20 Kasım 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

20 Kasım 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- v I m 2» Sâretler e aa iç int 2, 0 intihap | dey, “Millet Meclisi dördün. | ln toplantı sünleri k. amaktad, günleri- Berki ır. Yakında yeni- 8, *r Yapılacak, “. Mille; e ve, "en yeniden seçkiye ur, olması dikkat edi - yük it Meclisinin müd. şrimizden p: : Esay Taşkin teşkil eder, | deng. “†Kanunu bakı - | eti Millet Meclisi | di den evvel ancak ! rine ini feshedebilir. evreden beri Türkiye ye Meclisi © ulusun | kola, irmesi imkânını da- Aşama. önleli lp yönünde bir ye Siliriz. çünkü her et Meclisinin her dev- safhasina göre ile çk M0 Nr; lü i yen, ilerli i,” Büyi yen hayat ö - al, Millet Meclisi in- he, ş €lerinden hemlerine .. Yöndeme bas vur - İrina; ar“ Büyük Miller Meclisi | Hap tsi idi, iŞ dap PAL zaferi kazandı. prdu, “nasiyle müstakil dev- dı , “vrenin işi an, istiklği Sp artık bu i sını ta- Lü tedbirlerle in - med ir hamle vermekti. | Niş ME Derne; için toplar - iş elerini yaptı. yg; ı Şasiye kanunu o- anla, de Biri en kk ve siyaset ba- eği, ılâpçı yönlerini ta- Seth t ağn lendi vw Meclis vazife Ne Yakışır sekilde ba Süne ei önü, eli tarihin zaru - | a, İnkılâp hamleleri | zy ulusal şidendi 9nun karariyle ha. İha Seni “aret, Hukuk, Ce | 1 bu zamanda ha - m. n Zalıyan, yeni kanun. Yan b, Sin öp, Meclis tarihe Tür - beyi mi davasını be - A he inu kendi faaliyeti. “rk, *8İ sayan bir Meclis Mem; e Yenin, ini tel, aktiş iy Tan i ie için tedbirler | © Büyük Milteş meg iç Eeğinci Büyük Mil. ty <liyor. Önümüz - *elisinin 4, K Yuzer arakte - ilg un tahlan. L emeli olan “mhuriyetin o - | ibik dördüncü N açılma gü. eri nut timer klar | r İ nuyor, İ sis, gayri tabii | ellerindeki Sis altında italyan vapuru ka- bizim inklöp ar. Paya nasıl oturdu? Son günlerde İstanbulu * sık sık sis basmaktadır. Evvelki ak- sam başlıyan sis, başka günlerde olduğu gibi dağılmamış dün ak « şama kadar devam etmiştir. Hattâ dün gece de ortalık bu | beyaz ve müziç tülle kaplı bulu: sis ve vepür düdükleri devamli surette ötüyordu. Bu i - tibarla nakil vasıtaları, bilhassa denizde işliyen vasıtalar yolları- na devam için çok müşkülâta uğ- İ ramışlardir. Gelen haberlere gö- İ ve sis Adalar deniziyle Marma - | rada çok kesiftir. Bu yüzden İm- roz adası civarında bir kaza ol- muş ve Loyit Triyestino kumpan - yasının 7156 tonilâtoluk “Helou- an,, adi: lüşk posta vapuru, İtal- İ yadan İstanbula gelirken Atika bumunda (karaya oturmuştur. Vapurun kaptanı tarafından tel- İ sizle istenen'imdat üzerine Türk gemi kurtarma şirkötiniri Çanak » kalede bulunan Alemdar tahli - | siyesi derhal yardıma gitmiştir. Vapürun oturuş vaziyeti olduk » ça mühim olduğundan yardımcı olarak Sezar tahlisiyesi de'İmro- İ za gönderilmiştir. Kurtarma işine başlanmıştır. Diğer taraftan Şarköyü civa» | rında da bir gaz vapurunun ka - raya oturduğu da söyleniyordu. Rasatane ne diyor? Sis hakkında dün Kandilli ra- sat merkezinden malümat iste - dik ve devam edip etmiyeceğini sorduk, Verilen malümata göre bu bir hal değildir. Her sene görülen sislerdendir. Bunu doğuran tabii sebepler, Lo- dosla gelen sıcak havanın, nis - | beten soğuyan İstanbul havası i- le karşılaşmasıdır. Sisin, ne ka- dar devam edeceği hakkında bir sey söylenemez. Motörlü vasıtaların yazılması . işi Eminönü Kaymakamlığından : 21 İkinci teşrin 1934 çarşamba gü- nü sabahından itibaren motosiklet, o- tomobil, otobüs, kamyon, kamyonet ve traktörler gibi miotörlü; vasıtaların ve bisikletlerin yazılmasına Sirkecide Kaymakamlık daresinde başlanacaktır. vessiti (o yazdırmayanlar numaralı kanun hükümlerine göre para cezasiyle cezalandırılacaktır. süphe etmemekle beraber, acun politikası için prensip olarak: — Yurtta sulh, sulh”, in Oldüğund kaniiz, Rte ileri tüp #ür « yolunda Düstarunu kabül etrniş olan Türkiye Cümhuriyeti yeni hâdi - İ seler önünde yurdu en taze tem- İ sil kudretiyle benimsemek di- leğindedir. Acun işlerinin İ çıkmazlara bakınca bu yeni in - tihabın'yeni © bir manası daha canlanır: İsi kiye hal. tahiş ““€, yeni Bi, ACAĞıMIZa Bu manağı ulasça tanıyoruz. Yurdu korumak davasında vey - lerimizin inkılâp fırkasinda na - b hir basater nevda ede. j zeğini şimdiden tahmin güç de - ğildir, Sadri Etem cihanda | girdiği karışık | Gümrük,Neft sanayi I şirketinde tahkikat yapıyor İ de neft sanayi şirketi müdürü İsak | har Efendilerle Umur yeri antre- po memuru Kâzım Bey, muhafaza İ teşkilâtı tarafınday gümrük resmi | vermedikleri iddiasiyle sekizinci i ihtisas müddeiumumiliğine veril - İ işti. Sekiz numaralı ihtisas mahke - mesi müstantiği Hakkı Şükrü Bey | bu mesele ile meşgul olmuş ve ne- | | ticeyi alâkadarlara bildirmiştir. Bunlardan: birincisini Ya- çifttir. sahibi bulun - şuvabiraderlerin İ dukları Çankaya motöründe güm» rük resmi verilmeden yakılan ih- rakiye teşkil etmektedir. İ dir Kuğtrilam' gümrük resmi sek- | sen bin lira'tutmaktadır. Neft sa- nayi şirketi Romanyadan getirtti ği gâza motorin karıştımış ve bu gümrük suretle seksen bin lira resmi kaçırmıştır. Suç meydana çıktıktan sonra sekizinci ihtisas mahkemesine ve- rilen suçlular hakkında tevkif ka- rarı alınmıştır. | Bunun üzerine İsak Behar E- fendi tevkif edilmiş, fakat kardesi Yaşuva Behar Efendi bulunama- tır, Sekizinci ihtisas müştantiği dün Umur yeri antre- po memuru Kâzım Bey hakkında Gümrük müfettişleri tarafın - İ dan Umur yerinde neft sanayi şir tahkikat yapılmaktadır. Suçluların duruşmasına yarın sekizinci ihtisas mahkemesinde başlanacaktır. konsolosu M, Baklacıyef yakında Sofyaya hareket etmek üzeredir. Yerine tayin edilen M. Vançefle ni görünce, sütçünün üzerinç a * | ger bulmamalıdır. birlikte dün vali muavini Ali Rıza | tılmış, sopayı elinden almak is - Beyi ziyaret etmişlerdir. | ei Şehrimizde bulunan Paris üni- versitesi rektörü M. Şarletti şerefi- ne, İstanbul üniversitesi rektörü Cemil Bey tarrfından akşam To- İratiıyanda bir <37 ziyafet veril- miştir. Resmimizde M. Şarletti ile Rek- tör Cemil Beyi görüyorsunuz. Bir müddet evvel Umur yerin- | | Behar, antrepo sahibi Yaşuva Be: | Yapılan gümrük kaçakçılığı | İkinei kaçakçılık daha mühim» | dığı için tevkif edilememiştir. An- cak, ağır cezaya yapılan müraca- caat üzörine her iki kardeş hak - | kmdaki tevkif kararı kaldırılmış- mahkemesi İBulgar baş konsolosluğu Bağıran sütçü! Yeni Aydın oteli önünde bir hâdise Şehir — dahilinde satıcıların yüksek sesle bağırmaları yasak edilmişti. Belediyenin, bu emre riayet etmiyenleri şiddetle ceza: landırmasına rağmen, seyyar sa- tıcıların yüksek sesle bağırmala- rınm önü alınamamıştır. Dün sa- | bah; bu yüzden bir hâdise çık mış, baş göz yakılmış ve hâdise zabıtaya aksetmiştir. Anlatıldığna.: göre söyle olmuştur: Ebussuut caddesinde yeni Ay- dın oteli garsonlarmdan. Yunus ile arkadaşı Ali, sabahları bu caddeden geçen seyyar satıcıla - rın bağırmalarına mani olmak i- mesele çin sütçü, sebzeci ve sair esnafa her gün tenbih ederek, bağırma- malarını söylemektedirler. velki gün, bütün tenbihlere rağ- men sabahın erken saatinde: — Sütçü.ü. Diye tenha sokakları Osmana son bir tenbihte bulun » muşlardır. Sütçü Osman, iki garsonun bu tenbihini dinlemiş ve gitmiş - inleten den müşterilerini kurtaracakla - rma emin olarak memnun olmuş- lardır. Fakat, dün sabah daha herkes uykuda iken, tiz perde - den: | —Sütçüüüüüük ğını duyunca çok hiddetlenmiş - lerdir. Yunus otelden dışarı fır - lıyarak: — Ben sana ne demiştim. Ge- ne mi bağırıyorsun? Diye sütçünün üzerine yürü » rıldığı gibi, garsonun üzerine yürümüştür. Bu esnada arkada - ketinin mahrukat depolarında Ja Ali, yetişmiş, onları ayırmak | isterken, sütçü Osmanın $opası- | ün kafasında patladığını görün- İ ce afallamıştır. Sütçü, vurduğu sopa ile garsonun yüzünü gözü- İ nü şişirmiştir. Bu bağırışma, etraftaki kom - ga yerine gelmiştir. Mehmet, garson Alinin yüzü gözü şiştiği « İ temiştir. Fakat bu esnada bitişikteki ayna fabrikasında çalışan Necmi İ isminde bir genç hâdiseye ka rışmış, ve sülçü Osmanı müdafaa İ ederek © garsonlara ve hamala İ karşı gelmiştir. Bu sefer, hamal Mehmetle Necmi tutuşmuşlar, birbirlerini yumruklamağa baş - lamişlardır. Sütçü, işin büyüdüğünü, ken- disini dövmek istiyenlerin çoğal- dığını görünce: — İmdat.. İmdat.. diye bağır. mağa başlamıştır. Bu arada bir kaç yumruk ve sopa yiyen hamal Mehmet, yer - den kaptığı bir taşı Osmanın ka- fasına indirmek istemiştir. o Bu taş, belki sütçüyü yere serecekti. | Fakat o esnada oradan geçen bir | İ e i lıyarak, buna mani olmak iste - Be. | tir. Garsonlar da, artık bu sütçü- | nün kulaklarını tırmalıyan sesin- Diye ayni sütçünün bağırdı - 5 şuları uyandırmış, otelin hamalı | Bulgaristan hariciye nezaretin- | Mehmet te kavgayı görünce, kü- | tıyor. Kendi eliyle analığına set İ | den bir vazife alan Bulgar baş fesini bir tarafa fırlatarak kav - | çeken kadının suçu bağışlanma. k arabası sürücüsü yere at- ci teşrin 1934 sma, İ SEYAHAT jimrendiğim kadın Süslü bir yatak, içinde gözle. ri gülen bir kadın yatıyor. Sa - İ ginda köpük katmerli sedef bir beşik ve içinde mışıldıyan kum « | ral bir inci var. Beşiğin iki ya - | nında yetişkin iki genç kız, gü - zel bir çerçeve ile onları kuşat » mış. Yavru o kadar tatlı uyuyor, anne öyle sıcak bakıyor ve kız- lar öyle candan | gülüyorlar ki, | dudaklarım gıdıklanıyor, eğilip | o gönceyi öpmek istiyorum. İ Resmin altını okuduktan son. ra sevincim arttı ve kendi kendi. | me: — Kadın dediğin işte böyle i olmalı! Dedim. Bu çocuk, onun do - ğurduklarının yirmi ikincisi i « | miş. Hepsi sağ, sağlam, gürbüz. | müş. Ben, kadının yer yüzüne an - cak bu ulu, bu mutlu işle geldi » | ğine inananlardan olduğum için, İ o İtalyalı anayı candan alkışla - dım. | “Fakat azıcık düşününce, o İ tatlı sevincime ağır bir üzüntü bulutunun gölğesi düştü ve yüre- | ğim soğudu. Bizim kadınlarımı. İ zu, kendi çocuklarımızı anmış, onların izinde yürürken başımı taze mezar taşlarına çarpmıştım. O sık servilerin > loşluğuna yolu düşenler, bir büyük mezarın ya- nında beş altı küçücük toprak İ kamburunun sıralandığını gör - İ müşlerdir. Doğan çocuk, yaşama İ buyrultasınu ömrün elinden ko. J İ parıp almış sayılmaz mt ve ölen çocuk, biraz da öldürülmüş de - gil midir? Sonra, ya şehirli kadının ana olmaktan kaçışına ne demeli?... Belindeki kıvraklık, yapılışın - daki incelik gidecek diye, gebe- liğe veba gibi korkunç bir hasta- hk gözü ile bakanlar az mıdır? Bunlardan yurdun öcünü kim a- lacak? Bağrındaki zengin gö - meni muhakeme kararı istemiştir. | müş.. Fakat sütçü de sopasına sa- | mülerin fışkırması için yavrula- rının çoğalmasını bekliyen öz a- İ na, zavallı Anadolu bu gidişle ıssızlıktan kurtulabilir mi?.. Bizde kadın, süs kadar boş, manasız bir varlık halinden han- | gi gün sıyrılacak? Başka ulas - | larda dinç, cömert analar gör - dükçe, imreniyoruz : ve ne yazık bu imrenme, çok geçmeden kes - kin bir sızı ile gönlümüzü kana « | malı ve öyleleri aramızda ye - mişsiz bir kütükten daha çok de- Seyyah | Matbuat cemiyetinde | umumi heyet toplantısı İstanbul Matbuat Cemiyetinden: İstanbul Matbuat Cemiyeti umumi İ heyeti ikinci defa olarak 24 teşrinisani 1934 cumartesi günü saat 13 le cemi- | yetin yeni merkezi olan Ankara cadde- sinde İkdam yurdunun Bu toplantıda ikinci katında İ toplanacaktır. mevcut İ ekseriyet telâkki edileceğinden muhte İ rem azanın her halde teşrifleri rica o- | lans, er nasa ransananrantannaneseaananpaz | Hâdise, Ebussuut caddesinde i oturanların hepsini uyandırmış, sokak kalabalıkla dolmuştur. Se. yircilerden o bazıları hâdisenin gittikçe büyüdüğünü anlıyarak | polise koşmuşlardır. Hüâdise mahaline gelen po» lis, sütçüyü, garsonları merkeze | götürmüş, ifadeleri alınmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: