29 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

29 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ivan nasıl yerdir ? Kızılcabölük nahiyesinde — Biçimsiz merdiven— Tarihi bir taş — Varlık, yokluk Denizli valisi Fuat B. Tavasta meniletek ve halk örisimdi Tavas, (Hususi) — Vilâyet! mülbakatını teftişe giden Denizli valisi Fuat Beyin kafilesine ben | de karıştım. Bu seyahat, benim | için bulunmaz bir fırsattı. Şehir- den çıktıktan sonra gayet güzel bir şös#yi takip ederek bir çok vi- ! rajları dönerek muttasıl yükseli - | vaiz,” Sol taraf uçurum. Gü- 4h hep kayalıktır. Bu yol, ev- vali bey bo vasinı imar ve yeniden inşa et- “rerek Tavasa kestirme bir şos€ Kazandırmıştır. Evvelce Tavas - blar Acıpayam şosesinden kile- , metrelerce dolaşarak vilâyet mer- kezine büyük zahmetlerle gelip giderlermiş. Kızılca bölükte Tavasa girmezden evvel kaza- am ve hatta vilâyetin en mühim | bir nahiye merkezi olan Kızılca Bölüğe uğradık. Çünkü burada yeni ve büyük bir mektebin temel | atma merasimi yapılacaktır. Es- ki mektebin kifayetsizliğinden halkın yardımları ile bu mektep vücude getirilecektir. Temel at- | ma merasimi vali beyin huzurile yapılmış ve maarif müdürü Ziya Beyle Tavas kaymakamı Fazıl Halük, umumi meclis azasından Hamza, mimar Ferruh, Tavas jandarma © kumandanı yüzbaşı Avni ve belediye reisi Ömer Bey- İer ve kasaba halkı bu merasime iştirak etmişlerdir. Bu merasimde vali bey bir nu- tuk söylemiş: “Belki bir gün yeni nesil bu mektebi de küçük göre - rek daha büyüğünü yapacaktır.,, demiştir. Kaymakam Fazıl Halük Bey 'de bir hitabe irat ettikten sonra bir bahçede tertip olunan ziyafe- © te gidilerek bir müddet orada İs- tirahet edildi. Neler var? g5 ve 7000 nüfustan ibaret mühim | bir nahiyedir. Merkezde 4000 | © nüfusu mevcut olduğundan usulü | © dairesinde belediye teşkilâtı ya - pılmıştır. Kasabada 900 ev, 100 | dükkân, iki han, üçü minareli | ve sekizi minaresiz on bir cami © ve bin dokuma tezgâhı vardır. Burada dokumacılık çok ileri git: | miştir. Ayda 20.000 metre muh- telif cins dokuma çıkarılır ve e ay yüz bin lira ciro yapılır. Ba © yüzden kasaba halkı refah için-| dedir. | Burada bir de dokumacılar ce- miyeti var. Vilâyet ticaret oda- sına bağlıdır. Tezgâhlardan çı- kan mallar cemiyet tarafmdan kontrol edilerek mühürlenir ve ondan .sonra piyasaya çıkarılır. | ! dirler. Fena dokuyanlar ve bile yapan - lar hakkında zabıt tutularak tica- ret odasına bildirilir. Suçludan para cezası alınır. Hükümet konağına gittim. Bu biranın merdiveni pek biçimsizdi. Belediye ile jandarmalar, hükü - met binasında vazife görmekte- Vali Bey, merdivenin de- giştirilmesini, bunun için de icap İ eden atrifatın yapılmasını mimar Ferruh Beye bildirdi. Merkezde imarat başlamıştır. Kasabanın methalindeki dolam - baç cadde kesilerek tesviye edil - miştir. Büyük çınar ağacının bu- lunduğu meydanda topraklar kal- Fakat bu kaldı- pek acemi dırımlanıyordu. rımları yapanların kimseler olduğu görülüyordu. Be- lediye tarafından fenni bir mez- baha da yaptırılacakmış. Fakat bilmem ki nabiyelerde buna ha - cet var mıdır?. Baytar ve dok- torun bulunmadığı yerlerde buna ! ne lüzum vardır? Beyhude mas- | raf yapılacağına o paraların da - ha faydalı yerlere sarfolunması muvafık olur. Tav. s'da Öğleden soma kafile ile Ta- vasa geldik. Kasabaya girmez - den evvel bağ yerinde otomobil- lerden indik. Burası bir pazar ku- rulan yer imiş. İki fırın, bir kahvehane, bir ev yapılmış. Pa- zarcılara mahsus sıra sıra binalar ve dükkânlar yapılmağa başlan - mıştır. Dükkânların kepenkleri değ - neklerle tutturulur cinsinden ya - pılıyor. Binalar çamurdan ve cepheleri birbirine gayri müvazi- dir. Körü körüne inşaat yapıl makta olduğunu gören vali bey alâkadar oldu. Haklı olarak şid- detli bir lisanla muahaze eyledi. : | Vali bey, bundan sonra kazalar - Kızılca Bölük, yalnız dört köy | da müşterek bir fen memuru is - tihdamı için kaza ve nahiyelerin i bütçelerine tahsisat konması lü- zumunu dermiyan eyledi. Filha- | kika vilâyet merkezinden her ka- za ve nahiye ve hatta köylere mimar göndermenin imkânı ol- madığını şu usul sayesinde inşa- atın feni bir şekilde idaresi kabil olacaktır. Biraz sonra kaza merkezine | giderek kısmen hükümet kona - ğında ve biraz da parkta otur- duk. Kazanın Kobilirm nahiyesin- kezinki Yarangümedir. Bununla beraber buraya Tavas ta diyor - lar. Kazanm iki nahiyesi, 55 kö- yü ve 55.000 nüfusu vardır. Mer- kezde 8300 kişi outrmakatdır. Buranm İeblebisi, sade yağr ! İ ma ve gümrük efradmdan mü »| İ rekkep takip müfrezemiz arasın-! ardi . Oo Kaçakçılar Şiddetli bir çarpışma ile ele geçirildiler Mardin, — Cenuptan gelen ve! beraberlerinde külliyetli miktar « da kaçak eşya getiren Licenin a- zılı kaçakçılarından on beş kişi - lik bir kafile ile Mardin jandar * da Zoni ormanlıklarında şiddetli! bir müsademe olmuştur. Çarpışma neticesinde kaçak -| i çılardan ikisi ölü, altısı diri ol .J 5 mak üzere sekiz kişi (ve on bes| yük kaçak manifatura eşya ya -| kalanmıştır. Müsademe esnasında Mardin süvari jandarma efradından İz - mitli Mehmet oğlu Kâzım ismin- deki cesur bir jandarmamız şehit düşmüştür. Bu değerli jandarmamız çok parlak bir cenaze merasimi yapılmıştır. Merasimde hudut a - layından bir zabit ile gümrük müdürü Muzaffer ve sabık iskân memuru Muhittin Beyler tarafın - dan birer hitabe irat edilmiştir. için Merasimi müteakip vali Ta lât Beyle Salih Paşa tabutu bele- diye önüne kadar omuzlarında taşımışlardır. Belediye önünde de kalabalık bir kütle tarafından şüheda me - zarlığına götürülerek defnedil -| miştir, ve beyaz peyniri pek meşhurdur. Buğday, arpa ve nuhut mahsulü de çok miktarda yetişmektedir. Belediye Şehirin havası çok Jâtiftir. Hatta (Bağ yeri) nin havasını İs- tanbula benzetmektedirler. Ya- zın halk, bağ yerinde vakit geçi- rirler. Belediye tarafından 150 bin lira sarfiyle demir borular i- çinde 14 kilometreden bir mem - ba suyu getirilmiştir. Kasabanın kuvvetli bir elektriği ve mükem - mel bir sineması mevcuttur. Fa- kat belediye hekimi yoktur. Belediyenin senelik geliri 12 bm lira kadardır. Yangın için mükemmel musluk teşkilâtı ve bunlara takılacak hortumlar var- dır. Has ekmek sekize, yerlisi altı- ya, koyun eti yirmi beşe, nefis sade yağı elliye, âlâ yağlı yoğur- tun kocaman bir çanağı beş ku- İ ruşadır. Varlık, yokluk Biri merkezde olmak üzere kaza içinde on altı mektep açıl - mıştır. 36 muallim tedrisata de- vam etmektedirler. Kasabada ec- zane olmadığından doktor tara- fından idare için bir ecza dolabı yapılmıştır. Hükümet doktoru Osman Kâzım Beye serbest dok- tor Ziya Bey vekâlet etmektedir. Hükümet konağı yandığından €s- ki redif dairesinde oturlumakta - dır. Buğday ve arpa düşüktür. Tütün ve afyon para etmediğin - den ziraaten kaldırılmıstır. Bu sene mahsulât para etmeğe baş- ladığından Tavaslıların yüzü gü- lecektir. Burada dört yüz dokuma tez- gâhı vardır. İki tezgâh ta hapis- hanede kurulmuştur. Ragip Kemal Ben bu işin teferruatına vakıf değilim. Fakat pekâlâ biliniyor ki bu fevkalâde muktedir insanalr ilimleriyle, fabrikalariyle ve hava sporu dedikleri şeyle pek kısa bir zamanda ve büyük bir süratle hem hücum, hem de müdafaa için bir hava kuvveti vücuda getirme- ğe muvaffak olacaklardır. Almanyayı bugün idare eden- er — sözlerimi hiçbir kimseyi Senel etmiyecek surette seçiyo- rum — bir avuç otokratlardır ki, bunlar o kuvvetli ve muktedir ete kat'i surette hâkimdirler. nüfu - Bu adamların hükümdar zundan ve parlâmento münakaşa- larından korkamlarına da lüzum yoktur. Efkârı umumiyeyi de he - «ba katmıya mecbur değildirler. Çünkü efkârı umumiye tamamiy- le ellerindedir. Bu adamlar bu - günkü kuvvetlerini mağlübiyetin doğurduğu acıya medyundurlar. Muazzam, müthiş Alman devleti- nin bu fevkalâde azimli kuvvet ve kudreti o mağlübiyet acısından i- leri geliyor. Şimdi Almanyanın mukadde- | satına hâkim olan adamların, İn- giliz cihan devletini kalbinden vurmak için lâzım olan vasıtaları ellerine geçirecekleri günün hulül etmesinden korkuyorum. Belki o gün henüz uzaklardadır, fakat ben ondan *korkuyorum. Bizi o püönden ayıran zaman belki bir se neden, on sekiz aydan ibarettir.,, Miralay Vedgvood da bu teh- * Hikeyi daha mufassal olarak anla- ayor ve diyor ki: “Şayet Almanlar bize hücum ederlerse o Londrayı Obombardı- man yapmıyacaklardır. Hatta do- | nahmamıza bile ilişmiyecekler » lerdir. Onlar doğrudan doğruya tayyare hangarlarımıza ve benzin | depolarımıza taarruz edecekler - dir. Geçen sene Almanyada olup biten vak'aları gören herhangi bir kimse memleketimizin selâmet ve emniyetini yarın bile tehlikeye maruz bırakmıya tahammül ede- bilir mi?, Almanların bizim bütün tayya- re hangarlarımızın ve benzin de- polarımızın nerelerde olduğunu tamamiyle bildiklerinden emin o- İ labiliriz. Bir kere tayyare han- garlarımıza ilk günü veyahut ilk üç gün zarfında işe yaramıyacak bir hale gelir ve (o hangarlardaki tayyarelerimiz? tahrip o edilirse memketimizde düşmanın merha - metine terkedilmiş olacaktır. On- dan sonra yapacağımız .seylerir hiçbir ehemmiyeti kalmıyacak - tır. Donanma Falkland adalarını ziyarete mecbur kalacaktır, fakat buhun faydası olmıyacaktır. Or - dumuzu sevketmek için bir hu - dut da bulunmıyacaktır. Askeri kıt'alarımız ve gemilerimiz deniz- ! leri aşamıyacaklardır.,, ,Cesaret verici sözler söyliyen | yalnız muhsfazakârlardan yüz - başı Cünningbavm - Reid olmuş- tur: “— Bizim bugün öyle bir tay- yaremiz vardır ki, 17 dakikada 6500 metre yüksekliğe çıkar, Bu 17 dakikaya tehlike haberinin ve- rilmesi pilotun uyandırılması, o - nun giyinmesi, tayyareye kadar — AVRUPADA Harp Olacak m2, Amerikalı muhabir Knickerbocker'in ihtisaslarız3ö gitmesi, motörün kızışması, 8” gardan çıkarılması ve 6500 Gi reye kadar çıkması için lâzım © lan zaman dahildir. Bunun mü? kün asri mühendislik sıfatını yanı hayret muvaffakıyetleri” den biridir.,, Nihayet buraya İngiltere” i bugün hakiki Lideri olan Bal&'” naklediyor&” ölüm darbesini ovurmak harbi neticelendirmek yapmak istiyeceği bir teşkili N büştür. Almanyayı hava ku leri meselelerinde endişeye dü ren sebeplerin, ister askeri talealardan ileri gelsin, ister gururun tezahüründen ibaret © sun, Alman milleti için besleni! endişelerden ileri geldiğine eri nim. Nasıl ki biz de ayni endif€ leri Londra hakkında besliyo | nin sözlerini de i Baldvin dedi ki: “Havadan gelen tehlike, hangi bir milletin düşmana mü” kün olduğu kadar seri bir s zere dedi ki: “Ben şunu söyliyebilirim ki # yet silâhları bırakmak veya! tahdit etmek için yaptığımız b tün teşebbüsler akim kalırsa şi” diki İngiliz hükümeti, memleke” timizin budutlarına erişilebilece” kadar yakın bulunan devletlerif hava kuvvetlerinden kudret *€ kuvvet itibariyle artık dun kalm masını temin edecektir. Avam kamarasında bu esas zerine cereyan eden münakasan! neticesi daha kuvvetli bir ingil” donanmasınm en kuvvetli olmâ# ae in bitmesine yardım etmişti | Fakat Fransa ile İngiltere ile « İ nen malâm olan bir ittifak meveif İ olmadığından İngiliz donanma * sının mevcudiyeti harbin zuh na mâni olamamıştı. Bu silâhları bırakma mesele* hakkında Fransız devlet adam rından birisi bu muhabire de: ti kiz Fransa bugün idama mah olan ve kendisine bir gümüş tı içinde bir şişe zehir, bir ip ve de kama takdim edilen bir İrai ya benziyor, Mahkümdan ölüm lerden ölüm beğenmesi rica edi liyor. j İngilizleri silâhları | bıraki hususundaki plânları bizim sil” larımızı tahdit etmemizi, Alm” ların ise silâhlanmasını mukay © i yet bulunuyor. İşte bu, zehirdif ' İtalyan teklifi ise bize bugünkü silâhlarımızı muhafaza etmemi?! Almanların ise bize müsavi der” cede silâhlanmalarını ortaya att” yor. Bu iptir, Bizzat Almanlar is bize kamavı kabul etmemizi tek lif ediyorlar. Biz kendi iht'varı” mizla bunların üçünü de kabul etmiyeceğiz.,, “ Almanyaya verilecek silâhlar” ma müsadesinde Fransız teslihsti" nı aşmaması kaydı bulunacaktı”” | Fransa, bu silâhlanmayı ane! İngilterenin Almanyanm hücmu” na karsı Fransa ile askeri bir nir. fak aktetmesi şartiyle kabul oi cektir, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: