7 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

7 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ı,ıv- VAKII 7 Ağustos 1932 j Dört gündür açık denizde ça- lışıyorlardı. O gün, Hasan, deniz- den çıkarılınca, her zamankinden fazla”endişeli görünüyordu. Mesele mühimdi. him olan 58 metre derinlikteki (Vatan) denizaltı gemisinin ye- tini tayin değildi. Mesele, onun tekrar yüzdürülüp yüzdürülemi- yeceğini anlamak da değildi. Asıl'herkesi alâkadar Şimdi anlatacağımız şeydi. Hasan çok konuşmazdı. Deni- | zin dibinden çıkıp, soyunur s0 | yunmaz aşağıda gördüklerini an- latmıya başlamazdı. Fakat buna | rağmen, o gün, herkes, garip bir surette suşuşunu farletmişti. Yü- zünden, her halde pek de iyi ol- madığı anlaşılan bir is sordu: — Ey.... san? Ne var ne yok: Ha- — Bir şey yok Kaptan baba.. Hasan bir sizara yaktı. Her za- manki âdeti hilâfına, gidip isti- rahat edeceği yerde, güvertede dolaşmıya başladı. O kadar si - nirli görünüyordu ki, Ali reis tek- rar sordu: — Haşan, sende bir şey var? — Bir şey yok — Haydi, beni aldatamazım... Söyle bakalım ne oldu? Aşağıda bir şeyler mi gördün? daha doğ- rusu canını sıkan şey nedir, onu anlamak istiyorum.. Hasan bir müddet düşündü. Kaşları çatıktı. Sonra fena bir düşünceyi silker gibi başını sallı- yarak kaldırdı ve tekrar etti: — Bir şey yok... “Hasan, saklarna yavrum. hayatımda hiç korktun lu Tekrar kaşları çatılan Hasan, bu suale başka bir sualle cevap verdi: — Ne diye bunu bana soruyor- sun Kaptan baba? —, Hayır... Belki aşağıda teh- likeli bir şey gördün zannediyo- olan Lâtin akademisi bu fa timden dolayı bana akade bütün? Romanya için milli kâtip- liği ünvanını serdi. Bükreşte Paris kulüpleri gibi | bir kulüp ve serbest bir kürsü tesis”ettim, Bu kulüpte mühim mevzulâr | üzerinde konferanslar ve- rilmektedir. er, “Mei Madelcine Romanyadaki kadınlıkhareketleri hakkında da şu malümalı vermiştir ; — Romanyada kadın, meb'us | intihap edilmek hakkı müstesna, her sahada erkekle müsavi hak- lara sabiptir. İstediğini yapmakta temamile serbesttir. Kadın ve erkek arasında zekâ cihetinden bir fark bulunmadı- ğına göre köyle olması da gayet tabiidir. Kadın, şimdi hayatını kazan- mak mucburiyetindedir. Bunun içindir ki Romanyada bir çok kadınlar dişçi, avukat, hatta tramvay ve otobüs biletçisidirler. Romanyada tramvay ve otobüs biletçileri hemen kâmilen kadın- lardır. Şimdi hayat şeraiti güçleşmiş- tir. Evlenebilmek için para ka- zanmak ve bir meslek sahibi olmak lâzimdir. Kazanan bir genç kız kolaylıkla evlenebilir. Ve koca ile kadımı müşterek mesaisi aileye mürcifeh bir ha- yat temin eder. Fakat mü" | sır sakladr- | ğı belli oluyordu. Kaptan, Ali re- | rum da.. Tabii haber verirdin değil mi? Hatta bu gördüğün şey... harikulâde, inanılmıyacak bir şey bile olsa, şüphesiz rapor vermek mecburiyetindesin? Böyle bir ha- diseye gülecek diye Haydi, yavrum, söyle bakayım, gemide bir şey mi vardı? Yok mu? Denizin dibinde mi yoksa? | Oda yok ha? O halde ne? Hava borusu mu işlemedi? Herhalde aşağıdan telefon ederdin... Söy- lesene yahu Hasan, Ali re içine bakıyordu. — Bir şey yok, dedim, kaptan baba... Sadece aklıma bir geldi de... Bir fikir de değil bir.. — Bir ne? — Bir evham desek daha doğ- vu olur. in ta gözlerinin Ali reis, Hasanm ağzından | başka söz alamadı, çekildi, gitti. i Akşam'olunca, ne olur ne olmaz diye, geç vakte kadar güvertede kaldı, ancak her şeyin yolunda olduğuna, gayri tabii hiç bir şey | olmadığına kanaat getirdikten İ sonra yattı. Ertesi günü ikinci dalgıç Ke- rim, kaptanm yanma çıkarak, Hasanın geceleyin tuhaf tuhaf şeyler yaptığını bildirdi. Kerim ile Hasan ayni kamarada yatı- yorlardı. Gece yarisı, Kerim, Ha- sanın birdenbire sıçrıyarak uyan- dığını, yatağında doğrulduğunu görmüştü. Sonra, yavaşça ve gü“ rültü etmeden kalkan Hasan, gü- verteye çıkmıştı. Kerim de, gö- rünmeden onu takip etmişti. Ha- san güverteye çıkınca etrafa kulak! vermiş, hiç bir ses duymayınca dönüp yatağıma yatmıştı. Fakat ne Hasan, ne de Kerim sabaha kadar uyuyamamışlardı. Bir saat sonra, Hasan, gene “Vatan,, denizaltı gemisinin bu- lunduğu yere inmeğe bhazırlanı- yordu. Ali reis, gidip bizzat Hasanın dalgıç elbisesini muayene etti. Her şey yerli yerinde idi. En kü- çük vida bile mükemmel işliyor- du. Bu dalgıç elbisesi esasen pek mükemmel bir şeydi. Onu yapan mühendis Cemal, bu dalgiç elbi- sesini bir tek nümune olarak fennin en son buluşlarından ii fade etmek şartile yapmıştı. Bu dalgıç elbisesi, filhakika hiç bir bedii hatta malik değildi. Esasen ona (dalgıç elbisesi) demek te caiz değildi. Bu, âdeta kendi ken- dine hareket eden bir nevi ma- kine insandı. Boru şeklindeki kollarının ucunda, iri yengeç kıs- kaçları vardı. Bir taraftan da, bu eski şövalyelerin zırhlarına ben- ziyordu. Bunun içinde bulunan bir kimsenin, en derin yerlerde bile hiç bir tehlikeden korkması» ha sebep yoktu. Nerede kaldı ki, bütün bu makinenin aletleri mü- kemmel bir surette işliyordu, İ- çinde değil Hasan gibi eski bir deniz kurtu, küçük bir çocuk bi- le olsa, onu harekete getirebilir- di. Bir kelime ile, bu alet, içinde bulunanın emrine itaat eden bir | denizaltı devi idi. Kaptan, muayenesinden müs- terih oldu. Hasan, herhangi bir tehlike ile karşılaşabilecek dere- | Fakat haki- | katen tayfalarına bir baba olan | cede mücehhez idi. Ali reis (muhayyel) kelimesine verilmesi icap eden ehemmiyeti aklına bile getirmemişti. Bunun- bana söylerdin, ! Fevkalâde, ! zannetme, | şey | | bi Nakleden: fa, la beraber dalgıç Hasarın, maki- nenin içine girip dalgıç elbisesi- nin zırhına bürünürken yüzünde öyle garip bir ürkeklik vardı ki, Ali reis: — Bugün, dedi, sen inme.. Hasan bir baş işaretile kabul etmedi. Kafasina etrafı camlı | başlık geçirildi, vidalandı, Sonra, korkunç bir bebek şeklindeki bu harekete gelerek güverteden kaldırdılar, denize sarkıtıp bıraktılar. Çelik halat çözülmeğe, hava borusu, telefon hattı makarası azalmağa başladı. Hasan bir sant kadar deniz al- tında kalmıştı, Kimse onun ne yaptığmı bilmiyordu. Korkuyor muydu? Meçhul. Yalnız, zaman zaman aşağıdan telefonla tek tük sözler söylüyor, işin ne kadar cesim kuklayı, vingler ilerlediğini, yapılacak bir manev- | renin şeklini bildiriyordu. Zaten, demiştik, Hasan az konuşurdu. Konuştuğu zaman da ancak icap konuşmağa başladığı zaman, her sey olup bitmiş, garip kaderinin elinde eriyip git“ mişti. Telefon başımda duran kaptan ancak şu feryadı duymuş- | tu: — Çabuk çıkarınız, artık hâ- kim olamıyorum. Sonra her şey susmuştu ve çe- lik halatı çekmeğe başladıkları zaman, halatın ucunda hiç bir a- Acaba Hasan neye hâkim olamamıştı? Bunu öğrenmek kabil olmadı. 5 # x gırlık hissstmem!işlerdi. Vinç harekete gelip çelik halâ- & 58 mec derinlikten çekti. i Dalgıç, ücunda yoktu. Halat ke Muayene edildi. Çeliğin | silmi; at dalgıcın makası ile kesil- diği anlaşıldı. Derhal aşağiya ikinci dalgıç Kerim indi ve esrar o zaman da- ha fevkalâde bir şekil aldı. Aşa ğıda Vatan denizaltı gemisinin teknesi yanında, hiç bir şey, ne dalgıç makinesi ns de Hasan var- Vakıa, bu, bir dereceye kadar anlaşılabilir şeydi. Dalgıç maki- nesinin hususi bir hava tertibatı vardı ki, boruları kesildiği” tak- dirde bile bir saat kadar daha, içindeki kimse yaşıyabilir, ve ha- | reket edebilirdi. Sonradan yapılan tahkikat, Hasanın çıldırmış, ve “kendi nef- sine hâkim,, olamamış olduğunu, İ çelik halatı bizzat kestiğini gös“ teriyordu. Sonra Hasan, denizal- lının esrarengiz ormanları arası- na dalarak, bu sonsuz âlemin ye- gâne hâkimi olmak istemişti. Bazıları da dalgıç makinesinin, bu garip makine devin, istiklâl ilân ettiğini ileri sürdüler. Ha- san, onun kendi başma hareket- ler yaptığını, kımıldadığını gö rüp işitmiş imiş, ve halta Hasan, bir gece yatağında uyurken, ma- kine devin hareket ettiğini duy- muş, güverteye fırlayıp dinlemiş- ti. Fakat, bu makineyi imal eden mühendis Cemal bu hususta bir tek kelime bile söylemek isteme- mişti. Doğrusu ben bu sonuncu nok- tai nazara iştirak etmiyorum, O- kuyucularım bu hususta ne düşü- nüyorlar bilmem. Yalnız şunu da ilâve edeyim ki, mühendis Ce- | mal, o gündenberi, bu denizin dibinde kaybolan dalgıç makine- sinin bir eşini daha yapmak iste- dalgıç Hasan | | 7ci kat mermer merdiven Evkafı Mülhakadan Topçubaşı Abdülmü" | Ağa Vakfı Mütevelliliğinden: Bir sene müddetle icara verilecek emlök b Cadde ve sokağı Topçular “Topane « Kılıç Ali hı gösteril 2 pazartesi günü Balddı cinsi ve ev 22 Ağus vazediln Mutarası mplâkini 14 e kadir 9i Talip olanlar her gün İstanbul Evkaf Müc kalemine yevmi ihâle olan gün ve saate de Encümen idareye mili İstanbul #'cü Tera Memurluğtn. | dan: Beyoğlunda Kamer Hatun mahal. lesinde Kalyoncu Kulluğu sokağında kâin olup Sofya binti Yuvanın tahtı tasarrufundâ bulunan atik 92 dört defa 94 ve 92 cedit 128, 190, 132 No. larla murakkam kadimen tevsi ir. tikalli 2 bap dükkün müştemil bir bap aparlımann Üçte bir hissesi Va- nayot oğlu Pandeliye olan borcunun verilmemesinden dolayı ihalei evveli- yesinin ierası için 45 gün müddetle müzayedeye konularak 14000 lirada talibi uhdesinde olup bu kerre bedeli | müzeyede haddi lâyıkında görüleme- diğinden bir ay müddetle tecdiden müzayedeye vazolunmuştur. Hududu:; Cephesi Kalyoncu kullu- ğu enddesi bir tarafı o Engonopulos hanesi diğer tarafta Kutu sokağı ve | diğer tarafı Kotopulos ve Onnik me- suli ve Koço hanelerile mahdut 278 arşm terbii araziden 254 arşın ü- eden şeyi söylerdi. Fakat o gün, | ırşm terbilüde z zerinde mükemmel vetam kârgir 0- larak inşa edilmiş olup 16 arşın ma- halli de aydınlıktır. Evsaf ve müştemilâtı: Bodrum kıs. mmm merdivenleri mozaik ve yan sokağa demir #ap'sr çini ve beton ko- ridorlar ilserinde 12 tepo bir tulum- balı kuyu ve çiçekli çini kapı aniresi ni muhtevidir, Zemin katında zemini çiçekli çini döşeli arkasında kârgir bölmeler birer aralık bulunan iki | dükkün mevcut olup birinde bakkal Nikoliç diğerinde berber Aristidi müs- teçirdir. Apartıman üç ayak merdi- venle çıkıldıkta demir kapı üzeri ar- navu camlıdır. Büyük antre camü- kânla ikiye tefrik edilmiş tavanları ve tavan etrafları kartonpiyer tezyi- natlıdır. İşbu antrede bir daire bir ko ridor Üzerinde üç oda bir halâ zemin kırmızı çini alafranga ocak sabit dos lap ve musluklu mutfağı havi olup İstamadiyadisin tahti isticarindadır. Diğer daire bir koridor üzerinde 4 oda bir halâyı muhtevi olup deru- nunda kapıcı sakindir. 123,4, ci kat- ların beherinde bir mermer merdi- ven bâşı üzerinde ikişer daire olup her birinde birer methal sofa üzerin- de İkişer oda ve bir koridor üzerinde ikişer oda birer alafranga halâ aynı tarzda mutfak mevcuttur. 5 ci katta yine mermer merdiven başı üzerinde r aralık sofa ve 2 koridor üzerinde 8 oda bir mutfak 2 halâ bir beyaz emaye çiniden etrafızar ve döşeme ve kendinden sabit banyo emayeden musluk taşlı mermer musluk ayna | ve kazanlı banyo mevcuttur. “6 & .2 94 cü katlarm aynidir. başında sağ taraftaki kapıdan girildikte 76- mini kırmızı çini döşeli uzun koridor üzerinde zemini kırmızı çini 2 sabit kâzan ve bogata mahallini havi ça- maşırlık 5 depo ve koridor münteha- sında zemini kırmızı çini döşeli ve ü- zeri ahşap çatı İle mestur etrafı kâr. gir korkuluk kısmen demir çamekân çerçive ile mestur taraça ve sol ei- | hette bir koridor Üzerinde 5 depo bir hulü ayni tarzda diğer çamaşırlık mevcut olup burada kapalı taraça yalnız cephede vardır. Buradan gene mermer merdivenle çikilır açık tara- ça kısmında mermer merdiven başı ! üzerinde çerçiveli camekânla mestur aydınlık ve tarafeyinde demir kapr- larla girilir etraf: kârgir korkuluk- lu zemini çimento çini döşeli'tarasa mevcut olup burada bulunan aydın- lk mahallerinin üzeri demir çerçi- veli camekânla mesturdur. Binanın iki cephesi Arnâvu tezyinatlıi ve çık- ma şehneşin ve 1 ci kattan itibaren üç Köşede etrafı demir parmaklıklı çıkma balkon ve 1 ci kattan itibaren pencereler umumen pencurlu zemin ve bodrum katın pençerelerj demir parmaklıklıdır. Derununda elektrik ve terkos tesisatı mevcut ve zemin katından manda apartımanların oda- ları kartonpiyer tezyinatlıdır, Bod- ramdan maada merdivenler mermer etrafı korkuluklu demir parmaklıklı üzeri ihlâmur köpeşteli ve umum ka- pi ve pencereler maun ve ? Askeri fabrik#” lar ilânlar! 138 Ton döküm koku 80 ,, Tutya Yukarıdaki malzemeni! h zarf ile 31-8 - 9327 saat on dörtte ayrı ayr! yapılacaktır. Taliplerin $ için her gün öğleden sonr nakasaya girmek için gi teminat ve teklifat ile mi gi » . # Fabrikalarımız ihtiyaci e lomit ve Mağnezit satın tır, Bu maddelere ait alma komisyonunda İşbu evsafta malı edecekleri istasyondan 5 nakliyesi idaremize ait üzere bidayeten meccan ton verecekler ve kırık larımızda bu mümüneler ameli tecrübeler yapılar#' vafık çıkarlar arasında esas ittihaz olunmak nakasa yapı'acaktır. Fab mızın daimi ihtiyacından mevaddın memleket dabi” tedariki gayemiz olduğun!” iplerin Ağustos nihayetin*, dar nümünelerini hangi İ#' da vereceklerini umum ğini bildirmeleri ilâ? nur. (3870) 3. Ko, Sa, Al, Ko. d8' Yerli fabrikalar mamu (30,000) kilo çoraplık yön 4 kapalı zarfla münakasay# muştur, İhalesi 16-8-932 y müsadif salı günü saat yapılacaktır. Taliplerin şa” ve nümunesini görmek Ü gün Ankara merkez sat komisyonuna ve ei tirak edeceklerin o gün *€ ; tinden evvel teklif ve t©ğ mektuplarının makbuz linde mezkür komisyon "W# ne tevdi eylemeleri, (561) Bursadaki kıt'at için bif lik odun ve ot ayrı ayr! ? melerle kapalı zarfla ve * madaki kıt'at otu dabi mü? niye ile münakasaya *€ tur. Odunların ibalesi 13 Cumartasi saat 14 de 14-8-932 Pazartesi saat 1 Şartnameler komisyonun. Taliplerin Bursa 11. F- ma Kom, na muracaatl8”" t ağ i ir IR. No.lu dairede ahi ra, 2 dairede doktor Shin” ie 3 No. da Koço Vezapulos “eg No. da Madam Despin* 5 No. da Madam Avlonyâ 6 No, da Lisimuhos 45 lir .) Madam Markopulo 39 ME di Custiniadi 45 lira, 9, 10 N sahibi, 11 No. da Madam ve ra, 12 No. da Yorgi 35 Vi dükküninda Aristidi 12 Ür #f dükkânında Nikoli 28 hir? it, di cirdirler. Daha ziyade t# ri 10159 No.lu dosyasında ie Istiyenler müracaat edeP lip olanların kıymeti miri olan 48000 Tiranın üçte eden 16000 liranın ae 9 tinde pey akçesini teslimi mek ve &—9—932 de s38€ kadar ihalei kat'iye İcrs dan müşterilerin tarihi rr bizzat veya musaddak de ile İstanbul 4 ei era d# #r bulunmaları ilân Ol! il

Bu sayıdan diğer sayfalar: