29 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

29 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

in. A - lâkis, ağebeylerinin © Osam'onun da gönlünden geçen - bili gittiler.. ki Ne kadar istemiştim ki, bir ge- ce evime gelsinler ve o vakit, bir saatçik de olsa, onunla göz göze gelmenin tahayyül ettiğim saade - ti, vücuduma bir tatlı ateş şeklin- de girip beni yaktıkça yaksa. Ne müstesna kadındı bu?, Kaç onuncu senesini dolduran ömrü - mün sayısız tesadüfleri arasında Güzideye verdiğim mevki, diğer - lerini her suretle unutturacak de- | recedeydi. Zaten, meşhur şark ka- dımını temsil eden hususiyetleri, ona, bir erkek tarafından en iyi verilmeğe çoktan kâfiydi. Boy, bos, yürüyüş ve bakış!.. Ceylânda bulunmaz o iki büyük ve simsi- vah göz! Hele tavırlarındaki me- sumiyet?.. Emsalsiz bir kadındı Güzide. Anasını tanıdım.. Daha doğru- us, tanımıya çalıştım. İyi bir ka- dıncağız. Ahbaplığımız çabuk i- lerledi. Bir gün, sokakta, komşu- ya giderlerken, kızlariyle gördüm işte, git gide ilerliyen ve ilerle - dikçe beni kendisine çekmekte 1s- rar eden tanışmıya bu tesadüf ve- isle oldu. — Bir şirket memurunun karı - sıymış.. Kocası, sekiz ay evvel, “kalp sektesinden vefat etmiş. A-| nasının himayesinde dul yaşıyor- muş. O gün bir dairede işi çıkan ih- tiyar kadın bana uğradı. Delâle- tmi istiyordu. Meşguliyetime rağ- men biraz dinledim. Çok karışık, bir anda anlaşılmaz bir işti. — Aksam, dedim, bendehane- yi teşrif edin de görüşelim. Görü- yorsunuz, çok işim var. Hem da- ,ha iyi anlaşılır. Evimi sordu, tarif ettim. — Bir mahzur yoksa çocukla- rr da beraber getiriniz. Eğlenmiş olurlar. Bu teklifi istiyerek, gönülden, fakat korka korka yaptım. Bekâr- dım, kadın ne söyler diye tered - düt geçiriyordum. — Evet, mahzur yok tabii.. Bi- ziyaretinde bulunmaktan memnun olurlar. — Eksik olmayın efendim, bekliyeceğim. © —Bir mâni çıkmazsa... “O gün, akşamı buluncıya kader neler çekmedim. Bir dünya bana bağışlanmış kadar seviniyordum. Ne oldumdu acaba?. O gelse bi- le sokakta gördüğüm ve konuştu” #“adan fazla ne kazanacaktım? Gs'mekle benim mi olacaktı san- ki?., Geldiler. İyi giyinmişti. Elle- rimizle sıkiştik. Ateş gibiydim. Yutkunuyor, iri siyah gözlerine bakamıyordum. Küçüğü Feride, o da güzel, ca- na yakm bir şeydi. Lâkin o, efsa- nevi şark güzelliğini üzerinde ce “meden o sehar kadın! Evet, bam- başka bir âlemdi ©... Konuştuk. | Şundan, bundan ve aldanmıyor - r lerle bir zerre münasebeti olmı - yan şeylerden bahsettik. Arasıra buluşan gözlerimiz bir yangın hu- sule getirir gibi benliğimizi sar - 'sıyor, rahat bulacak yerde azar Yazan: Ali Enver — Yalnız mısınız, Mirsat bey? | Anaları atıldı: — Evlenecek yakımda.. O, sarardı. Ben kızardım. — Kim söylüyor? — İşittim tabii. — Muhakkak bir şey yok efen- | dim. — Niçin? işittik ki.. — Hayır!.. O, böyle bir sual sorduğuna mutlaka nadim oldu. Annesinden öğrenmiş olacaktı. Öyleyse neye tekrar sordu?. Sözlerim, belki de hoşuna gitti. Daha oturduk. İhtiyarm derdi- ni dinledim. — Kimsemiz yok evlâdım. Bu iki hemşiren ve ben, bir kâtip oğ- Ismun getireceğine bakıyoruz. Bu iş olursa.. — İnşallah efendim. Onlara ikramda Çok memnun kaldılar. Güzide takındığı her hareket, ve söylediği sözlerle kalbimi daha çok işgal etmeğe başladı. İstiyordum ki o hiç gitmesin, şafak atıncaya ka - dar böyle kalalım, Kalktılar. Elbette, benim arzu- mu, kalbimden geçenlerimi dinli- yeceklerdi?. Gene ellerimiz sıkış- tı. Başka zaman da geleceklerine | söz verdiler. Ve sonra, bilmiyo - rum, yalnız, göz açıp yumuncaya | kadar bitmişti her $ey.. Bırakıp gittiler.. Eski bir evin . Kâmil beyler, öyle geniş ve ıssız odalarına bir tek il insanı hapsederek gittiler. Düşün- mediler, azıcık insafa gelmediler ki, bir adam, yapa yalnız bıtakıl- maz, Niçin o çağırmıştım onları?. Duygularımı çoğaltmak, ıstırapla- rıma daha seri bir cereyan vermek içinmi?. İşte gitti, bırakıp da git- ! ti. Kalan; ellerimde, ayrıldığı za- man bıraktığı hararet, gözlerimde acı bir öştiyak ve kulaklarımda, onun sesi, kalbimde yanış ve ke- miriliş!.. Kızıyorum insanlara, ne- ye böyledirler?.. Gündelik, Siya Gazete İstanbul Ankara caddesi, (VAKIF) yurdu TELEFON NUMARALARI Yazı işleri telefonu: #339 İdare telefonu o : 34870 Telgraf ndresi: Istanbul — (VAKFI) Posta kutusu Na «© ABONE BEDELLERİ: Türkiye 1400 Kir. m. w». 8 . İLAN ÜCRETLERİ; Ticari Uânların VAn sayıfalarında sn timi 30 kuruştan başlar. Tk sayfada 2W kuruşu kadar çıkar. Büyük, fazla, devamli tün verenlere ait ayrı tenzlât vardır » Resimii Nânlarm hir aateri 10 kuruştur KUÇUK İLANLAR: Bir delanı 30, İki de*ası S0, Uç defa 63, dört defası 75 ve on defası 100 kuruştur. Üç aylık ilân verenlerin bir defam mecca- Ecneti rw 6 “m wa» Mw . mepdir. Dört satırı geçen Hârların fazlo | bulundum. Verşembe İl 0 Ağustos ı6 R,Ahir « “# 425 1218 Ni nsmazı Akşam mamaz' Yatsı namaz imsak Yeln geçen günleri Yılın kalan sürleri İ RADYO | Bugün İSTANBUL: 18,30 Franszem ders, Türk wesiki meşriyale: İ Cevdet, Mustafa Şeref, İ Vecihe, Semi ve boran haberleri, tango orkestrası, 213 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 21,13 Orkestra Konseri (tagunnlli), 21.50 Haberler, 2212 Orkestranın devam, 23 l Edebiyat, 2315 Dans mesikisi, 813 Khz. BÜKREŞ, 304 m. 14 — 15 Gündüz neşriyatı Ülâk), Vala masikisi, 20 Üniversite. 1015 Romen musikisi. (O?) Konferans, 2115 Romen smasikisi, 2145 Fenni bahisler. 22 Tagan- pl, 4230 Cİ piyano ie modern maisiki. 24 Haberler. 23,30 Kahvehane musikisi, İ Kiz. FRAG, 470 m. | 2010 Dün Konser — Musahabe. M5 Mandalin knartet konmeri — Musahnbe 22,10 Klarinet triyası. 93,15 Wiâk. 545 Khz. BUDAPEŞTE, 580 m. 31 Tiyatro. 2159 Mandits cas takımı | » 33 Sizam orkestra. 23,45 19 Pik. 1930 Ekrem, Ruşen, Necati Beyler ve #20 Ajans 2130 Stüdyo doz ve 19,03 | 302 Küz. VİYANA, ö#7 m. 20,15 Salburgtan nüden K. Me e” — serlerinden — (Rosenkavelier) isimli operet, MM Haberler, YAZ Gece kanseri, BORSA !Mizalarında yıldız işareti olanlar üzer- erinde 28 Ağustosda muamele görenler. | | dir | Rasamlar kapanış fiatlarını gösterir. sr a » Londra 047. — |» Viyana 20, * Belgrat # Yokohama 3*, “2. 6, sü | 40 — » Nevyoi 14, * Maürli ir. is Pars W 3D) « Retlin bi ie Mildno M3. “İs Varşova © 24 — Na Brüksel 1s, e Bulapaşte 15 — gi * Bükreş 19,» » Ala » Meridiye « Banknot » Amsterdam 68, e 100, « a sekha'm m Çekler (kap. sa. 16) 07530 evyora 04050 atis 1206 » Milin» 9060) 4 Herlin « Brüksel » Varşova 4 Atina « Nudapeste » Getevre » Hükreş | « Sora » Belgraı MIM İ « Amsterdam # Yokohama Yö? | * Prar Mösküva 108275 | 19,1436 | a İle iş Markası 1 i» Anadolu Rai Ünyon Da —-© Sir. Hayriye Sark Der - —00l| İ Merkez Bank Balya —o) U, Sigorta Şark m. ceza —00) Remonti Telefoa -0 istikrazlar | tahviller | 4 1084Türk Por.f çam) Flekirik —m A ye 0 | ate 96 55İ © Ruhr —.n | Hitikrâği Dali 060)» Anani“ sna | |» ezani istiktam 9615). Anadolu (1 © 4a09 / | 00) Anadöte tir —00İ# Mümessil A 105 Mü A Bağda” | O Üsküdar icra dairesinden: N Bir borçtan dolayı mahcuz ve paraya çevrilmesi mukarrer iki adet karyola ile bir adet singer makinesinin 2 — 9 — 934 tari- hine müsadif pazar günü taat 11 den 12 ye kadar Galalada Be reket zade mahallesinde Hacı A- li sokağmda 8 No. lu Mimi zade © apartımanı önünde satılacağın - dan talip olanların mahallinde hazır bulunacak memura müraca- at etmeleri ilân olunur. (2013) e İ yardımda bulunacak insanın siz | olduğunuzu bilmelisiniz. i riyle verdiği öğle ziyafeti, istin - tak hâkiminin fevkalide memnu- i yordu: “bizat aktörler hislerine kapılarık Kanlı İntikam! E Arsen Lüpen, oğlunun düşmanı mil Yazan: Maurice Leb* —10-— — Bizim köşkte güzel yemek- ler pişirildiğini zannediyorum. Da- vetimi kabul suretiyle beni şeref- lendirmek istemez misiniz? Raul baş müfettişi de çağırdıy- sa da müfettiş tahkikatmı yarıda bırakmak istemediğinden bahisle | reddetti. i Roland büyük bir etessür için- deydi. Raulü bir kenara çekerek: — Mösyö, dedi, size itimadım var. Kız kardeşimin intikamı a- lnacaktır, değil mi?... Zavallı Eli- zabetçiğim... Onu ne kadar sevi- yordum... — Matmazel, hemşirenizin in- tikamı alınacaktır. Fakat bu hu- susta sizin de... ş Raul, dikatle genç kızın göle- | rine baktıktan sonra devam etli; — Bana bu hususta en büyük Aydın: lanılması lâzım gelen ve tama- men karanlrklarla çevrilmiş bulu- nan bir mesele vardir. Bu me- seleyi düşünmekten bir an vazgeç- meyiniz. Hemşirenizin düşmanı olup olmadığını, ona karşı kıs- kançlık ve hınç besliyen biri olup olmadığını araştırınız. Bu husus- ta beni her vakit haberder ediniz. Bana gelince, ben bütün varlı ğımla kendimi size hasrediyorum. muvaffak olacağız. KM in Raulun, istintak baki M Ruselene, Felisiyen Şarlm huzu - niyetini mucip olmuştu. Hem yi» yor, hem de takdirlerde 'bulunu- — Ah şu istakozun lezzeti. Ah şu Sotern şarabının nefaseti.. Ya şu tavuk kızartması yok mu? Nefis, cidden nefis!.. — Güzel yemeklere karşı olan zaafınızı biliyordum. — Evet, doğrusu bu ya, güzel yemeklere dayanamam... Fakat bu zaafımı künden öğrendiğinizi sorabilir miyim?. — Bir tahkikat harikası yarat- manıza Yesile olan Orsak şatosu hâdisesinde size yardım eden dostum Buajeneden dinlemiştim. — Ben mi tahkikat harikası yaralmışım?. Ben yalnız hadise- leri abii cereyanlarına bıraktım. — Evet, sizin usulünüzü bili - | yorum. Hissi bir facia olunca yavaşça karanlıkları aydınlatmak tadırlar!. — Cok doğru görüyorsunuz. | Burada da tahkikine memur oldu- ğumuz hadisenin hissf bir facia olmayısı ne yazık! Para hirsız- lığı, gerdanlık hırsızlığı, böyle seyler alâka uvandırmaz ki... — Maamafih kim bilir?. Eh. zabet Gaverele karşı bir tuzak kurulmuş bulunuyor. — Evet, merdivenlerin dayan» dığı kazıkların testerelenmesi su- retiyle kurulmuş bir tuzak.. Ma - amafih siz bu tuzak tertibatına i- nanıyor musunuz ?. Birbirinden tamamen ayrı iki mesele olduğu- na kani misiniz?, — Beni, zekâsiyle müfteh'r bir detektif amatörü olarak kabi iğüm bazı İ maz sokaktan geldiğini > söyl”) etmemenizi rica ederim. böyle bir şey deliğim. Fakat okudum. o Okuduklarımın Ki ! romanları olduğunu zannetm niz. Bir iptilâ olarak oku! kip ettiğim şeyler “Mahk' Gazetesi,, nin. hakikil hakkında verdiği izahat ve * lâttır. Bu mütalealarımda, © zan çok doğru ve bazan ©# mamen yanlış olduklarını g9 tecrübeler ve & elde etlim. Bunla v * tarzları fırsat çıktıkça, gevezelik eti | ve şu mubarek baş müfetti$ © so gibi polisleri mat etmeme dım ediyorlar. Fakat şu 508 disede dört tarafımız karan içinde kalmış bulunuyor. 5 lk olan biricik nokta M.£ Gaverelin paket içinde para “* lunduğundan şüphe edildiği 1 temeyişidir. Fakat farzede y kül rengi bezden yapılmış p#j bulduk; içinde bir şey olm tantan sonra bu buluşun ne dası olabilir? — Tabii, hırsızm ilk yapmı” lacağı şey, paketi sökmek “| çindekini bösaltmaktır. Bi İ çin palaram bulunücağı fazla kapılmamalı, Filisiyen susuyodu. Yemek" vamınca Raul d'Averninin sö rini büyük bir dikkatle dinle ve faka pir eee karış mıştı, Gözleri bakışlardan ki yor ve endişeli görünüyordu. Öğleden sonra üçe değ , Ruselen, iki arkadaşını “Klem tit,, bahçesine götürdü. Bas fettiş Ruso orada idi ve fevki de meşgul görünüyordu. y — E, müfettiş Bey, şey var mı?. Bas müfettiş Güso, gayet # terisli bir tavır alarak cevap " di: — Ne diyeyim ki... Dik# değer Büyük bir yenilik yok. yeni y “Jerom Helmas Hakkında m mat almak için kliniğe gittin i doktorla görüştüm. Yaralının” l yatı tehlikede olmamakla bö ber, kendisini etraflıca sarf) cekmeme © müsade etmedi Yalnız kendisini takip'eden yaralayan şahsin, göre giden © j bildi. J — Ya tecavüzde kulanılan 1 çak? i — Onu bulmak bir türlü b£ olmadı.. — Öbür yaralı ne halde? — Sıhhi vaziyeti muhafaza etmekte devam yi Doktorlar henüz bir Fikir il remiyorlar.. -i v.s Hüviyeti hakkında hiç malümat almak kabil n nar? — Hayır... « Baş müfettiş, k«'ik bir duri lamadan sonra, kurnazca bir e i ile devam etti: v — Maamafih, dedi, dsl kete değer bir hakikati ; muvaffak oldum.. yy — Ya öyle mi?.. Bu hakikat ” dir? : (Devamr yar?

Bu sayıdan diğer sayfalar: