. ki Hobyan teşkilâtma alt silat makbuzları çıkmışlır. o Kehdisinin Hebyan teşkilâtımı mensup kimseler tarafmdan Ayartılaraik ce- miyete alınmış bir valandaş olması İhtimal. leri kuvetlidir.. Dianmafıh metice, tahkika- tın sonunda anlaşılacaktır. sinasaamakisssenissemens san seessasansasanaanannnsa ns sensa levhasını indirmek! Muhakkak. olan insanın fani olmasığır; ölümden son- raya süren maneyi hayatın bile bir Kimbilir, insaniyet, hangi devirde tek bir azizin resmini indirmemek ü- zere asacak? Stadyum yeni yapılmış olmakla beraher, Moskova Sovyeti 120 130) bin kişi alır bir yeni stadın plânları-| nı hazırliyor. Üç milyonluk bir şehiri için burasını dar buluyorlar. Gördü 4 gümüz Kırk elli bin kişi olacak. Tri bünler o kadar sıkışık oturan insan:! larla dolu ki, daha geniş bir stat is- temekte haksız değiller diyorsünuz. Rus takımıyle:Ukrayna takımı 2 rasında bir maç.yapılıyor. Beyazlar Ukraynayı, kırmızılılar Rusları tem -| sil ediyorlar, Ukrayna takımınm kuv veti kendi kalecisinin hemen ilk haf- taymda eli arkasına bağlı gibi durma smdan anlaşılır. Hoparlör her mü: him safhayı belki bütün Moskovaya, belki bütün Rusyaya söylüyor. Biz de sahadan akislerini işitiyoruz. Tita bette de Rus terbiye ve tesiri? Voro- şilofun nutku bana evvelki sene Sof- yada Jeneral Lâzarofun nutkunu ha- tırlattıydı, buradaki hoparlör de bi 3im Kastamonu meb'nsu Hasan Feh- mi Beyin kürsüde tane tane söyleyi- şini hatırlatıyor. İsmet Paşa misafirlere ayrılan tri- büne girer girmez, hoparlör bütün tribünleri ayağa kaldırdı: Takımlar derhal bir saf halinde toplanıp dizil| diler. Bir alkış tafanı. Kasketler ve| şapkalarla selâmlar, hurralar, Marsı; miz İsmet Pasa, etrafı sevgi dağı- tan samimiyetiyle selâm'lıyor. Bütün gözler bizim tarafımızda. Inzıbat Paşayı görmek için aşağıdan gelip geçmeyi adeta güç menediyor. İsmet Paşa buranın spor teşkilâtı- ni marak ettiler, Reis, büfede, izahat/ verdi. Bizim #por faaliyetlerimizle da| ha sık karşılaşma ârzüsundalar. İs - bmet paşa da bunu tasvip ve arzu edi- yor, Bu temasın çarelerini bulmak mi| yetindedir. Bana bü'teşkilâtın (nasıl | inkişaf ettiği yolunda tafsilâtalmay: emrediyorlar, Alkıştar, hürralür., Operada veri- Ten ilk ihtilâl baletini görmek itin stadtan ayrılıyoruz, hakki tarık G —— 5— VAKIT 12 MAYIS 1932 see Rusyada Aşk! Yazan: Lul Şari Rusye i-Fuhuşla-ülfet edenlerin cismen ve manen tedavi edildikleri müessesede bir saat. Zeno — Uza, uyandığı zaman; yakit öğle olmuştu. 5 Fyvah, diye haykırdı, fab- tikayı kaçırdım. Kalkıp masadaki sürahiden üst üste dört bardak su içti. Kendisini mümkün mertebe te- selli ettim. Sonra, Lizanın etek- liğini, iskarpinlerini dolaba sak- ladım ve garsonun ziline bastım. Uza da kâryolenin altına girip saklandı. Bu tedbirlere lüzum vardı. Zira, sovyet tebeasınden kim olursa olsur, saat onbirden son- ra ecnebilere mahsus otelde kalması yasaktır. Eğer Lizayı görürlerse, hem Onun işi fena olur, hem de, beş senelik plân- dan bir gün aşırmış olmak iti- barisle benim işim fena olurdu. Garson geldi. Bir sütlü kahve ısmarladım, getirdi. Bereket ver- sin, Lizayı görmedi. Oturduk, Yarı yarıya paylaşarak içtik. Sonradan alçak sesle konuşmıya başladık . Uza, karyolanın altında yarım şişe votka bulmuştu. Aldı, bir yudumda bitirdi, sonra, bana, hayatını anlatmıya başladı. Babası, zabitmiş. Daha harp baş- lar başlamaz vurulmuş, o da, bir teyzesile (o yaşamıya (o başlamış. 1917 senesinde, ibtilâl olduğu zaman, Liza 13 yaşındayımış. Bütün gün evde kâpanıp durur- larmış. Geceleri Liza sokağa çıkar, yiyecek âlirmiş. Bir, gece, Liza sokakla bir askerle karşılaşıyor. Asker, genç kızı görüyor, hoşuna ; gidiyor. Uzanın da asker hoşuna gidiyor. Sonra... Sonra beraber eve dö- nüyorler; Teyzesi sesini çıkara» miyor. Bir hafta sonra asker kalkıp başka bir tarafa gidiyor. Fakat Uza yalnız kalmağa tahammül ! edemiyeceği için, başka birisini buluyor ve iki sene beraber ya- gıyorlar. Bir müddet sonra mu- ka il ibtilât, — O zamanlar, diyor, Liza iyi idi ve zengin adam'ar gelip beni yemeğe davet ediyorlardı. Hatta birisi, beni Kırma kadar seyahate. götürdü. Döndüğüm zaman teyzem ölmüştü, Evimize başkaları yerleşmişti. Fakat ba- na da bir köşe verdiler. Yeniden bir çok âşıklarım oldu. Sonra, tekrar ibtilâl; Zengin adamlar kaçmıştı; Pu sefer, evi- mize kiracı olarak bir karı koca geldi. Karsı, kocasim benden kıskanıyordu. Uza, ozaman sokaklara düş- | | Fransız reis cümburu M.Doumer'in müş, o Kendisini “profilaktuar,, müessesesine; almışlar. Burası fubuş'a ülfet edenleri cismen ve manen tedavi eden bir mües- sesedir. -— Vah zavallı Liza; demek seni polis yakaladı? — Hayır, burada polisin b'r kadından şüphe etmeğe hakkı yoktur. Yanız ne iaşe, vede ikamet vesikam yardı, Onun için gidip - bizzat Burada, Fransada olduğu gibi fahişelerin cemiyetleri filân tu- | lunmaz. — Ya; demek Fransada böyle bir cemiyet var zannediyorsun ? — Tabii. Olmasaydı, hetkesin eline nasıl bir vesika verirlerdi? ip Doğrusu bu mantık karşısında | şaşırdım. —Müessese rahat mıyıdı? — Evet. Gündüzleri örgü örü- yordum, Akşamları, sokağa çıkıp gurup balinde geziyorduk. Saat on birde hep beraber dönüyor- duk, Sonra, iyileşince, bana bir iş buldular, Şimdi fabrikada ça- lışıyorum. İaşe ve ikamet vesi- kam var. PROFILAKTUAR Uzanın sözleri bende bir me- rak uyandırmıştı. Gidip bu mü» esseseyi gezmek istedim. Burası bem fabrika, hem hastahane diyebileceğimiz büyük bir bina idi. Geniş yatakhaneler, hasta- bakıcılar, bir istirahat salonu, kukuyruklu bir piyonu. Müessesede on altı yaşından yirmi beş yaşına kadar 300-400 kadar genç kız var. Müessese müdürü, bana izahat veriyor. — İbtilâl ve inkılâptan evvel Moskovada ( 18,000,000 nüfus vardı, Fahişelerin adedi 25,000 idi. İnkı'âptan sonra bütün evleri kapattık, ber tarafta gizli fuhuş ile mücadele ettik. Bize bu hu- susta amele kadınlar da yardım ediyordu. Netice şu oldu. Üç senede, Moskovanın bu müddet zarfında nüfusu 2 300,000 olmuş olmasına rağman, fahişelerin sa- yısı 3,000 e indi. Bugün nüfusu üç milyondan farladır, ancak 400 kadar fahişe kalmıştır. Rusyada bizimki gibi 35 mü- essese 'tardık, İçinde. bulunanla- nm sayısı da 4000.dir. Bu.mü- esseselerda bulunan kızlara güm de yedi #nat iş vetiriz, fabrika. larda çalışanlar gibi ücret alırlar. Bu ücretten 22Sunu iaşe ve iskân masrafı olarak müesseye bırakırlar. Müessese müdürü, bana Liza- nın söylediklerini teyit etti, Hastalar, akşamları grup ha linde gezmeğe çıkarılırmış. Emin olduklarım yalnız da bırakırlar» mış, — Yalnız bıraktıklarınız geri ! dönerler mi? — Kaçanlar pek nadirdir. Fas kat ekseriyetle pişman olup ge- ri dönerler. Zira, Rusyada fubuş bir mes- lek değildir. Bu sözleri ve kapitalist mem- leketlere yapılan telmihi odinle- dikten sonra çıktım. Gidip Liza'yı buldum. Gece saat İİ den evvel odadan çik- ması lârımdı. (Devam edecektir.) M. Dumer'in istirahsti ruhu için ayin Geçenlerde Pariste öldürülen ruhi istirabati için bugün sâat 10'da Pangsltıda Saint - Esprit kilisesinde rubani bir ayin yapı lacaktır. Merasimde © şehrimiz- deki bütün ecnebi sefirler ve Fratsız sefiri Kont de Chambrun hazır bulunacaktır. itizar Yanmızın çokluğu dolayısiyle inüracset ettim. | “Tekinsiz Konak,, tefrikamızla “Tarih el kitabımız, bugün ve- rilemiyor, Ozür dileriz. X Kadıköy Süreyya Sinemasında 12 mayıs 1982 perşembe ( ekşamın- dan itibaren mevsimin süper Filmlerinden Şiyahlı Kadının Kokusu Hugette ex Dut'os — Ronald Toutain

Bu sayıdan diğer sayfalar: