19 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

19 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e b ik i il | Harp gürü li | #; ——8 — VAKIT 19B. teşrin 1933 ayn yay yy yy mama amaa N m yy yy ya yy ay yg gg a Aptülhamidin Yaveri Keçeci Zade yg yp giy AYN yy çi yy yg yy By oyy yg e #füsünden sonra bir kaç gün kasabada istirahat ettim Demesine cevaben: (Şeylerin arasından toparlıyabildiğim şey - leri bularak) dedim ki: , “— Paşa hazretleri! Yalnız be © şına harbeden Ali Saip paşa bira- © derinizin birinci livası Hafız pa - şadır. On beş gündenberi Sırpların hafif kuvvetleriyle harbederek bu- raya kadar geldik.. Ne ferman buy rulur?.. “ İyi, iyi! Haydi sen git, ben cevabını gönderirim.,, Kendi kendime: Sağdan geri.. Marş... dedim ve Ali Saip paşanın yanına düştüm. ... “Bir buçuk saat sonra bu kısa ve paşamın hiç de kâfi görmiyece- NX Şi cevabı ve şu küçük fakat mühim vazifenin suveri muhtelifesini ar - zettim ve bence bir kusur edilmiş olmadığımdan verdiğim müjdenin mükâfatını biraz daha ileri götür- mesini, yani bulunduğumuz nok - © tadan yedi saat mesafede bulunan “Niş,, şehrine gitmek üzere — 48 saatlik bir izin istedim.. Sevgili ve bul ettiğinden hemen arkadaşlara bir küçük ve o günün sabahı pek erken vurulan aziz arkadaşımız i derek on dakika süratli, yirmi da- kika adeta tarzında yürüyüşle ak- sam yemeği zamanı sertabip dok- tor eski dostumuz kaymakam Saip 5 beyle birlikte ikamet eden Niş hastaneleri sertabip omuavini a e rem a EE NEYE Ni siyle yazılı kayada çalışmış ve ya- ği zılı kayada bir aslan. kafası bu! - muştur. Porf. Bossert yazılı ka- yada bir hafriyat yapıldığı takdir. de çok değerli mimari eserlerinin de bulunacağma kanidir . Alman asarratika cemiyeti önü- müzdeki senelerde de Büyük Ka - ledeki bafriyata devam arzusun -| » dadır. Eti payıtahtında daha pek çok eserlerin meydana çıkacağına şüphe yoktur. N ,Hafriyata çıkan eserler Komi-! > ser Nusrat Hakkı Bey tarafından Ankara Etnografya müzesine tes - ” lim edilmiştir. Türk Tarihi Tet- kik Cemiyeti hafriyatla — çalışan mütehassıslar şerefine bir ziyafet vermiş, kendileriyle birçok mese leler üzerinde konuşmuştur. Maarif vekâleti tarafından An- Karanın 60 kilometre şimali garbi- sinde bulunan Karalar köyünde yapılan hafriyatta oTonsulusların © birimden Galatlar devrine ait çok © mühim bir kitabe ile mezar oda'a- “rı ve heykeller bulunmuştur. Kita- bede Galatlardan Trokuen kabi -| esinin ismi geçmektedir. Bu kita be Galatlar devrine ait olmak üze © ve bugüne kadar malüm yegâne ki tabedir. Bu keşfin ilim âlemince © büyük alâka ile (karşı'anacağına — şüphe yoktur. ' Karalar hafriyatı, Ahlatlı bel - den sonra Ankara civarında maa- | » —f vekâletinin yaptırdığı — ikinci © hafriyattır. Mafriyata (o müzeler “dairesi arkeoloğu Remzi Oğuz B. , mezaret etmektedir. Hakki sfendiye #bedi bir veda e»! lsevgili o dostum Saffeti o Ziyanın pek muhterem babası merhum Zi-| İya bey dostum derecede hatta Şemsi Mella merhum kadar ahçı -| İlıkta mehareti olan doktor pek hoş Namık beyle beraber ikamet ettikleri hanelerine vâsıl oldum, Orada aldığım “Niş,, havadis - leri ve dedikoduları omeyanında bir de Sırp hududunu aştığımız gün sabahleyin benim yanımda bir ormanda hiç işimiz yokken mü cerret sabah çarpışmasını seyret - j mek merakıyle ateş hattıma yak - İlaşınca çerkes Apti paşa mahdu -| mu ve hassa Müşiri Rauf paşanın biraderi güzide ve meraklı süvari zabitanımızdan Hüsrev bey ko * lundan epeyce mühim bir yara | almıştı. Ve Nişte bizim dost dok *| torlarm hanesindeki (klinik) le - ' rinde tedavi olunmaktaydı. Dok - torlar kat'iyyen hiçbir hareket et- memesini tenbih etmişler. Halbu - ki nazeninim ciddi bir süvari za - biti olduğunu göstermek için bir. gün vaya sabah kahvaltısı- | iren evin hizmetçisine sata - i İng dehsetli bir kan boşanır ki haya -| tını tehlikeye kor. , N Kitap satışı | Gençler ne Bir gün arabayla ordugâhımı- za kadar gelmesini ve bu kadar yakında harbedilmekte olduğu hal de muharebenin — hiç (olmazsa biraz ve tehlikesiz mesafeden — ne demek o'duğuna dair bir fikir hâsıl etmesini Saip bey dostumuz- dan çok rica ettiksede mesleki insanların hastalığını tedavi oldu- ğu halde onları nasıl öldürmekte olduklarını görmeyi asla arzu et - mediğini, binaenaleyh kabul ettiremiyerek ve mezuniyet müddetimi tecavüz etmezden ev - ricamızı vel ordugâhımıza avdet ettim. At üzerinde son kilometreleri kat'etmekteyken kendi o kendime diyordum ki: Elbet başkumandan Ahmet Eyüp paşa benim müddeti gaybubetimde bizim kuvvetleri kendi yanına almıştır. Umumi bir taarruz için nehrin sağ sahilini tercih etmiş olmalı ki o cihetten geldi ve Alexinatz istihkâmatı mu vacehesinde ordusunu “yoklama,, vaziyetine koydu. Ah ne kadar cahil ve san'atı harbin kavaidi e - mürüvvetli paşam bu talebimi ka- şırken kolunun bağr çözülür ve| sasiyesinden ne derece uzakta bu- lunuyormuşum !!! (Devamı var) ve. kariler © i okuyorlar? tetkike göre en çok okunanlar Son günlerin gazete neşriyatı | arasında göze çarpan belli başlı İzesimlerdan biri de şa Rip ve İ tşr azdır. Genç'erde © okumağa karşı istek yoktur. Okuyanlar da, i rastgele bir takım abur cubur ki- | taplarr okuyorlar; maksatları sa - dece “Vakitlerini (hoşça öldür mek!,, tir. Gençlerimiz okuyorlar mı? Oku muyorlar mı? Oküyorlarsa ne o- kuyorlar? En çok O hangi nevi ki- tapları tercih ediyorlar? Bu sual- lerin hakikate en yakın cevapları- nı, bir gençlik muhiti olan İstan- bul Halkevi kütüphanesinin ista - tistiklerini tetkikle bulduk. Kütüphane, bugünkü haliyle, | İstanbulun en işlek, en merkezi | bir talebe kütüphanesidir. Her gün yüzlerce genç, kütüphaneyi ziya- ret eder, Müdavimlerin çoğu genç mekteplilerdir. Bunların arasın -| da orta mektep, İise talebeleri o!- | duğu gibi o üniversite ve yüksek mektep talebeleri de vardır. 933 senesi birinci kânun ayı için de kütüphanede okuyanların sayı- | sı 1265 tir. Bu; (o ikinci kânunda| 1329 a, şubatta 1403e, martta | 1491 e, nisanda 1506 ya, mayısta 1592 ye, haziranda 1607 ye, tem - muzda 117146, ağustosta 1825 e, eylül içinde 1893 e çıkmıştır. Teş- rinievelin bugününe kadar, ziya - retçilerin sayısı 1921 olmuştur. Bu istatistikte görüldüğü gibi, kütüp hanede okuyanların adedi her ay İ ” (artmaktadır. Okunan kitapların nevine ge - lince; bu , “Gençlik, © vakitlerini hoşça öldürmek için okuyor!,, di- yenlere hak verecek mahiyettedir. Çünkü kütüphanede aranılan ki - tapların en başında roman ve hi- kâye geliyor. Bunu, gazete ve mecmualar takip ediyor Bunlar - dan sonra en çok alâka toplrıyan ansik'opedik neşriyattır. Tercemei hal ve tetkikler, halk bilgileri, ru hiyat, içtimai, iktısadi; o felsefi, terviyevi eserler (Yani ciddi eser- diyor. Mahkemeler ve davalar Şimdiye kadar evlenme ve bo - şanma davalarile birlikte * veraset ve sair bazı davalara da altıncı hu kuk mahkemesi bakmakta idi. Son zamanlarda boşanma davalarının artması dolayısiyle altıncı bukuk mahkemesi daima bunlarla meş - gul o maktadır. Bu yüzden veraset ve sair davaların rüyeti güçleşmek te ve işler uzamaktadır. Bu husus nazarı dikkate alına- rak bundan sonra veraset işlerinin altıncı hukuk mahkemesinden alı: narak beşinci hukuk mahkemesine verilmesi kararlaştırılmıştır. Beşinci hukuk mahkemesi yal- nız sin tashihi işleriyle moşgul o'. duğu için veraset davalarını da! rüyet edebileğök ve bu suretle mu! hakemeler daha kolaylık ve sürat- Ağır ceza mah Hikmet Bey giz İstanbul ağır ceza mahkemesin- de, dün öğleden sonra, müstantik sıfatiyle tahkikat yaptığı sırada kendisine karşı yakışık almıyacak sözler söylediği kaydiyle Kadriye Hanım tarafından Hikmet Bey aleyhine açılan davaya ait muha- kemeye, devam olunmuştur. Dünkü muhakemede dinlenil « mek üzere çağırılan üç şahit gel - sede şahit sıfatiyle dinlenilmek ü- zere çağrılmış, fakat Hikmet Bey- le aralarında başka bir dava bu - Tunduğuü için dinlenilmemesine ka mın kardeşi Nâsır Bey, mahkeme- ye bir istida göndermişti. Bunda, vaktiyle suikast iddiası etrafmda» ki tahkikatın bir safhasında, ehli vukuf olarak dinlenilen çinkograf Alâcttin, müellif İbrahim Necmi Beylerle Galatasaray lisesi sabık müdürlerinden olup ismini hatır - layamadığı, ismi dosyada yazılı bir zattan: bahsediyor, o bunların Hikmet Bey aleyhindeki iddiayı teyit yollu malâmatları olduğunu bildiriyordu. Bu istila (ookunduktan sonra, Hikmet Bey, ayağa kalktr. Şunla- rı söyledi: — Doğrusu hayret (o edilecek şey! Nâşır Bey, tahkikat dosaysı içinde yazılı bulunan - isimlerden nasıl haberdar oluyor?. Gizli bir şebeke aleyhimde tezvirat yapı - yor. Bu vaziyet, tâ 1928 senesin- i denberi devam ediyor. kamının mütaleası (o nedir?. Onu | öğrendikten “ sonra bu husustaki kendi isteğimi bildireceğim! Müddeiumumi Kâşif Bey, bu istidala NâsırsBeyin muhbir va Yaralıyan talebe Hem bıçak taşıyor; hem de arkadaşını vuruyor Gelenbevi. orta mektebi altıncı sınıftan Cema!, eski bir kırgınlık dolayısiyle, ayni mektebin yedin- i ci sınıf talebesinden Salâhattini bı i çakla ağır surette yaralamıştır. Ya İler) çok mahdut bir yüksek mek-! ralama hadisesi, mektep dışında | tep müdavimi zümreye inhisar e 5 olmuştur. Polis tahkikata başla- mıştır. Ayrıca maarif müdürlüğü de tahkikat yapmaktadır. gele lez Otomobil çarpması Evelki gün saat 13 te Mahmu - diye caddesinden geçmekte olan Osmanın idaresindeki 1212 numa- ralr otomobil, temiz'ik amelesin - den Saide çarparak yaralamıştır. för yakalanmıştır. Yalancı sütçüler Alelâde şeki'de süt sattıkları! halde, şehrimizin muhtelif yerle - rinde bazı sütçü dükkânlarının, tasfiye ve takim edilmiş süt sattık- larmı ilân ettikleri görülmüştür. Bu şekilde hareket ederek hal- kı aldatan'ar hakkında kanuni ta- kibat yapılmasına karar verilmiş. | le görülecektir. tr aleyhinde tezvirat yaptığım söylüy memişti. Diğer taraftan geçen cel- | râr verilmiş olan Kadriye Hanı - | | Bu istida, | i hakkında müddeiumumilik ma « Istanbul Halkevi kütüpanesindeki bir p | üç buçuğa bırakmışlardır . Yaralı hastaneye kaldırılmış, şo -| kemesinde dün Sabık müstantik Hikmet Bey aleyhindeki dava li bir şebekenin ot Iziyetine geçtiğini, istidada yazi | şahitlerin dinlenilebileceğini # İliyerek, çağırılmaları isteğinde X lundu. #İ i Hikmet Bey, muhakemesi | bu suretle lüzumundan fazla ei i masına razı olamıyacağını, dl i kendisinin çağırılmaları kararl8! tırılan ve bu celseye gelmiyen * İ şahitten de vaz geçtiğini, bun ifadelerinin okunması kâfi old“ “1 Müddeiumumi Kâşif Bey; <a I muhakemeleri usulünün, bir * İ çağırılmasına karar verilen $8* İ lerin, mahkemede hazır bulund” rulmaları imkânsız ğunu söyledi. olmadık$?*”? dinlenilmelerinden vaz geçileMi yeceğini kaydederek, gerek bul” rm, gerek Nâsır Beyin haber vii diği şahitlerin dinlenilmeleri zumunda ısrar ettti, i Bunun üzerin, Hikmet Bey, “mi | ki.. dinlenilsinler.. Fakat, ben © i iki şahit ismi daha vereceği”. Ben, sabık Mısır Hidivinin um | kâtibi Fuat Şemsi ve şimdi Zir” bankasında memur olarak buls nan Mahmut Kemal Beyler hak kında da tahkikat yapmıştım. © lar da gelsinler, benim tahkiki. yaparken, haklarında ( tahki 2 yaptığım kimselere karşı fenâ ns reket edip etmediğimi, yakışık * mıyacak sözler söyleyip söyl 4 diğimi anlatsınlar!,, demiştir. | Müddeiumumi Kâşif Bey, * isteğe de iştirak (o ederiz.,, de” reis Aziz, âza (Nusret ve Te | Beyler, sözlerin birliğiyle bü d İ şahitlerin mahkemeye çağırılm?. 1 İları karariyle, muhakemeyi e | teşrinisani çarşamba günü saat 3 Ray sökenler ; mahküm b 4 | Birer sene, altışar aY ve beraet kararları Gebze civarında ray vidalâ” sökmekten suçlu görülerek me / hakeme edilen tren yolu işleri. den beş kişinin muhakemesi bitmiştir. bul ağır ceza mahkemesinde Müddeiumumi, üçünün 6©.. landırı'masını, ikisinin © be 5 istemiş, mahkemede bu ist d4 uygun olarak, Ahmetle Em hk birer sene, Halidin altı ay hapi” lerine, Hikmet ve Arifin bere lerine karar vermiştir. Beraet ö ler, hemen serbest bıraktı ! dır. | Kooperatifte yemek iyenler ortak mi? yiyenler ortmk mii ği Belediye memurları To! sında şimdiye kadar oher ilef itiba yemek yiyordu Dünden | Jokaninda yemek yiyecekleri ai operatife ortak o'up olmadi nın tahkikine başlanmış ve “ olmıyanlar lokantaya amme tır. Bir nustaralı salış mağ ge nın da hazırlıkları faaliyetle p vam etmektedir. Satış yeri . j se .

Bu sayıdan diğer sayfalar: