18 Mart 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

18 Mart 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

fis va sem intihar eder misiniz?. O gün üç garip hâdise oldu: Bir kere, İstanbul - Edirne $0s€- sinde, üç otomobil yarıştı. Sonra, gazeteler esrarengiz bir cinayetin tafsilâtını yazdılar. Katil ve mak: tul ortada yoktu. Daha sonra, ka: dınların çok sevdiği Cemil Sena müşkül bir vaziyete girdi. O sabah Cemil Sena üç mektup aldı. Üçü de kadın mektubu idi. Biri; Seni tabancayla öldürece- ğim diyordu. Öteki diyordu ki: — Seni kamayla katledeceğim. Üçüncünün tehdidi müthişti: — Ustra ile boğazlıyacağım se- ni! diyordu. Cemil Sena içini çekti, masası“ nın başına oturdu. Bir mektup baş Tadı. Tamamladı, iskemlesini de- virerek kalktı, pencereye gitti: — Bir devriâlem seyahatine çıksam, diye söylendi. “© Alnını cama dayadı. Bu aralık kapı vuruldu. Cemil Sena titredi: Kapıcı başmı döğüyordu: — Ne iyi adamdı!.. Melek gibi kiracıydı.. Son nefesini böyle mi verecekti?.. Komiser bey sözü kesti: — Son nefesini nasıl verdiğini | bilmiyoruz. Söze baştan başlıya- km, Cemil Sena bey geldi dedik.. — Geldi., Fakat bir daha çık- madı.. Katiller cesedi doğrayıp bir sandığa koymuş ve öyle çıkar- mış olacaklar. — Koca sandık gizlice çrkarıl- maz. — Bugün bütün gün sandık gi- rip çıktı. Beş numara taşınıyor, üç numaradakiler de yeni geliyor. Ka tiller tam gününü seçmişler. — Doğru. Her halde Cemil Se- na bey bir cinayete kurban gitti. Odas altüst. Çamaşırları darma dağın. Yarı kalmış bir mektupta şu satırlar var: “Ölümle tehdit e- diliyorum. Böyle ölmektense... Böyle ölmektense biçarenin ne yapmak istediğini öğrenemiyece- ğiz. Fakat onu ölümle kimlerin tehdit ettiğini biliyorum. Ve komiser bey elinde üç mek- tup sallıyordu. Kapıcı başını salladı: — Cinayeti işlememişlerdir... Kimbilir hangi serseriye yaptırdı- lar. — Olabilir. Her halde ben ta - harriyata buradan başlıyacağım. La ld # İstanbul « Edirne şosesinde bir otomobil, var hızı ile yol alıyordu. Sanki, ölümden kaçar gibi, gidi- yordu. Büyük bir tehlikeden uzak- laşmak istiyordu sanki.. Bu otomobilin arkasından, baş- ka bir otomobil daha geliyordu. Bu arkadan gelen otomobil, önde giden otomobile yetişmek istiyor- du. Derken bir üçüncü otomobil da- ha peyda oldu. İkinci otomobili geçti. Birinci otecmobile yaklaştı. Önde giden oomobilin şoförü kaşlarını çattı.. Döndü, kendine yetişen şoföre baktı - bir kadın- dı. Güzel bir tebessüm gördü, tat- hı bir ses işitti: —Beyefendi, bir izzetinefis me- selesi yaptımız. Eğer sizi geçer Ri Demi May Dördüncü olayım Nakleden: Selâmi İzzet li korkuttunuz.. Eğer başka biri olsaydı, halim haraplı, Konuşmak için yolu kesmişti. | Birdenbire erkek haykırdı: i — İste geliyor... Uzaklaşmalı- ! yım.. Affediniz. Akselâtöre bastı. Kadm biraz sonra yetişti: — Anlaşalım, dedi, ne istiyor- sunuz ?.. Bu arkamızdan gelen | tomobil size yetişmesin mi?. — Evet. Kadınım dizlerinde bir duruyordu. Göz attı: — Mesele değişti. Size yardım edebilirim. Benim otomobilime ge liniz.. Arkadan gelen yetişemez. — Bu iyiliği yapar mısınız! — Bu, minnettar bir sayhaydı. Kadım da heyecanlandı: — Geliniz! dedi. Arkadaki otomobil yaklaşıyor- du. Yol aldılar ve uzaklaşmıya başladılar. Mesafe heran açılı yordu. Firar eden: — Beni kurtardınız! dedi. — Mübalâğa ediyorsunuz. Gözlüklerini kaldırdı. Genç, se- ; vimli bir yüz göründü. Erkeğe bak İ tı, içini çekti: | — Yazık! — Ne?.. Arkadan gelen otomobilden hayli uzaklaşmışlardı. Kadın oto- mobili durdurdu: — Biraz ciddi konuşalım, de- di. Sizin kim olduğunuzu biliyo- rum, Siz zabıtadan kaçıyorsunuz. Bu gazete sizden bahsediyor.. Es- rarengiz cinayetin faili sizsiniz... Sizi, zabıtaya teslim etmek için o- tomobilime aldım.. Fakat şimdi bundan vazgeçtim. Arabamdan i- niniz ve kaçmız. i Baktı ve kahkahayla güldü: | — Deli... dedi. Benim cinayetle falan alâkam yok. — Peki, siz kimsiniz?. Cevaba vakit bulamadı. Arka- daki otomobil yetişti. Polisler ya- kaladrlar. gazete » * ! Cemil Sena: ! — İtiraf ediniz, ki hoş bir ma- cera! dedi, Ben üç kadınm elin- den kaçıyordum. Peşime bir oto- mobil düştü. Onlardan, düşmanla- rrmdan biri sandım. Meğerse kati- li arıyan polislermiş.. İş meydana çıktı. Ortada cinayet falan olmadı ! İğr anlaşıldı.. Şimdi ben ne olacâ- İ ğrm?.. Size âşık olacağımı anlı- yorum. v Genç kadın erkeğin boyunu- na sarıldı: — Ben de dördüncü düşmanı- nız olayım! Yedi seneye mahküm.. ADANA, 15 — © Kaybanası Fatmayı öldürmekten suçlu ve mev- kuf Çmarlı köyünden Hacı Ali oğlu Ahmedin ağır ceza mahkemesinde nak- zan devam eden duruşması bitmiş ve merkum af kanunundan ve bazı cihet- lerden istifade etmek suretiyle tenzilen yedi sene ağır hapse mahküm olmuş- tur, Askeri Davetler İ, F. As, dairesi reisliğinden: Amasya As. dairesinden terhis olu- nan Ih. P. Miz. Mehmet Sabri (27237) kayıt numaralı Mehmet Sabri efendinin iyede F. As. dairesine müracaat et- Maarif Vekili dersine devam etti a (Baş taratı 1 inci sayfada) Hikmet Bey, dünkü konferan. | dan ayrıldıkları cihet vardır. Yu sında mütareke ahkâmı mucibince boğazların açıldığını, 13 teşrinisa- nide, düşman donanmalarının İş. tanbula geldiğini, şimendifer hat- larrmızın, telli, telsiz telgraf hat- larımızın kontrol altına alındığını, işgal kuvvetlerinin bir çok yerlere girdiklerini söyledikten sonra ve o zamanki hükümetin bu hususlar- da düşmanlara azami yardımı gö- rülen aczini de kaydederek konfe- ransma şöyle devam etmiştir; — “23 Teşrinisanide izzeti nef- simiz için ağır bir hâdise oldu: Şarktaki müttefik ordular baş ku- mandanı ceneral Fronşe Devpere İstanbula mutantan bir alayla gir- di. Mütarekenin 7 inci maddesi müttefiklere, sevküceyşi emniyet noktasından her istedikleri yeri iş- gal hakkımı vermişti. Maddeye dayanarak Urfa, Meraş, Antep, A- dana gibi yerler işgal olundu ,balk tarafından da bu işgal kuvvetleri» ne karşı cepheler teşekkülüne baş” landı. Avrupada mevcut zıt âmiller “Manda,, nm vücut bolmasına s€- bep oldu. Güya memleketimiz fethedilmi- yor, cemiyeti akvamın £ idaresine veriliyordu. Cemiyeti akvam da bu memleketi büyük devletlerden birinin himayesi altına emanet e- diyordu; bu bizim eski eytam san dığından faizi haram olduğu için, saat almıp satılması kabilinden bir muvazaa idi. Bu muvazaa da tam olarak ya- pılmadı. “.— Dört büyük devletin murah- hası 30 Kânunusani 1919 da şöyle bir karar vermişlerdi: “Ermenis- tan, Suriye, Irak, Kürdistan, Fi- listin, ve Arabistan Osmanlı im- paratorluğundan ayrılacaktır. Ka- lan kısımlar için de ayrıca karar verilecektir.,, Bu, Osmanlı imparatorluğunun dağılması için verilen ilk karardır. Bu karardan sonra bizden yer isti yen memleketlerin reisleri dinlen- di. 3 — 4 Şubatta M. Venizelos, evvelâ Trakyayı, sonra da Anado- ludaMeyis adasından şimale cıkan ve boğazlar mıntakasına kadar olan bir kısmı istedi. M. Venize- los en amansız düşmanımız olduk- tari sonra bizi barıştıran bir devlet adamıdır. Türkiyenin taksımı kabil ola- mıyacağını anlaymca, dostluğumu za talip oldu ve bunda da muvaf- fak oldu; o zamanki talepleri baş- langıçta ne kadar büyük bir iştiha ile geldiğini gösterir... Tabii böyle bir talep italyan ları kızdırdı, fakat İngiltere Yuna- nistanı iltizam etti, Aralarında bir ay süren münakaşa oldu ve ni- hayet Fransız ve İngiliz başvekil- leri İtalyanın muhalefetine (o rağ” men, Amerika cumhur reisinin ya” rı muvafakatiyle bir karar aldılar. Ayvalık, Soma, Alaşehir, Kuşa" dasını ihtiva eden mıntakanın Yu- nanistana verilmesini kabul etti - ler. Şayet Anadolu, büyük bir dev letin mandası altına konulursa, bu | masıdır. kısımlar hariç bırakılacaktı. 20 Şubat 1919 da kendisine Er- | dikten sonra müteaddit konuşma- menistan cumhur reisi sıfatını Ves | lar yapmışlır. ları ren Ahâranyan (ile Bogos O No-lenmühimmi Sıvas koöngeresidir. bar paşanm metalibi dinlendi. Bun | Bu kongrelerdeki mukarrerat da- lar da Erzurum, Van, Bitlis vilâ - | hili siyasete aittir. yetlerini, Trabzonun bir kısmını, Sıvas, Mamuretilâzizi, bütün Ki: | len kararların 1, 5, 6 ncı madde- İskenderunu ve. civarı likyayı, j rilen bir muhtıra da"Türklük hak- nanlılar istedikleri yeri fethede - ceklerine güveniyorlardı. Erme - niler ise büyük devletlerin bu yer. leri fethetmesini istiyorlardı. 24 Nisanda Paristeki | dörtler konferansında çetin bir vaziyet zu- hur etti. İtalyanın Avrupanın sa- hillerinde istediği yerleri (diğer müttefikleri Yugoslavyaya terke - diyordu. İtalya başvekili Parisi terketti, Bir taraftan da İtalya ha- zırlıklara başladı. Konyada esa- sen bir tabur İtalyan askeri varken Mersine ve sair yerlere (o asker sevketti. İzmire de bir (İtalyan harp gemis geldi. İtalyanın eski muahede ile kendilerine vadedilen yerleri işgale hazırlandığı sezilin- ce, İngiliz ve Fransız başvekille- ri şu kararı verdiler: “İzmire Yu- nan askeri çıkarılacaktı!,, İtalya başvekili bu karar üzeri- ne telâşla Parise döndüyse de İn- giltere kararından vaz geçmedi, is» rar etti ve 15 Mayısta Yuanan as- kerleri İzmire çıktı. Bu hâdisenin kanlı tafsilâtt O halırlarınzdadır. Bir çok mezalim oldu. Ve bilâha- re dost olacak ik millet o vakit biribirlerile amansızça vuruştular. Oraları İtalyanlara işgal ettirme - mek İngiltere için bir hâta idi. Sonra boğazları tehdit edebilecek bir mevkide olan bu mintaka öyle bir devlete verilmişti ki, her vakit Akdenizde hâkim olan bir devlete itait etmiye mecburdu. İngiltere, icabında Yunanistanı parçalara a- yırabilir, adalariyle irtibatını ke- ser, icabında aç bile bırakırdı. Siyasette umumi bir kaide var» dır, Bir mevki elde edilir © dilmez, zararlarını önlemek için tedbirler alınır, İngiltere, Yunan- lıları İzmire yerleştirdikten sonra derhal Türkler lehine bir siyaset takibine başladı. İtalyanların Kuş adasına asker çıkarmalarmı şiddet le protesto etti. Ne hakla o Türk topraklarına çıkıyorsunuz? . de - di. Balfurda Türk padişahının bu- kuku hükümranisinin bakı kalma” sını tavsiye eden meşhur muhtira- sını yazdı. o Luitcorç bu muhtıra” nın propağandalarını yaptı. O Za“ manki sadrâzam Damat Ferit paşa da sulh konferansma davet edildi. Damat Ferit hem ihanetini, hem de budalalığı yüzünden memleke- te yapmadık fenalık bırakmadı. Evvelâ düşmanlara yaranmak ve kendisinden evvel gelen hükümeti batırmak için Ermenilere son de-! rece mezalim yaptığımızı konfe- | ransta mükerreren tekrar etti. Damat Ferit en nihayet haka- retle : Ve Klemantonun imzasiyle ve- pek fazlaydı; fakat Yunanlılar i kında ağır tabirler kullanılmış ve ermeni tehciri hakkında (Damat Feridin söylediği sözler senet ola- rak kullanılmıştır. 1919 Mayıs 19 unca bütün Tür- kiye ve Anadolu için en o mühim bir hâdise oldu ki, o da Gazi Mus- tafa Kemal Hazretlerinin üçüncü ordu müfettişi olarak Samsuna çık Mustafa Kemal Anadoluya gel- Bu konuşmaların 1 — Erzurum kongresinde veri» leri “Misakı Milli,, nin esasını t0$- |. © e ik. GRE MM meli Mİ ME ll SAA A 1 — Milli hudut dahilinde vatan bir küldür. Muhtelif kısımları bir birinden ayrılamaz. (Bu karar tak» simlerin kabul © edilmiyeceklerini ifade eder.) 5 — Hıristiyan unsurlara siyasi hakimiyetimizi ve ecnebilere mü- vâzenemizi ihlâl edici imtiyazlar verilemez. (Türkiye içinde hükümet yap- tırılamaz.) 6 — Manda veya muhasebe ka- bul olunamaz. (Bu da memleketimizi taksim * ettirmiyeceğimiz gibi istiklâlimize de dokundurulmıyacağını ifade eder.) Bu karar 1919 da gayet cüret- karane ve bir çoklarmın dedikleri gibi delice şeylerdi. ' Erzurum kongresine yalnız şark murahhasları iştirak ettiğinden ey- lülde Sıvasta toplanıldı ve bütün Türkiye murahhasları iştirak etti. Bu kongreyi dağıtmak için O Ali Galip isminde biri bir süvari kuv- veti teşkil ederek Sıvası basmak istemiştir. O sırada gene hükümeti Osma» i niye ile İngilizler arasında bir mu- ahede imzalanmıştır ki bunun met- ni bulunmamıştır. Bunu ilk defa meydana çıkaran M. Daladiyerdit. Muahede matbuata geçmiştir. Ana hatları şunlardır: — İngiltere Türkiyede bakiye kalacak kısımlarının tamamiyeti mülkiyetini tekeffül edecek, İs“ tanbul hilâfet merkezi olarak kala cak, müstakil bir Kürdüstân te « şekkülüne mümanaat edilmiyecek, İngiltere Türkiyede çıkan isyanlar nı bastıracaktır. Bu müahede 16 EYİ 1919 da” aktedilmiştir. Böğazlâr Amerikes” ya teklif edilmiştir ki bunün da sebebi gönül almaktı. İngi- liz 1919 senesinde bu suretle Yunanlılara İzmiri vermiş, Türk- leri ve İslâm âleminin tacını ka- zanmış ve padişahı ellerine almış olduklarını zannediyorlardı. 1920 senesinde en mühim bâdi- se misaki millinin İstanbul hükü- meti tarafından tasdikidir. Bun - dan biraz sonra İngilizler Musulu aldılar ve Kilikyayı Fransızlara bıraktılar. Adanada Fransızlarla yerli halk arasında bir çök müca- deleler oldu. Sulhu Türklere kabul ettirmek için bir darbe lâzımdı. Bunun için 16 martta Istanbulu resmen işgal ettiler, Ve bir çok Türk münevver” 4 lerini Maltaya sürdüler. Bütün bunların sebebi Anadolu hükümetinin ortadan kaldırılması içindi. Ve bu sebeple kuvvayi in“ zibatiye namı verilen bir teşkilât ! yapıldı. Fakat bu gibi tedbirlerin Anadoluda hiç bir tesiri olmadı. 16 mart 1920 de İstanbul işgel edilmiş ve Osmanlı imparatorluğu nihayet bulmuştur. ; Bunlara karşı Anadolu hükün€* t bazı tedbirler #liniş ve Anado” ludaki ecnebiler esir edilmiş » bazı tren yolları tahrip edilmiştir: k Bu hâdiseler böyle devam © derken Avrupada da alayim faaliyetler vardır ve M. enize Türkiyeyi işgal için büyük hükö” metleri teşvik etmektedir V€ E nuri için de maddi bir yardıma tiyacı olmadığını söylemektedir” l Yünan hükümetiyle olani e harebeler bunu pek güzel Si iğ Nihayet Yunanistan böylece y yük bir maceraya atıldı... ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: