30 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
ge e emye sar Lİ e —— -—İŞARETLERİ Müsbet diploması Ve Tan'ın hiddeti an gazetesi o hiddetlenmiş; Ve malöm: Neden Çanak- i galibine logiltere büküme- nin ağzından bir hakikat söy- tamiş? Çanakkalede kimin, kiminle ğ kim bilmez? Ça- Makkaledeki zaferin yaratıcısı l tarihinin ufkunda bir göl- “İM bir destan kahramanı değil, İayalden daha kuvvetli, hakika- İn ta kendisidir. ikale harbı bir hakikat- #İ “. Mustafa Kemal bir hakikat- | ir. Çanakkalede Türk galebesi Ür hakikattir. Bu hakikatin tekrarı neden an amcayı hiddetlendiriyor. ale mağlübiyetini, bir ce- Veral, bir kere daha yazdı, bir gibi eski müttefiklerin sura- vurdu diye mi Tan amca yü- yl nü buruşturuyor? o Mağlübiye- ta yadından hicap mı ediyor? Sakın aklınıza böyle bir şey art dünya size güler. ki kediler. tavan araların- | daki faraler bile.. Tan amcanın hiddetini kalp teyınlıklarında, sıhhi endişelerde İlin aramak abestir. Bu hiddetin sebebini ben size ince söyleyeyim : Bir satış mese- ! Silâh satışı, tayyare satışı, es- tam satışı, hava satışı, sıhhat atışı, ilim satışı ile geçinen ro- İ malı medeniyetin çocuğu » - havayı, suyu, tabiati, san'atı, kalbi iftihar lerek yaşıyan adam demektir. 0 her şeyi kullanacak, her şeyi İenüme Tamedecertiy, Orun elinde çelik neyse, ba- neyse manevi kiymetlerde “dur. Onlarda satılacak, onlar- dan Ani kâr edilecek. ya (pazarlarında, dünya Müstemlekelerinde bir zamanlar etini bir istimsar vasıtası kullandılar. i Galebe Çanakkalede, ve Türk kğ klarinda kazanılmadı. Fa- zamanenin adamı boş du- pe mu, ona iş lâzım, elinde mağ- ARENA yet var. Şimdi onu istimsar k, Onu yarınki binde bir ler için bir vasıta gibi ku'- cak, Bugünkü müsbet diplomatik Bedeti budur. Çanakkale mağ- iyetin istismar edemediği için öm ifşa ediyor. Tarın asa- yakan dert budur. Sadri Etem ktaaz ve tasarruf cemiy&ti Yeti tasarruf ve iktisat cemi- Yeniden faaliyete başlamıştır. iş, *Miyet, İstanbulda ve Tür- N muhtelif taraflarında yer- iie imali ile meşgul olan ta- Yür © kolaylık olması için bir kir. Bu yurt tacirlerin day devlet ve müessesatla muamelelerinde (yardım üç getir. Bu yardıma mukabil birşey beklenmiyecektir Kane memurları arasında bay a ve İstanbul muayene bin, Memurlukları rasında mü- ayy Dedeler yapılmıştır. Bil- bi, , Muayene memurlarından Sokları terfian Anadulunur “ir. lenen Tan geride kalmanın | Belediyede : Mezbaha Müdürlüğü Bir Hazirandan itibaren bele “ i diyenin Karaağaç müessesesin - deki idare meclisi, Şehir meclisi Bu müessesat müdürlüğüne mü fettiş İlhami Bey tayin edilmiştir. İlhami Bey daha evvel de mezba - ha müdürlüğünde bulunmuştu. Adaların elektrik ve su ihtiyacı Vali ve belediye reisi Muhid - din Beyle belediye fen işleri mü - dürü Yusuf ziya Bey dün adalara gitmişlerdir. Muhiddin ve Ziya Beyler ada - ların elektrik ve su meseleleri hakkında maballen tetkikat yap » muşlardır. Elekirik, tramvay,tünel ücretleri Elektrik, tramvay, tünel şirket - lerinin üç aylık tarifeleri aynen ipka edilmiştir. Su mütehassısı getiriliyor Belediye, İstanbulun su işlerini tanzim etmek ve terkos şirketi kendine geçince terkos işini hüsnü idare edebilmek üzere Avrupadan bir su mütahassısı getirmiye karar vermişti, Belediye bir mütahassısla iti - lâf teminine muvaffak olmuş, mu kavelesi yapılmıstır. Mukavelenin imzasına kadar mütahassısın is - mi belediyece gizli tutulmakta » dır. | Ayaspaşs mezarlığı meselesi Ayaspaşa mezarlığından dola - yı belediyeyle mütevelliler ara -! sında çikan ihtilâf üzerine mah - kemece yerinden tetkikat yapıl - masma karar verilmişti. Ehli vu - kuf birinci keşfini yapmış ve da *i ha iki kesf icrasma lüzum gör - müştü. Bu keşiflerden birinde evvelki gün yapıldığı bir gazete tarafından yazılmışsa da bu ha - ber asılsızdır. Darülâceze himaye komitesi toplanıyor Vali konağında verilen müsamere a z ahid - din Beyin riyasetinde toplana - caktır. ceğini tesbit edecektir. Taksim abidesindeki çatlaklar Belediye Taksim âbidesindeki catlaklıkları tetkik ettirmiştir. Bunların kışın soğukların ve ya - zın da sıcakların tesiriyle açılıp kapandığı anlaşılmıştır. Abideyi yapan mimar Kanuni - ka'ya âbidenin son taksidi olan 1950 İngiliz Tirasr, âbidedeki bu vaziyet hasebiyle henüz verilme - miştir. Maamafih âbide, yakında âbi - de komisyonu tarafından beledi * yeye devri teslim edilecektir. Belediyeyle Sinyor Katusika bu mesele etrafında uyuşamaz - tır. Gerek belediye, gerek Katosi - ka birer hakem tavin edecekler ve onların vereceği karar, iki ta - rafça muta olacaktır. — aa... Yarınki konferans Refik Ahmet Bey tarafından Istanbul radyosunda yarın akşam saat yirmi buçukta verilecek konferansın mevzuu: Bugünkü edebiyatımız. eni Bir mensucat fabrikası açılıyor Türk sermayedarlarından bazı- ları aralarında şirket yaparak yerli, boyalı, istampalı mensucat imali için bir fabriya tesisine karar vermişlerdir. Bu fabrika için lâzım olan elet ve edevat Japonlar tarafından uzun kredi ile verilecektir. Japonlar buna mukabil me- vaddi iptidaiyenin bir kısmınıda Japonyadan getirerek bu şirkete vermeyi teklif etmişlerdir. Teklif kabul edildiğinden yakında fab- kararı mucibince ül, mü 1 geçen hafta! /Piâkâı otomobil şoförünün ölü- Komisyon hasılâtım kimsesiz! çocuklara ne suretle tevzi edile »! larsa iş hakeme tevdi olunacak “ İ taraflarına tayin edil | yem kurulmasına başlanacak- | Erenköy Sanatoryomu DAMAR İZİ. Istanbul verem mücadele ce- miyeti tarafındân Erenköyünde açılan Halk sanatoryomuna şim- diye kadar dokuz hasta kabul edilmiştir, her gün yeni müraca- atlar vukubulmaktadır. Hastalar- dan günde 275 kuruş alınmak- tadır, buna mukabil sabah kah- valtısı, öğle yemeği, ikindi kah- yaltısı, akşam yemeği ve gece sütü verilmektedir, ilâç, rontken ve tedavi ücretleri de bu hesaba dahildir. Resmimiz Erenköy sa- naloryomunu Ve sanatoryomun balkonnnda açık havada istira- bat eden ve her gün daha cok iyileşen bir hastayı gösteriyor, Adliyede: 31 kartal me seböp olmaktan muhake- mesine başlandı Kadıköyünde, idare ettiği oto- mobille Kastamonulu Yusuf is- minde birini başından ağır su- rette yaralıyarak ölümüne sebep olmaktan mazmun Agobun ve tahkikat sırasında, hadise hak- kında başka başka ifadeler ver- dikleri kaydile şoför Hayrettin ve kaptan Ilyasın yalan yere şa- hadetten mazmun olarak muha- kemelerine dün ağırceza mab- kemesinde | başlanıldı. Maznun Agop, isticvabında şöyle dedi: — 31 Temmuz cuma günü hususi otomobilimle (Kadıköy onyon kulübü önünden geçiyor- dum, yolda bir ihtiyarın yatmak- ta olduğunu gördüm, otomobili durdurttum, Yanına gittim, ba- şından yaralıydı. Bu esnada iki polis geldi, yaralıyı insaniyet namına otomobilimle hastaneye nakletmemi benden rica ettiler. Kabul ettim, sonra nedense tev- kif olundum. — Yaralı, yerdemi yatıyordu? — Hayır, yol kenarında bir elekirik direği vardı. Onun ya- nında oturmuştu. Başını direğe dayamıştı.. Konuşamıyordu. Otomobille geçerken direğin dibinde oturan adamın yaralı olduğunu nasıl fark ettiğiniz? Maznuv, bu hususta bir şey diyemedi, Reisin bir suali Üze- rine, şöyle söyledi: — Kazayı benim yapmadığı ma emin olabilirsiniz, reis bey efendi.. Eğer yaralıya ben çarp- mış olsaydım, orada dururmuy- dum? Kaçardıml.... Yalan yere şahadet maznun- larından şoför Hayrettin de, vak'ayı söyle anlattı: > — Agobun idare ettigi “Kar- © ettiği otobüs, Poliste : Otobüsle tramvay | Çarpıştı Şoför Fedai Efendinin idare 'Taksimden Yeni| mahalleye hareket ettiği sırada önüne çıkan bir tramvayla çar - pışmış ve ön kısmı parşalanmış * tır. Fedai Efendi yaralanmış -| tar. Yangın İ Tepebaşında ll numaralıa- partımanın üçüncü katından ey - velki gece yangın çıkmış ve ge - nişlemesine meydan verilmeden itfaiye tarafından söndürülmüş - tür. Otomobil zitında kaldı Boğazkesende o Aptürrahma - nım kahvesinde oturan İbrahim su taşırken, şoför Vahabın idare et - tiği 2462 numaralı otomobilin al - tında kalmış, ağır surette yara - lanmıştır. Kolunuzu otobüsün pençe- resinden çıkarmayınız ! Bakırköyle Sirkeci arasmda iş : liyen 4449 numaralı otobüs dün Bakırköyünden gelmekteyken yol culardan amele İsmail bir aralık kolunu otobüsün penceresinden çıkarmış, fakat kolu, o sırada yanlarından geçtikleri bir ağaca çarparak kırılmıştır. Tramvaydan atladığı için Bebekten Eminönüne gitmekte olan 1023 numaralı vatman Meh -! medin idaresindeki tramvaydan| Tophanede atlamak istiyen gaze -! te müvezzii 13 yaşında Mehmet birdenbire müvazenesini kaybe -| derek düşmüş, ağır surette yara - lanmıştır. Balkan tütün ofisi Neler yapacak ? Türk, Yunan, Bulgar murah- | baslarının iştirakile İstanbulda toplanan . tütün konferansı bir ofis teşkiline karar vermişti. Aldığımız malümata göre ofis Türk, Yuna, Bulgar tütünlerinin bariçteki satışlarını kolaylaştıra- caktır. Bu hususta icabında siya- si çarelere baş vuracak ve fay- dalı gördüğü ber tedbiri alacaktır. Bundan sonra ilmi enstitülerin yardımı ile tütünlerin evsafı yük- seltilecektir. Üç memleketin tü- tün hakkındaki kanunları ve ni- zamları tevhit edilecektir, Ofisin merkezi Istanbulda ola- cak ve üç memleketin birer mu- rabbasından omürekkep idare meclisi bulunacaktır, Her sene sıra ile üç memle- ketin birinde umumi içtimalar aktedilecek ve yeni vaziyetler müzakere edilecektir. İstişari mabiyette olan konfe- rasın kararı hükümetlere tebliğ edilmiştir. Hükümetlerin vereceği karar Üzerine ofis açılacaktır. tal 3İ,, pilakasını taşıyan araba önümde gidiyordu. Ben 3571 numaralı otobüsü idare cdiyor- dum. Sonra önümde giden oto- mobili kâybettim ve bir virajı döndüğüm zaman Agobu yanın- da bazı kimselerle beraber bir yaralıyı. otomobiline (taşıdığını gördüm, başka bir şey bilmiyo- rum.,, Hayrettin, okunan ilk ifadele- rinde, önünde giden otomobilin sağa 8ola zikzak yapmasından örün acemi olduğunu anladı- ! ğını, mecruh gördüğü dakikaya kadar yanından başka bir oto- mobil geçmediğini, kazaya Ağop tarafından idare edilen otomo- bilin sebep olması ihtimalleri | bulunduğunu söylemişti. | Maznun Hayrettin, malıkeme huzurunda bu ifadelerin kendi ifadesi olduğunu kabul etti, Mu- hakeme tahkikatın tevsi için başka güne bırakıldı, Di amm min lm ike ll nl emi me 3 — VAKIT 30 Haziran 1937 — Günün Haberleri Bir ölünün uzu arkasından Zavallı Agâh... Iki mevsimdir bir çok dost evi- De yığın yiğin elem ve matem dağıtan ölüm dünden beri Ka- raca Ahmet mezarlığında yeni bir mezar kazmış bulunuyor. Bu merhametsiz toprak yığınının al- tıpa arlık bize dönmiyecek bir aşına gömüldü: Şen mitacına ve İ neş'esine rağmen pek çabuk bed- baht bir akibete kavuşau bu ölü aziz arkadaşım ve arkadaşımız Agâktır, Agâbin, vatan havasını, ta içinden gelen bir sevgi ile te- nelfüs eden ciğerleri, ne yazık ki, daha genç yaşında çürüdü ve millet elemini, balk ıstirabını kısa cümlelerle, dolgun kelime- lerle ifade eden tok ses, Kazıl- toprakta babarın yaza kavuşmı- ya hazırlandığı bir günde ebediy- yen kısıldı. Müsveddelik beyaz kâğıtların üzerine eğile eğile va- kitsiz ağarmış saçları, dündem- beri, hepimize simsiyah bir ma- tem lutan beyaz bir kefene bü- rünmüş duruyor. Gazinin vecizelerini bir kitap halinde toplamış olan aziz arka daş, hayatında kısa sözden, uzun sürmiyen yazıdan çok hoşlanır- dı. Onun için onun ölümünden duyulan sonsuz ıslırabı da uzun sürmiyecek cümleler içinde an- latmak'a baki ve ebedi hatıra- sına hürmet etmiş olurum sanı- yorum. Zavallı Agâh, arada sırada İ bize gazeteciliğin hatıralarından bahsederken: “İlk intisap etti- ğim gazetelerden birisinde biz, üç “Agâh, tık, isim ve imzala” nmızı biribirinden ayırt etmek i müşkül olurdu..., Derdi. Merhametsiz mukadderat, onu böyle pek vakitsiz diğer Agâh- lardan ve hepimizden ayırmama- lıydı. Mehmet Nurettin iş sahipleri Amelenin dokuz Saat çalışmasını istiyorlarsa da... Iklısat vekâleti tarafından ha- zırlanan iş kanunu lâyihası, Mil- let meclisi encümeninde tetkik edilirken alâkadarlarm da fikir- lerini sormıya Karar le 1 Bu karar iliği lâyibanın bir sureti Ticaret Odasına gönderil mişti, Ticaret Odası idare meclisi iki aydanberi muhtelif tetkikler neticesinde iş kanunu lâyihasına ilâve edilecek fikirleri tesbit et- miştir. Hazırlanmış olan esaslar çar- şamba günü Oda heyeti umu- miyesinin umumi içtimamnda mü- zakere edilecektir. Aldığımız malümata göre O- da idare beyeti iş kanunu lâyi- hasını tetkik ederken tüccarların ve bu meyanda fazla amele ça- lıştıran şirketlerin fikirlerini sor- muştur. Ereyli kömür, elektrik, havagazı şirketleri ve muhtelif fabrikalar müdürleri bu bhusus- taki fikirlerini Oda heyetine bil dirmişlerdir. Oda idare heyeti tarafımdan tesbit edilen fikirlere göre tüc- carlar ve fabrikatörlerle şirket müdürleri amelenin dokuz saat çalışmasında ısrar etmektedirler. Oda heyetinin ekserisi ame- lenin iş müddetinin sekiz saat olarak kabul edilmesini müdafaa etmişlerdir. İdare heyeti azaları arasında bu bususta tam bir itilâf hasıl olmadığı için çarşamba günkü içtimada umumi heyetin vere- ceği karar muteber olacaktır. Bu karar Millet Meclisine gön- derilecektir. enin ini sh İlel ie sini ekili i
