19 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

19 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sl Musahip zade Celâl eyin yeni eseri ir Tiyatrosu evvelki gece -| ayyen gecelerde semt semt, med - Müsahipzade Celâl | dahlar, hikâyeler anlatırlardı. ii be kay > Gönül, isimli telif | Eski kahveler; tavanlarında adı, isini temsil etmiye bas-! yaldızlı kandiller, ortasında mer - adar folklor mecmuası ha - mer fıskıyeler, çiniletle süslenmiş İ mükellef kahve ocakları, halılar - Şeh Hüseyin Rahmi Edebiyat Bey Mısıra itti Şair vardır, koca kitap bastırır; fakat hakkında dört satır yazılma ğa lüzum görülmez. Gene şair var | dır, bir şiir yazar, fakat tek Şiiri; bir makaleye pek âlâ mevzu olabi lir. İlhami Bekir bu ikincilerden ş b gc Murat devrinde Ev- | abulg, inin rivayetine göre İs- Mkzağ müteaddit oyuncu kolla- | m San'at ederlermiş. Bunle- Rendeler, hanendeleri, rak - Perendebazları, hayal - biç ddahları iki yüz kişiye yi ba iye halinde takım nİarin geniş iç avlu- 14 “e smıf halkı eğlendirir - | ki: erkek oyuncu kollarma irak edemediklerinden il ayrıca kadın çengi teşekkül etmiş. Bu çen- Selerini arem hayatının eğlen - > edermiş. Bunlar €sile, hanendesile, rak - Ma tekin yüz kadına baliğ kadı Morunlarında erkek - kıyafetine girdik'eri Sehgikolları da düğünler- erkek kıyafetine gi- ? masallardan alınmış rin, Leylâ ile Mecnun edir halk şiirlerile taganni erili Varmış. Bunlar yeni - riz ole beraber münka - “ Sâonra sarayda yalnız Mahsug oyuncu kızlar ye - de o da Abdülhamit| Babi; ilk devrine kadar ya- aday, ib ondan sonra büsbütün iş, l SYuncu kollarının mevcut R, Mi TFİŞ, Vi v ye halk bir de| enceleriyle, zevklerini ederdi, peririie şairleri- #öyledikleri koşmalar, i hiciv'erle bu saz, i delirurlardı. Mu- Cneği Vek Rin, dar olur; eserleri Baum min Şerifin kuvvetli terce- de büyük bir lezzetle oku l ve sinema da ise Garbo, | Barimur kardeşler gibi Oy rlerin ebedileştirdiği © Bine Tomanmın yazıcısı v &slen Viyanalı bir ka- randı ni kırk üç yaşın- iharrir mn şimdiye Okadar duğu bir düzüne kitap , teaadüp VE yazmaya da sirf Z <seri olarak başlamış - 7) ALİZE, İş bir : geçiren mu - lay &€n hummalı dev - fayan bir tedaj ile i €n ince teferruatını SA ay ahet zamanmda Üy akan gidermek ve a - Yor, aye bunları karde : < sormaya gelen bir ie “al alâ - < bir nasira p8s KL e toptuyor. um ilk şöhreti EE 4 İri'e meddahlara tahsis la döşermiş şirvanlar, sedirlerle süslü bir nevi saz ve söz mahfeli halinde idi. Şirvanlar, saz şairle - edilir; halk, sedirlerde ihtiyar ve genç muhtelif zümreler halinde otu - rurlardı. Bu kahvelerde meddah - ların hikâyelerile saz şairlerinin şiirleri birbirmi takip eder ve halk bunlarla hoşça vakit geçirirdi. İşte Müsahipzade Celâl Bey bu eseriyle tarihe karışan hayatımı- zın bu sayıfalarını gösteriyor. E - serde ( sazşairleri, o muammalar, destanlar, o divanlar, **koşmalar, meddahlar, helva sohbetleri ve çengikollarının oyunları canlan - dırılmakta ve bu dekorlar içinde tarihi bir maceranın hazin ve gü“ lünç sahneleri yaşatılmaktadır. Piyes 2 perde, 4 tablodur. Aşık Behlül Hazım, Aşık Vasfi Vasfi Rıza, Meddah Arif çelebi Emin Beliğ, Kahveci Hacı Ferruh Behzat, Saraç Ahmet usta Necdet Mahfi, İspanakçı İbrahim Mah - mut, Arâp lala Beşir ağa Sait, Ah- iiet'pâŞanın hâremağası Müam - mer, Hakkı Usta Zihni, Arap köle Mercan Hamdi, Pertev efendi Saf- fet, Rasim usta Refik Kemal, Be- kir Kâni, İki kahveci çırağı Ferih, Kadri, Zorba bostancı neferi Ne 1 cati beyler, Kolbaşı Cevher kadın Ha'ide, Gülfem Bedia, Kemer Se- miha, Nerkis Zehra, Mehtap Şa - ziye, Füsün Şayeste, Heski Şeker- pare Saniye, Ahmet paşa haremi Leman hanımlar tarafından tem - sl edilmektedir. kimdir, Grand oteli nasıl yazdı? Vicki Baum, Grant Oteli yazar- ken hayata pek yakından bakmış, romanına lâzım olan malzemeyi toplryabilmek için aylarca bir o - telde hizmetçilik etmiş, bir odam altında geçen facia ve mudhikele» ri olduğu gibi zaptetmiş, bütün bunların hulâsasından, özündön e debiyat dünyasını heyecanla dal - galandıran bir roman çıkarmıştır. Grand Otel, bize hayatın akıp gittiğini, ayni dam altında kalın dıvarlarla örtülü odaların içine sr ğınmış, binlerce kadın ve erkeğin yaşayışlarmı; surada bir insan ö - lürken, bu yanda saadete, neşeye kanmış bir çift dudaktan fırlıyan kahkahanm anlatmak istediği mâ- nayı bütün azametile söyliyen ve bir cümle ile, Recai Zadenin “â - lem gers ol âlem deveran gene ol deveran. Hüseyin Rahmi Bey Roman üstadı Hüseyin Rahmi| ! Beyin, kısa bir zaman evvel en a » ziz arkadaşı mütekait miralay Hu- lüsi Beyi ebedi surette kaybettiği- ini teessürle yazmıştık. Çocukluk - larından beri beraber büyüdükleri beraber yaşadıkları bu en yakın dostun ölümü, O üstadı pek sars - mıştı. Senelerden beri yaşadığı Heybeli Ada, artık kendisine sıkı- cı gelmeğe başlamış, ahbapları Hü seyin Rahmi Beye seyahat etmek, bir zaman gezip dolaşmak, muhiti ni değiştirmek tavsiyesinde bulun» muşlardı. Hüseyin “Rahmi Bey evvelki gün,”Ege vapurile İskenderiyeye hareket etmiştir. Güzel bir yolcu « luk temenni ederiz. Değerli romancımız, bu kış Ka - hirede kalacaktır. Hüseyin Rahmi Bey bu sene İs tanbul Şehir Tiyatrosuna temsil e- dilmek üzere iki yeni piyes ver» miştir, Piyeslerin biri ince bir ko- medidir, ötekisi vodvildir. Hüse - yin Rahmi Beyin yeni piyesleri bu kış mevsiminde temsil edilecektir. Hüseyin Rahmi Beyin o evvelce bazı gazete ve mecmualarda çık - mış ve kıyıda bucakta kalmış olan İ ratılışı karşısında şairin duyduğu dir. Bu genç adamın bundan üç beş yıl evvel çıkan tek tük manzume- leri için duyduğum hayranlığı o za man gene VAKIT sütunlarında söylerken ilâve etmiştim ki gele » cek için edebiyatımız bu yeni şa -; irden çok şey bekliyebilir ve bek - Jemelidir, : Geçen yıllar benim yanılmadığı mı gösterdi; kendim için ve edebi- yatımız için seviniyorum. Bana bu satırları yazdıran İs - tanbul Halkevinin çıkardığı Yeni Türk mecmuasının son sayısında- ki “kendi ellerile Türkü yaratan - ların deyişi,, isimli uzun manzume | dir. İ İlhami Bekir, duygusu yeni, dü- şüncesi yeni, söyleyişi yeni bir şax| irdir. Fakat bu şairimiz, “yeni,, yi bir çok yerlerde bir çok kimsele - rin anladıkları gibi “aykırı,, mâ «| nasına almıyor. Onun lehçesinde “yeni,, , “daha iyi,, ve “daha ileri, | demektir, | Bunun içindir ki İlhami Bekirin duygusu, “düşüncesi ve ( söyleyişi iyi ve ileridir. Halktan ve halkçı olan İlhami Bekir, sana'tın da halk terbiyesin- de vazifeli ve hattâ faydalı olabi - leceğine inanmış ve kendisini bu yola vermiştir, Yeni Türkiyenin ya heyecan, insanım içine ne samimi, ne ılık, ne güzel bir ürperti veri - yor. Yeni Türkiye, karanlık ve küflü Ilhami Bekirin yeni Jİ bir şiiri Feri padişahı masallarında bile rasilamışa » | Bu ik doğanın Md canlı gözbebeği Gülmeği Sakaryada ilk ölen gibi Yurt sevgisinden öğrenmiş olmalıdır, Ermiş ateşle kanı karıştır İ Ve kaş gibi ince fırçalarla Sür dudaklarıma, Gövdeye başla, kimyager? Eli, meçhul askerin eline berzemelidir Ve ayakları meçhul askerin ayaklarına, Yeni insan Aramizda. Yeni şarkılarla dolaştyor. Yeni Türkiyenin yeni san'atkâ- rı bize şimdiye kadar dağnık şiir - ler verdi. Gerçi bu küçük şiirli de ayrı ayrı birer “terkip,, tini taşıyor amma artık daha derli toplu, kütüphaneye könulabilir ve “var!,, denilebilir eser, kitap isti- yoruz, İlhami Bekir Beyin şimdiye ka- | dar intişar eden şiirleri bizi bu is teğimizde haklı çıkarır şeylerdr. Refik Ahmet .. . ünih Almanyanın güzel san'at- lar merkezi Berlin, 18 — Alman © beşvekili Hitler Münihte Alman güzel san- atlar evinin temel taşını merasim» le koymuştur. Bu bina 1931 sene - sinde yanmış olan cam sarayın ye rinde yapılacaktır. Bu münase » | betle Hitler bir nutuk söylemiş ve bu nutkunda şöyle demiştir; ğ “— Berlin Almanyanın siyasi ve idari merkezidir, Hamburg ile Bren seyrisefain merkezidir, Lâ- | yipzig ile Köloyn ticaret merkezi i şrhay bir maziyi, arkada (bıraktıktan sonra, o maziye ait düşünüş siste» minin de artık değişmesi lâzımdır. güzel küçük hikâyeleri de İbrahim | Devlet şeklinde, içtimai ahlâkta, Hilmi kütüphanesi tarafından top | hukukta ve öteki sahalardaki bu lanmaktadır. Bunlar bir kaç cilt | değişikliği Birinci | ! kir, müstenalardandır, Yeni “Türk İ mecmuasındaki son yazısı halinde neşredilecektir. cilt basılmaktadır. edebiyatımız —ya - zik! henüz anlamadı. İlhami Be yeni sadece birer tip değil, aramızda! Türkiyeyi canlandıran vasıflarm yaşıyan, hergün rastladığımız, her i birinin anlatacak derdi olan insan lardır. Şu bir on beş günlük mezu- niyetini lüks bir otelde geçirmek istiyen hastalıklı şirket memuru, şiirimizdeki ilk akislerini taşıyor. Cümhuriyetin on yılını söyliyen şu mısralara bakınız: Temel bitti, çatısına başladık. şu güzelliği istismar edilmek iste | Hava — ılk — kokuyor, l nilen daktilo, şu yakışıklı avantü- rye genç ve nihayet bütün bu de - koru tamamlıyan diğer insanlar, hepsi bizim gibi düşünüyor, bi - zim gibi hareket ediyorlar. Viecki Baum, realite yazıcısınm edebiyat çevresindeki ismidir. Ber lin operasının orkestra şefi Rihart Lert'in karısı olan yazıcı hususi ha yatında, her evine bağlı kadın gi * bi ciddi bir ev kadınıdır. Harici; Hava ayrılık kokuyor... Geçmişle gelecek güzel ayrılık! arasındaki Yeni Türkiyeye yeni düşünce sistemile işliyen dimağlar lâzım - dır. Şair, bu lüzumu da heyecanla haykırıyor; Yeni bir hemdese ile yeni tergühlar işlesin, söhret onun için pek fazla bir şey | Yeni beyne başla, kimyâzeri, ifade etmez ve Madam Lert, ko - casından, yuvasından ve İki çocu - ğundan bahsedildiği zaman gözle- İ İ Yeni insan Aşkı, çağları, uzaklığı Başlın ölçülerle sayacak, Yeni adamdan doğanlar Mısraıı hatırlatan bir kitaptır. | ri sevgi ils na-lıyan dünyanın cn | Ayet, meeeile, muska Vicki Baum kahramanlarını ha- Wmhrükamllate Mami si ölen “Olde mes'ut varlığıdır. di er İ Rika i Sultan ve raranf adını dir, Essen ile Şemniç sanayi mer « kezidir, Münih ise istikbalde bü - tün Alman milletin güzel sanat « lar merkezi olacaktır, m m m a Boğazköyde neler çıktı? Boğazköyde Büyük kalede Dr. Bittel idaresindeki A'man a - sarı atika cemiyeti tarafından ya- pılan hafriyatta 2600 tablet bulun muştur. Bu tabletlerin içinde çi- vi yazısı ve hiyeroğlif ile yazılı iki tane de mühür baskısı bulunmak- | tadır. Tabletlerin en oçoğu dini. metinlerdir. İçlerinde hükümdar Arşivine ait tarihi vesikalar da var dır. Tab'etlerle birlikte Arviş daire- sinin etiketleri de bulunmuştur. Tabletlerin mühim bir kısmı E& ti dilinde, bir kısmı kablelmilât- 1500 den itibaren beynelmilel dil kesilmiş olan Akat dilinde, bir kıs- i mı da İ tisaki dillerden olan huri dilindedir. i Hafriyatte. mıh yazıları üzerine çalışan Güterboc ile Eti hiyeroğlif yazılarını kısmen halle muvaffak olan Prof. Böösert — de bulunmuş" | tur, Porf. Bossert Nişantaş Kitabe i Mekin sikii

Bu sayıdan diğer sayfalar: