17 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

17 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ER ETE TT De e e ——- - - 5 — VAKIT 17 ŞU?AT 193ğme men Vakı'n Ksx «sman Tefrikası eman UMUMI HARPTE Neden Evienemedik ?.. hayranlık anmasına | Amerikadan bir papas yy zy yay yy yy Bu bir anda doğan ve beni | çok muztarip eden his, beni ay- | ni zamanda çok da mes'ut etti. O günlerin hatırası, bugün hâlâ, gönlümde, kıvılcımlı bir küldür. Bu hatırayı ne zamen yadetsem, sesim titrer. Otuz yaşındayken, insan dinç- tr. İlk gençlikte hırpalanan gö- nül, otuz yaşında kerdini toplar, ! İste bu çağlarda, eski acıların | silindiği an'arda, gene bir kıza âşık olmak, ns harikwlâde bir | şeydir! Hayatın en mes'ut günlerini Madam Hansbergin salonunda geçirdim, Çünkü daima Elza i- le beraberdim. Onunla konuşu- yordum ve bana cevap veren $6- sini işitiyordum. Bundan büyük zevkim yoktu. Ona, okuduğum Andersenin bir| masalını anlatır, Büyük arnem-| den dinlediğim bir peri hikâye- sini naklederdim. Onun dinleyi- şini te erdim. Sonra beraber ata biner, açlık- Kia çe ağaç) Bilmem, hürmetkâran: bir aşkın zevkini müdrik misin?. Elzanın yanmda geçirdiğim ç lar affetirecektir, buna kani © lurum. KERR Hari3 olmıyan, mukabilinde bir şey beklemiyen aşk ne ilâhi bir aşktır! © genç kızdan hiç bir bekle- diğim yoktur... Onun dünyada ye. olduğumu düşünür ve içim sevinirdi. İste bu kadar. İstediğim zaman onu görebi- lirdim, istediğim zaman onunla e Daha ne ister- ne vâkıf d Zeçenlerin €ğildir. fakat benden lu, Bana kızını Verir ma Masırafih kontes seviyordu. Bell de om Se karşısında hislari gelirdi. #nleya- Nakleden Sel. ni Izzet ys yy Hemen izdivacına talip olmı- ya karar verdim.. Bu hal devam İ ederse, Elza bana âşık olacak, Gazi'ye Reisimizin resmini rica ediyor Reisi cümhur Gazi Mustafa Ke- annesi izdivacımıza razı olmaz» iosl Hi 1 Nevyorkta Bruk- sa masum kızım yüreği YADA: İlin de Oşin caddesinde bulunan caktı, İçimi âmirime döktüm. Başımı salladı: — Ben de genç oldum, dedi. Hissiyatma aşinayım. Yalnız is- afı çok müşkül bir arzuya kapıl- dın.. Fakat ümidini kırmak iste- meri, bu akşam, madamla bu hu susta görüşürüm. Cevap beklediğim gibi çıktı. Terbiyeli bir ret cevaıydı: “Kızımm, bir ecnebi ile ev- İenmesine kat'iyyen razı deği- | lim.,, | Amirim, müdafaa etmişti. Bana kontesin son cevabını getirdi. Doğrusunu söyliyeyim mi?.. ağladım. Artık Kopenhagda duramız- dım.. Nezarete müracast ettim izin istedim. Verdiler, Gideceğim gün âmirim beni gara kadar geçirdi. Çok meyus olduğumu gördü. — Azizim, deği, seni hem mütsessir kem de memnun ede- cek bir seyi sizden saklamak is- za çok mzhzundu. Acaba o melek gibi kız beni sevmiş miydi.. Ama ben bununla da teselli bulamazdım., Birleşmemize im- kön yoktu ki., İstanbula. geldim. Sarışın Da- nimarkslıyı unutmak için elim- den gelen deliliği yapıyordum. Altı ay sonra, Elzanın, genç bir Rusla, prens Baheloffla ev- len *iğini haber aldım. Bu izdivacı annesi istemiş, kız da kontesin sözünden çıka” mıvazağı icin razr olmuştu. Evlenmişlerdi... Bu izdivecn zoraki olduğuna kan'dim.. O liyebilmiydim?, “ım Yar mıydı? Lizbona tayin edildim. Bir se- ns, can sıkıntısından patladım.. Kızgın güneş, sıkıntımı arttırı - yordu.. : Bir sene sonra tekrar İzin iste- dim, Fransaya gittim. Truvilde bir otelde oturmıya baş'adım.. Bir iki Türk ahkabım da var dr. Hele bir tanesiyle | sılafıkı dost oldum. Yaka'anan hırsızlar pan pomak Hüseyin yakalanmış, fakat İstanbul © dahilinde nasılsa kaçırılmıştı. Hüseyin, İstanbul za- bıtasının şiddetli takibi neticesinde saklandığı yerde tekrar yakslan- mış ve adliyeye verilmiştir. Hüse- boş yere, iki saat beni İcüretkâriğmida benm ne | muraz maske — ——— — — —— eici , Çatalca civarmda beraberindeki! yi . İbazı eşhas'a müteaddit soygun ya-| “” Üniversakt kilisesinden bir mek- tup gönderilmiştir. Papas C. Grcenway imzasını ta- şiyan bu mektupta, (kiliseye asıl mak üzere, Reisi cümhurumuzdan imzslı bir fotoğraf rica edilmekte" dir.. Burica, Üniversakt kilisesi papasma ,Gazi Hazretleri hakkm- daki samimi © duygularımı ifadeye fırsat vermiştir, Papas, büyük bir hayranlıkla /Türkiyede vücude 8€“ len inkılâpları sayıyor ve diyor ki: “Bendeniz bir Amerikalı rahi- bim. Zatı #lilerine mektup yazmak bulunduğumdan dolayı affmızı rica ederim. Size yazmak ihtiyacmı bana (duyuran sak 1922 de Çanakkalede (itilâf devletlerini mağlüp ettiğinden ve gene 1922 de köylü ve kadmlardan ” İmiirekkep ordunuzla (düşmanları kovduğunuzdan o beri Türkiyede muhteşem bir tekamül vücude gel miş olması ve o zamandanberi Os- manlı tarihinde ilk defa olarak on liki senelik bir müddet zarfında mli letinizin basından harp ilâbı Meri- ihi durmuş olmaklığınız- temem.. Dün Kontese gittim, El- Eli bulu ai aşın Gene papas C. Crenway, mektu- buna şu sözleri kaydediyor: “Amerikada sizden, Türkiyenin Abraham Lincoln ve F.D. Roose- velti diye bahsolunuyor. Uzak bir ülkeden" zafâlileri için bundan büyük “bir.methü sena sâdır ola- maz. İlk mektep.erde diş muayenesi Diş tabipleri cemiyeti maarif müdüriyetine müracaat etmiş, ilk mekteplerdeki çocukların dişlerini meccanen muayene etmek istelik- lerini bildirmişti. Maarif müdüri- kıza karşı kin bes- | yeti haddi zatında Sok iyi olan bu Ona darılmıya| çklifi doğrudan doğruya kabul e- demiyeceğini, birish..bir hizmeti ancak memiğar geniş vele olanla” rın ifa eduzun olan bir Benaleyh bu işi fadiliyor. Zabitan k zevatın diğer ükerreren burasını Waraka- larını Şe bataklığın ipsan geldiği - ni bilikadar yumuşak olduğ Divrmirlerdir. O bateki içti- ma'msan bir asker göğüne miş ve ii —— —— me- birer leri — mişt cekti. AA * Baroya yazılı avukatlar fazla mı? İstanbul barosuna kayıtlı avu - (Teşkilâtı nır na VAKIT'ın yeni Tefrikası : 105 Mahsusa Yazan: A, MiL Orada her an ölümü bekliyo: Şayet mermi isabet etmezse o- yada bekler ve kurtuluruz. Hem de efrat bizim kaçmadığımızı ve burada beklediğimizi görürse on- lar da firırdan vazgeçerek bize iltihak ederler. Efradın yardımile bombardımandan sonra dinamit- | lerin nakline devam etmiş oluruz. | Nail Bey bu teklif üzerine bir müddet düşündükten ve etrafına baıkınarak kaçmak imkânı olma- ' dığını bir kere daha anladıktan sonra çarnaçar kâtibi mes'ul be- yin fikrine iştirakle onunla bera- rlardı / | Onun için adam göndererek Ali en Beyi aratmışlardı. er de onlarin Atinada bulundu İ İmalsusa adamlarını aralıyordu. İ Nihayet iki taraf biribirini bul © muş ve vaziyet hakkında müzake- reye başlamıştı. Bu müzakere ne ticesinde Ali Riza Bey Kafkas cep- besine muntazam kıtaata ve çetele re kumanda edeceği zanniyle gi- diyordu. Katibi mes'ul beyden Onun için bir muşlardı. Hayvanlarını da o tara” | çaresini bulup geri dönmeği düşüm an ölüme intizar (ediyorlardı. Mermiler birer birer patladıkça onlar da ölüme hazırlanıyorlardı. Fakat ölüm bu defa da onlari | korumıya karar vermiş olacaktı | ki etrafta patlıyan “mermilerin bir tanesi bile camie isabet etme- Boyin Ali Riza Bey (o meselesiyle İ mgişti. Allah daha önların canını meşgul olmaları için artık hiç bir İ almak istememişti. Nzil beyle kâ- vu tibi mes'ul bey c-miin arkasında bombardıman bitinceye (Okadar her an havaya uçmak korkusuyle ttreştikten sonra ortalık sükünet bulunca tekrar meydana çıkmış- lardı. Beş on dakika sonra, ka- çan efrattan bazıları da yavaş ya- vaş görünmeye başladığından di- namitlerin nakline dev-m oluna- rak sandıklar n'hayet düşman e- line geçmekten kurtarılmıştı. Bu sandıklar doğruca Trabzo- na ve oradan İst-nbula gönderil mişti. (Murgul) daki Amerikan bakır maden'nde bulunın bu di- namitlerin bilâhare ( Çonskkale müdafa-sında bile kulleniİmiş ol- duğunu tefrikamızm başında yoz mıştık. Teşkilâtı mahsusenm Kaf- kas cephesinde yaptığı sen vazife bu olmuştu. Cephelen çe'ilivken orduya dört, beş bin k'loluk dina- mit hediye etmişti. Soldan geriye. Buiş bittikten birkaç gün sonra kâtibi mes'ul (Obey ya” ninda ( teşkilâtr mahsusanmen cesur müfreze kumandanı olan Kâ- mil Bey de olduğu halde Trabzona avdet için hazırlanmıştı. Bu ha- zırlık bittikten sonra bir gün ş2fxk- la bera'er atlarına binerek iki ar- kadaş Trabzona müteveccihen ka- rargâhtan ayrılmışlardı. Kafkasyayı alacağız, Rusyadaki Türklerle birleşeceğiz, koskoca bir (Osmanlı devleti (kuracağız diye başlınılan işlerin başma getirilen zevattan Kafkas cephesinde ka- lanlar şimdi o Trabzon nu tutmuşlar Oatlarının üzerin | fa çekmişlerdi. Orada şimdi her İmeğe başlamıştı. Öyle karmakarı-. * İşık, barsız dolaşan çete efradiyle uğraşmaktan ise orduya avdet et- mek Ali Riza Beyiçin bin defa müraccahtı, Çetin bir seyahat Fakat kâtibi mes'ul beyle Kömil sebep yoktu. Onların vazifesi bit- mişti, İstanbula dönüyorlardı. Ali Riza Bey istediği harekette muhtardı. josnzsında yol üzerinde epeyce yes nilikler görmüşlerdi. lâyetin'n verdiği emir üzeşine ka» çk ef at toplatılanak Trabzei baş'anmıştı . Askere alınmıyan köylüler dahi Arada geren sular üzerine de sağ- lam köprüler kuruyorlsrdı. Onun için kât'bi mes'ul bey arkadaşiyle beraber bu yeni yolu takip ederek ,müşkü'ât çekmeden Atinaya gele- bilmişlerdi. Bu yolun Trabzona kadar de vam ettiğini haber almca hazırla” nan motör'en vaz geçerek iki ar. kadaş genz hayvanla Trabzona git- meğ3 karar vermiş'er ve güzel bir günün s1bahı Atinadan mufarakat etmişlerdi. Bu güzel yolda giderlerken kılı- ğı kıyafeti düzgün bir zata rast gel- mişlerdi. o Buzat Atina kaymaka» mı Tevfik Beydi ve yolun inşasmda büyük © hizmetleri dokunmuştu. Kâtibi mes'ul Bey kaymakam beyi gördüğü murtezam yoldan dolayı tebrik ettikten sonra yoluna devam etmişti. Fakat tali ona Trabzona gidinci- ye kadar daima karşısına müşkülât çikermağa karar vermişti. o Çün- kü Atinadan (o uzaklaştıktan bir yolu-İmüddet sonra bir köyün yakmın. | dan geçerlerken © uzaklardan Rus Ali Riza ğunu duyduğundan oda teşkilâtı oradaki ii İahvali öğrenince büyük bir inkisarı ber camiin arkasını gidip dur- | hayale uğramıştı. İ İki azkalaş Trabzon yolculuğu Trabzon vis iVbaren huğdufa ka”ar uzamak zere sırf toprektan bir yol inşasma bu ameliyata iştirak ediyorlardı. j yine yataklık edan Mediha, Fıtnat,| katların sayısı gittikçe arlmakta- ,Seher isminde üz kadın ve Hasan,| dır. Avukatlar bundan ş'kâyetçi- Ömer, Nesip, Muhiddin isminde 4| dir. Hele adliye yangınından 8on- -erkek halkında da takibata başlar! ra bir çok muamelât durduğu için mıştır. avukatların işleri de büsbütün a- Po'is, pomak Hüseyinin cürüm zalmıştır. şeriklerini de meydana çıkarmağa| — Bu hal bazı avukatlarıbir | te- ve tevkife muvaffak olmuştur. şebbüse girmiye sevketmiştir: Ba- Bunlar Yaşar, Hüseyin ve bra ro meclisine 6 sene müddetle yeni- hiza isminde üç kişidir. Çote efra: | den avukat alınmaması | için bir dın:n yakalandığı > kulübe isinde! teklif yapılacaktır. pek çok çalınmış eşya bülürümüğe| semer tar Maçka ve Nişantaşında da bazı ev ği e OYMA MN A MM VE e bir gün Atinaya geldiiğni haber arasma de konaktan konağa missfir gidi-/torpidolarının geldiğini görmüşler” yorlardı. di. o Torpidolar hemen ateş açtık» Kâtibi mes'ul beyle Kâmil Bey)/larından iki arkadaş önlerindeki bu suretle günlerce gittikten sonra mısır tarlasına saklanmışlardı. Ni- nihayet Karadeniz sahilinde ei san iptidasında mısır tarlası ola- neye muvasalat temişlerdi. Şimdilmaz diyeceksiniz amma, (saklan ertesi sabah Trabzona hareket et-'dıkları tarla hakikaten #ntsır tarla» mek için motör hazırlanıyordu. İsryda. Gecen sonbaharda mısırlar İki arkadaş bu işle meşgul iken toplandıktan sonra toprak tekrar kendilerinin yerine tayin edildiği bellenmediği için o mısır fidanları yazılan ve İstanbula ve İstanbul. olduğu gibi kalmıştı. İşte iki arka- dan gelen birbaşı Ali Riza Beyin daş bu kuru sapların yaprakları (even ver) hi liği m i m a ni nü Mİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: