22 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

50 sene sonra kadın Yazan * Dedikoducu : “Her türlü histen mahrum olmak ne demek? Gari Ba menlin cevabına karsı © ver- mişti öbarlık bi yüklük taslamak deme ge © insanlar başkaları ai ” ip bir ifade!..., de büyük bir zevkle dinliyorduk. Annem bu güzel ve bahçeli evde biraz kendine gelebildi ve mate- mini unutur gibi oldu. Yalnız an- nem burada hastalandı. En meş - i | hur doktorlara müracaat ettik. Fax kat her doktor ayrı bir tedavi usu- İlü tavsiye etti, Birisi bir takım hap lar yutturmağa kalkıştı, diğeri s0- uk su ile tedaviye kalkıştı, bir ü- -anm- | çüncüsü de telkin ile tedavi etmek istedi, Doğrusunu söylemek İâzmm — Yalnız yı e , n iyimi ecbur değil, istiye -| gelirse, telkin tedavisi bir derece İ rek te , . o Yanında kalıyorum. | ye kadar fayda verdi. Annem kol- müteşekkir dim. ye hanımın zevci hürmet »lardı, beni büyütmüşler- çi okutup yazdırmışlardı. w iii isleme bem dakiar | çanım, hemde kocam gülmeğe aşlammşlardız İ x “Bunları yaptıkları içinmi Onlara müteşekkir olduğumu zan » pediyordun? Tabit kadm kocası 1 e bir çocuk dünyaya getirmişti. | tocuğa bakmaları, açlıktan öl- dürmemeleri kadar tabif bir şey — mu? Anne o çocuğu kendisin- Ve bir parça olmak Mibarile tabit tevk ile seviyordu. Bunlar seni | gelen dolayı alâkadar edebilirdi? | Sena ne oluyordu?,, — “Ben de sizin gibi düşünmüş dm, her türlü histen mahrum İmam icap ederdi. Hanımsın, ince; — “Her türlü histen mahrum ol- Mak ne demek? Garip bir ifade! Doğrama ya bunu hiç anlıyama- a Bu sefer doktor hanımı da bir düşünce almıştı, Düşünüyor, fakat bir mâna veremiyordu. Onun için demişti kiz — “Her türlü histen mahrum olmtak! Histen mahrum olmak! Ben de şimdiye kadar böyle birşey İsitmedim. Ne ise, rica ederim Ha- Yal Efendi, bize anlattığınız şeyler pek meraklı, lütfen devam edi- niz!,, *— “Sonra bir gün geldi, baba- mı ölü olarak mezara götürdüler., Ki yn kocası geniş bir nefes —“O zaman hepiniz sevindini deği ml, ye eni KE “Hayır, nasıl seviniriz, bila - mz an Hayalin anlattığı — “Ne mantıksız düşünceleri. | sözlerile mukabele etmi“? Hayal şu suretle sözlerin. © de. Yam etmişti: güller ve baş ka giçekler yetisiyordu. Evimizin sivarındaki ağaçlarda güzel kuş -| Jar Btüyordu. kocan bu sözleri ös) tuğundan kalkamıyordu. Ben de haftada bir kere mektepten çıktık- ça boş zamanımı dizinin dibinde oturarak geçiriyordum. Bir müd- | det sonra ben zabit olmuştum. As- - | geçmeğe hacet görmeksizin Atlas daha zuhur etti. Bir gün mülâzimi evvelliğe terfi edildiğimi haber al- dım. Elini öpmek için doğru anme- me koştum. Fakat annemi oturdu- ğu koltuğunda ölü bir halde bul- dum. Onu da babamın mezarma defnettim. Annem öldükten sonra bir gün #il†çıktı, Bu ihtilâf ordudan çıka- rlmaklığıma sebep oldu. Ondan sonra Afrikaya gittim. Bir müddet oradaki vahşiler arasında yaşa dım, Fakat memleket hastalığına dayanamadım. Vatanımı çok öz- lediğim için memleketime geri Nihayet bir gazeteye muharrir o- larak yerleşmeğe muvaffak ol dum. Buradaki vazifelerimden bi- risi de arada sırada tiyatro tenkit- eri yazmaktır. Muharirlik çok hoşuma gittiği için büyük bir he- vesle çalışmağa başladım. İlk yaz- diğm tiyatro tenkidini evvelâ | kendim beğenmiştim. Bu tenkitte | geri yazan edibin fikirlerine mü- etmeğe çalışmış, eserin ve san- atkârların bazı zayif noktalarını mülâyim bir ifade ile tenkit ve iyi taraflarını methetmiştim, Ser mu» harririn bu yazıdan dolayı takdi- rine mazhar olacağımı ümit edi- İ e Halbuki ser muharrir bey i günü elinde tuttuğu gazete- Yi hiddetinden titriyerek üzerime doğru geldi. Tenkidimde piyesin baş rolünü yapan sanatkâr hani- mm ve gazeteye daima meccani biletler gönderen tiyatro müdürü" ün aleyhinde olan satırları bana stererek ve ceketimin düüyme- si sini tutarak yüzüme karşı bağır- mağa başladı: — “Be adam, neler yazmışsın, l neler! Okuyucularımızı birer bi- Ter kaçırmak mı istiyorsun? Bu ne iç arkıcı yazılar! Gazete yazıların- da bukadar ciddiyet olamaz! Cümleler keskin, ısırıcı ve biraz mayhoş olmalıdır, arada sırada nükte deister. Biraz da müstehzi ve kaba olabilrisin, Velhasıl her seyi yazabilirsin, elverir ki, maka» « | lenin heyeti umumiyesi ciddi ol- madan! Karilerin bir kısmı yazdı- ğinız yazılardan dolayı biraz size | kızmalı, bir kısmı da gülmelidir. Okuyucuların bazılarını iğnele- bazılarını da biraz gıdıklar| Tâzımdır. Halbuki . ciddi bir 9—VAKIT 22 ŞUBAT 19344 — Fransızlar zırhlılarını karada y terek Atla geçirme Gelen haberlere göre Fransız- lar Fatih Sultan Mehmet devrinde filolarını kızaklarla Beşiktaşta Halice indiren Türkleri, daha asri vasıtalara müracaatla taklide kal- nanmaşını İspanya sularmı dolaş” mağa ve Cebelüttarık Boğazından Okyahusundan Akdenize geçir mek mümkün olacaktır. Henüz tasavvur halimde olan projeye nazaran zırhlılar teker- lekli odeklar içine o alımacak, bu deklar su tazyikiyle karaya çıkarılarak raylar üzerine konula” cek, orada doklar suya indiri- lerek Akdeniz sahiline getirile- cek, orada dümenler suya indiri- (© DÜNYA HABERLERİ o) ürü- s denizinden Akdenize k istiyorlar! lecek ve zırhlılar doklarm den çıkarak Akdeniz sul: İar elektrikle işliyecektir. Atlas Ok; ile Akdeniz a! Ela ölmenin - . 5 | proje hakkında bir fikir vermeğe Söübirtedin, | kâfidir. Nikotinin yaptığı zararlar tesbit edildi Uzun senelerdenberi Nikoti- nin mide yaptığı tesirler hakkında tetkikat- ta bulunan Berlin | âlimlerinden Dr. Fridrich Nikotinin bu uzuvlar üzerinde çok fena tesirler yaptığı , | meticesine vasıl olmuştur. Bu | <*İ madde midedeki ifrazatın bozuk Fridrich Nikotinin midede ülser yaptığı ve ameliyattan sonra da tiryakiliğe devam olunduğu tık- dirde hastalığın — tedavi edilmez. bir hale girdiğini ve bunun için hazım cihazları hastalıklarından âmeliyat olunan kimselerin tütün içmelerine kat'iyen müsande et mediğini beyan etmektedir. —— Budapeştede çocuklara verilen resimler Budapeşte gazetelerinin yer. | dikleri haberlere göre son zaman- larda mekteplerde talebenin ki- tapları içinde şiddetle yasak edi. len bazı resimler çıkmaktadır. Yapılan tahkikat bu resimlerin şocuklar tarafından tedarik olun- madığını ve meçhul kimseler ta- rafından mekteplere sokulduğu- nu meydana çıkarmıştır. Bu biçim hâdiselerin birincisi bir sene evvel polise haber veril- miş ve bunu daha bir çok ihbarlar takip etmiştir. | Bu resimler en ziyade küçük çocuklar kitapları arasına sokulmaktadır. Zabıta bu çirkin o resimlerin bir deli tarafından sokaklarda ve tramvaylarda çocukların kitapla - rr arasına sokulduğunu zannet- mektedir, sine muvaffak olabildiniz. Yalnız bir şey unutmıyacaksmız: Gaze- temize dost olan maruf kadınlar- dan ve erkeklerden hiç birisinin akn; bir şey yazmıyacaksı- nizi” UDevamı vaz) Mısırda neler olacakmış? KAHİRE, (Mohadenet Gaze-| o 2 — Kanunu esasinin tatili ve i Sir Persi Lorenin parlamentonun halli, 3 — Yeni teşekkül edecek ka binenin üç dört sene yerinde kak. i. | ması, takip decektir. ii Abdülfettah Yah i verildi. En ağır başlı gazeteler le bu dedikodular etrafında ve yi lar Ezra yürütmek" | bir sey olamaz, fakat istiklâlini i- Bu rivayetlere göre Sir Meylez a kabul ettikleri bir memle- Lampâon işe kabinenin değiştir. | etin be derece öşiklr bir surette İ eneni teklifi ile başlıyacak ve bu. | i917* müdahale İngilterenin mar ne lüm siyasetiyle telif edilemez. Bur siyasi fırkalar | nunla beraber yeni yeni kehanet. İllere kalkışmağa mahal yoktur, Oğlunu boğazlıyan bir Almanm mebus Alman komünist © forkasma | edilmişti. : mensup meb'uslardan Şultz na- cezasını bitirdikten sonra mmda bir adam Berlinden kaça- | hapisten çıkmış — ve fakst az za- rak İsveçin Vanderberg kasaba: | man zarfında. olarda va azla 1 — Bütün ilgasi, smda yerleşmiş, fakat az zaman | bu sefer gıddarcasına sonra polis bu adamı büyük ço- | mıştır. i cuğuna yaptığı çok fena musme-| — Bu cinayet üzerine tekrar tey. leden dolayı tevkif etmişti. Mah- | kif edilen Şultz Vanderberg ceza kemeye teslim edilen Şultz bu mahkemesi tarafından bu sefer yüzden dört sene küreğe mahküm | idama mahküm edilmiştir. Yeni bir casusluk filmi hazırlanıyor nın hayatı hakkında büyük film yapmağa karar vermi film için Marlen Ditrih, Brigita Helm ve Marta Egert gibi yıldız- Tar angaje edilmişlerdir. “Madam Doktor” adlı Alman casusu Büyük harp esnasında en ziyade Selânik cephesinde. faali- yette bulunmuş idi.