24 Temmuz 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

24 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 2— VAKIT 24 Temmuz 1932 Gazi Hz. Marmarada ve Ya- lovada bir gezinti yaptılar Yalovada bulunmakta olan Re- isicümhur (Hz. evvelki akşam Sakarya motorile Marmarada bir buçuk saat kadar sören bir gezinti yapmışlardır. Gasi Fiz. bu gezintiden evvel Italya kabinesinde bir vazife alan İtalya sefiri Baron Aloisiyi Saat on altıda Millet. çiftliğinde kabul buyormuşlardı Büyük Re- isimiz #efirle bir buçuk sant kadar üşler ve mülâkatın sonunda sefiri teşyi etmişlerdir. Gazi Hazretleri bu mülâkat- tan sönra saat on dokuza doğru Yalova civarındaki Çınarcık de- nilen tenezzüh yerini şereflen- dirmişlerdir. Haliç idman yurdu e yani tertip edilen gezintiye İştirâ! eden bir çok İstanbullular bu gezinti yerinde bulunuyorlardı. Aralarında bulunan bazı pehli- vanlar ile Çoban Mehmet, Salih pelivanlar burada birer güreş yapmışlar ve bu müsabakaları Gazi Hazretleri de seyretmiş- lerdir. Garbi Trakyalı O seyyahlarla birlikte şehrimize gelen Yunanlı zall Ma, ni Ha- copule gezintiye iştirâk ede- a Yalovaya gitmiş bulunuyordu. Mm. Hacopulo Reisicümbur Hz.ne arkadaşları namına arzı tazimat etmiş, Gazi Hz. seyyah- ların memleketlerine hareket et- mek üzre oldukları söylenince kendilerine hayırı o seyahatler temenni etmişlerdir. Reisicümhur Hz. saat yirmide halkın alkışları arasında motora binerek Ya'o- vaya dönmüşlerdir. nas Vasilyösun teklifini okudum. Naş pehlivan Kara Aliden evvel kendisile güreşecek o pahliranlarımız “vadır. Kendisile gerek Greko Romen, gerek serbes güreşe, arsu ettiği yer ve tarih te hazır olduğumu beyan ederim efen dim. Diparlı Mehmet pehlivan Söz Pire şempiyonunda VAKIT — Iki pehlivanımızm mek- tuplarını yukarıya dercettik. Kara A- linin şartı vardır, Mehmet pehlivanımı za gelince her ne suretle olursa ol- sun güreşmiye amadedir, Şimdi son sözü söylemek ilk daveti yapan Yu - nan pehlivanıma düşüyor. OKendisin. den cevap vermesini bekliyoruz. Bizim de bu bahiste bir teklifimiz var, Maçın İstanbulda yapılmasın! is tiyor ve ortaya bu güreşlerin galibine verilmek üzere, hatırasmı tesbit için, bir kupa koyuyoruz. Alâkadarlar lü < zum görürlerse, organizatör bulmak hususunda, kendilerine yardım etmi - ye de hazırız. ledir. Bu itibar ile köylerin yüzde otuzundaki çocuklar için mektep ve muallim var demektir. Yalnız bu sene bütçe dolayısile mektep- lerin varidatı azalmıştır. Bundan dolayı bazı köylerde bazı mek» teplerin kapanmasına zaruret ha- sıl olmuştur. Bu ciheti nazan dikkate alan viliyet maarif ida- resi Amssya köylerinde yarım gene tedrisat usulünün tatbik edilmesini düşünmüş, bu ciheti maarif vekülelinr © arzetmiştir. Bu usul vekâletçe tasvip edildi- ği takdirde bir muallim senenin bir kısmında bir köyde tedrisat yapacak, diğer kısmında diğer köye giderek oradaki mektebi idare edecektir. Bu suretle bir muallim vasıtasile iki köy mek- tebinin idaresi kabil olacaktır. Binaenaleyh yarım sene todrizat usulünün Kabulü halinde varidat tenakusundan dolayı kapanmış olan mektepler açıldıktan başka şimdiye kadar mektep açılama- mış olan bazı köylerde de yeni mektepler açılmasına imkân ha- sil olacaktır. Dahili ve Harici Telgrai Haberleri Tahdidi teslihat konteransında son gün Harbin kanun harici olmasını her halde temin etmek lâzımdır £ Alman murahhasına, M. Heriyo böyle cevap verdi. Türkiye mu- rahhası Cemal Hüsnü Bey, prensiplerin tatbikini, vaatlerin ta- hakkukunu temenni etti, konferansın birinci safhası bitti Cenevre, 23 (A.A) — Dün öğleden sonra yapılan celsede Almanya mümessili Nadolni, ka- rar suretinde rey vereceği sırada beynelmilel münasebetlerin men- şeleri itibarile milletler arasında bukukun tam ve sarih bir suret- te tasdiki esasına merbut oldu- ğunu söylemiş ve Almanyanın mutlak surette lüzumlu olen bu müsavata istinat etmiyen bir mu- kaveleyi hiçbir vakit imza ede- miyec:ğini ve binacnaleyh: kon- feransın mesaiye tekrar başla- masından evvel bu sahada mem- nuniyeti mucip bir tesviye sureti bulunmadığı takdirde mesai iş- tirakine de devam edemiyece- ğini beyan etmiştir. Macaristan ve Avusturya mü- messilleri, karar surstine rey vermekte n3den istinkâf edecek- lerini izah etmişlerdir: Bunu müteakip Sir John Si- mon, karar suretinin ileriye doğ- ru büyük bir adım teçkil ettiğini ve Hoover te'liflerini de hesaba kattığını ve konferansın ikinci saf- hasım hazırlamakta bu'unduğunu anlatmıştır. Bundan sonra söz söyliyen M. i Hetiot, Fransanın milletlerin ce- miyetine iltihaflr etmek istemesi ve mefküreden hakikate intikal gibi çok müşkül bir esere işti- rak etmek arzusunda bulunması hasebile bu karar sureti lehinde | rey vereceğini beyan etmiş ve çok hususi tabirat ile himaye kuvvetlerini kıyasi bir tarzda tezyit etmek için tecavüz kuv- vetierini tenzil etmek vazife ve lüzumunu ilâve etmiştir. — Her türlü emperyalist ef- kârdan sarfı nazar ettiğini ilân eden Fransa bu prensipo tam bir tarzda iltihak etmektedir. Fransa, masraf bütçeleri tah- didatı sahasında bu karar met- ninden daha ileriye gitmiye memnuniyetle âmadedir. Teslihatın milli kuvvetlerle sa- rih ve dürüst bir münasebeti olmalıdır. Bu suretle, harp malzemeleri- ne ait yedek parçaların imalle- rine mani olmak ve bir takım izli askeri teşekküllerin orta- an kaldırılmasını terin etmek mümkün olur. Fransa sivil tay- yarelerle harp cihazları için bir proje tevdi edecektir, Ordu küvvetleri meselesinde, ransa askeri kuvvetleri, dahili müstemleke ve müdafaa zabıtası şekline kalbeden Hoover tezine iltihak etmektedir Fakat, Fran- sız heyeti ayni zamanda atideki mütaleata da nazarı dikkati cel- beder: 1 — Ordu mevcutları bahsin- de, dahili kuvvetlere istinat edil- | miyecek, fakat teşekkülleri de ihtiva eden hakiki kuvvetler miktarı nazarı itibara alınacaktır. 2 — Ayni zamanda ittifaklar yapılması imkânınmda derpişi lâzımdır. Nihayet, mürakabesiz bir terki teslihat istatüsünün tes'si fikri gayri kabili kabuldür. Emnü selâmet fikri, terki tes- lihat fikrinden hiçbir zaman ay- nlamaz. Biz, herkes için emnü se'â- met İstiyoruz. OEmnü selâmet ne kadar kuvvetli teşkil ve ter- , tip edilirse, tahdidi teslihat ta okadar ehemmiyetli olur. Mütecav'zi, kanun harici ad- dederek harbin kanun harici olmasını itmam etmek lâzımdır. M. Heryo'dan sonra, muhtelif milletler mümessilleri, karar su- retine iltibak ettiklerini beyan eylemişlerdir. > Yalnız, (Bulgar murâhhası müstenlif kalmıştır. Münakaşa, bu sabah saat ona talik edilmiştir. Bu sabah yapı- lacak celsedan sonra konferans mesaisine nihayet verecektir. Konferans dağıldı Cenevre, 23 (A.A) — Tahdi- di teslihat konferansı Teşrinisa- nide nihayet bulacak olan tesli- hat mütarekesini dört ay müd- detle temdit etmiş, bundan son ra mesaisini 1933 senesi bida- yetine kadar tebir etmiştir. Türk murahhasının sözleri CENEYRE, 23 (A.A.) — Anadolu ajansının muhabiri mahsusu «bildiri. yor: M. Benes tarafından verilen karar projesinin müzakeresi sırasında müs rahhasımız Cemal Hüsnü Bey şu be- yanatta bulunmuştur: “— Umumi encimenin tasvibine arzedilen karar suretinin ehemiyetli bir çok mesainin mahsulü olduğuna şüphe yoktur. Ve muhterem mazbata muhavri- Tinia gâyret ve liyakati hakkmda at- kadaşlarımın izher ettiği takdirlere iştirak ederim. M. Benes'in verdiği üstadane izahat deruhte ettiği varife.| nin ne kadar mudil olduğunu göster. miştir. Karar sureti umumi prensip. leri bildirmekle beraber yakm bir is- tikbalde bir hal tarzına varılacağını hissetliriyor. Karar memzüç noktai nazarların ve Türk heyeti murahhas. sasının kat'iyyen iştirak etmeniş bu. lunduğu bazı müzakerelerin bir mus hassılası mahiyetindedir, Mesnirin bu devresinde konferansın derhal fili ve esaslı bir tahdidi teslihata karar ve recek vaziyette olması veya hic değil se bizatihi tecavüz silâhı mahiyetinde. ki silâhların ilgası hususunda mütte.| fik bulunması şayan: tercih olurdu. Konferansın ilk mesaj devresine hafi me çeken bir karar suretinde asgari! bir netice olarak havadan bombardr. manın mutlak surette mened'lmesini bombardıman tayyarelerinin, tankla” rm muâyyen, bir çapı tecavliz eden ağır topların tamamile ve bilâkaydü- şart lâğvımı ve şimdiden kiniyevi ve bakteriyolojik harbin kat'iyyen men'i. ni ümit e'mek hakkımızdı. Karar, u- mumi prensiplerin yanı başında rs- kamları ve kat'iyyetle tavzih edilmiş noktaları ihtiva etseydi ümitlerimizi daha ziyade tatmin etmiş olurdu. Ka» rar lâyihasını hüsnü telâkki ediyoruz. Şu itibarla ki, bu sayede muhtelif devletler aralarmda temasr tesis ede- bilecek ve derpiş edilen kararlara bü- tün devletleri tatmin edecek erkamla sarih noktalar ilâvesini mümkün kılas) cak olan müzakerelere yol açacaktır. Ümit ederiz ki, bu müzakereler hu se- fer daha vâsi ve daha cihanşümul ve dolayisile müfit ve semeredar ola- caktır. Türk heyeti murahhasası der- meya n edilen prensiplerin bilfiil tas kibi mevzuu münakaşa olacağı sıra- da lâyihanın muhtelif noktaları hak- kında mütaleasını bildirmek fırsatını bulacaktır, ve şimdilik lâyihanm muh. teviyatına ettılâ hasıl ettiğini beyan ile iktifa eder, Şu kadar ki, komisyon- da dermeyan ettiğimiz tekliflerin çer. çevesi dahilinde kalmak ve terki tes- lihat mesaisinin. münhasıran teknik sahasmda durma” endişesile hareket ettiğimiz için projede münderiç pren- siplerin tathikmn ve vaitlerin tahak. kukunün tetkiki imkânı hasıl olünci ya kadar gerek serbesti fwreketimizi gerek .reyinizi “muhafaza*"ediyor Dana İmtizsren'projenin teslihat mi. tsrekesinö mütedsir beşindi ktğmini kabul ediyoruz. Bütün milletler" içir tecavüz silâhlarmın İlgasını ve tesli- hatın esaslı ve madeletkârane tenzili ni tazammun eden her türlü cezri ter. kl teslihat hal suretlerinin dalma bizim tam ve kâmil tasvibimize maz» har olacağını bu vesile ile bir kere da. ha beyan ederim... Diğer bazı murahhasların da müta- lenlazından sonra reye müracaat edi. lerek iki muhalif, sekiz müstenkife karşı 4İ reyle proje ayten kabul edil. miştir, Aleyhte rey verenler; Almanya, ile Sovyet Rusyadır. Müstenkit dey: letir:. Afganistan, Arnavutluk, Avar. turya, İtalya, Türkiye, Macaristan, Bulgaristan, Çindir, Bulgarların (Vrema) gazetesi ne yazıyor ? ERE KA 2 ENA AN Rk AE YİLAN Türkler parlak bir ufka doğru yürüyorlar .Köy kanunu MustafaKemalin vücuda getirdiği eserlerinen büyüklerindendir SOFYA, 23 (A.A.) — Balkan husu- si muhabirimiz bildiriyor: Bulgaristanın en küyvetli fırkası w| Jan çifçi fırkasının naşiri efkâri| “Vreme” gazetesi “Türk köyünün ih- yası ve Gazi Mustafâ Kemalin tarihe geçecek bir eseri, Unvanile neşrettiği bir başmükalede diyor ki “Köyün mahalli muhtariyeti, bütçe. si, mektepleri, sıhhi hizmetleri - hak. kında bizde hâkim olan telâkkiler ve fikirler Türk köylerine tatbik edile mez. Bü itibarla, yeni köy nokta nuza- rından, #ültanlarin İdaresi Türkiye! Cümhuriyeti idaresine fena bir miri) bırakmıştır. Türkiyenin islah ve imarı ye musiakar bir vaziyete sahip olma- $i için yeni rejim tarafından ihtiyar edilen muazzam mesai bütün dünyaca malüm bir keyfiyettir. Türkler ciha- nın diğer aksamı ile de yeni esaslar dahilinde en sıkı münasebetler tesis ,! ederek parlak ufuklara doğru yürü: yorlar, Denilebilir ki, İsmet Paşa hü- kümetinin tatbik ettiği . büyük mik- yasta islahat, Türk milletini yepyeni bir millet haline koymuştur. Ahiren tatbik edilen mühim bir kanun İle hu islahat, şimdiye kadar devlet dahilin- de yapılan işlere seyirci vaziyette kal- mış olan Türk köyü sahasına da töz mil edilmiştir, İstatistiğin en son malümatı gösteri yor ki, M milyon Türk halkının 11 mif- yonu köylerdedir. İşte bu büyük halk kütlesinin vaziyetini islâh için vücüda getirilmiş olan yeni kanun, Mustafa Kemalin vücuda getirdiği en büyük eserlerden biri suretinde kabul edil meğe lâyık bir kıymet ve ehemmiyet tedir. Türkiye Dahiliye Vekili Şükrü Ka- ya Bey, Büyük Millet Meclisine vaki! olan son izahatı sırasında Türk küs yünü ve köylüsünü alâkadar eden çok mühim malümat vermiştir. Bugün Türkiyede 40,223 köy ve bun- Avrupa mühim Hadiseler Arefesinde | Başmakalemizden mabıt 7 şgiC nazardan tetkik edilince r başvekilini bu yolda bir büse sevkeden sebepler bulunabilir. Filbakika İngiltere ile Fi nın şimdiye kadar A: rinde birbirlerine rakip il gibi hareket ederlerken günlerde birbirlerile itilâf tikleri malümdur. Bu aktinde Italya hariç k Bilâhare o İngiltere“ ile ltalyayı da itilâfa ii davet etmişlerse de bu te Avrupa işlerinde Fra hiç bir lie gei kalmak temiyen ltalyayı tatmin edeni miştir. Bir kerre Italya başi bu vaziyeti nazarı dikkate g rak en müşkül zamani z duğu gibi hariciye nez4 doğrudan doğruya kendi almış olabilir. Bundan başka ciban ik ei buhranı Avrupada mubtelif © leketleri © tarzda tedbirler mıya sevkediyor ki bunların ticeni olarak beynelmilel işlerile siyaset işleri artık yi na yürümiye mecbur oluyor. riciye nezaretinin işlerile mette iktısadiyata nâzım v. gören teşkilâtların vazifesi birine karışıyor. Italyada ise porasyon nezareti bütün leket dahilindeki iktısıdi ve cari teşekküilerin nâzımı olan teşkilât demek olduğundan mi ve siyasi bazı sebepi dolayı Hariciye nezaretini k üzerine alan M. Mussolini rasyon nezaretini de do) doğruya kendi eline almak umnu hissetmiş olabilir. Bununla beraber tasrih Jim ki, Italyada vukubulan tebeddüllü “bu suretle izah mekten maksadımız bu tel dülü ehemmiyetsiz bir olarak göstermek için değildi” Bilâkis bü hadisenin umumi A' rupa işlerinde görülen tebed ler ile alâkadar olması haddı seler cereyan ediyor. Bu ili ile Avrupa kıt'asının umumi zarası büyük bir dikkat ile kip edilecek bir şekil iktisap yor. lardan 12000 inde en az 150 şer vardır. Mahsulâtı zıraiyye fiatlar” düşüklüğü yüzünden her tarafts “ hâssa köylüyü muztarip etmiş ! son iki senelik iktısadi buhrana men iddia olunabilir ki, Türk k sünün idari muhtariyeti bilâkis ha doğru gitmiştir, Yeni kanun Türk köyünün İ muhtariyeti ve mali rasaneti için eden bütün tesisatı vücuda getiriyi O derece ki, Türk köylüsünün hiç 5 zaman böyle bir vaziyette olm?" olduğunu söylemek yanlış olmaz. köylüsü şimdiye kadar her muhtarın eline ve keyfine bırak itiyadında idi, Muhtar da bütün kuka ve vazaife mutasarrıf ve KÖY resmi makamlar arasında muta' vaziyetinde İdi. İşte bu yeni bu irticai ruha ve köylü kitlesinin kinleşmesinedir ki, kat'i bir darb? vale etmiştir. Türkiye Dahiliye Vekilinin Kös; tenvir etmek ve seviyelerini mek yolundaki mesaisinin verdiği, merelere gelince: yeni kanun bütüm bir milleti baştan islah yepyeni bir millet haline kal hasrettiği kısa devre, bütün yetin tarihinde yezânedir. Yeni yenin bu parlak devresinde ve fa Kemalia ve onun en yakım daşı Tevfik Rüştü ve Şükrü Beylerin çok şerefli isimleri de yü uyandırma hareketinin büyü” miileri olarak hürmetle ka; tedir., BAAR

Bu sayıdan diğer sayfalar: