5 Ocak 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

5 Ocak 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Politika: Milli birlik Bir kaç güri evvel bizim gt- zetede okudum. Uşak belediye. sine, silâh altında bulunan Va. tandaşlardan — biri bir w *tub Röndermiş. Bu mektubda, kasa. balıların silâh altına giden va. tandaşların - geride bıraktıkları çocuklara, analara, babaları, Radınlara yaptıkları yardımdan dolayı teşekkürlerini bildirmek. tedir. Mektubun cümleleri ara- sında eşiklı bir ruhun İntibaları dalğalanmaktadır. Vatandaşı' geride bırakıp, mil. lete emanet eylediği insanlar hakkında artık hiç bir endişe hissetmamekte ve bunu yapaca. ğ vatan hizmetleri için bir ga. ranti saymaktadır. Bu mektub Şehir: Faberleri -Yeni Halkodaları — açılacak Halkevlerinin yıldönümü merasimi programı * 11 şubatta memleketimizde ük defa Türkocaklarımı da &. larak kurüulmüş olan Halkevleri, nin yıldönümü münasebet ya. &im İçin gim. diden ha: klara başlanmıstır Bu yıldönümünde açılacak Hal- kevlerinin isimleri tayyün etmiş olacaktır. Bu şene Halkevleri..... kurulu. ışunun yıldönümü yeni aç! cak Halkevleri ile Halkevlı neyi ifade eder? Bu mektub milyonlar arasın- dan bir ferdin bütün ferdlere mümessil olarak ifade eylediği bir tuh baletini izah oder. Bu, Türk vatandaşının çoş. kun bir aşkla bağlı olduğu Mil. W Birliğin tezahürlerinden biri. dir. Ne şatafatlıdır. Ne de büy idinlar arkasındadır. Sadece mimi, sadece içten gelen bir ar. zuyu anlatmaktadır. Türk vatandaşının samimi his lerini ifade eden satırları okur. ken ben yalnız bir kasabanın v gil, bütün kasabaların ve na! yelerin, köylerin hislerini yakın. dan gördüm. Ummandan alınan bir bardak | m su nasıl büyük, sonsuz umman. dan bir parça ise bu mektub da Türk Milletinin yekpare varlı. gından kopmuş bir nümunedir. Türk vatandaşınnı gösterdiği hassasiyot boşuna değildir. Akli selimi bütün milletlerden üstün olan, idraki asırların iyi kötü bir çok harikulâde hâdiselerile | 4 küşad merasimi 11 şubati edecek ilk pazar günü, y şubatta yapılacaktır. O gün i vekilimiz Parti Genel başkan ve. kili sıfatile Ankara Halkev'sde bir nutuk söyliyecek ve nutuk radyo ile neşrolunacaktır. Nutuktan sonra merasim ya- b Y_ENI KARS VA_L!SI z Dün memuriyeti mahalline gitti Kurs valiliğine tayin edilen Hüdal Karetaban, dün — menn mahal t etmiştir. Tatanbulda uzun 1 münvinliği etmiş ve kene rmiş bir idare ümiri o. Ataban ike yet diztni pek m lan Hüdat Ki islasyonunda vili ni Ve pek çök di yi olununuşt Mülkiye meklebinin güzide mezun larmdan olan Hüdal Karataban Muğ- lada ve Konyada idadi ve — ortaokul muallimlikleritde ve müldür muavfalk maarif — menleğinde Haydarpaşa et ve belediye erkâ keskinleşen Türk halkı hâdisa- | * leri tahlil etmekte, dünyanın ge. çirdiği — korkunç mücadelenin mahiyetini idrakte aslâ terad. düd göstermemiştir. Mücadele. nin başladığı günden — itibaran Türk milleti Milli İstiklâlir rumak için ne yapmak | büdün kuvvetlerini taksif aderek sumhuriyet rejiminin emrinde yekpâre bir saf hnlinde toplan. mıştri. Türk milletinin böyle yekpâ. re bir saf vücude getirmesinin sobebleri bütün dünya için örnek alınacak bir manzaradır. Çünkü, üç mühim âmil Türk milletinin büyük kudretini muazzam bir kitle halinde ortaya çıkarmasına sebeb olmuştur: 1 — Türk milleti istiklâlini bütün dünya himetlerinden üs. tün bilir. D Türk milleti itimadına mazhar bir meclise, bir hükümet ve bir devlet reisine maliktir. W — Türk milleti, Büyük "t let Maclisi, Hükümet ve Devlet Roisi Milli Birliği temsilde ancak $ Üzerinde ayrılık kabul etmit- lerdir. İş bölümünden doğan ayrılık | dünyanın en çok hayatiyeti olan, en çok samimiyeti ifade eden i. | Ç timadı Üzerine istinad etmek.c. dir. Biribirini tamamlayan bu üç noktanın Türk miletinin -. yatındaki akislerini 1939 harbi- nin başladığı gündenberi müte. madiyen görmekteyiz. Köyde sa. banına yapışan insanla, mekte. binde okuyan genç, hududda Ö- bet bekleyon asker, bürosunda çalışan vokil arasında Milli Birli. ği anlayış itibarile zerre kadar fark yoktur. Samimiyete ve itimada daya. nan Türk milleti bunun için di «. ya hâdiseleri no şekil alırsa al. sın tek kalb gibi Millt Şef 'nö- nünün bayrağı altında toplu bu. lunacaktır. BADRİ ERTEM —— Sümer Bankın yeni sa- tış şubeleri Sümerbank yerli mallar pazar. larının Diyarıbakır toptan ve perakende satış şubesi ile Eroğli Kayseri, Nazillideki toptan ve p> rakende satış şubeleri bayramer tesi açılacaktrı. T ——— GELEN . GİDEN: Limarlar umum müdürü Rauf Manyas L le mıntaka liman relsi Refik A ntur Ankaraya gitmişlerdir. ko- | vekâleti mahalli idareler mü, liğinde bub stanbul vaki munvin t dilmiş, ve gerek maartt, gerek dahflı. ye vekâletlerine mensup vazifelerinde dürüst, çalışkan, Cdi mesalaile tak. ni 16 | ıf rer Çocuk Esirgeme | Kurumu | Galata nahiyesi | | Dün senelik toplantısını yaptı Dün Galata nahiyesi Ç K K yıllk toplantamı sant 1430 da yapild. Nahiye müdürü Tnlât Yücebağın da bulunduğu bu toplantıya eczacı Hüs. nünün riyasstinde ve başkan — Küâmil Bingölün bazırlanaa râporu okumam siüc başlandı. TTeşekkillün yeni yılda yapacağı ea mühim işlerden biri de dispanser meseleni olduğu ve mevzu. Un önü teşkil ettiğinden yapılacak ta. aliyel gu markesde olucağı anlatıldı. Ç. E. K. yeni bir dispanser açacak vunun için bundan/2 ay evvel topliam Bedeki Kılrcali camli medresesi kont- rat edilmiştir. Dispamser evvelâ ufak bir odu geklinde Açlacak sonra inki. şaf ettirilecektir , Kurümün ikinci teşebbüsü döspur- gerin yanında bir de barındırma oda. Halkodası — açılabilecektir. | «T ve içe giden işçilerin çocuklarına bakacak bir”limaye yuvası açınaktır. Halkodalarının çok verimli oldu ğu bu odaların faaliyete geçtiği | Yapdacak bu tegebbils için geliri U00 ktisur Hira olamn kurumun bunun 8000 son bir senedel yi Tübelerle uabnnm,î:::hn MeCü ini dispansere 3000 ini de diğer va , RAN C masraflara ayırdığıı. söylenmiştir . Gene yapılacak olan bu. dispanse, re halen döktör Olay gibi çocuk mü. tolasmuları, bir hastabakıcı, bir ebe, bir de mürebbiye tutulması' kararlaş. tTrlmaştır. Şimdiye kadar şehrimizde Eminönü, Şişi, Kadıköy, — Beyoğlu gihi kazalarda 4 dispanser — açılmış bir de bu yeni teşebbüs vardır. Gala. ta Ç. B.K. geçen sene yaptığı bayırlı | işlerden hiri de 110 çocuğa — mektep | tevazımatı aAlması, 108 çocuğu giydir mesi ve 6 doğuma koşmaaıdır. Kongre de bütün bu hayırlı işlerin — yapıldığı anlatıldıktan sonra 5 eeas 5 de yedek uzadan mürekkep bir beyet — asçilin rek toplantıya nihayet — vetümiştir. Geçen seneki bütçesi 401414 kr, olma sana rağman hirçok hayırlı işlere de bulunan mücasaseye bu teşebbüstende berkesin candan yardım edeceği açi kâr bir geydir, ——— İ Ç. E. K. Eminönü kazasından: Çocuk kütüphaneleri ve Çar. gıkapt çocuk dispanseri menfaa- tine her sene mutad verilen mü- samere, bu sene de misli bir yerde görülmiyen — zengin bir ile 21 ikincikânun 941 salr akşamı Beyoğlunda Fran- sız tiyatrosu binasında verile cektir. Hem hoş vakit — geçirmek, hazırlanıyor pılacak ve bütün Halkevler'nde | | nutuklar söylenecek temsiller ve konserler vetilecektir. Bu meyan da İstanhul vilâyeti dahilinde 12 Hulkevi ve Yalova Halkodasın. da o gün için tatbik olunmak ü. zere programlar hazırlanmakta. dir, Öğrendiğimize göre bu sehne | memeleket dahilinde Halkevlerin den ziyade Halkodaları açıla. . İki oda ile bir salonlu bir bina ve senelik 250 liraya kadar gelir temin edebilefi yerlerde bi Hüğdaj Kara'ahan dir Ve Muhabbet Kazanmiştir. Hüdai Karatabana yeni vazifesinde de muvaffakiyetler temenni ederiz. ÜÜçüncü sınıf lokanta- ların bir müracaati Tarifeleri yükselimek istiyorlar sınıf lokantalar, belodi onat ederek belediye. resmi tarifesinin | ederek tadilini istemişlerdir. B. ham kurumumuza hayırlı bir yardım yapmak üzere şimdiden bitetlerinizi Ç. E. K. Eminönü kazasının Divanyolundaki met . ,kezinden tedarik etmenizi dile - riz. —— Otobüslere dair asılsız bir şayia Bir gazete, şehir dahilindeki münakalât sıkıntısının göz ö. nünde tutularak mülhakat hatla rında çalışan — otobüslerir sekir hizmetine alınacağını yazmışsa | da bu, doğru değildir. İ | lediye iktısad müdürlüğü, keyfi- yeti tedkik edecektir, hangi işin ke olduğunu — biliyo sıra sende... Gel gu fn « Yoksa sonunda kadar gidebilirsin ha Barneyin gözleri faltaşı gibi açılmıştı: — İdam mı? — Evet!, — Ne için? — Haydi haydi.. Nehire stıp boğduğunuz Linton Heyis isim - li zavallryı unutuyorsun — gali- ba!... O işten sen, kendi hesa . bina, yakanı siyirdiğini sanı- yorsan, aldanryorsun — Polis bunu biliyor mu? - Hem de nasıl,.. Ve sizi ta kip etmelernin ebi de bu. dur.. Fakat haydi, * daha fazla beklemeğe tahammülümüz yok. Bizimle beraber — calışacak mı- sın? Yoksa — düdüğü çalayım mı?.. Barney, korkudan — kuruyan dudaklarmı diliyle islatlı: — Pekâlâ, dedi. Ne yapmak- hğımı istiyorsunuz? — Şimdi yukarıya, Reisin yanma erkacaksın ve diyecek. sin ki: “Asşağıdaki iki kişiyi gördüm. Ben onları eskiden ta- nirim. Kendileriyle iş göremem., Onlar da, benim bu işte oldu- ğumu görünce, iş görmekten vazgeçtiler ve ler...,, Anla. * Bunları - söyliyeceksin. önceden Levise seni çin Levis hayıeie düşmiyecek - (GAZ MASKELİ HAYDUT Çok heyecanlı bir zabıta romanı —İngilizceden Çeviren: H. MÜNİR vmes Durantinin admı işitir işit. mez Barneyin gözlerini korku bürüdü : — Evet, dedi. O zaman ne yapacaksın ? — Sen orasını bize bırak. Barnay alnından boşanan ter- leri koliyle sildi: — Fakat siz çabuk olun, de . ;l_i. Yukardakiler neredeyse ge- Üz - Nereye saklanacağız? — İstediğiniz yere saklanabi- Tiralniz. ün binanın içinde yalnız, bir iki oda döşelidir. Ö, teki odalar bomboştur. Kimse oralara girmez iz, Şu o- dâda bekleyiniz! Barney, bir kapıya işaret et. misti. Stanley sordu: — Orası neresi? — Biz, “kahvaltı odası,, di. yoruz... Bir. kenarda kocaman bir dolabı vardır. Oraya da gi- rebilirsiniz. Stanley kabul etti: — Alâ.. — Fakat Reisz sizin gittiğini. ze çok içerliyecektir. — Zannetemem.. Eğer Levis, tir. bizim söylediklerimizi Reise anlat yetişir! — Sahiden gidiyor musu. Ki ği zaman, bize işaret verecek- sin. Biz çıkacağız. — Ötekileri maksat ne? — Herhalda Levisin, bizden olduğunu çaktırıp da, kendisine bir fenalık yapılmasmı istamo. yiz değil mi? Fakat buradan giktılar mı; hirer birer yakala - nacaklardır. Eğer hep bir ara- da yakalanacak olurlarsa, “Kap lan,, Levisin oyununu anlayın. onu temizlemeğe kalkabilir. — Zannetmem. — Evet, evet.. Sen bizim de. diğimizi yap... Evde, onlardan başka daha kaç kisi var? — Yalnız bir kişi? — Kapıdan içeri girdiğimiz vakit karşımıza çıkan uşak mı? , — Evet. O adam, bu binanın iyle uğrasıyor. Şu halde ötekiler gittiği zaman, burada sen, Duranti ve ugak kalacak öyle mi? göndermekten Görlp dişlindükçe Gerçek barış nerede ? 941., başladığı ük gün. denberi, tahmin tezg larına — yeni bir hsz - geldi. En tuhafı şu, hi âh bir. olduğu halde, çıkardıkları mal, biribi . rine zıf. Bir yandan — girdiğimiz korkunç boğuşmalara, pe H bağı malara salne ğını mlar; ti — yandan da bayıştan, kem de âdül bir barıştan — bahsediyorlar, Hattü, âdül barışm we demek — olduğu: nu anlatanlar, böyle bir suli tarif edenler. bile var. Barış, güzel — şeydir. Hole harp denilen Tazıl cekenmemi gördükten, kurbanların sayısını öğrendikten — sonra, bu güzel. Kk bir kat daha alımlı oluyor. Bir damla kanla karşılaşma . mış delişmen çocukları alevlen. dirmek, — kavgaya — hazırlamak kolaydır. Bir memleket, bazan cihangirlik taslayan kukla kah- yamanların da poşine takılabi. lir. Fakat siperlerde, sokaklarda ağızları sessiz - çığlıklarla açık cenazeler, onların akıllarımı ça. bucak başlarına getirir. — Barış! Barış! Diye çığrışmağa başlarlar. “1941,, , işte böyle acı idrök- lerin ufuklarda çakmağa baş. ladığı günlerde girdi. İbret, her vakıt hayırlı — işler gören, bir zihin ayamlığıdır. Belki bu kere de aynı şeyi yapacak. yılın, kan. oluca. Eskiden muharebe, iki sımırı tutuşturan, üi ülkeyi çarpıştı . ran bir. hâdise idi. Neticenin kârım — da, - mrarımı da yahız onlar çekerdi. Çünkü dünya ge- Kiş, yollar uzun, dağlar, aşıl. mayacak kadar — yüksekti. Ulu denizler, geğit vermez, çöllerde kervanlar konup göçmezdi. Hakiki cihangiz, gerçek kah. yaman, mesafa idi. Bugün, insanlar — kanatlamın- ca dağlar eğildi, denizler yarıl- dı, çöller birer adımlık yer ol. du, Ortada gözle » görülür, elle tutulur bir ilerleme var. Ama bu terakla, hiç de Tshimize de- gil. “Kurumut — yanında yaş da yanar!,, 1, dDi gelişigüzel bir eta sözü sayardık. Meğer içi hik. met doluymuş. — Rugün bütün dünya, hep bu yarım ıırı!ıt,k hikmetin altmdadır. Biribirlerine — kılıç çekenler, dövüşürlerken, harp meydanla. rından uzakta olanlar, barış i- çinde — yaşıyanlar — da yaralımı. yorlar, Tâ usaklarda — parlayan ateş, binlerce kilemetre — ötede. ki bir milleti, sanardan zarara, sıkmtılan sıkıntıya atıyor. Eskiden teke tek dövüşen kahramanlar, — milletlerin alım yazlarını yazarlardı, O vakitki — imsanlar, meğer ne yüksek yea- — radılışlı, nc ileri ruhlu — Rimse- lermiş!.. Bunün biz, yahız mü. hariplere saldırmakla — da kal. meyor, “topyekdn — harp,, WÖTde siyle çoluk çocuğa, hastaya, kü. den ve ihtiyara da ölüm yağdı. Tıyoruz. t (Lütfen sahifeyi çevirimiz) > GÜNDEN GÜNE Çalgıcılar Otobüsünde seyahat Gecenin on ikisinden soura Teaksimden sureti mahsusada çalfıcılar için hareket öden bir otobüs bulunduğunu biliyor mu sunuz 7 Musiki sanatkârlarmıa “çalgı- &” deyip geçmeyi revu gör. mem. Fakat içeri girmeye te. şebbüs ettiğim zaman suratı. ma haykıran birinin kullandığı bir tâbirdir bu: — Yabancı almayız, diyordu. Bu otobiüs çalgıcılara mahsus. tur, Fakat nasılsa aklılar, iler halde geleceklerin sayısı pek azdı. Biletçi İstanbula boş dörn- mek istemedi. Bana da lütfen bir yer verdiler. Şimdi, bana “çalğıcılara mahı sustur” hitabında bulunan zat. la kargı karşıya idim, O anlatıyordu — Vallahi üç gecedir uyku. suzum. Yılbaşı gecesi malüm, Ertesi gece yine öyle. Dün ge, ct gözümü kıpmak nasib olma dı. Ne aes kaldı; ne nefes!.. Saçları havaya doğru kalk- biliyor. Güya, seninle bizim a- ramızda bir kavga varmış gibi hareket edecek. Ben, ona, o tarz da hareket etmesi için talimat verdim. — Pekâlâ,., Fakat ir yerde aksaklık olursa, düzeltecek siz. siniz. — Tabü, tabil... Ona şüphe mi var? Biz arkadaşlarımızı ya- rr yolda birakmayız! — Anladım. Siz sösünün eri adamlara benziyorsunuz. Haydi çabhuk ortadan kavbolun! Ayak sesleri işitiliyordu. Barneyin işaret ettiği kapı- dan içeri daldık. Biz içeri girerken, — Stanley Barneye şu son nasihatte bu. lundu: — Soğukkanlılığı elden kay- betme. Her sevy yolunda gide ecektir. y Girdiğimiz odada, bittabi e. lektrik yanmıyordu. Fakat per- desiz. pencerelerden — vuran ay ışığı ile otrafı görebilmek müm kündü. Stanley karşı tarafta gözüne Hişen kocaman — dolaba doğru yürüdü, Kavısınm üzerinc . bir anahtır vardı. Anahtarı çevi. rip dolabı açtı. İkimiz birden içeri girerek peyı Üzerimize kapadık Biz oraya saklandığımır. sı- rada, içerki odadan sesler ici. tilmeğe başladı. İ Ne söylendiğini ypek amtmye- | Tarvorduk. | (Denamı veri miş, kara yağız, ve gecenin ) saatinde biraz da traşı uzayıs bulunan o zatin bu acıklı şikâ. yeti karşısında üzülmedim de- sem yalan söylemiş olurum.. Düşünün; kolay mı; gecelerd halkın zevkine hizmet etmi- gayreti ile Şşarkılar çığırarak nefes tüketerek bir saniye bi yüzü görmeden çahşmık pĞRa Bir müddet sonra toşhisim. de yanıldığımı anladım. /re, karşımda sesinin kısıldığından derd yabpan kara yağız fat, birdenbire yerinden fırlayarük . — Vakit gekli. Gidiyoruz!.. diye bağırdı ve dişardan dola- şıp otobüsün ön tarafına göçe. rek direksiyonun başına otur. dü. Meğer bu zat, çalgıcıların o. tobüsünü idare eden goförmüş. Araba doluncaya kadar içerde tanıdıklarla hoş beş etmeye gir ” miş, sesinin kısılmasına dair yaptığı şikâyetler de, hiç $üp- hesiz, şarkı söylemekten değil, ezilmesine ramak kalmış bast dikkatsix — yolcuların arkasın. dan avazı çıktığı kadar bağıra. rak, onları alenen “methetme. sinden" ileri geliyordu. Her ne bal ise, “musikişinse” sandığım zatin, “şoför” gçık. ması, beni, arabanın içinde bü- lunan — sanatkârlarin — alâ. kadar olmaktan alakoymadı. Fakat bu * sanatkârlar, oto. * büsün oldukça loş aydınlığına rağmen benimle daha ziyade alâkadar oluyorlardı. Hele sonradan gelip de beni orada diğer sanatkârlar arasın da oturmuş bulanlar, eni kanu bir meslek sempatisi göstern e- g ye başlamıstı .- Bunlardan bilhasa iki kişinin yolculuğumuz devametliği müd detçe fisil fisil benim halelem. da konuştuklarını hissediyor. — dum: n Y Nihayet ineceğimiz v re yak — laştığımız sırada, bu iki Fişi. den Liri uzanarak: , — Affcdomq'ı.* dedi. Sir, — Çakırın kahvesinde, tek telle asri şarkılar calan delikanh de. ğil misiniz?.. Gülmek mi, ağlamak v .. - zimgeldiğini kestiremedim. Pa. kat adamı da — covabenr berka. madım. aj —Evet dedim Yabanemın de Bitüm. Fakat ben her ? enİrvorum Hikmet MON'D «

Bu sayıdan diğer sayfalar: