30 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

30 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© bir r Hfimizin esas maksadı şunlardır: bik Vali Haydar Beye - 4 — VAKTT 30MAYS 193 , Liman kooperatifi - Çarşambaya açılıyor. Buradan şirket memurlarından başka halk ta ihtiyaçlarını ucuzca temin edebilecek Uman şirketi memurlarının teşkil ettikleri kooperatif 1 Ha- zirandan itibaren umuma açıla” caktır. Liman banı karşısında tutulan bir mağazada satış ya- pılacaktır. Çarşamba günü saat | İd te mağazanın resmi küşadı icra edilecektir. Liman kooperatifi bazı şaze- telerin yazdığı gibi liman şirke- ti tarafından teşkil edilmiş de- ğildir. Bu teşekkülü, şirket me murları kendi aralarında vücuda getirmişlerdir. Şirkette bu koo- peratife müzaheret etmektedir, Kooperatif meclisi idare reisi ve liman şirketi müdürü Hamdi Bey dün kooperatifin mesaisi hakkında demiştir ki: “lik teşebbüs bundan iki se- ne evvel bir lokanta açmakla “başladı. Hâlâ devam eden bu lokanta memurlara ve hariçten abone olanlara ucuz fiotla ye- mek vermektedir. Bundan dokuz ay evvel de şirket memurları bir kooperatif teşkil ederek Liman hanında bir oda tuttular ve bu- rasım satış yeri yaptılar. İşte bir kaç güne ida: rin olan mağazanın nüvvesi bu küçük yer- dir. Bugünkü iş, bir başlangıçtır. Bütün müsteblik ve müstahsille- © rim ayrı, ayrı kooperatifler ya- 'parak birleşmeleri lâzımdır. Bi- m kendi arkadaşlarımız arasın- yaptığımız, bu yolda atılmış mdan ibarettir. Koopera- 1 — Ucuz ve hilesiz eşya sat- © mak «2 — Halkı koeperatifciliğe alış- tırmak Kimler mükâfat kazandı? 3 — Yakında teşkilini temenni ettiğimiz koeperatifler ittihadınm naçiz bir uzvu o.mak, Ucuzluk işini teminde mu- vaffak olacağız kanaatındayim. Mağazamızla yalnız inhisar değil her istiyen alış veriş yapabile- cektir. Mübaycat herkesin ken- di defterine kayıdolunacak © ve sene sonunda kooperatifin kârı müşterilere dağıtılacaktır mağa- zamızda satılacak yenecek ve içilecek maddelerden bazılarının fiyatı şudur: Bombay pirinci ekstra 42, be- yaz Hindiye pirinci 38, Tosya pirinci 33, kuru fasulya 16, ha- lis Ayvalık ekstra ekstra zeytin yağı 66, Resül'ayn sadeyağı 150 Trabzon yağı 130, kaşar peyniri 80, beyaz peynir 55, kahve 150 toz şeker 47, kesme şeker 56, sabun 44, likörler kilosu 222, Malağa şarabı 110, viski 825, şampanya 300, nohut 25, makar- na yirmi ikilik 48, diğer nevileri 32, zeytin ekstra 38, birinci 30 kuruştur. Biraz sonra yağ meselesini da- ha esaslı hallederek Trabzondan ve köylerden yağ toplayacak ve bu suretle yağı daha ucuza te- min edeceğiz. Mahrukat meselesi de kıştan evvel halledilmiş olacaktır. Ma- ğaza fiatları meşredilecek koo- peratifçilik mecmuasında her ay muntazaman halka bildirilecek- tir. Piyasa düştükçe kooperatif fiatları da tebeddül edecektir.,, Çiçekçilik ve tavukçaluk sergisi çarşamba akşamı kapanacak Ziraat odası tarafından açılan Çi - çekçilik ve bahçıvancılık sergisi bü - bir rağbete mazhar olmaktadır. rgiyi dört gün zarfında 27,000 kişi ziyaret etmiştir. Muallimlerile hir - likte gelen mektep talebeleri bu ye - küna dahil değildir. Toplu bir halde gelen talebelerden duhuliye almmamaktadır. Serginin bu akşam kapanması mu - çağri Fakat bir. im sefi ginin bir kaç gün açıl undu - Tulması arzusunu izhar etmişlerdir. Bunun üzerine Ziraat odası heyeti dün akşam geç vakit bir içtima yap - mış, serginin çarşamba günü akşamı - na kadar açık bulundurulmasına ka - rar vermiştir. Bugün sergide teşhir edilecek çi - çi meyva ve tavuklarm satışı ser - pest olduğundan pazartesi pazarında her hafta satış yapan mal sahipleri bü hafta pazar kuramıyacaklar ve sergide satış yapacaklardır. Sergide! teşhir edilerek büyük bir rağhete zhar olan çiçekler, saksıları ile u - cuz fiatlarla satılacaktır. Ziraat odası dün öğleden evvel toplanmış, bahçıvanlık kısmınm jüri notları tetkik ve mükâfata lâyık o - lanları şu şekilde tesbit emişir: Ger kısmı: ilmiş ve saksıda kısımlardan ibarettir. Kesilmiş gerim LALA. rif, Hacı Şükrü Beyler hirinci ve i- kinciliği kazanarak para mükâfatı al - e çüncülüğü alan belediye bahçe -! leri müdürlüğüne altm Sali şi . bronz madal Mustaf: Earl alye, Mustafa Yusuf ve Saffet Efendilere diplomasız bronz a verilmiştir, ksılı çiçek teşhirinde İstanbul belediyesi bahçeler mtidürlüğü birin - ciliği kazanmış, büyük şeref mükâ - fatını almişter, İkinelliği alan Lütfi Arif Bey ve Simon, Soso Efendilere birer altın, yerli menekşelerinden dolayı Yusuf Efendiye altın madalya ve saksılı çi - çeklerinden dolayı diplomalı madal - fatını Yeniköyden çilekçi Lâz Osman Efendi ile Petraki Efendi kazanmış - lardır. Mevya kolleksiyonunda Halkalı Ziraat mektebi birinciliği kazanmış, bi raltm madalya almıştır. Bu kı- sımda Lütfi Arif ve Mustafa Beyler de birer madalya kazanmışlardır. Meyvası üzerinde teşhir edilen fi - danlar kısmında, Petraki Efendi bu Kısmın nakti mükâfatmı yalnız başı - na kazanmıştır. Petraki Efendinin en ziyade yerli armut, kayısı ve el - maları çok beğenilmiştir. Vasil Efendi teşhir ettiği meyvalı kiraz fidanlarmdan gümüş madalya almıştır. Tezyinat fidanları kısmında, yal - mz Vasil Efendi iştirak ettiğinden bu kısmın mükâfatı Oaltım madalya kendisine verilmiştir. Sehzecilik kısmında, te; ettik - leri hıyar, kabak, ek ei dolayı Malik ve İvanof, Bayrampasa - dan Saffet, Kiço, Maltepeden Erzin canlı Hasan, Alibey köyünden A. lâettin Hülki Rey ve Efendiler nakti! mükâfatı kazanmışlardır. Langadan Corci, Dimitri, Kurba. İdereden Malik ve İvanof, Mal - tepeden Mümin Bakı, Kartalda Safi çavuş, oYenibahçeden Ramiz, Mevlanekapıdan Mersin, & Anastas, — Hüseyin, Cemal, Bayrampa - Şadan Angeli, OKartaldan Dikran, Bey ve Efendilerle Millet ve Baltacı çiftlikleri, Halkalı Ziraat mektebi madalya kazanmışlardır. — Bahçevanlık âlâ ve edevatı, kim - yevi gübreler, su motorları ve haşa - rat mücadelesinde kullanılan ilâç ve tohumlar kısmında, Galatada tohum - cu Arkiryadi Efendi, teşhir ettiği yerli ve Avrupa çiçek ve sebze to - humlarından diplomasız gümüş, racabey harası yetiştirdiği (Juya) tohumundan diplomalı gümüş ve di - ğer âlât ve edevattan o diplomahi bronz, Hayler ve şeriki Efendiler,| zirant âlât ve edevatı ile ilâclardan diplomasız gümüş ve fidansız kim - yevi gübrelerinden diplomalı bronz, Halı ve tiftik Mukabilinde Gelecek eşya Memleketimizin mühim ihraç maddelerinden olan halı ile tif- tiklerin mukabilinde gelecek ya- bancı memleketler eşyasının kon- lenjana tâbi olmadan ithaline karar verilmiş ve keyfiyet dün alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Kararnamede deniliyoı ki: Memleketim 'zde halı ve tiftik lerin ihracı mukabilinde muadi- li kıymetinde yabancı Omemle- ketler eşyasının kontenjan harici ithaline müsaade edilir. Bu şart dairesinde ihrac edi- lecek halı ve tiftiklerin keyfiyet ve kıymetleri ticaret ve sanayi odaları idare heyetleri, nüfusu yöz binden az olan yerlerde oda meclisleri azasından ıktısat ve- kâletinin mahalli en büyük me- murunun iltibak'le teşekkül ede- cek komisyonda tayin ve takdir olunur. Netice iki kıt'a şahadet- name ile tesbit ve işbu şabadet- nameler ihracatçı tacirin yedine teslim olunur. Bu şartlar dairesinde ibraç edilen halı ve tiftiklere ait şa- hadetnameler ait oldukları malın ihracı zamanında ibraç mabhalli- nin gümrük idaresine ibraz ve mezkür idarece tastik ve mal sahiplerine iade edilir, Alâkadar gümrük idaresinin tastik şerhini havi bu şahadetnamelerden birisi ihraç edilmiş olan halı veya tif- tikler mukabilinde itbal edilen yabancı memle.etler eşyasınm ithali zamanında ithal mahallinin gümrük idaresine teslim ve işbu idarece hıfzedilir. Diğeri aybi idarece tastik edildikten sonra hıfzedilmek üz- re malı ithal eden tacir nezdin- de kalır. > — Bir ve ikinci * maddeler muti: bince ihraç edilen halı ve tiftik- ler mukabilinde muadil kıymette ithal edilen işbu yabancı mew- leketler eşyası, için döviz veril- mez. İşbu şart ikinci madde ler mucibince verilcekk şahadet- namelere ayrıca drcolununr. Bu kararname ihraç işi ile uğraşan bütün tacirleri sevindir- miştir. Ticaret 'odası da karar- nameniti verdiği salâhiyeti tatbik için Oda heyeti (O umumiyesini Çarşamba günü fevkalâde içti- maa davet etmiştir. Çarşamba günkü içtimada ka- rarname müzakere (edildikten sonra komisyon azaları seçilecek ve komisyon derhal çalışmıya başlıyacaktır. ilk mektepler Köy ilk mektepleri bugünden itibaren tatil edeceklerdir. Bir kaç gün evvel <başlıyan sıcak devam ederse şehimizdeki ilk mekteplerde öğleden sonra ted- risata devam edilmiyecektir. sevk Bernar motopomplarmdan dip - lomalı gümüş, İbrahim Efendi yaptı - ğı yerli saksılardan diplomasız gü - müş, Çulhazade biraderler Fransız kimyevi (o gübrelerinden o diplomasız bronz, Bayraktarzade Osman Bey Alman kimyevi gübrelerinden ve ha - şarat mücadelesinde kullanılan ilâç - larından diplomalı gümüş madalya kazanmışlardır. , Merkez ziraat memuru Fikret Rey İstanbul muhitinde yetişen meyva - larta nümunelerini havi yapmış ol - duğu meyva kolleksiyonundan dolayı diplomalı gümüş, Foto Süreyya teş - hir ettiği tablolarından altm, Vasil Efendi bahçe plânlarından dip - lomalı bronz, Frederik Efendi Uşak şeker fabrikasmm parkı için yapmış olduğu balıçe plinmdan diplomasız bronz, Silivri ziraat meuru Fahri Bey taruk tablolarmdan diplomalı bronz. madalya kazanmışlardır. Neşriyat kısmında, Ratip Tahir Bey, iki senedenberi neşrettiği tavuk Her sabah, erkenden, kalkıyor- lar. Bütün sinema stüdyolarını dolaşıyorlardı, Ekseriyetle, kıs- kanç ve hırçın daktilolarla kar- şılaşıyorlar, onlar da "Şimdilik iş yok,, diye savıyorlardı. Veya- but, bir sıra üstünde saatlerce bekliyorlar, nihayet, burnu ha- vada bir Mösyö geliyor, onları süzdükten sonra cevap bile ver- den gidiyordu. Bir defasında, bunlardan birisi, Atol'a dikkatli dikkatli daktık- tan sonra, onu, yazıbanesine ça- ğırmıştı. Atol kalkar kalkmaz, Norma da onu takip etmişti. Fakat adam: — Sizi çağırmadım, dedi, Mat- mazeli istiyorm, — Ben, kız kardeşiyim. — Olsun, kendisile yalnız gö- rüşmek istiyorum. — Ona söylüyeceklerinizi ben de dinliye bilirim. Adam, şimdiye kadar bu tarz- da bhitaba maruz kalmamıştı. Döndü, Atol'a mahzun bir ba- kışla baktı ve “Ne yazık ki bu kadar belâlı bir kardeşi var, der gibi başını salladı, çekilip gitti, Atol biraz sonra: — Norma, dedi, galiba bu tarzda hareket etmekle iyi et- medin, — Seni niçin çağırdığını an- lamadın mı? — Sahi mi söylüyorsun?.. Yok- sa niyeti fena mı idi? *— Kat'iyyon eminim.. — Ne utanmaz şeyler.. Ayıp! Ayni gün, bu hadiseye rağ- men, iki kız kardeş biraz ümit eder gibi oldular. Bir sinema mecmuası, meşhur sinema kıralı Grifit'in büyük sahnelerle dolu bir filim çevireceğini ilân edi- yordu. Grifit'in yanına yaklaşıp, onu. kendilerile alâkadar etmek, ber halde büyük bir muvaffakiyet başlangıcı olabilirdi, Iki kız kardeş, elbiselerini ötü- lemek için gece yarısına kadar çalıştılar, ve sabahleyin erken- den studyonun figüranlara mah- sus odasında hazır bulundular o gün, ikisini de gözellikleri üzer- lerinde idi. Yüzlerinde hafif bir makiyaj vardı. Ümit, gözlerinde parlak bir ateş yakmıştı. Fakat bu sefer de uzun müd- det beklemek lâzım geldi. Ni- hayet Grifit göründüğü zaman, Atol bütün ümidini kesmişti. Fa- kat, Norma, Ürifit'i görür gör- mez atıldı: — M. Grifit, dedi, siz, Ame- rikanın en büyük rejisörsünüz. Ben, artist olmak istiyorum. Bir aydır, bir tecrübe yapabil- mek için bir fırsat bekliyorum. Siz buna kadirsiniz, isterseniz, bunu yapabilirsiniz. Grifit, iyi bir adamdı. Fakir olarak işe başlamıştı. Ve büyük san'atına rağmen el'an fakirdi. Normanın bakışlarındaki manayı anlamakta (gecikmedi. Fakat, genç kızın çarpık dişlerini, biçim- siz vucüdunu da görmüştü, — Yavrum, dedi, size bir na- sihat vereceğim. Eğer terzi ise- niz, tekrar terzihanenize dönünüz daktilo iseniz, makineniz avdet ediniz. Sinamada bir şey yapa bileceğiniz! zannetmiyorum. Göz den dolayı bir madalyaya lâyik gö | !€rinizin rengi çok açık. folaje- ya, beşinciliği alan Vasil Efendiye) Kazanciyan Efendi bahçvanlık âlât mecmuasından bir altın madalyaya, #piomalı gfümliş madalya verilmiş -) ve edevatından | diplomalı gümüş! A. Suat Bey gösterdiği tavuk filmin - tir. Türk — Avrupa Limitet şirketi ser Meyvacılık kısmında para mükâ .) gide büyük alâka uyandıran kabili) rülmüşlerdir. Sg şi j z du siki s KK İN ed. izim özek lie kayn id al | vik de değilsiniz. | (Norma Şererin Mayın) Vazgeçmek mi? Hayır! Grilitin de beğenmediği Norma, Larisson8 verdiği parayı geri almağa çalışıyor | bir bayalin ölümü demekti. Gi eza Bu sözler, bütün bir rüyası fit'in hükümleri kat'i idi. öteki figüranlar etrafını si lardı bile, Norma, donmuş yak mıştı. Geri çekildi ve kalabalif arasında kayboldü. i Artık en iyisi bu işten vargf” çip Kanadaya dönmekti. Vazgeçmek ! Vazgeçmek Bu düşünce, genç kızın bütü gururunu harekete getiriyord Vazgeçmek !.. o Tekrar Otta? bankasındaki ihtiyar müdürü yanına dönmek! Hayır! Fakat Nevyorkta ne yapacak! Paraları bitmişti, Atol'un sabi” da tükenmişti. Bir mağazada fil89 iş bulmak lâzımdı. Kanadada” memleketinden uzaklara bunu için mi gelmişti ? Buna kat'iyye” razı olamazdı. : Bununla beraber, para mes lesi, vaziyetin biran evvel kat” leşmesini oemrediyordu: Keşk* Larrison'a on doları vermemif olsaydı. Bu hınzır herif onu dö landırmıştı. Norma, Larrison'a telefon € ti. Larrison kendisini “yok,, de dirtti. Yazıbanesine gitti, etmedi. Fakat, Norma kapıdf onu beklemiye karar vermi; Durdu, bekledi. Larrison çıkın? onu gördü. etrafta kalabalık of duğu için bir rezalelten kork#" rak kızı içeri aldı. Ve: ş — Sizin için, dedi, o kadaf çalıştım ki tarif edemem. Faksi fotoğraflarınızı gösterdiğim kin selerden biç birisi kabul : istemedi. En iyisi siz bu iştef vazgeçiniz. Fotojenik bile d gilsiniz, ? — Pek âlâ, o halde on dol# rımı iade ediniz! d — Ne, lade mi edeyim? Çe cuk musunuz siz? Ben, bu yaf haneye kira veriyorum. bir adam değilim, hem bu kadsf da çalıştım. Bedava mı zannedi” yordunuz? Burasını eğlence için açmadım. Yaşamam lâzım. — Benimde yaşamam lâzıs” Bunun için de on dolarımı ist€ rim. Yahut ta, bana vadettiğini gibi bir iş bulursunuz. j — Kat'iyyen. 2 — Tekrar ediyorum, bana “ bulacağınızı vadettiniz, on dol&” rı aldınız. Ya iş veriniz, yahut paramı, yahut ta?.. ç — Gidip emniyeti sstine! ettiğinizden dolayı dava var —Ya, bu kadarcık mı, yavrum” Kendinizi çok kuvvetli zannedi” yorsunuz galiba. Fakat bütü” bunlar bana vizgelir! : — Iyi düşündünüz mü? |, Normanın bu sözleri © kat'i bir sesle söylenmişti ki Lar rison titredi. Hem. öyle pek de işlerine burnunu soku” sını istemiyordu. Esasen sin pi işlerinden dolayı aleyhinde ” çok dedikodular ve şikây tabi olmuştu. Böyle bir vaziyet 8” hoşuna gitmiyordu. Biraz düşü” dü ve: — Dinle, kızım, dedi, yan” biraz müsaade et.. Size mubak” kak birşey bulacağımı vadedif i rum yi — Ancak dört gün müsesifi var. Daha fazlası kabil deği” — Dört gün pek az. i — Benim için pek (Devam <4

Bu sayıdan diğer sayfalar: