20 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 12

20 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Harikulâde Aşk ve Ma Kadınlara Hâk Selma, tiyatroda, piyes bitince, | perdenin bü suretle önüne düştü - günü hatırlıyor. Yoksa, bu daki - kada da, tiyatroda mi?. bir piyes mi oynuyor?. Ve geçir - diği bütün hadiseler bir piyes mi? | Selma, bakıyor. Öle taraftaki , kimse yok. Bu aralık bir ses duyuluyor: -— Selma Hanım.. Geç kala - caksinız. Gemici, vaktin az oldu- ğunu, vâpura yetişmek ihtimali a- zaldığmı söylüyor. Bü sesin sahibi ihtiyardır. Hür- metkâr bir vaziyette iki kat olmuş tokmağında bek « iyor. İhtiyarm yüzünde o şeytani bir haz vardır. Emredeti bir sesle tekrar ediyor: — Selma Hanım.. Geç kalacak: siniz.. gitmek lâzım.. Bir gemici, elinde beyaz kaske- tile acemi bir hürmetle duruyor. Genç kadın, manyatizme olmuş gibi bu sese itaat ediyor, bu ka « dar heyecana tahammül imkâni kâlmandıştır, sinirli berbat olmuş- tur, iradesi kalmamıştır. Kapıdari çıkıyor, koridordan ilerliyor. Ar “ kasindan kapı kapanıyor, kayboluyor. Gemici önde gitmektedir. Ace- le ötmesi için ona işâret ediyor, Selma, yorgun olmasına rağmen a- dımlarını srklaştırıyor.. Galiba da yorgunluktan sallanıyor.. İşte bahçenin kapısı, ve güneş.. Güneş o kadar şiddetli ki, Sel- koltukta bir eli kapının ihtiyar Yoksa, | perdeyi , kaldırıyor ve İ cera Romanı e Nakleden - fa. — Evet. Seni seven, çildırâsiya seven Ramiz!. | Selmanm gözleri, şimdi etrafi- le meşguldü: pi A..., dedi, ödamdayım.. — Öyle.. odandasın.. Evinde... emniyette.. Selma, mahzun mahzun tekrar ediyordu: — Odamdayım.. odamdayım.. Tekrar yatağına uzandı. Elek “ rik ziyası gözletini oyoruyordu. | Ramiz ona, bir ilâç uzatarak: — Canim, dedi, şundan biraz içi Selma itiraz etmeden içti: — Uzun bir hastalık geçirdim İ değil mi?. — Öyle cantiii.. — Uzun.. Çok uzun değil mi?.. Büyük bir buhran.. Birçok sayık -| İamalar.. değil mi. | | — Öyle canım, fakat artık! şimdi her şey bitti. Artık benim - sid... - Saytklamalar.. değil mi? — Doktor istirahat etmeni tav- siye etti canim.. Merâk etme.. Ben yanındayım.. Zaten hep yanında idim.. Şu küçük salonda.. Ali Ramiz elektriği söndüre - rek k “ük bir gece lâmbasını yak- tr. Selina gözlerini kapatmıştı. Ra- miz, iğildi, alnmdan öptü, sonra â- yaklarının ucuna basarak uzaklaş- tr. Selma kıpırdamamıştı. Öpüldü- ma, gözlerini kapatıyor. Ayni za - manda da haykırıyor, zira, başma Kalın bir örtü atılmıştır. Kuvvetli | «"lert onu tutup kaldırıyor ve ecne- bi şiveli bir ses: — Korkmayınız, diyor, size bir İ fenalık yapmıyacağız. Şimdi sizi| İstanbüla götürecek olan ovapura İ bindireceğiz. Oraya gidene kadar | bu tedbiri almıya mecburuz. Nere- de olduğunuzu bilmemeniz lâzım. Selma, karanlıklar içinde gel- diği zaman hatırasında bir ihtiyar, elinde kasket bir gemici.. Ve bol bir güneşten başka bir şey bula - madr. O kadar. Arka üstü bir yatakta yatıyor - du. Kalkmak istedi. Doğruldu. Fa- kat vücudu 6 kadar kırgındı ki, iü- lemekten kendini alamadı. Yanrbaşinda bir ses: -- Oh yârabbi!.. dedi.. kendine | geldi... | Ve bitisi sordü: — Nastlşm.. ruhum. nasılsın ?.. yanma (yaklaşarak Cafiri.. Bu sözler o kadar derin bir şef- | kat ve muhabbetle söylenmişti ki, Selma titredi. Acaba bu O muydu: — Siz misiniz?. diye sordu. İ — Evet.. benim.. İ Ve elektrikler yandı. Selma, önce, kamaşan gözlerini o kapadı. ra, açtı ve karşısındakini tant| ç yarak, hayfetle haykırdı: | — Siz... Siz hat. | Adam endişeli endişeli tevap | verdi: — Evet. Ben.. beni tanıyama- | dın mi canım?.. Selma cevap vermeden evvel, hatırasını yoklar gibi bir müddet| sustu. Sonra: — Tanidım... dedi.. tânıdım.. Sen Ramiz.. Ali Ramiz.. Evet. Ali Ramiz derin bir ibtirasla tasdik ettir | ken parmaklarından bir pırıltı, bir ! haykırıyordu: | Beni kaçırdılar değil günü duymuş muydu?. Her halde hayır, çünkü içinden düşünüyor - du: — Uzun bir hastalık geçirdim, Zvetu bir hümmali tifo.. Evet.. ve mütemadiyen sayıkladım. Bunla- rın hepsi hayaletti.. Kızı! Büyük geniş oda.. yemek! hiz... O menhus albüm.. Ihüyat ve sonta o güzel delikanlı.. Evet.. hep si hayal.. hümmanın verdiği ha -| yaller.. Vücudu yanıyordu. Alnı, bilhas. sa alnı yânıyordu. Şakakları zonk- luyordu. Sol elini, yorganın altm- dan çıkardı, alnina doğru götürür- Wler.. de kamaşma göründü. Nazarı dikka- tini celbetti, baktı.. bu harikulâ - de bir elmastı ve Selma haykırdı: — Demek sahiymiş.. Bu sese, Ali Ramiz koşmuştu. — Nen vatr?.. Ne oldu canım... Selma, yatağında ( doğrulmuş, | İ — Hayır.. ben hastalanmadım.. Bütün bunlar hayal değil. sahi.. m Beni | kaçırdılar. İ (Devüri vee) Düzeltme | Dünkü sayımızda, Kızıl Top- | yi intibalaı | kadar hanımın vazifesine VAKİT Yunanistanda Ölü günü 4000 kişi kadar seyyah geldi Atina, 19 (A.A) — Bu mevsim- de Yunanistanda bilhassa mühim olan turizm hareketi, mukaddes hafta esnasmda daha ziyade dik - kate şayan derecede fazla olmuş- tur. Mukaddes Cuma günü ölüler merasimine ve Cumartesi akşamı gece yarısmda günü yapılan —öldükten sonra dirilme— mera- | simine iştirak etmek üzere bilhas- sa gelmiş olan seyyahların mik - tari 4000 kişi tahmin edilmekte - dir. Hava çok güzel olduğundan bu iki merasim fevkalâde parlak olmuştur. Atina caddeleri ziya fış kıran nehirleri andırıyordu. Zira İ en azı yarım milyon halk ellerin- deki meşalelerle dolaşmışlardır. Atinanın etrafında bulunan ycabete tepesi ile diğer tepeler pırıl pil parlıyordu. Her tarafı aydınlatmış olan Akropol, masal - larda anlatılan manzaraları andı- tân bu manzaranın şaşaasını ta - mamlıyordu. Atinanın büyük ki - lisesinde İncil, Rümca, Lâtince, Fransizca, İngilizce, Almanca, İ- talyanca, eski Slavcağ, Romence İ ve Türkde olarak okunmuştur. Paskalya şenliklerinden sonra Atinaya gelmiş olan seyyahların miktarı da mühimdir. Bütün bu binlerce se““ah Atinadan gayet i- ayrılmışlardır. unlar, şimdi Yu keoloji noktasından mühim olan diğer mevkilerini ziyaret etmekte- dirler. C izdeki Aylarda da bir çok « ı gelmesi beklenilmek - tedir. Zira, diğer menfaatlerden başka bir de Drahmi fiatının ec - nebi dövi- “ne nisbetten düşmüş ve maamafilh memleket dahilinde eski satın alma kabiliyetini muha- faza etmiş olmsı gibi bir menfaat vardır ki bu sayede Yunanistan turizm itibarile dünyanın en ucuz memleketi haline gelmiştir. “istanm ar- Telefon şirketinde 22 seneden beri İstanbul 7 Je - fon Şirketi müdürlüğünde bulu nan ve birbuçuk ay evvel istifa etmiş olan M. Duglas Vatson dün kü trenle İngiltereye dönmüştür. Telefon Şirketinin yeniden ba- zı tarifeler yapacaği ve bu ârada mobabere memurlarından on beş niha- yet verileceği hâber (o verilmekte- | dir. Adana - Mersin ekspresi Devlet Demiryolları isletme i- düresi her Ogün Adana - Mersin İ arasında bir ekspres treni işletme | ğe karar vermiştir. Bu tren Adana * Mersin ara- sindaki mesafeyi bir saat on beş .... neler 16000 metreye kadar göğe çıkarak | Sfrmtosfer adını verdikleri tabakoda araştırmalar yapmış olan Profesör Picçcard yüksellilde gördükleri hak » kında bir konferans vermişli. Bu kon feransı, büyük değerinden dolayı mümkün olduğu kadar âçık bir Hsan- la okuyucularımza veriyoruz. Profe- sör Piccard demiştir ki: İ “Size evvelâ, hava (içindeki yükselişimi niçin yaptığımı anla - tacağım. Sonra da nasıl yükseldi- İ ğimi söyliyeceğim. En sonunda ne- | ler öğrendiğimi işiteceksiniz. İ Fizik okuyanlar kozmik adı ve İ rilen bir takım “şua,, lar olduğu- nü bilirler. Işığın bu ince hatları - nın varlığı o kadar çok söylenmiş- tir ki, varlıklarma herkes inan- mıştır. Fakat bu kozmik şualar nedir? Gibi bir sorgu karşısında kalsanız onları anlatamazsınız değil mi? Ne yapayım ki bende onların ben liği kakkında sizden fazla bilgim olmadığından bana bunu sortanız size ancak ““bilmiyorum,, demekle kalacağım. Kozmik şuaların ne olduğunu bilseydik, onların yapısını uzun u- Zun araşlırmıya savaşmazdık. Biz- se şu sırada onların hakkında bilgi edinmeğe , uğraşıyoruz ve üzerle- rindeki gizlilik örtüsünü henüz kal | dramamış bulunuyoruz. | Bu örtüyü kaldırmak için yal - i nız kâğıt üzerinde veya (o zihinde eski bilgileri karşılaştırarak fikir İ yürütm-k yetişmez. Olan biten şey | leri gözlerimizle görerek gördük- İlerimizden bilgi çıkarmak lâzım - | dir. | Buda, bu şunları bütün müm- kün şartlar içinde * iİgi gözünden geçirmekle olacaktır. Böylece ya - vaş yavaş közmik şüaın ne oldu - ğunu anlıyacak ve belki de ondan faydalanmanın yolunu bulacağız. Şimdilik bir tek bilgimiz var: Kozmük adı verilen, ne olduğu bi - linemiyen bir şua var. Acaba bu şua elektromanyetik İ dedikleri bölümden midir burası da belli değil. Bilirsiniz ki bu cins İ şualar arasında; telsiz telgraf; rönt gen şuaı, Gamma şuat vardır. Biz közmük şüar bunlatın yamma kata- cak kadar malümat elde etmemi- ' şizdir. Eğer közmik şualar yukarda saydıklarımın bölümünde değil de ! “cisim,, cinsinden ise şüalar elek- trikli ölsün olmasın, hava dışında- ki boşluktan çabüuklukla i toprağa doğru gelir. Üğüncü bir şey de ölabilir. Fa- büyük rakta hususi otomobilile bir kaza | dakikada âlacak ve ufak istas. | Kat bu üçüncü şekilde aradığımızı ya sebep olmaktan suçlu Agop €-| yonlarda durmıyacaktır. Bu süret örten gizlilik kat kat ziyadeleşir. fendinin muhakemesinden bahse- | le iş sahipleri vakitten çok kazan-' Onu da size anlatayım: tadan istizahlarıma devam edin-| ,, cümlesindeki “istizahları- na,, yanlışlıkla (o “istihzalarına, şeklinde çıkmıştır. Düzeltir ve iti zar beyan ederiz. » 5 $ Geçenlerde Ermeni ve Kürtler hakkında yazdığımız yazida “Taş naklarm resmi organı, denetek yerde Ermenilerin (resmi organi denmiştir. Tashih ederiz İ dilirken, “reis Nusrat bey, bü nok | miş olacaklardır. — M. Kemalpaşada bir cinayet M. Kemal Paşa kazasında Yu- mürcaklı köyünden (Bekir oğlu Ali kasabâdan köye giderken bal ta ile öldürülmüştür. Katil ayni! üstüne uzun uzun söz söylenmiş-| müzakerelere başlanılın köyden İbrahim oğlu Hüseyindir. Cinayetin neden işlendiği henüz belli değildir. Adliye (o tahkikat yapmaktadır. Siz bana: “Kozmik şualar e - j lektromanyetik i dır? Yoksa cisim midirl dalgalanmal dalgalanma ?., diye ar mi sorsahız size karşı ben şunu diye- | İ bilirim: “Fizikte yeni bir nazariye i var, Bu "nazariye,, söylediğiniz iki şey arasında ayrılık görmüyer.,, “Ziya,, yani iğığın ne olduğu - | tir. “Nüyuten,;# © “İşik bir cisim dir,, diyordu. Sonradan bir çok sı“ namalar yapıldı. Işığın “ondula - toire dalgalanma cinsinden,, ol - 16000 metreye çıkınt öğreni Profesör Pikur'ın konforansından malıladan #ME8İ 1 “Gördüğümüz ışığı vaktile cisim i nederlerdi. Halbuki şimdi bunuf i “Dalgalanma,, olduğu anlaşıldı! 20 ? liyor p i duğu ispat edildi. Şimdi ari çiler bütün bilgilerinin yas! | duğunu sanıyorlar. İkisi ari fark olmadığını söylüyorla” kü elektromanyetik yanlar zerreleri dağılırmış gibi i | ler görülüyor. Tersine olar”. İ sim,, şuaların “dalgalan? | rülen halleri gösterdiği Demek ki iki grup biribiri* şıyor. i Bu bilgi noksanı şu and | fizikçileri düşündürüyor! birkaç sene de düşündür a Bir sorgunuz daha ola! sua,, dediğiniz şeyler nesil& ) pi “ İ ki yere geçirmez,, diye öl | | Halbuki, gazlerin bu sr İ liği tam değildir. Elektriği | den geçiyor. Az olarak da © | çebili jor. “Gaz,, lerden “ lektrik “cereyan,, larını Yi göstermek isterseniz yö”) İ yazmak için evvelâ bir sıf” d i hüne bir virgül koymanız İ gülden sonra rakam yasi) evel on ikiden on beşe kadi dizmeniz lâzım gelir. j Kozmik şualar için, tori tında, suyun içinde, suyun e de ve havada araştırmalar? , mış ve yapılmaktadır. Hari raştırmalar yapmak için i mek, karadan uzaklaşmak ” dı. Kolhörsler 9000 Mmakreya çıktı. Yukardayken “şua,, nım daha kuvvetli olduğum Bunu görünce “şua,, larm dışında bir kaynaktan hükmetti. Ve “Şua,, ların kozmik, yani “Gökten gele” nit verdi. & | Gökten gelen bu genleri tanımak için onları pek inc€ va tabakasından geçtikleri görmek faydalı olacaktı. ye “Fizik,, giyim. Böyle bir 8. mayı yapmayı göze alıncs m etrafındaki hava (tab dörtte üçü benimle toprak ” da bulunacak bir yerde bir * ratuvar,, kutmıya lüzum Demek istiyorum ki lâborâ” mı kuracağım yerde havan” metreye tazyikı yer yüzü ş İ va tazyikinin onda birine | liydi. i | o “Fizikçi, bilgimle bus“ İ Jaştırdıtkan sonra, iş “mü lik,, daha doğrusu “balo?” bilgimi ileri sürerek bu 18?“ varı kurmanın yolunu ars köyuldum. O vakte kadar bilen gözönüne getiriline* tıtmnam istediğimi bans | lerini belli ediyorlar?.,, Cevabım şudur: Flektel “Gazler,, den elektrik İ “Gazler,, elektriği bir e pek de im ne pek de güvemerdni Iran ile Ingiltef€ Tahran, 19 (A.A) — Persian Oil Compani ide”* si reisi M. Kadman ile İF” meti arasında kumpany3 “ii 4mm yenileştirilmesi b yeti İran hükümeti, M. Ks # bir takım tekliflerde b” tur. Mumaileyh bunlar! yeli | i mektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: