16 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

16 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

150 sene sonra kadın AE Yazan, Dedikoducu Vereceğim konferansın mevzuu mu? Ne olacak: Yüzelli | . d Kalıfoğime veközüğ zy idi Elişitizmd ederiz sadi, İDİ Adalarında muh- keşifler € kapıya çattı. Ben ise konferans kürsüsüne bir satır bile hazırlan- mamış olan bomboş kâğıtlarla çık- Miş olacağım. Niçin, çünkü kasap geliyor et ısmarlamak lâzım, çün- kü oğlan geliyor ceketi yırtılmış dikmek lâzım, çünkü gömleğinin düğmelerini dikmek lâzım! Aman Yarabbi, neden beni kadınların e- sir olduğu bu devirde yarattın ?Ne- | den asırlardan beri bizi bağlıyan | ler parça parça edilerek ko- | zine Tıkta ra beni dünyaya in? Neden beni f'kirlerimiz azy'kten ve esaretten pa levir'erde (yaşatmak Neden erkeklere sayi ve biz...,, Hanım bu suretle hiddet ve ga- ağzından savururken dok- tor Derviş Bey odanın 'çinde bir aşağı, bir yukarı yürüyordu. Ş'm - di birden bire karısmın sözünü ke- serek ona sormuştu: — “Müsaade et te bir şey sora- mü- yım. Vereceğin konferansın mev- | zuu nedir? — Mevzuu ne mi?, Ne olacak, Büyük bir tüken- sene sonra kadın!. mevzu muzzzam, bitmez mez bir mevzu!. “— Hakikaten gayet enteresan bir mevzu! Göster bakayım, ne kadar yazdın?. Vah, vah, daha yarım sayıfa bile olmamış!,, — Tabii olmadı! Vakit ve fır- sat bulabiliyor muyum?. Buna rağemn konferansımdan başka birşey beni cezbedemiyor. © Ah, bir kere o zamanlar gelse, bir kere o zamanlar gelse... O vekit havar da kuşlar gibi hür olacağız! (Ne parlak bir kadınlık istikbali! OO müstakbel âleme şimdiden bir na- zar atfedebilsem..., Devriş Bey gene birdenbire ka- rısının yanında durmuş ve sert bir nazarla ora bakmığa başlamıştı. Çünkü aklına ani bir fikir gelmiş- ti. o Sonra yavaş yavaş karısına demişti ki: “ O âleme bir nazar mı atf- etmek istiyorsun?, Ben bunu sana temin edebilirim... Hanım kocasının ne demek İs“ tediğini anlımadığına delâlet © den bir tavırla ve müstehziyane bir surette sormuştu?, —“ Nasıl temin edebilirsin ?- Yoksa bizimle alay mı ediyorsun? kadmirk cereyanın o en mukad- des hisleriyle istihzaya mı kalkı#- tm?.,, —“ Böyle bir şey hatırıma bile gemez.. Ciddi söylüyorum, dedi- ğimi yapmaktan kolay bir şey yok tu. Sen hic meşhur (Freud) un, o Viyanalı âlimin (Psychoanaly» se) inden bahsedildiğini işitme” din mi?. Uykuya dalmış, kendi- mizden geçmiş olduğumuz halde büsbütün başka bir âlemde yaşa” yabileceğimizi, biz dalmış iken hislerim zin bizi baska âlemlere seyvkedebildiğini bilimiyor mu- sün? Hanım kocasının ne demek is- tediğini bir türlü anlayamadığın- dan sesini cıkarmıdan yalniz söz leriyle mütereddinne sualler fır- latıyordu. Doktor ir Derviş Bey ise sözlerine şu surstle devam ediyor. | dat a yapımk kabildir. © Ben geni —" Söylediğimi (Süggestimn). | sene sonra kadın!. | dinden geçtiğin o andan itibaren 150 sene sonra yaşamağa başlar- | sın.. O zaman hakikatin ne mer-| kezde olduğunu gözünle görürsün | ve ondan sonra cemiyetinizde ba- şından geçen şeyleri kolayca ve| birer birer anlatırsın. Böyle otu- rup ta günlerce ne yazacağımı dü- şünmeğe de hacet kalmaz.. İster. misin?.,, Hanrm bu teklif karşısımda pek kararsız kalmıştı. Kocasına ne cs Ni. diye- İ sap vereceğini bilemiyordu. hayet şüpbe ve tereddütle bilmişti ki: | —“ Ben bugüne kadar hipno- tizme ile falan hiç uğraşmadım Zannedersem bunun cin insan iyi | | bir (medium) olmalı imiş, yoksa| | yapılamızmış!.,, —“ Sen işin o tarıfınr bana br- | rak.. Yalnız dediklerime harfiyen | riayet et. Uyandıktan sonra anla | tacağın şeylere ben de çok merak | ediyorum., , Doktor Derviş (Bey bu sözleri| söylerken gözlerini karısmın üze- | rine dikmişti. Hanım yarı ihti-| yari, yarı gayri ihtiyari koltuğun üzerine yıkılmıştı. Bu esnada Der- | İ viş Bey tekrar Otekrar elleriyle karısmın almını uğarken hareket- İ lsr yapıyordu. Hanım kendinden | İ seçerken kocasının fısıldadığını: | - “Yüz elli sene sonra yaşa"! yacaksın!., Sözlerini hayal me-| İ yal işidebiliyordu. Hanım büsbütün kendinden geç- ! İ mişti, | Biraz sonra | (Devamı var) Hırsızlar nasıl belli olurmuş? Sırp gazetelerinin verdikleri| j haberlere göre Alman müzelerin»! den birinde bulunan Sirp kralı| Düş-na ait ceza kanununun asıl | nüshası Almanya tarafından Yuz! goslavyaya iade olunmuştur. — Bu kanunun hırsızlığa ait kısmı şu! maddeyi muhtevi bulunmaktadır. i Bir kimse hırsızlıkla zan altma almırsa masumiyetini isbata çağı» pile. Bunun için kilise kapısı nünde bir mangal atşe yakılır ve bunun üzerinde o bir demir çubuk kızdırılır. Ma mun, kızdıktan sol» ra bu demiri avucuna alır. Eğer| eli yanmazsa masum demektir. Ya- pe a mücrimdir ve kilise (kapısı önünde kolları cellâtlar tarafından kırılır ve badeu baş aşağı asılarak jJbaşı altında saman yakılır ve böy- lelikle tâ boğuluncıya kadar asıl jlalır., Alman hükümetinde | bütçe açığı Berlin hükümetinin neşrettiği iresmi malümata göre 1933 senesi ilk on ayı içinde mutat ve fevka:! lâde bütçelerin açığı 1.434 milyon Jaltın marka baliğ olmaktadır. | 1932 senesinin ayni devresinde İbütçe tatbikatından hasıl olan ne- ticeye göre bu rakamlar 78 milyon Jaltın mark lehte bir fazlalık göster-| İmektedir. Almanyanın gayri İmuntazam borelarr (01933 senesi nihayetinde 2.032,5 milyon marka baliğ olmaktadır. Uzun vadeli borçların yekünu ise 10.280,5 altrı! marktır. Bu yeküne giren ecnebi| parası (ile borçlar 2 milyar altın! altın marktır. Bu miktar geçen se-| İne25 milyar eltm marktı, | aklma gelmiyen bir “şahsiyet,, ile / İ beklenilmiyen seyirciyi YAKIT 16 ŞUPAT 1934 — (© DÜNYA HABERLERİ O) Filipin | Bir kadın. tariyet meseleleri | Berlin 15 (A:A.) — “Frank- furter Zeitung,, un Nevyork muha- biri bir makalesinde Filipin ada- larınm muhtariyet meselesini mev- Filistinde yetmi zuu bahsederek, on sene zarfında istiklâl bahşedecek olan “Hawes Gutting,, kanununun Filipinliler tarafından, £ iktisaden zararİr addolunup veddedildiği | bu adalara ni yazıyor, | Muhabir uzak şarkta ve bilhas- | sa Japonyada, Mançur'de ve Çin- | | deki vaziyetin, bu mesele üzeri de ne kadar müessir olabileceğini | gösteriyor. Bu tibarla, Filipin a- dalarınm bitaraflığı ancak kâğıt üzerinde kıymeti haiz bir keyfiyet İ olacaktır. Birleşik devletler için, adalar! çok mühim bir askeri rehine teşkil etmekte berdevamdır. | Bunun için onların muhtariyet İ meselesi şimdil'k yalnız gümrük si- | yaseti ile ve teşkilâtı esasiye ile a- lâkadar olabilir. Fili İngiltere ve Amerika âlimleri | Filiştinin Karmil vadisinde (yap İ tıkları hafriyat neticesinde 100 kulceyşi vaziyetinde herhangi pe bin senelik bir millet keşfine mu- İ vaffak olmuş'ardir. değişiklik olabileceğini tahmin et- ask güçtür. - Maamafih, dünyada | ki vaziyete nazaran, böyle bir de- in adalarmın bahri ve sev- Burada bulunin en © kıymetli şey 75 bin senelik bir insan iske- | letidir. Bundan başka 90 bin se- | nelik kemikler bulunmüştur. Haf- e | riyat derinleştirildikten sonra taş Japonyada umumi af |, birçök âletler elde edilmiştir. | ilân edildi İ Heyetin © bağında Mis Dorothy Garrod nammdıki kadın bulunuyordu. Mis Dorothy seneden beri bu havaliyi taharri etmekte idi. Heyete iştirak eden diğer bir âlim kadın Mis Kristo- fer Haokes dir. Hafriyat yapılan sahı Hayfa- Burası gişikl'k olsa da kimsenin hayreti: mucip olmıyacaktır Fransız gazetelerinde okundu - âlim | ğuna göre, Japonya (o imparstoru altı dolayısiyle w-| Bu af-! tan istifade edecek olan suçlu ve mahkümların adedi 140 bine çık-| maktadır, (o Ölüme mhküm ed miş olanların cezaları küreğe, muh veliahtin doğumu mumi bir af ilân etmiştir. dan 12 mil mesafededir. taş devrinden beri meskün bulun- telif suçlardan mahküm olanların | maktadır. Hafriyat sahzsındeki cezaları da dörtte üç daha aza in-| mağaralıy da boş bırakılmamakta dirilecektir. İ ve halk burada ikamet etmektedir. Bir çocuğun başından | geçen macera | Büyük harpte Sırbistanı işgal| © Fakat askerlik ve harp hayatı eden Avusturya — Macaristan kı- | her zaman küçük bir çocuğun isti- | taatından bir müfreze, top, tüfek | rahatını temin edebilecek şerait da ve bomba gürültüleri arasmda Ti mok havalisinde Lipiç dağı etek'e rine geldiği zaman, efradın hiç t iresinde cereyan (o etmediğinden Mirko ancak bir sene kadar siper- lerde askerlerle beraber yaşamış ordunı yerlere gitmesi em- karşılaşmıştır. | öğ . veee * © Bu zat kimdir. bili ri gelince Mirkoya yeni ve daha e u imdir, biliyor | ği Ali Parc Harca Üreypinleğin | min bir yuva bulmak zarureti baş | göstermişti â a içine barınmış olan ve telâşsız, kay | 39 iştir. Çocuk Bösada bu musü” gusuz bir alâka ile harbi seyreden | hee bir zabitin yanıma gönderil- dört yaşlarında bir yavrucuk! Bu | Distir. Fakat, harp bu ya, bu ze-| görünce | bit te az zaman sonra (o cepheye adını | gitmek mecburiyetinde kaldığın şaşalıyan askerler çocuğun akrabasından M.| sormuşlar ve sade “Mirko,, cevabı- | dan Mirkoyu nı almışlar. & Anasının ve babası-| Weber nammda birine teslim et) nm kim olduğu hakkında sorulan | miş ve bu da, harbi umumi g'bi suallere küçük Mirko cevap vere | bir devirde, altı çocuğun idaresi- inden kıta kumandanı £ kü- | ni temin mecburiyetinde olmasına | henüz işgal ettikleri tepe- rağmen, Mirkoyu kabulden vermiş, bu suretle | çımmamıştır. küçük Mirko Mirko Lip'ç olmuş ve Küçük Mirko bu suretle bü iyi kalpli askerlerin h'maysi altın-| müş, M. Weber sayesi çüğe, nin İsmini âlim tarihi bulunmuş ş beş bin yıllık bir millet! Solda, Mis Garrod, sağda muavini Mis Hawkes yani hazreti İbrahimden bin sene evel Milâttan dört bin sene evel, bu havalide yarı taş devrine men- ediyordu. se sup insanlar ikamet tan yedi bin evel buraya geldikle Bu halka Natufiler namı ve- rilmiştir. Arazi biraz daha kazıldı? nir ile iki kavme Bunların m'lâ anla yor. sonra Aurignacia tirahlar nam . Burlara ait Bunla» | tesadüf edilmiştir. kafatasları bulunmuştur. Jıkları sırada bütün Ay- gömülü rm yaş iyerler içinde Ozaman Filistin yağmurlu bir muhiti. manlık, lı rup sıcak ve Da k idi. derinlestiril» Hipzepotai Tinsahların yaşadık! ir di 1 idi. miş, Filistinde ve ait er bu'unmuştur. Gsrrod tekrar dünmüş bulunuyor. Filistine Tayyarecilik âleminde cambazlıklar ve rökorlar XY (AA) — A etleri arasnda tay- ni Orlean, 15 a hük ışlarmın açılmı na Y Michel Detroyat e-mbaz'ık uçuşları muvaffakıyet kazan- mışlır, Tek kişilik ve 200 kilodan az ağırlıkta bir tayyare ile tayyareci Amerikalı Wittmann düz het üze- İrinde 1100 kilometreyi saatte 221 kilometre 307 yapmak uçarak yeni bir dünya rekoru y: e suretiyle mışlır. Ziysdr bir tayyare idare eden yüzbaşı Ne'sonun tayyaresi düşüp yanmış ve kendisi de kavrulmuş- tur. . den Al tahsi gene M. Weber tarafından ka” | pi zalması yüzün masrafmı vere- ştir, n bale gelmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: