15 Ağustos 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 14

15 Ağustos 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ya varmış, ya yokmuş... Masalların başladığı malüm zaman içinde bir ülke zi Adına (Çiçek ülkesi) derlermiş ülken Burada çiçek o kadar bol, İ iadar liz ki... Ateş bakan kıp iz zı gözler gibi açmış, karanfillerle, saşlar oan güllerle, türlü ürlü, renk renk, t çeşit çiçeklerle dolu imiş bahçeleri... Bu e bahçelerinde çiçekler varmış BE ülkenin zıl... Yapraklar varmış, sabahlar m ii boyunlarına takarmış.. kokudan duvarlı, kokudan ahçelermiş bunlar.. © İşte bu çiçek ve koku ülkesinde 5ke doğru kanat açmış, uçurumlara pışmış bir dağ varmış. Diradik, başında ulutlar dolaşan bir dağmış bu dağ. üzgârlar, esatiri kahramanlık türkü- tarak; kasırgalar, dağlar gibi abara kabara koşan denizlerden kopar lığı kızgın gemici şarkılarını haykırarak, serlermiş bu dağda... İşte bu türkü e rüzgâr dağında göke baş kaldırmış, acalarında kartallar e saçakla» nda Ça ylaklar yuva kur uş bir saray AKMIŞ, uu saray ki kurulu, Hi pepcerelerile korkunç bir sas Duvi rı iki gemi direği Ekseklim de, DT nlığı Oyanyana iki kne enliliğindeymiş. Rüzgâ yın çevresinde i havuzlu âr bu Saras esermiş, esermiş ha e wn çiçek ve koku l pps dilinin anlatamıyacağı bir güzellik İ vermiş. kız simsiyah büküle bülküle, lela burkula tüten volkan dumanlı İadığı bir ağaç gibiymiş; gözleri vol- | kanların ta göbeğinden alınmış kapkara i'laş parçasıymış.. Yakarmış adamı ikarken.. Kızgin katran kadar kızgın umanlı gözlermiş bunlar,. Bir damla & bu k Onun adını duyanlar, Onu. hadak dudağa, kan dolu toprak bir. koku we çiçek ülkesinin tan E gibi, yudumlamaya hazırmış» şte bu kartallar uçuşan göke kanat açmış das ğında rüzgâr on iki gün eser, on iki in e Bu kız rüzgâr esmiyen de, duvarları iki gemi direği yüksekliğinde EE cekerek arasında, baş kaldıra kaldıra.. bir yılan başı gibi baş oynata oynafa bir alev miş» nlerden bir gün, rüzgâr esme yen on iki günün birinci günü, bahçeye kara ve ii bir göz gibi açılan pencerenin ön okuruyormuş bu kiz. Birden kale bir volkan alevi gibi kor kokan ve kor soluyan bir e sarmış. İçleri, yürekten gelen bir ş, ama nerelerden geldiği nes telek cıktığı belli olmıyan bir ses. Türkü gitgide, kıpkızıl bir yüreğin vi dudaklarından ateş üflenen kadar, e vi Ö candan, öyle rekten söyleniyormuş Kız a oluran anası ile babasına baber vermek istemiş. Ama ses onu pencer eye mıh- lamış sanki.. Yüreği göğsünde kızıl ve a canevinden kizgin anadan çarpa çar fırlamak istemiş. E cekmiş.. Kulakları iki yürek olmuş, kaz fasının kapısında içten içten Eteklerini toplamı Birden doğru bir . koku rüzgürı gemi asıya ii Bütün şehir halkı burun kanatlarını aça aça, bu rüzgâri ei koklamışlar. Bu rüzgâr etekl a en kopan bir a Kız hömen bu sese aşık ol- muşl.. Rüzgür esmiyen on gelmiş.. esatiri çağıra günlerce o sesi beklemiş. Rüzgâr esmis yen on ikigünün sonunu güç getirmi €smiyen dı t m seki Ere kızın iki günün sonu Sesi birdenbire kesilmiş. Ve kahramanlık o türküleri çağıra rüzgâr esmeğe başlamış, Kı n iki günün birinci ekrâr başlamış. Bu sefer türkü el hazin ve çok acıymış. Bir A e türküleştirilmiş destanı . Kaz bu sese biraz daha Kızın duymuşlar, ama bir türlü sesin geldiği yeri bula» Git dile gözleri süzülmüş. anası babası da sesi elemi Kuz yataklara düşmüş.. Dört buçaktan hekimler çağırılmış; gelenler derde bir e an yola e lar. Nihayet gün e ki SEN bir ihtiyar kadıncağız. çeri içeriye, zorunu sormuşlar.. Kızlarının derdine derman olacağın haber vermiş; Dudak bükmüşler. “Bunca hekim onun ders dine çare bulamadıda, bu ihtiyar cada- loz mu bulacak, diye. Kadın kızı şöyle bir süzmüş “Kolay; ALE Bahçenin altı konca i gülü varsa 6 fidandan bir rin. edi ayaklı bir mangalda, yedi ateşin üstüne, yedi cezve koyun. Bu gülü de yedi cezveye taksim edin. Cezvedeki sular yedi yudum olacaktır. Yedi kere yetmiş saydıktan sonra cezveleri indirin; yedi cezveyi biribirine karıştırarak kıza ye- dişer yudum içirin. Ama yedişer saat ara vererek yedi: bafla Ve ortadan isboldun ihtiyar. Sa- raydakiler oOkadının tarif ettiği gibi yapmışlar. Bahçede altı koncalı gülü bulmuşlar.. Gülün yanına gek dilden vakit yine o ses başlamış. Flem ses bu gülün içinden geliyormuş.. Bir koparıp kadının ei, gibi kıza yedi baftada içirmişler.. ağa çalkmış.. iel di yi a Kizin babas “Kızımı hasta eden bu gülmüş. Ter onu ila den bu. dayın. Uçuruma atın” diye buyuruk vermiş, Dediği gibi yapmışlar.. Bahçı. van gülün başına dikilmiş. Kazmayı güle vurmuş, “Ahbbl.. demiş gü Bir da iz vurmuş. o Tekrar “ahl.. çekmiş Bahçıvan katı yürekliymiş.. Gülün abime kulak asmamış. Kökün» den kesmiş gülü ve fırlatmış uçuruma.. O gün rüzgâr esmiyen on iki yünün esmeğe e attığı dal düşmemiş. Esmeğe başlayan rüzgir içinde birden bir kartal olmuş. Kapka- ra bir kartal.. Kanatlarını karak iki gece gibi çarpa çarpa göke baş kaldır. mış. Gökler çatır çatır çatırdamış. Gök kapıları oardınadek açılmış. Ve kara (Arkası 27 inci sayfada) 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: