18 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

18 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» | İŞARETLER | “ Sene evelki dünya € bugünkü devletler i Bir âlim diyor ki: >— Ben yirmi beş senedir ayni tteyim © zamanlar da dev -| İN iktisat işlerine müdahalesi - | tardım şimdi de... İ, enfes bir fikir, kim ne | ti ? Kim bir başkasının dü- Sesine karışabilir? Fikir muh - dir. Fikir hürriyeti vardır. “hı SPsi doğru, hepsi iyi fakat bir 5 Were 3 Ve; Bir gün birisi çıksa da: ai bu yumurtayı yirmi beş * #Vvel muayene ettim sağ- "de. Çürük değildi, şimdi de i kanaatteyim. Bu yumurta - l laçka altına koyun, dese « Pi dersiniz? » 4 5 S sene evvel devletin iktısa > ilâve müdahale etmesine ta * & değilim diyene sorarız: İşi > Âlim Efendi bu fikrin, han- p ete, hangi cemiyete göre - ... 1. Yinheyiz o bize cevap verecek- İstanbul veremle mücadele cemi- > Külli ve umumi manasile | yeti dün öğleden evel halkevinde | | için! Yahut beylik tabirle | *0Delik kongresini aktetmiştir. a mütemeddine,, için! di- | Kongrede; cemiyete mensup, İ pir. İstanbulun tanınmış dahiliye dok- J Devler, millet, cemiyet havada, İ torları ile birçok hanım ve beyler ! Yyel bir mevcudiyet değil | bazır bulunuyordu. ii zaman o simyagerinin, | ngreyi verem mücadelesi ce - j hayat #rryan derbedâarin ar - | miyeti reisi ve Hilâliahmer reisi Yerinde yeller esiyor. Müsbet, | Ali Paşa açmış ve muvakkat reis e Sürülür, elle tutulur, yaşar, | intihabını teklif etmiştir. Ekseri - şir. büyür, küçülür bir insan | yetle kongre reisliğine doktor Ne: | luğu vardır. Bu topluluğun | #€t Ozman ve kâtipliğe de verem # gibi, kimya gibi olmasa bile sanatoryomu baş hekimi doktor | Yat kadar doğru esasları var . Ihsan Rifat Beyler seçildikten son. Dün toplanan cemiyet âzası (Ortada Ali Pş.) sehiyet ilmi hayalle. değil, Ki “€İls'yaşar, Mücerret, Kayali | , Kd 'ekilde cemiyet hâdizelerin İN Bahsetme. * ortik ilim adam m harcı değildir. . Cemiyet hâdisesinden bahse - Âlim, tahlil yapan kimyager - farklı değildir. Hâdiseleri “sik eder ve miyarını bulur, i beş senedir dünyada ne- | tn. Neler bitti? Yirmi beş in farkı rönesansla orta za - Srasındaki farktan pek çok - ” ; | ; * s » | i âlim kendi kendisine ben dev İn. İktisat işlerine müdahalesi - İhtar değilim der. Bubir 8 olur. Amma, bu profesör », Yöde ya bir ithalâtçr gru- 4 Ya yabancı sermayenin ta - yina taraftar olursa. Ya - i | daman bir zümrenin düşün - j tercüman olur. Fakat bir im hakiki ihtiyaçlarına ce - j için o milletin ya iş - ” tercüman olmalı, ya - İn nbr ilim yolundan git - İlay,“ Hayalâttan kurtulmanın © saresi yoktur. : ... h İğ beş sene içinde dünya - |*u, .' © kadar değişti ki dev - İçin Mat işlerine nazariye ha- Mina değil milletlerin yaşayış - : neticesi olarak mü - ” "cins devlet müdahalesi Ba çıktı, Devletçilik Omil- in Yatma göre ayrılabilir: * iliği; münferit Nm silâhla müdafaa et - - İngiliz donanması sermayelerin istismar et- va agnlkeer fetheder, mu- devletçiltğ i it İtalyada devlet korpo - L 0 a v ie” va içtimaa başlanmıştır. Cemiyetin umumi kâtibi Tevfik “ail Bey söz alarak cemiyetin snelik raporunu okumuştur. u rapora göre 6 mcı faaliyet| senesine basan verem mücadele ce | müiyeti 1932 senesind tesis etmiş ve bündon 'ekete çok hayırlı iz Cemiyete bu i 'ardım eden Hi Hilâltahmer yalnız #aratoryo - mun tesisi için 41.500 lira verrniş- | lir. Esasen sanatoryom ilk defa 15| yataklı olarak açılmış fakat son de rece hayırlı bir mücssese olduğu *çin tele İmiş ve İkrsa zaman. ——m an amam rasyonları himaye eder, Devlet, iş verenle iş alanın vaziyetlerini korumak ve bu külden teşekkül e- | den İtalyanın kuvvetini arttırmak için iktisada müdahale eder. Rus devletçiliği: Rusyada dev- let proleter hâkimiyetini temin İ- çin devletin iktisat işlerine müda- balesini zaruri addeder. Alman devletçiliği: Milli ikti - sadı korumak için bankaları ve milli parayı murakabe eder. Türk devletçiliği: Türk dev - letçiliğinin gayesi Türkiyede sı - nıflatın mücadelesine Omüâni ol - | mak, ve milleti bir an evel refah | ve medeni tekniğe sahip etmek - tir, Daha bir hayli müdahale tarz- larr misal olarak © gösterilebilir. Bunlar, nazariyelerden değil, na - | zariyeler bu hakikatlerden kuv - vet alarak yaşıyabilirler. 25 sene evelki dünya bügün - kü dünya değildi. Dünyayı hâlâ bıraktığı yerde ottluyor sananlar kendi kafala - rının kütüphanelerinden biraz ol - sun dışarıya baksınlar. Çünkü i - lim için hayat kitaptan daha el - zemdir. Sadri Etem o” mcadele cemiyetinin kongresi Cemiyetin hizmetleri : Sanatoryomda gezdiği bankçınk müee e hastalar69günde 4kiloala Li da 45 yatağa çıkarılmıştır. 16 mayıs 1932 den itibaren bu- güne kadar verem sanatoryomuna 105 hasta müracaat etmiş bunun 47 si iyi olmuş, 2 si salâha yüz tut muş, 21 i de hali ile ve 2 si de ve- fat suretile sanatoryomu terketmiş lerdir. Tutulan statistiğe göre sa- natoryomda tedavi olan hastalar biribiri üstüne 69 gün yatmakta ve bugünlerde 4 kilo kazanmaktadır lar. Sanatoryomun umumi bütçesi da 46,375 liradır. Eyüp dispanssri “Bundan maada cemiyetin ha- yırlı işlerinden biri de Eyüp dis - Danssridir. Bu müsssesöye 1932 se nesinde 912 hasta müracaat etmiş- tir. Bunun 500 ü kadın 157 si er kek 255 i çocuktur. Bunlardan 143 hasta yenidir 769 hasta eski müracaat edenler dendir. Ancak bu dispanserde İ ontken cihazı olmadığından basta "lar Gureba haztahanes'le Heybeli sanatoryormunda muayene edil - rette dirler, Cemiyet tarafından şimdiye ka dar muhtelif mahallerde 404 has. taya ilâç, 22 Pnömotoroks insuflaş İ yonu ve 20 hastahaneye ve sanator oma yatırılmış, 15 Hilâliahmer merkezinde iaşe edilmiş diğerle - rine de tereyağı, film, kuvvet şirin gası, balık yağı verilmiştir. Cemiyet propağanda yapmak (Alt tarafı 5 inet sayıfamızda) VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete Istanbul Ankara Caddesi, VAKTT yurdu Telefon Numai Yazı işleri telefonu! Idare telefonu ——— Telgraf adresi; Istanbul — VAKM Posta kutum Na. 48 —— — Abone bedeller; Tü Mo Er. 70, 400 100 » — — ilâm ücretleri Resmi Hünların bir satırı Ticari iânların bir #atırı Ticari YAnların bir santimi —— Küçük ilânlar t Bir defası 80 iki defusı 80 Üç defam 43 dört detam 75 ve on defası 100 kuruştur. Üç aylık ilân verenlerin bir defam meceae nendir. Dört satırı geçen İlânların fazla satırları bej kuruştan hesap edilir Senelik 6 aylık 3 aylık 1 aylık rak çıkıyorlar; | | Celâl Bey Ankaraya gitii Iktısat vexli Istonbulda sine dikkati celsetmekte.ir Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan iktısat vekili Celâl Bey dün akşamki trenle Ankaraya ha - reket etmiştir, ” Celâl Bey Reisi lerine arzı veda ettikten son - ra Dolma bahçe sarayın - dan, riyaseticümhur hususi kalem müdürü Hasan Rıza Beyle birlikte, Omotörle (© Haydarpa - şaya geçmiştir. Vekil Bey İs -! tasyonda, trenin bareketine kadar geçen müddet zarfında kendisini teşyie gelen zatlarla görüşmüş ve reisi#ümhur Hazretleri Onamma| yaverleri Cevdet Beyle, meb'uslar, | İş Bankası, Ticaret Odası ve Vi - lâyet erkânı tarafından uğurlan « miştir. Celâl Bey istasyonda bir muharririmize şunları söylemiş - tir: — Bu seferki gelişimde, İstan - bulda esaslı tetkikatta bulunmuş değilim, Burada Ticaret odasını, ticaret mektebini ve balıkçılık mü essesesini gezdim. Maksadımız ME RE | bir habere göre Rusyanın aldığı garip bütçe zamanı olmak itibarile ne - ler yapabileceğimizi tespit etmek ten ibarettir, Balıkçılık müessesesi memleket için faydalı bir müessesedir. Bura da yapılmakta olan ilmi tetkikat bu müessese ile yakından alâka * dar olmağı icap ettirecek derece- *dedir. Onun için bu müesseseye na | zari dikkati celbederim. Iktısat vekilimize bu seyyaha « tinde refakat eden İş bankası u - mum müfettişi Sami, bankanm şef lerinden Mümtaz, İktisat vekâleti ticaret mukayeleleri müdürü Avni maden mühendisi Şahap Beyler de Ankaraya dönmüşlerdir. Birinci umumi müfet. tiş Ankaraya gitti | Birinci umumi müfettiş Hilmi | Bey dün akşamki trenle Ankara- ya gitmiştir. Hilmi Bey Haydar - paşadav ali muavini ve vilâyet erkânile dostları tarafından uğur - lanmıştır. Ankarada bir kaç gün kaldıktan sonra Diyarbekire gi - decektir. öpmek ei 14 tacir mahkemede Sicili ticarete kaydedilmiyen 14 tacir mahkemeye verilmiştir. PİS Yu evel VAKIT 15 Yıl evelki VAKIT : 18 Şubat 1917 — Alman tebliği: Yukarı Alsas cephesinde faaliyeli harbiye başla - muştır. Düşman kuvayı havaiyesinin verdiği zayiat 29 sabit balon ve 151 tayyareye baliğ olmuştur ki bunlar - dan 67 si hutulumuzun gerisine dü - şürülmüştür. Biz 68 tayyare ve 2 sa- | bit balon zayi ettik. Diğer sahnei harplerde vak'a Iş'ar edilmemiştir. — Brest Litovaktan gelen resmi yeni bir vaziyet üzerine Almanya Rusya ile mün'akit olan mütareke muahedesi « ni feshetmiş, hali harp tekrar avdet eylemiştir. — Hükümet memaliki Osmaniye - nin muhtelif yerlerinde şeker fabri- kaları tesisi için meclisi meb'usana bir iâyihayı kanuniye GM, AZ EŞ mhur Hazret- | ;. i Çünkü Wagner, Rienzi tevdi etmiştir. | Sayıfa 3 SOHBETLER Wagnere dair 13 şubat 1883 te, Venedik şeh - rinde, yetmiş senelik ömrünü ma“ ceralar peşinde dolaşmakla geçi» ren serseri bir musikişinas öldü. 13 şubat 1933 te —bu ölümün tam ellinci yılı olduğu için— mu- İ sikişinasın hatırası, bestelediği e- r çalmarak tebcil edildi. » ellinci yıl dönümü e, hatırası tebcil edi « s Richard Wagner len ni dir. zer, 22 mayıs 1813te, Le» F doğdu. Parasız büyüdü ve sefalet çekti, Wagner, büyük bir mu“ vaffakiyet kazanan ilk operası Ri- enzi'yi besteledikten sonra, cihan- şümul bir şöhret kazanmıya baş - ladı. Sonra Hollandaisyi besteledi, kadar beğenilmedi. hiç o alkışlanmadı. ile halka yaklaştıktan sonra, diğer eserlerile halktan uzaklaştı. Kendi idealine doğru yol aldı ve aldıkça “sanat sanat içindir,, düsturunu benimse- di. Nihayet musikinin elentkasını bilenlerce mergup oldu. “Güzel sanatlar,, müntesipleri- nin pek çoğu züppedir. Eğer Tev- fik Fikret “beşerin böyle delâlet - leri var, putunu kendi yapar, ken di tapar,, diyeceğine “sanatın böy le delâletleri var, putunu kendi ya- par, kendi tapar,, deseydi, doğru söylemiş olurdu. Çünkü beşer put yaratamaz. Misali yoktur. Fakat sanat yaratır ve bir çok züppelet de —inanmadıkları, anlamadık - ları halde — bir kaç kişi inanmış ve anlamış diye bu puta. taparlar bunun aksi âdeta ayıp sayılır. Me: Wa ilk operası Tannhauseri selâ bizim memleket ne Wagneri tanır, ne Şekispiri okumuştur, ne de Götenin Verter tercümesinden başka bir eserini görmüştür. Fakat haddiniz varsa bir şey söyleyiniz. Gramofon çalması bilenler müt- hiş bir Wagnerci kesilirler, Yes de mesini öğrenenler Şekispirin hay- ranı olurlar ve Verteri, kimin ese- İri olduğunu öğrenmiye lüzum gör meden nasılsa okumuş olanlar Al- man edibine toz kondurmazlar. Bu aşağı yukarı Avrupada da böyledir. Bilhassa musiki bahsin - de... Zannetmeyiniz, ki (o herkes Wagneri anlar ve hoşlanır. Bil - hassa harpten sonra musiki kıyme- tini çok kaybetti. Sebebi, herkesin duyğularını serbestçe ortaya koy- mak cesaretini göstermesidir. Me- selâ bir çok yerde, biribirine kızan lar, biribirlerine şöyle bed dua et- miye başladılar: “İnşallah Parsi - fal dinlersin!.,, “Bir şeycik demem Tannhauser dinlemiye mecbur ka- lırsın!,, Viyana ve Paris operalarında in cin top oynadığını her gün duyu - yoruz. 2 Ben musikiden anlamam. Fakat ölümünden elli sene sonra bütün dünyayı ayaklandıran bir adammi her halde büyük bir kıymeti olsa gerek. Aşağı yukarı, iki nesil ken- disini tebcil etti, Fakat bakalım ü- güncü bir nesil ayni hürmeti gös « terecek mi?.. Zannetmiyorum. Ni- çin mi?.. Size 1931 tarihli (Maten) gazetesinden kısa bir yazınm bir kaç satırını tercüme edeyim: “Musiki ölüyor. Dün operaya, Wagnerin Parsifalini dinlemek için topu topu 150 kişi gelmişti. Bu yüz elli kişinin de bir kısmı uyu yor, bir kısmı uyuklıyordu...,, z Selâmi İzzet ii Yallah b ihh ii Sİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: