15 Ağustos 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12

15 Ağustos 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Miğından ayrılmış, loş bir oda. Bütün enç yazıcının fotoğraflarile odasında ziçekler, duvarlarda çeşit çeşit resimler, erde çiçekli bir halı.. Fakat, ev sahibinin ile yok. Herhalde bu oda, bayan Ca hifin pek nadir uğradığı bir köşe blacak cak. — Babıilide herkes biribirine sizi soruyor, sizden bahsediyor. Okuyucu» i ları çok büyük bir merak sarmıştır. Gazetelere, mecmualara gelen mektup bir yekün tutar. miniz ve yazılarınız efrafta büyük arın sayisi alâka uyandırmıştır. Bütün bunlara ne dersiniz?., ©, yerdeki çiçekli halıda dolaşan e mi?.. Bukadarını bilme ud ye kb verdi. Mamafih bu yediklerini; eğer kompliman değilse, benim için sonuna varılmaz bir hazdır bunlar... © — Yazmak e ilk olarak retle başladı? — Ben De ii. Belki bi» rirlere mız ki siz d ZICISIDIZK« ir İâkife e lirsiniz Diyarıbekirliler sanatkâr ruhlu doğarlarmış. Babam © vaktin eski şairlerinden, ediplerinden bir çoğunu tanırdı. Evimizde sık sık edebi müba- haseler olur. Manzum ve mensur birçok kitaplar okunurdu. Dört yaşımdan beri böyle bir muhit içersinde büyü müştüm ben. Yazmağa pek küçükken başlamamda, berbalde bunun da tesiri vardır. Sonra ben Anadoluda çok do laştım; oradaki adetleri, yaşayışları çok güzel öğrendim; onun için birçok yazı" larıma bir Anadolu ruhu vermeğe uğraşıyorum, Daha 13 yaşımda iken şiir yazardım, fakat sonra bundan vazgeçtim. Çünkü duygu ve düşüncelerimi vezin, kafiye (okalıbları içine sığdıramıyor- dum: Düşündüm: Demek daha bir çocuk» ken Bayan Cahit Uçuk, fikirlerini bir şiirin içine sığdıramıyacak kadar büyük şeyler ei önemli bir şairmiş.. — Yazılarınızda niçin bir erkek adı mi — Benim ismim Cabidedir. Fakat ailem içersinde ben Cahit diye Gl ai Yazılarıma da bu adı koydum En çok kimleri okur ve sever- siniz? — Yedi yaşımda iken babam bana Hâmidi okurdu. Tabii o vakit Hâmidi kavrıyamazdım. Yalnız okurken babam her noktasını açar, anlatırdı bana.. Yarı hayret içinde bu sözleri din- lerken. kendi kendime: “elbette böyle rarak başka bir suale ler ; — Peki sizce eski e yak daha kudretli bir varlık süit miştir, yoksa bugünkü m — Eskilerin bir defa lee kötü idi. Sonra daha ziyade mahdut, aris» tokrat bir zümreye hitap ediyorlardı. Bugünkü edebiyat ise bütün milletin malıdır. — O balde bugünün Türk yazı- cılarından siz en çok kimleri seviyor» — Çocukluğumda Faruk Nafız'ın şiirlerini büyük bir zevkle okurdum. Şim- di Nazım Hikmeti çok beğeniyorum. Romanda Reşat Nuri ve Peyami Şafa bakkile muvaffak olmuş, yüksek sanat» köârlardır. eki bu iki romancı arasında bir mukayese yapar mısınız? Bayan Cahide kaşlarile hafif birer kavis m sonra: — Bu da bir sorgu öyle mi? Fakat e tehlikeli; gelin b dedi.. Sonra siz bana hep edebiyat sorguları soruyorsunuz, şimdi kendimi imtihana çekilen bir talebe sanacağım geliyor. Hem, benim beğendiğim veya beğenmediğim yazıcılar hakkında fikir yürütmem, şimdilik fazla bir kıymeti haiz olmasa gerekli. Edebiyât mesele sini burada keselim, Unutmayınız ki ben, ayni zamanda bir kadınım, daba başka meşgalelerim de vardır, (Arkası 23 üncü sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: