1 Mart 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

1 Mart 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayıfa: 8 z ei VAKIT Balkan İngiltere, Çine, Japon a il a e ( | silâh göndermiyor !.. Fakat bu bütün millerlerce kabul edilirse kat'ileşebilir LONDRA, 28 (AA) — Avam çi hukuki vaziyeti; cihan tarihin! kamarasında muhalif amele fırka-! de misli geçmemiş olan fevkalâ st reisi M. Lansbury'nin Japonya -İ de bir vaziyettir. nn Mançuri ve Jehol'daki harekâr| Sir John Simon, Devletleri | Eb artık sulh kavuşuyoruz! ne halde? İ Kem eee (Baş tarafı 3 üncü sayıfamızda) Yazan; Edouard Helsey | bir çok şarap tacirleri Kartaca is- Ataya ayak basar basmaz ilk | yet böyle devam edecek olsa, küme) tikametini tutacaklar. . ii rasgeldiği.n adam eski dostum Ha. | se, hiçbir memlekette bu işi kabul | ( Bu madde tatbik edilirse yal » cıvasilyu oldu. etmiyecek. Ve illâ jandarmalar) müstemleke “e Fake baş» | Eski dostum diyorsam, kendi -! tarafından zorla kabul ettirile, lamıyacak, başka bir yarışlar da İ sini sadece zamandanberi Bu yüzde otuzun ecnebi hâmil- başlıyacak, müstemlekelerden a » tanıyorum demek istiyorum. Yok-| lere tediyesi, Yunanistana altın| sa Hacıvasilyu ben yaşta birisidir. | olarak 65 milyona veya o kadar | | uzun İngilterenif na vatana orduları en kısa zaman* da taşrmak için bütün erkânıhar- Yani kendisi için gönç diyebile - ceğim bir yaştadır. Buna rağmen hiç de tecrübesiz bir adamı değil! dir ve onunla her da zevkalmakla oberaber istifade de elde edebilirim. Kendisile, * umu. mi harpte Selânikte, Yunan san - sörü olduğu zamarlar, oldukça mühakaşa etmiştim. Fakat bun dan dolayı biribirimize kızmamıs- tik, Ona ilk sualim şu oldu: i — Ey, öyle bakalım. Vaziyet nasıl?. konuşu — Vaziyet mi nasıj?, Dostum, cevap vermeden &vvel içini çekti .Yüzünü bir hüzün kap- ladı, omuzlarını silkti ve: — Fena.: Kötü.. Berbat! Dedi, — Sahi mi?, — Hattâ ümitsiz diyebilirim. Dostumun lâtife etmediği mu » hakkaktır. Kendisini biraz neşe lendirmek istedim. — O halde, azizim sansör, de- dim, sen ellerine raakasmi alır - sın, ben de üniformamın naftali nini silkerim, ne yapalım. Bana hayrelte bakıyordu: Sansör makası mı dediniz?, 2 münasebet?, — Siz vaziyetin çok kötü oldu: gunu söylemediniz mi?. — Evet ama bununla bir alâ - ka göremiyorum. — Canım. Harp filân patlarsa. — Harp mi?. Nerede?. Bu sefer ben aptallaşmıya baş lamıştım. Sabrım da tükeniyordu. Oldukça münesebetsiz bir tarzda | sesimi yükselttim: Nerede olacak, Balkanlarda! Arnavutlukta, Dalmaçyada, Ma © okedonya.. daha ne bileyim?. Her halde ayda değil, Bu sözletime Hacıvasilyu istih- karla dudaklarını büktü, Kısa bi tebessüm yüzünü aydınlattı: — Ha.. dedi, bundan mı bah- sediyordunuz aziz dostum. Daha evvel söyleseydiniz ya! Galiba o taraflarda bir takım hadiseler oi- muş. Ben ciddi şeyleri meselâ yüz- © “de otuz nereden tedarik edebili - — Tiz diye düşünüyordum, i » 5 ix ki Size bu satırları maksadım, mükâlememizi anlat. mak değildi. Bugüne kadar gördü. üm bütün Atinalılar hep Hacive- silyu gibi düşünüyorlardı. Trogu- ir hadisesine, Balkan - İtalya ger: ginliğine ehemmiyet bile vermiyor lardı, Onları yegâne alâkadar e - den şey buhran, mali, iktısadi va- Ziyetti. Ve en mühim nokta, yüz. degtuz meselesi. Yunan hüküme- ti, hüsnüniyetini göstermek ve » kredisini kurtarmak için, o gün - | lerde muhtelif istikrazlarının ku - | eeğinden yetlerinde bulunan vesa | (o Martın altıncı pazartesi günü sa £ ponlarına karşılık bir avans ola | iklerile beraber Eminönü askerlik | at 16 da Yeşil hilâl ve içki düşma- | | rak yüzde otuz vermiye karar ver- mişti. Hâmiller bu kararı kabul etmişlerdi, Şimdi maliye nazırı © saçını başını yoluyordu. Daha doğrusu yoluyorlardı. Maliye na - Zırı Mösyö Agelopulos, hatta o - Bunla beraber Çaldaris kabinesi düşmüştü. Fakat yerine geçen Ve- nizelos kabinesinin içine di. Eğe: -İte birisini yazmaktaa | İ cenebi dövize malik olacaktı. Hal | buki, bütün parası 300 milyonu! geçmiyordu (bu rakamlar fransız | frangı olarak hesap edilmiştir.) İ o Böyle bir vaziyet herhangi bir! İ devlet için mühim olabilirdi. Fa «| İ kat Yunan milleti için vaziyet fe- cidi. Bu memleket yiyeceğinin üçs| yetiştirebiliyor. Yani | senede dört ay yiyecek yapabili. | i yor. Halbuki, Yunan köylüsünün | İne kadar kanaatkâr olduğunu al- lah bilir. Birkaç zeytin, biraz pey nir, Yunan köylerinde gündelik ys meği teşkil eder. Ancak bayram günlerinde biraz kuzu yiyebilirler. | ! Yunan halkının yüzde doksanı böyle geçinir. Fakat çok ekmek, Fransadaki kadar ekmek yenir. | Halbuki buğday azdır. Bunu dı - | İ şardan, ecnebi parasile almak lâ-| zimdır. Ve drahminin, hariçte, pratik olarak kıymeti yoktur. Buna sebep kambiyoyu muha- faza için alınan şiddetli tedbirler | değildir. Döviz ticareti şiddetle | teeziye ediliyor. Daha bu sabah, | gene eski dostlarımdan birisi ote- lime gelmişti. Kendisi yüksek bir ' memurdu. Kısaca vaziyeti anlattı. Hususi bir aile işi için, Pariste 140 franklık bir muamele yapmak va- ziyetinde imiş. Halbuki oAtinada, | hapse gitmek tehlikesi (o olmadan| 140 (rank bulmak fevkalbeşer bir vaziyetti. Kendisine, verdiği drah- miler mukabilinde 140 fransız frangı verince, dostum, bana, san- ki ona büyük bir hazine bahşet - mişim gibi teşekkür etti. (Devami var) şube müdürüne mezuniyet Polis ikinci şube müdürü Ata i Bey 15 gün mezuniyet almıştır. Bu ! müddet zarfında ikinci şube mü - dürlüğünü vekâleten emniyet mü- | İ fettişlerinden Ziya Bey idare ede- İ cektir. Bıçak teşhir ettiğinden .. | Bakırköyünde Sakız ağacında Kadri Beyin gazinosu yanında sar hoş olarak bulunan Zeytinlikte mu kim Rizeli Şükrü oğlu Hasan, ora- İ da bulunan İbrahim ve Ömer E - fendilere biçak teşhir ettiğinden! dolayı yakalanmıştır. iğne. Malâil ve şehit aileleri için i Eminönü askerlik şubesinden: Madde 1 — 931 ve 932 senele - ri tütün ikramiyesi için tanzim edi- len zeil defterlerde dahil olan ma lâl ile şehit ailelerinin ve son sene İ lik maaşlarını almış olupta ikrami | ye defterinde mukayyet bulunan - | | ların ikramiyelerinin Eminönü ka: | zası kaymakamlığında tevzi edile- i i şubesine gelerek birer sıra No. sı) | aldıktan sonra Eminönü kazası tev İ zi komisyonuna müracaatları. | İ 2 — Tevziatın müddeti Ni» isan iptidasında hiatm bula « caktır. Bundan sona mü- racaat nazari dikkate alınmıyaca » ğından vaki olacak esbabı isithka- ilân olunur. > a İ yan hava gemilerinin icat edilmiş | lanarak hukuk fakültesinin imti - | birliğe mukayyet azanın behema - biyeler, bütün teknik âlem sefer- ber olacak. Kimbilir bir gün 10 bin kişiyi saatte 300 kilometre sür'atle taşı- olduğunu haber alacağız. İ Kim bilir belki de merkezdeki nakliye vasıtalarının hızı yıldırım- laştırılacak. Buhar, ve bugünkü son süra't koşu kafilesinde bir topal eşek halini alacak, 16 ıncr madde safderunca bir | şey amma, işsizlikten (kıvranan kapıları açlıktan esniyen fabrika- lara cins, cins iş çıkacak, tornalar kendilerine dana budu gibi kanlı çelik parçaları bulacaklar, kemi- recekler, oyacaklar, Müstemlekeler şimdiye kadar ham madde vererek, fabrikalara pazar yeri olarak, şehirlerin taşan | nüfuşuna söz vererek gün geçiri » yordu. Bundan sonra Avrupa dev- letlerinin birer silâh deposu ola- cak. Silâh depolarını ana vatana yaklaştırmak için yeni bir dünya paylaşma plânı hazırlanacak, Her | plânm ardından çıkan dava gibi silâh işe karışacak. ... Dünya yuvarlaktır, İnsan döne | dolana olduğu yere gelir. Cenev - re melekleri de harp menzilinden kalktılar, fakat gene harp menzi- linde birleşmek üzere lar. Artık siz bu silâhları azaltma konferansının tavanından o sulh güneşi doğacak diye bekliyebil - diğiniz kadar bekleyin. Szdri Etem Soviyet elçisi Sovyet büyük elçisi Suriç yoldaş dün akşan: Ankaraya gitmiştir. yürüyor - Hukuk imtihan talimat- namesi Darülfünun divanı bugün top - han talimatnamesini tetkik ede - cektir. Bundan başka diğer fakülteler- den gelen evraklarda müzakere olunacaktır. sesdammiynğkil ki Güzel san'atlar birliğine davet I sanatlar birliği resim Şu - ü resim, heykeltraş yini şubesi azalarınm içtima ında ekseriyet bulunmadığından 5 mart 933 pazar günü saat 14 te hal alay köşküne teşrifleri. Yeşil Hilâl müsa- meresi ni gençler cemiyeti tarafından Te pebaşı Darülbedayi salonunda bir müsamere verilecektir. Bu müsa - merede içki aleyhinde hitabeler, şiirler söylenecek, temsil ve kon .| ser verilecektir. İ namelerine şamil İ ketin milletle cemiyeti mukavele- İ namesine muvafık olmadığını söy | cemiyeti mukavelenamesi ise bu - i yanın bir çok müşkülâta taham - | mişler ve icindeki zabitleri rövel- Müsamere meccanidir. Cemiyet azaları, muallim ve talebe mümes tir. tını tenkit eden beyanatı bir saat! sürmüştür. M. Lansbury'ye cevap! İ veren hariciye nazirı Sir John Si- ; İ mon, hükümetin beynelmilel bir| lik olmadıklarını beyan e hal sureti bulununcıya kadar 1931 senesinde vücude getirilmiş olan | esliha ihracatı memnuiyetine mü- teallik mukavelenamenin ahkâmı- »nı gerek Çine ve gerek Japonyaya karşı tatbik etmeğe karar vermiş olduğunu beyan etmiştir. Ambargo, bugüne kadar akte - dilmiş olan silâh satışı mukavele -! değildir. Sir John Simon, bu mukavelenamele- re riayet edilmesi lâzım geldiğini beyan etmiştir. Sir John Simon silâh ihracatına konacak ambargonun ancak bey -! nelmilel bir itilâf vücude getir -| mek suretile fili ve kati olarak tat bik edilebileceğini beyan etmiştir. Mümaileyh, vermiş olduğu ce - vapta, İngilterenin gerek Çin ve gerek Japonya ile dost kalmak ar- zusunda olduğunu, fakat Japonya nın takip etmiş olduğu hattı hare-| lemiştir. Japonya, Mançuri işini kendi ken dine (halletmek istiyor. Milletler na manidir. Sir John Simon, sözüne devam- la demiştir ki: “Maamafih, bu noktada durmak ve Japonyanın vaziyetinin bir çok ihtilâflara sebep olduğunu, Japon mül mecburiyetinde bulunduğunu, kendisile iş görülmesi son derece de müşkül bir komşu ile uzlaşmak | mecburiyetinde kalmış olduğunu kabul etmemek haksızlık olur. Meselâ Japonyanım Mançuride: Çin korsanları bir vapurla çarpıştı. HONGKONG, 28 (A.A.) Çin korsanları, Hongkonga iki sa-! at mesafede Diderichsen isminde- ki Felemenk vapuruna tecavüz et- verle tehdit ederek vapuru Bias - baydaki pusulatına götü:müşler - dir. Korsanlar, orada gemiyi yağma | ettikten sonra, birinci mevki yol- cularından 3 kişiyi alarak Çin top rağına kaçmışlardir. Vapurun birinci süvarisi Neilsen | göbeğinden ağır surette yaralan - rsışsa da yarası tehlikeli değildir. Yedi şişe kaçak konyak Dükkânında yedi şişe kaçak konyak bulunduğu iddiasile adli - | yedeki dokuzuncu ihtisas mahke - | i mesinde muhakeme edilen Andon | EF. nin muhakemesi dün bitmiş 2 tir. l Dükkânda bulunan yedi siye) konyaktan dört şişesinin boyalı! mayi, üç şişesinin kaçak konyak | olduğu neticesine varılmış, altı ay hapisine, yirmibeş lira elli kurüş maliye nazırı | kın ana göre müracaat etmeleri| sillerile ve aileleri davet edilmiş -İ para cezası alınmasına karar ve »| içtima aktedileceğinden silâh ibracatina ambargo koymi vesaitine malik olduğunu, fakat ğer memleketlerin bu vesaite m4 iştir. İngiltere hükümeti, silâh yaj on on iki hükümet nezdinde he! men tahkikat icra etmiştir. Fakali neticeli ve kat'i hiç bir cevap alsi mamıştır. Sir John Simon sözü: evamla demiştir ki: “Bu meselenin bugün toplansa ' cak olan uzlaşma komitesinin içti! mainda M. Eden tarafından iler sürüleceğini zannediyorum.,, i Liberallerden iki zat ve bilhast” Sir Herbert Samuel, silâh ve mü bimmat ihracatının meni takdiri de bundan Japonyadan ziyade ç nin müteessir olacağını söylemiş tir. Amele fırkası mebuslarından Crist, İngilterenin silâh sevkiy üzerine koyacağı ambargoyu, m3' bir ambargonun takip edeceği Japonyaya kredi açılmasının bey nelmilel bir muhalefete uğrıyaca ğı ümidini izhar etmiştir. Sir John Simon, o muhalifleri beyanatına meseleyi iyice tetkif etmeden evel halihazırda beya: ta bulunmanın şayanı arzu olma dığı suretinde &evap vermiştir. Amerikaya gelince .. VASHİNCTON, 28 (A.A.) Hârp halinde veya harp etmek ü” zere bulunan memleketlere yap! lacak silâh ihracatma ambarg konması hakkında M. Hover tars' fından yapılmış olan teklif üzeri ne mümessiller meclisinin şimdi ki içtima devresinde hiç bir karı itithaz edilmiyecektir. Demokratlar, dün bu mesele hak kında müspet bir iş yapılmasın? mani olmuşlardır. Önümüzdeki i€ tima devresinde bu hususa daif bir karar ittihaz edilecektir. Bakkal ile karisi Cıgara kâğıdı kaçakcılığı yüzünden muhakemede Adapazarının Erenler mâhalle sinden bakkal Mustafa Efendi il4 karısı Ayşe H. ın muhakemelerin? dün adliyedeki dokuzuncu ihtiss* mahkemesinde başlanmıştır. Dava, cigara kâğıdı, tütün, kop” ye kâğıdı kaçakçılığıdır. İddiay? göre, bunlardan bir kısmı bakkalı/ evinde, bir kısmı dükkânmda bu" lunmuş. Kendisi ve karısı, bunların a#lf olmadığını söylediler, o imzaları#' inkâr ettiler. Bunun üzerine aram* yapanların istinabe suretile ifade * lerinin alınmasına karar . verildi muhakeme 26 marta bırakıldı. Bursa lisesi mezunlarını davet Bursa lisesi mezunları cemiye “ tinden: Görülen lüzum üzerine 3-11:999 cuma günü saat 2 de cemiyetin mel kezi olan Sultanâhmette Muallim” ler birliği binasında fevkalâde bir azan”

Bu sayıdan diğer sayfalar: