16 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

© Diyanada Dava Açarak Yıldızlara Sahip Çıkan Bir Adam! yy yy yy “Marta Eggert Ve Basamak Yaparak Yükseldiler!,, Tanınmış yıldızların şöhretini teminde başlıca rol oynadıkları id- diasında bulunan bazı kimselerin, onlar aleyhine dava açtıkları arada sırada vakidir, £ Geçenlerde bu iddiala bir dava Marta Eggert a- leyhine açılmıştı. Son günlerdede Gitta Alpar dava edilmiştir. Her iki yıldızın da davacısı aynı adamdır. Bu iki yıldızım manaceri sıfatiyle çalşan Fridrik Kolloredo Veştfrid ismindeki bu adam, Yıl- dızlardan ne istiyor? Külliyetli para! Niçin istiyor? Onun iddia- sma göre, meşhur olmalarını temin ettiği bu iki yıldız, kendisine mu- kavele ile bağlı oldukları halde, bu mukavele şartlarına şöhret bu- luncıya kadar riayet etmişler, on- dan sonra manacerlerine bağlılık lüzumunu duymamışlardır. o Fa kat, onlara şöhret ve kazanç edi diren adam, aradaki mukaveleler- den müstefit olmaktan vazgeçmek niyetinde değildir! Fridrik Kolloredo Vestfrid, da- vasmı mahkeme huzurunda nasıl anlatıyor? Her iki dâvanm-da ay- nı adam tarafından aynı esastan açılması ve dava edilen yıldızların müdafaası da aynı şekilde olması itibariyle, en yeni olan davanın muhakeme safhasmda söyledikle- rini not ediyoruz: — Gitta Alpar, mukavele bana tam manasiyle bağlıdır. O- nun nema harekete mezun olan adam, yalnız benim. Tiyatro, kon- ser, film ve gramofon için teklif- ile ler, yalnız bana yapılabilir. Gitta Alpar, şu veya bu sahne üzerinde oynamak teklifini, benim | muvafakatimi almadan kabul ede” | mez. Benden izinsiz konser, vere- rek, sesini dinletemez. Benim mü saadem olmadan film çeviremez. Ben razı olmadan plâğa şarkı söy“ liyemez. Hulâsa, aramızdaki mü- kavele mucibince, onun hürriyeti, Marta Eggertinki gibi, bu sahalar” da tahdit edilmiştir. Sanat saha“ larında iki yıldız da benim bük müm altındadır. Onlara ben haki- mim! Beni manacer sıfatiyle çalıştır dığı zaman, Gitta Alpar çok para kazandı. Marta Eggertin beni ba” samak yaparak yükseldiği gibi, bu yıldız da yükseldi. Fakat, hem o hem bu, söğe irişip yıldız olduk- tan sonra, orüya çıkın, yan merdiveni birer £ ğ yavarladılar, alarına yarı” ekme ile aşa- ç Emektar mana- çerleri olan benle alâkalarını kes. tiler! Halbuki, elimde mukavele var, Kazançlarmın yüzde onunu eğin vereceklerdi. Vermediler, Vermi- yorlar.. vermemekte ısrap ediyor. | lar. Peşlreini bırakmamak, hak- kımdır. Hattâ, ben Cia Alparm lk. « olan Gustav Frölisin de Mhret ayyy yy ya | Gitta Alpar, Beni | edinmesine yardım ettim. Şimdiki halde onu dava etmiyorum. Önce karısından, hakkımı mahkeme ka- rariyle almak isteğindeyim. İ Davacı, Gitta Alparın kadar ne şimdiye kadar, para k-zandığı hakkında hesap vermesini, serve- t'nin mikdarını bunun doğru bildirmesini olduğuna inındır. mak için mahkemede yemin etme- sini de isteğine ilâve etmektedir . Gitta Alpar, bu iddialara henüz cevap vermemiştir. Marta Eçggert, fasmı varit gör ve iz“h için avukatını mah- gönderm'ştir. Bu yıldız bir zaman kendisine yol gösteren adamın, mübalâğalı ( iddialarda| |bulunduğu, onun teferrüattan sa - yılabilecek mahiyette olar:k ken- jdisine faydası dokunduğu, bundan dolayı da mukavele mucibince ka- zançtan yüzde on komisyonunu al- Idığı mülâhaz-sındadır. Viyanada görülen dava, yıldız- larla slâkadar o muhitlerde safha | safha takip olunmakta, netice, me- kemeye Erkekl m e Greta Garbo “İlâhi Kadın,, m vücude getir- diği en son filmi, hususi surette gören Amerika film & münekkit| leri, Greta Garbonun “İsveç Kra- liçesi Kristin,, rolünde “Harikulâ- de,, olduğundan bahsediyorlar, en Garbo tinat edilmesi itibarile, bu hayran- lığm esası, merak ve alâka uyan | dırıcıdır. Yazılan tenkitlerden bi- risinde, şöyle deniliyor: “O, —sadece o!—, film hayatın dan bir sene kadar uzak kaldıktan sonra, gözleri kamaştıran yüksek şahsiyetinin ve san'atmın kudreti- le, en müşkülpesent insanları bile kendisine tekrar hayran edecek bir eserle yeniden doğdu. İsveçin on yedinci asırdaki kra- liçesi Kristin, bu erkek gibi gi- yinen, erkek gibi konuşan asil ve esrarengiz kadın tipi, Greta Gar- boya son derecede yaraşmış, ken- disi, bu rolde emsalsiz bir mü- vaffakıyete erişmiştir. Mae Ves - tin, Katerin Hepbörnün Greta Garboyu tahtından düşürdükleri, bu müstesna artistin yıldızını sön- dürmeğe başladıkları O zannolun- duğu sırada, yeni eser, daha kendi sine rekabet edebilecek artist or- taya çıkamadığını göstermiştir. “liâhi Kadım,,, yeni rolünde; sesine derin esrar dolu bir ton kat- mağa muvaffak olmuş, erkek ti» pindeki kraliçenin sesi nasıl ta- “ilâhi Kadın,, m “Harikulâde,, | hayyül edilebilirse, sesine işte o ifa olduğundan bahsediliş, ilk defa değildir. Fakat, onun şahsiyeti hak | yeknasak olmıyan ses değişikliği, | kında bu tavsife varışın izahmda, rakla beklenilmektedir!. Jarmila Novo'na “Artistik,, sinemasında bu haf- ta gösterilen “Fakir talebe, filmi, bir operet filmidir. Beste ve şar- kı ile kuvvetlenen hoş bir mevzu... Yakında mevzuu Klod Farerin meşhur eserinden alınan ve Anna- bella ile Şarl Buvaye © tarafların. dan oynanan asıl “Harp,, filmini gösterecek “Artistik,, sinemasmda ki “Fakir talebe,, filmi, o kuvvetli filmin arifesinde (o gösterilen bu film de, hayli zengin bir filmdir. | Meselâ, oynuyanlardan biri, Jarmi la Novo'na...... Simdi Viyanada bu lunan ve büyük bestekâr Frants Le harm “Giyuditta., isimli en yeni *diyuditta,, rolünde şar- . kr söyliyen güzel sesli | yıldız..... | yay Ya | Bu Ha yepyeni bir görünüşünü görüşe Viyanada bu eserin temsilinde kud | retli tenor Rişard Tavber de “Ok- tavyo,, rolündedir. Aynı oyunda aynı sahne üzerinde iki yıldız bir arada. Orkestrayı idare eden de, eserin bestekârı Frants Lehar, En son san'at faliyetini notet- mek suretiyle kıymetine işaret et- tiğimiz Jarmila Novotna, İstanbul- da daha evvel de görülmüş, din- lenilmiş ve beğenilmiştir. Geçen. de “Boğaziçi şarkısı,, ismiyle göş- terilen “Büyük sevgi gecesi,, filmin de.. Bu itibarla onu “Fakir talebe,, filminde de görmek, sesini tekrar dinlemek, her halde bir çok © kişi için derin bir zevk teşkil edecektir. “Fakir talebe,, filminde Jarmi- Novotnadan başka, Hans Haynts Bolmenla Frits Şultsun da rolleri var. Bu haftanın en Ziya- de görülmeğe değer filmi olan bu filmde...... , Dm. “Saray,, sinemasındaki “Yatak» | lı vagon cilveleri,, filmi, bir musi- kili komedidir. İsminin manasma | uygun eğlenceli bir film... İstan bulun, daha film yıldızı olmadan “Maksim,, den tanıdığı kıvrak, tat- kı sesiyle neşe verici ve (o huzünlü, muhtelif tarzda şarkılar söyliyen Odet Florel, bu filmde baş rolde... Geçende gösterilen “Çıplak kadın,, filminde, mevzu icabı en çok tees- sür ifade eden, göz yaşı döken yıl- la / dız, bu filmde neşesi taşıp dökülür bir halde boyuna gülüyor! İ “Yataklı vagon cilveleri,, | fil- | minde oynıyan diğer artistlerden bir kaçı, Klod Dofen, Lovinyi, Gal ; lo, Jan Şer... l deyi vermiştir. Bu ruha işliyen ve yepyeni bir hususiyettir. Bilhassa ve ehemmiyetle kada değer.,, gg yg yy yy Lg İtanın Yeni Filmleri “İpek,, sinemasında gösterile- cek yeni film, “Kartallar uçarken,, tayyareli bir filmdir. Bir çok saf- hasında tayyareler..... Gök yüzün- “Roma ateşler içinde,, filminde “Markus (o Superbus,,, “Prenses Nadya,, filminde “Falyen,, rolleri- ni yapan Fredrik Marş, bu film- de tayyare zabit namzedi “Cimi,,... Kari Grant, Cek Oaki ve Karol Lombard da, bu filmde rol almış- lardır. “Melek,, sinemasmdaki filmin tarzı, isminden anlaşıldığı gibidir. “Neşeli olalım!,, filminde Lili Da- mita, Tanya Fedor, Mona Goya ve Adolf Menju oynuyorlar. Bu filmde oynuyanlardın Lili Damita, en az film çeviren yıldız- lardandır. Niçin az film çeviriyor?. Bunda, film hayatma atıldıktınberi ara-| MB KISA M | Haberler (BD Lilyan Harveyin “Aşk Mektebi,, isimli filmi, Amerikada olduğu gi- bi Avrupada da çok beğenilmiştir. Lilyan Harvey, bu filmde fakir İ bir kız rolündedir. Günün birinde İ bu fakir kızın başına tali kuşu ko- nuyor. Tuvalet, spor, sosyete ha- yatı, fakir kızı, herkesin dikkatini uyandıracak bir süs kadını yetine getiriyor. Fakir, ayni za- manda mahcup kız, bu yeni hayat safhasında aşkın ne olduğunu öğ- reniyor. Eğlenceli bir filim... vazis Almanlar, Lilyan Harveyi bir unutamıdılar. Amerikada İçevirdiği filmlerde kendisini gör. dükçe, bu yıldızı ellerinden kaçır. | dıkları için, içleri sızlıyormuş! m. Son zamanlarda Fransada mü» him bir piyanko sahtekârlığı oldu. | Bir adam, elindeki biletin numara sin: değiştirerek, büyük ikramiye" | ye sahip çıktı. Bu hâdise, her ta- rafta akisler bıraktı. Alman filmcileri, bu hâdiseden | mülhem olmuşlar, eğlendirici bir film ortaya koymağı düşünmüşler ve böyle bir mevzu tertip etmişler- dir. “Büyük ikramiye, ismi veri len filmde, 3 rakammı 8 yaparak İtürlü zengin olan ve bütün erkekleri pe- şine düşüren yıldız, Lüsi Engliş... Filmin çevrilmi bitmiştir. ay Ak dan bir çok sene geçmesinin tesir? mi var?. Yaşı ilerlediği için mi?, San'at kabiliyeti azaldı mı?. Bunun sebebi hakkında kendisi- nin izahr, oldukça enteresındır.. Yrldızm bu bahisteki sözlerini b rası gelmişken, kaydediyoruz. Lili Damita, şöyle diyor: — Hangi yıldız olursa olsun, bütün yıldızlar için san'at kabiliye- tini kaybetmek © suretiyle günün birinde film hayatından - çekilmek mukadderdir. Bu mecburi çekilişi ile, bu boşu O gitmiyecek akıbetle mümkün olduğu kadar geç karşı laşmak için ne yapmalı?. | Yapılacak şey, seyrek film çe- İvirmektir. Bir yıldız, seyrek film İçevirmekle, san'at (kabiliyetini kaybetme zamanını geciktirir.Ayni zamanda seyircileri (o kendisinden bıktırmaz. İşte, ben bu iki noktayı gözete- rek az film çeviriyorum!. Lili Damita, Erkekler Arasında