9 Eylül 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

9 Eylül 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ya Yİ DAR A ve IS KIENDIER | Yazanı İshak Ferği Tetrika No. 19 Libya, çadırcının karısını zehir- lemeğe kârar verdi ortadan kaldırmak için zehirli bir yılan anyordu Genç kadının çok dayak yediği Siplak omuzlarındaki siyah leke- lerden belliydi. Dârâ çadırcının karısmı görün- ce şaşırdı. Gece kadınm iri siyah gözleri, geniş ve kabarık göğsü, yaz ensesi ve dolgun kalçaları vardı. Boyu kocasından uzundu. . Eğer bu kadın saraydaki cari- yeler arasında olsaydı, muhakkak ki derhal: hükümdarm gözüne sarpardr. Güzeldi... Sevimliydi.. Şirin ve cazibeliydi. Dârâ genç kadına sordu: — Adın re'senin?. — Arşe., — Köcana ihanet O etmişsin. Zru mu?. Are önüne bakarak cevap ver- | :) örütüyorlardı. —- Beni muhafaza altında bu . | © ©“ #öreüyorard bındurursanız size hakikati söyler | du. bu adamı yanıma getiriniz! kararlaştırılmıştı. Halbuki, Dârâ, — Allah belâ; in kaltal İm “ o akşam güzel Ârşe'yi çağırtmış eni zaten evimden koyacağım! Arse gülümsedi: — 0, erkek kıyafetinde yara - İrlenıg bir şeytandır. Bana zulüm- işkenceden başka bir şey yap Masını bilmez. Evlendiğimiz za - Man kendisini çok seviyordum. at üç senedenberi kocam er- kekliğini kaybetmiştir... geceleri» da bir taş parçası gibi, Diniz ve hareketsiz yatar. Sabah işine gider, Keşki beni bir - aç bmaksaydı.. Keşki bana al - | tm bilezikler, nefis şaraplar al < | Masaydı. Biraz da benim olsaydı. raz da beni tatmin etseydi.. CArşe).nin cesareti ve samimi hirafları Herkesi hayrete düşür » Müştü, Dârâ bile çadırcıdan ziya» simdi bu talihsiz kadına acı - Daha dün saraya gelen bir ca- dırcı karısı, hükümdara Libyayı ihmal ettirecek kadar güzel ve cazibeli miydi?, Dârâ, Arşeyi çok beğendiği halde, Libya bu kadmda biç de göze çarpan bir güzellik bulmu- yordu. Arşenin iri, gösterişli vücudun- dan, geniş göğsünden, dolgun kal» çalarmdan ve yüksek sesinden başka nesi vardı?. Libya rakibesini ortadan kal - dırmıya karar vermişti, O gece o- 'dasma bakan zenci cariyesini ça - gırdı: — Senden zehirli bir yılan isti- yorum, dedi. Eğer bunu bana bir manalı bakışları vardı. cek.. Hepinizi esir alacağım!.. leri İranilere esir düşmüştü, Dârâ, cellât (Ching > Vong) a emir verdi: kalrm!.. mak istiyordu. Kesti. uzatarak: Çadirer başmı salladı: Orm sibirbaz Gomatanm oğ- O ietmiştim. Siz affederse- RO ŞİR Közümden ırak olsun da mere- la, bulüp getireceğini söyledi. Mısırlı kadm, çadırcının karı» #ını kimseye sezdirmeden sehiz - liyecekti. Libya firavunun sarayında da az kadın mı zehirlemişti?. kollarımı yakalamışlardı. $arı çıkarmak için gırtlağını sıktı, Ve dili ağzından sarkınca, hançe- rini yukardan aşağıya doğru sal - hakam şemame ağla laa amsk ii (A Dürâ- Firavunun sonuncu gözdesi ol- | ladı. m sne BASAN e) vi getir. | mak kolay değildi. (Fravartis) in dilinin ucu yere i. © Libya, hüleümdarları < yalnız | düşmüştü. )ââ'nın sarayında, (Arse) nin | güzelliği ile değil, zekâsiyle de| < Dârâ bundan sonra rakibinin i- seldiği gür lenberi müthiş bir kış- | teshir etmesini bilen bir e ki kulağını ve sağ elinin baş par- lik "başlamıştı. Prenses Hera, |* (* © * <0 mağımı da kestirdikten sonra: HİBYüye güleniiy onlu İdim eetrinmdei GRLİSYAİ ME m Libyaya da yeni bir ra- Medyadan gelen üsera kafile - be çıkmıştır: Çadırcınn güzel | si arasında (Fravartis) de vardr. Karar. Arşe, Esirleri sabahleyin saraym bah- Kibyara Arşe'nin saraya geldiği | çesi önünden geçirirlerken, Dârâ, enberi geceleri uyku uyumu- | bü müthiş rakibini pencereden in bu güzel kadını hükümdarm | görmüş ve tanımıştı. aa ei en -İ -— Tacrmı yere — Gözüm görmesin bu maymu- nu. i Diye haykırdı. Fravartis çok iğrenç bir bale gelmişti. Saray halkı arasında bu mağrur asiye acıyan bir fert yok- Mısırlı kadın, Firaunun sarayında âz kadın mi Zehirlemişti. Şimdi de rakibesini iş İran mubaripleri (Fravartis) in karısını ve catiyesini de (Ölüm Sayda! mekten çekinmem.. ğ Libya o gün akşam yemeğini Diye seslendi. Çadırcı, bu sözleri işitince ba : | hükümdarla beraber yiyecekti.. Fravartis) oODâranm en gad- İirdei Bir gün evvel böyle görüşülmüş, | dar ve “insafsız o düşmanla * rından biriydi,. Harpte Dârâ'nm bütün askerlerini yakaladıkça bi- Ben saninle yaşıyamam 1. Çekin - | V9: ribirine bağlıyarak evvelâ gözle- me.. Her şeyi söyle! ve yaimdağ — Bu gece yanımıza kimse gel- | rini oyduruyor, sonra küme ha - defol, mesin., linde atetşe yakıyordu. 'Dirâ eliyle muhafızlaras. Diyerek, bulundağu salonun Dârâ böyle bir adamı elbette sti, Gen: Kâdının etrafinı İk İM — Sişkence iki j i- "Libya bunu haber almca hid -| © (Fravartis) hükümdarın hu- detinden küplere binmişti. zuruna çıktığı zaman başı yukar- da idi.. Hükümdarla istihza eden — Arkadan ordularım gele - Diyerek omuzlarını “kaldırıyor ve Dârâ'dan çekinmiyordu. Hal « buki (Fravartis) in bütün asker- — Şu herifin burnunu kes ba- Dârâ, düşmanının burnunu kır- Cellât keskin bir hançerle bu mağrur adamın burnunun ucumu (Fravartis) bu defada dilini Yordu. iki güne kadar bulabilirsen, sana, | o — Alacağın olsun! diye bağır « Hükümdar bu kısa izahattan | çok hoşuna giden mücevherlerim- | mıştı. *onra, çadırerya döndü: i den birini vereceğim! Dârâ tekrar emretti: — Bu Kadmdan ayrılmak mı Zenci cariye, Libyadan bu va" | (o. Şimdi de dilinin ucunu keş!, ? adi almca, ertesi gün bir yılan Ching - Vong hançerini tekrar uzattı.. Cellât. yamakları asinin Cellât (Fravartis) in dilini dı- : i i başladı. İ zattı: m ETE na götürüyorlardı, vartis) in karısma ve cariyesine gelmişti. Bu iki kadın, Medya köylerinden birinde saklanan Dâ- ranın yeğenlerinden yedi yaşın - da bir çocuğu işkence ile boğmuş- lar ve etini kurtlara yedirdikten sonra, meydanda kalan kemikle - rini elbisesinin içine koyup Dârâ- ya göndermişlerdi. nı da (Ölüm meydanı) na götürü- gir, rim. bev iki kere zile bastı, “Tilki,, vi derdest eden memur İ- vurmak istiyen asiler reisi o gün idam edilecekti; m VEYE m Ölüme Süüizdn Gönül Selâmi İzzet olduğunu, hakkın yerini bulaca» ğını söylüyor. — Alâ,. Ya öbür ikisi?. — Onlar haydut.. Mükerrer sa» bıkaları var.. Her gün ağız dolusu Yazan Nesrin Feyyazın koluna ve güler yüzle salona girdi, Doktor Cemil onlara gene bak- tı baktı da, söylendi: — Rıdvanm hakkı var. Ben bu- nadım artık.. — 16 — Muvacehe girdi dildiklerini haykırıyorlar.. . r — Senin bu husustaki fikrin?. Si ni a erkenden işi: — Balıkçı Mehmedin bu işte nin başıma geldi. Masasına otur -! ia)... ö k — du, büyük bir dosyayı açtı, tetkike | mi macit ekiş Eee rum, Görü bür il“si Mikkate değer. Bir aralık kapısı vuruldu: Bem da sönin : fikrindeminize — Giriniz. Giren doktordu. Mahir bey Meh : yerinden fırladr, iki elini yere w- | © ye 7<t masumdur Müddeiumuminin, bu kadar kat'i emniyeti neden neşet edi- vöordu?.. Bunu düşünmedi. Müddeiumumi bir kâğıt imza” ladı: — Dört gözle sizi bekliyordum. Müjderi metirdiniz mi?. — Evet. — Hasta nasıl?. — Tehlikevi atlattı. — Konuşabilir mi? © — Yani sorguya çekilebilir mi deme! *stiyorsunuz?, — Evet. — Çekilebilir. — Cevap verebilecek mi”. karmız. Tilki ile Ayıya vurulsun. Tilkiye iki jandarma, Ayrya üç jandarma koyunuz. Ba“ lıkçr Mehmede Kelepce istemez, sen beraber yürürsün?. — Nereye efendim?. — — e ederiz. Biraz leecğim.. Yalnız yolda ve orada güç gem maznunlar biribirlerile konuşma- — Bu .. sınlar, — Her halde uzun konuşama- ağ ea ir sa bile, soracaklarmıza bir iki ke- lime söyler. — Birçok teferruat hakkında izahat vermesi lâzım. — Bugünlük kısaca sorar, kısa cevap alırsınız.. İki gün sonra is- tediğiniz gibi isticvap edebilirsi- niz.. Ben biraz acele ettim, bugün ü ü, sizin sabırsızlandı- veti yerindeydi. rihti, Yalnız yegâne teessürü ku » dan ayrı olmasıdır. Acaba karısı ne âlemdeydi?.. Yeni doğan co » cuğuna bakabiliyor muydu? Oğ » lü ne yapıyordu?. İşte bunları düşündüğü zaman“; üzerine kesel geliyordu. Eli aya - ğı kesiliyordu., — İyi ettiniz doktor. Doktor gitmek üzere kalktı: — Bugün gelir misiniz?. — Pvet, bir ili sent some gole | v5 yanında sokağa çıkarıldığı zaman, nereye (götürüldüğünü sormadı bile. —> Gu Balda sizi beklerim, Sivil memur sordu: Doktor gittikten sonra Mahir B r i £ eş dakika sonra “Ayı, ile — Merde eteğimin Gil — Adaletin tecellisine emin | ÖLÜM İran hükümdarının tacını yere |. Sütak Sahik kaymakamı Talât Bo: yin anesi Muhsine H. ölmüş ve bütün kasaba halkının teessürleri arasında cenaze merasimi yapıl * mıştır, Muhsine kanım dınlığının faziletli bir timsali ta « nınmıstı. Kalanlara ömür diler, Talât Beve, ailesine taziyelleri - - mizi bildiririz. : Davetler Muallim Nüzhet imzasiyle Tay» Bundan sonra ölüm sırası (Fra- İran muharipleri, bu iki kadı- sahibinin İstanbul şubesi müdür - n var) lübesinden, karısıyle çocukların » Bir jandarma ile sivil memn« © C.H. F. Soma kaza idare heye- j ka» kii 1. j yare Cemiyetine yazılan mektup m oeeği p; küfrediyorlar, haksız yere hapse a <3 — Alımız.. Üç maznunu da çı» kelepçe sağ #ste masum.. Fakat ö- Esâsen bugün anlıvacağız. Balık» $ ör aj — Doktorun evine.. Ben de p& Ni i Balıkcı Mehmedin manevi kuvs ti 1 — Nereye götürüldüğünü me » rak etmiyor musun Mehmet?, 4 DERE İ seen yil geri v — Ya ağır ceza mahkemesine — Bugün mühim bir muvace- stliyğmeki? a be yapacağız. — Daha iyi ya... Hakiketbin il Hangi mesele hakkmda?. | an evvel anlaşılır. Kalbi temiz ab — Cinayet. : nı açık olan korkusu da olmaz. — Maznunlar balıker Mehmet, Halbuki ötekiler fena Kuşku © EZ Tilki ve Ayı değil mi?. inme a ula Evet.. O adamların künyele- “Tilki,, bu islerde pişkin oldu- “8 iie bakıldı mı?. z #undan, neden İstanbul tevkifha- — Balıkçı Mehmedin sabıkası | nesine sevkedilmediklerini düşü » 2 yek., nüyor, endişeye düşüyordu. e — Şimdi ne haldeler?. “Muhakkak bura müddelumu- © — Balıkçı Mehmet sakin. uslu | misi bizi iyice sıkıştırın ağzımız akıllı, insanca oturuyor. dan lâf almak istiyecek.., 3 — Sorulanlara ne diyor?. > Vicdanı müstes © sü

Bu sayıdan diğer sayfalar: