29 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

29 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Haziran Bugünden yarına Tekzip hastalığı Zarkamş e. — Bir katilde methaldar olmak | cürmüyle tevkif edilen, fakat mahkemeye —henüz çıkmadığı | için, katilliği kanunen tahakkuk etmiyen bir vatandaş öldü. Bu ölüm, mevzuu bahı vatan- daşın karakolunda maruz kaldığı işkencelerin neti- cesidir, diye yazdık. jandarma Sabah gazeteleri ertesi gün bu haberi tekzip ettiler.. Vali — vekili, bu tekzip bando muzikasına iştirak etti ve ölenin “ECELİ MEVU DUYLA, öldüğünü “RESMEN, söyleydi. Müddelumumilik tahkikat yaptı, Jandarma karakolundaki işkence sabit oldu. İki jandarma evkif edildi. * Daha, katil olduğu mahke- mece tesbit edilemiyen bir va- tandaş maruz kaldığı işkenceler neticesi ölüyor. Bu suretle ikinci bir cinayet ve katil meselesi mevzuubahistir.. Zira para için kıskançlık dolayisiyle ve daha bilmem ne gizli sebeplerle bir vatandaşın kafasını kesmek nasıl bir cinayetse; itirafatta bulun- durmak için bir insana işkence yapmak bir cinayet, ve bu iş- kenceler neticesinde 0 insanın ölümüne sebebiyet vermek bir katildir. Katilliktir... Birinci şıkta, kafa kesen ka- tilin bu cörmü mahkemede İsabit elunca ağır bir cezaya çarçpılır. İkinci şıkta, resmi ,bir dairede yani karakolda, ölüme sebebiyet vermek, işkence yapmak cürmü tahakkuk ederse, bu cinayeti yapanlar iki misli ağır cezaya çarpılırlar. Çünkü bu işte bir bir insan vücudunun imhası, di- ğer teşkilâtı — esasiye kanununu ihlâl cürümleri vardır. * Bir jandarma kerskolunda böylü müthiş bir cinayet yapıl- dığı yazılıyor. Vali vekili cef- felkalem bunu tekzip ediyor. Vali vekili, artık adliyecede sabit olan, bir işkence filini, bi- lâtahkik mi tekzip etmiştir? E- ger bu tekzip böyle yapılmışsa burada iki cürüm vardır: Bi- rincisi : Vali vekilinin vazife ve mes'uliyetini sul istimal etmesi- dir ki. bu tahkikat yapmadan, adi ye tahkikatını beklemeden, bir cinayet kuunu resmen ediyor, . 'Tefrika No : 64 Ankarada yekavaz taraftan taraftan — Nermine ey yapıyordumda,.' Diye mırıldanarak izahat verme- Be başladı. ağaç altında evcik yaparlarmış. Nerminin kırmızı yeşil boyalı araba oyuncakların! bu kutular yerleştirir, kurşgundan askerlerini kapılara muhafız ko- yarlarmış. Feridun sordu Neyyi- reye: — Sıkılıyormusunuz Neyyire hanım? Hasta gibi bulanık bakışlı genç kızın gözleri güldü : — OhM! bilakis onunla vakit- lerimi öldürüyorum. Neyyirenin üzerinde ince bir arasına ve işkencenin vu- | tekzinte tezahur | Onlar her ğün bu | ! Enver Pş.nın do- muzları —et 4 — 'Bakırköy köylerin haraca kesiyor ! Bakırköy ve civarındaki di- ğger köylerin ziraati tehlike için- | dedir. rek anlatan o civar köylülerinin bir kısımlarının ifadelerinden öğ reniyoruz. Bunun sebebi şudur : | İttihadı Terakkı zamanında Enver Pş. tehcir edilen Rumla- rın domuzlarından altı yedi yüz kadar ehlisini alarak - çifliğinde beslemek istemişti. Bunlar son radan dağlara dağılmıştı. Domuz çabuk tekesmsür eden mahlüktur. Bunlar bu su- retle, yâni her sene her biri on, oniki yavru yapmıştır. Ta- bil bu suretle o ciyarda yüzler- olmuştur. Bu gün bunların elinden ziraat mah- | sulünü tarlalarda muhafaza et- menin imkânı kalmamıştır. Bun- dan başka tarla faresi de ikinci bir âfettir. Bu âfet için o civar köylüleri muhtelif defalar alâ- kadar makamlara müracaat et mişlersede bir netice alınama- mıştır. Doktorlar yeni bir cemiyet | daha l Bunu matbaamıza gele- bir ce domuz peyda yapıyorlar Aldığımız haberlere nazaran | göz kulak ve burun 'mütehassışları bir cemiyet tesis etmeye karar | vermişlerdir. Bunun için münasip | zamanlarda toplanarak müzakere | etmektedirler. “Vali bilâ tahkik | yaptığı tekzipteki ikinci cürüm, bir nevi, vekillinin * Çürmü setretmek , efkârı umumiyeyi yanlış haber- | lerle aldatmak cürmüdür.. Ve bu iki veçhel — cürmü | Vali vekili, sade bir vatandaş | gibi değil aytı zamanda resmi | bir şehsiyet gibi icra etmiştir, * Müddelumumilik işkence ya- | pan Jondarmaları tevkif ettirdi. | Çok iyi etti. Fakat ceffelkalem | bir cinayet cürmünü tekzip eden- lere bu ne için sorulmuyor. tahkik edilmiyecek mi? * Tekzip hastalığının önüne geçmeden bir çok hastalıkların ' önüne geçmek kabil değildir. ** | 29 Haziran 1980 bir macera Yazan : AY HAN büluz vardı, Rüzgâr çok sert esi- yordu. Feridun. Bir atkı alsaydınız omuz- larınıza Neyyire hanım.. Dedi. Sonra ağaçların üzerinde bapı boş dolaşan ruzgârlara kaldırdı, mırıldandı. — Üşüyeceksiniz . Neyyire gözleri inik olduğu halde bir kaç teşekkür kelimesi | murıldandı. Feridun köşke yürü- dü, Handan makine başında Ner- min için bir kombinezon diki- yordu. Annesi Sami beyin yeni aldığı gömleklere ibrişim!e ( 8 ) harfini işliyordu. Feridunu tebes- | sümle - karşıladılar. başını Pençereleri | Türk müşaviri olarak Mithat bey | ce tatbiki komisyonun ukdesine | | terettüp eden | süreti tatbiki hakkındaki rapor | müzakere edilmiş ve gerek türk | kerenin yevmi âhara taliki kabul | kine henüz başlanmamıştır. | başlayacaktır. | sonra gazetelerin sormuş olduk- | için yasaktır, | lime söyleyecegiz de bize bir şeymi | olacak! hayir... Mübadele Komısyon dün toplandı Yeni itilâfnamenin tatbiki raporu tetkik edildi Muhtelit mübadele komisyo- | dün M. Rıvasın riyasetin- de içtima nu etmiş ve bu içtimaa Yunan müşaviri olarak da M. Tatarakis iştirak etmişlerdir. Bu içtimada yeni itilâfname mucibin- teknik mesainin gerekse Yunan murahhaslarının talebi üzerine raporunu birer su- retinin kendilerine itası ve müza- edilmiştir. Yeni itilâfname tatbi- Bu tatbikat iki hükümet tarafından müahedenin — taatisinden sonra | Yasak! Gazetecilere ha- vadis yok! Cün asri ahır bakkında ma- | lümat almak ve bu hususta mu- | avin şeşif beyle görüşmek üzre Şehremanatine giden bir muhar- | ririmize Şerif bey demişti ki — | Bize emir verildi, artiık bundan İarı susllerö öevan. vefmöle bişim! Bu Şehremini Mu-| hittin beyin emridir, | Yoksa biz sizlere bir iki ke- acaba neden bu | emir verildi syalinede: boynunu | bükmüştür. İstanbul nüfus müdürü Mektebi Mülkiye mezunla- rından bulunan İstanbul nüfus müdürü Hilmi B. Dahiliye vekâ- | Teti nüfus işleri umum müdürlü- ğü üçüncü şube müdüriyetine ta- yin edilmiştir. Hilmi B. uzun müddettenberi nüfus işlerinde çalıştığınden bu B. in ihtisası nazarı itibare alın- miışlır. | açmışlardı. Feridunun biraz evvel gramofon hırıltısı | yolda işittiği ruzgârla birlikte sağnaklanıyor, | arada bir şakrak kahkahalar köş-, ke kadar geliyordu. Feridun | gramofon sesiyle kahkahaların geldiği tarafa kulak vermişti. Handan dikiş makinesinin üzerine eğilen gözlerini kaldırdı: İşidiyormusunuz - bizimki- nin deliliklerini, — Bir şeyler oluyor gibi.Ben- de onu düşünüyordum. Safiye hanım güldü. Handan | yan pencereye ilerledi: — Suzanın bugün açık hava *Mmusabahası var. Bir görmelisi- niz Feridun bey. Bültün arka- daşları orada. Beybabamın el- biselerinimi giymediler. Sizin is- mokininizinimi almadılar.. Ve uzun boylutafsilat vermeğe başladı? Böyle bir kaç arkadaş bir araya geldilermi türlü tuhaflık- lar icat ederlermiş. | çanlara hakiki tayinde Hilmi ; LGUNUN HABERLERİ Katil çocuk mah- küm oldu —Httti Dünmahkememu- sevilerle dolu idi Dün ağır ceza mahkemesinde marangoz Hasanı öldüren Jak ismindeki çocuğun mahkemesi ; İntaç edilmiştir. Vak'a takriben dört, beş ay evvel Galata kulesi dibinde ol- muştur. Mes'ele şudur: Hasan Jakın ustası kostiye bir lira mu- kabilinde bir pulanya âleti sat- mıiştır. Bir kaç gün sonra Hasan aletini bir lira mukabilinde tek- | rar almak istemiş, onlar bir bu- | çuk İira istemişlerdir. Aralarında (münakaşa çıkmış, çırak Jak müda | hale etmiş, Hasan ağır bir küfür savurmuştur. Sonra da dışarıya çıkarak kavga etmişler, Jak elindeki marangoz - aletlerinden bir çelik kalemle Hasana vur- muş, mecruh hastahanede vefat etmişti. Dün müdafaasını yapmıştır. Bu münasebetle dün kesif bir musevi kitlesi salonu hınca hınç doldurmuştur. Heyeti hakime bir buçuk saatlik bir iç- timadan sonra Hükmünü bildir- miştir, Maznunun filinde kast görül- mediğinden ceza kanununun 452 nci maddesine tvfikan beş sene hapsine, fakat yaşı on beşi geçmediğinden 67 maddeye göre 2 sene 6 ay hapsine ve 2000 lira tazminat vermesine karar ver- miştir. Muhtelis mahküm oldu ! Dün ağır cezada ihtilas yapan Hidayet efendinin mahke- mesi de neticelenmiştir. Maznun Şehremaneti Beyoğlu şubesinde muvakkat - tahsildar iken aimmetine 1199 lira geçir- miştir. Bunu makbuzlara ve ko- rekkamları ge- çirmemek ve yazmamak suretile irtikâp etmiş. Dünkü muhakemesinde “Has- taydım; bunu ilaç parası olarak Yâvaş yavaş yedim!, demiştir, Hey'eti hakime 103 ncü mad- de mucibince 5 sene hapsine, zi- mmetine geçirdiği! 1199 liranın tazminine ve bir misli ceza ver- mMesine, 8 sene devlet hizmetinde kullanılmamasına karar vermiştir maznun Şimdi bağım alt başındaki küçük meydanlıkta dansederek zevkleniyorlarmış. Köşkteki eski ve yeni erkek elbiselerini topla- yarak genç kızlara — giydiren Suzan, güzel davetlilerine yapma |kavalyerler temin etmişti. Bunca elim sergüzeştlere rag- men suzan halâ uslanmamıştı. Mine tek başına barlara de- vam ediyor, meçhul yerlerde çok def'a sabahladığı — oluyormuş . Çirkin vaziyetini bir az olsun ta- shih etmesi isyan ederek: — İsterseniz kuzum. Deyip başını alarak çıkıp gi- diyor, bir kaç gün de köşke uğ- ramıyormuş. Handan: — Başedemeyeceğimizi anla- yınca kendi haline bırktık Feri- dun bey. Dedi. Safiye hanım pencere- den dikkatle bakıyordu. Uzaktan (Devamı var ) ihtarlarına karşı P raköy hamamiyla Mahut kamnnlu meselesi : Bir idda! “lanmğe— Dün şöyle bir mektup aldık: “Muhterem Bey efendi, Gazetenizin dünkü nüshasında (Yahudi dolabıyla evkafın para- | ları nasıl çalındı?) » ( sahtekârlar | Karaköypalasa çolandılar) invanı altındaki yazıları okuduk ve le- tihbar menbaınızın sizi yanıltınış olduğunu görerek sevki alâka ile zirdeki tavzıhatın arzına lüzüm ve zaruret bissettik. Evvelâ kaydedelim, ki Kara- köy palas hanında ne mevzuu- bahsedilen Kamantonun, ne de bu aileye mensup diger herhan- gi bir şahsın asla hak ve alâ- kası yoktur. Han, malümu ali- niz olduğu üzre meşhur Karaköy hamamı ve müştemilatının ar- sası üzerine bina edilmiştir. Ka- müştemilatı, ı bundan yüzyirmibeş sene evvel Ceddimiz ağa tarafından satın alınımış ve vefatı merhum Hacı Hasan üzerine evladı ahfadına Karaköy Börek- cilerinin tasarrufu vereseden bi- rinin şeraen 'almış olmalarından neş'et eder. intikaletmiştir. Hamamın kal'ile yerine, ken- di taraflarından inşa ve şurutu mukarrere dairesinde yirmi beş sene intifa edilerek badebu biz sahiplerine bırakılmak — şartıyla Mimar Naum ve Alber efendilerle akdeyledigimiz bir mukavelename mucibince bugün görülen Kara- köy palas hanı yapılmış ve masa- rifi inşaiyesi, arsa ve bina karşı hk gösterilmek suretile temamen Banka kommerçiyale ve Felemenk bankasından İstikraz olunmuştur. Bilahere Naum ve Alber efendi- lerin ahkâmı mukaveleye 1suga- yir hareketlerinden naşi aleyhle- rinde ikame eylediğimiz davanın senelerce süren muhakemesi ne- ticesinde bakkımız tezahür ve hükme raptedildiği gibi muma- ileybima tarafından hakkımızda açılan haksız zararuziyan dava- sı da redle neticelenmiştir. Binaenaley, hukuku evkafı sıyanete ma'tuf bulunan yazıla- rınızın berveçhi balâ sebeplerden naşi muvafıkı nefselemir olma- dığını arz ve tashihi keyfiyet zımnında iİşbu maruzatımızın da muhterem — gazetenizle rica vesiylesiyle eyleriz efendim. Karaköy palas hanı mutasarrıflarından ADİL ATİF Yarın — Biz bu mektubu yazdıktan sonra şu noktayı ilâ- veyi luzumlu bulduk. Karaköy palasın Kamantoya veya ahfa- dına geçmesini bir tarafa bıra- kalım. Han başkalarına ait ola- bilir. Fakat mektupta da - söyle- nildiği veçhile Naum ve Alber efendilerle bir mukavele yapıla- rak han inşa edilmiştir. Bu mektup sahibi tarafından kâbul ve itiraf ediliyor. Masarifi inşa- iye kismen — buünlar tarafından görülmüştür. Bu adamlar aynı zamanda Kamantonun emlâkini satmışlardır. Bu itibarla bunlnran Kamantonun parasile masarifi inşaiyeye iştirak etmeleri çok varit görülebilir. bu da nihayet bize işin içinde bir kombinezon olmadığını ifade edemez. Yoksa Karaköy palasın sahibi kanuni ve muhik olarak bunl! ilemez, Elektirik sırLeıınde imtihan Elektirik — şirketinde çalışan daktiloların imtihanı icra edilmiş- tir. Daktiloların hepsi muvaffak: Kolmuştur. neşrini takdim hürmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: