1 Ekim 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 33

1 Ekim 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kw sen . çin nasıl mgelece. £ Üzere, nasihak unrmağı satlar da len eski Se eyinona, fulhs kanlılarına ramoldu” şunun yatağından, firaşı kalksın da, Rabbin yolunu açan adamın sesini işitsin: günahlarına nadim olsun. Her fısku memnuundan nekadar asla nedamet duymıyacak, fücur içinde kalacaksa da, yine gelsin, çünki Rabbin . elinde “Feti vardır. bü bir müthiş Jenç Suriyeli — Rica ederim, Pren- ses, burada durmayınız. Salome — Asıl müthiş olan gözleri. Bir Saydâi balısı üzerinde meş alelerin bıraktığı o siyah (oOdelikleri Oandırıyor. il İçinde ejderler yatan karanlık mağa- raları andırıyor... Ejderhaların mekânı “olan karanlık Mısır mağaralarını.. Vehim» ii lerle dolu ayların ii siyah göl» g Acaba daha konu leri andırıyor.. Şacak mı? Genç Süriyeli — Burada durmayıs Diz, Prenses, rica ederim, burada dur mayınız, m Salome — Hem de ne kadar zayıf., Fil dişinden incecik bir tasvire ben- ziyor... San gümüşten bir tasvir. Eminim ki bir hüzmeye Gümüş fil dişi ay kadar afiftir. benzeyor. Teni, gibi soğuk olmalı Ona yakından bakmak istiyorum i enç Suriyeli — Hayır, hayır, Prensesi Salome — Ona yakından bakmam m. Genç e — Prenses! Prenses! Hz. Yahya — Bana bakan bu kadın kim? is, bana bakmasın. Altın yaldızlı Okirpiklerinin altından, altın , gözlerile bana neden bakıyor? kim ol: “iğ bilmiyorum. Bilmek te istemis Benim 9 Söyleyin m gitsin. uşmak istediğim eğil. Sa lom — Ben Salemeyim, Herodias kızı, Vebuda Prense z. Yaby Geni Babil kızıl Allahın Eahike yaklaşma. Anan, zulüm we itisafının şarabile dünyayı doldurdu: ve günahlarının sayhası sem'i irişti. N ilâhiye Salome — Daha söyle, Yabya. Sesin e beni mestediyor. T Genç Da — Prenses! Prenses | Ber ses! Pre I Salome — “Daha söyle, Yahya. Ne yapmak lâzımsa söyle, ya» daha söyle, yım. Hiz. Yahya — Bana yaklaşma, Südum kızı, yüzünü ört, başına küller dök, “göle gidip Adem evlidini ara. MS5A| ONE — Başı 3 üncü sayfada — Adem evlâdı kim? O du senin gibi güzel mi, Yahya ? Hz. Y Salome — z. Yahya — Geri! geri! sarayda Ölüm Meleği nin kanat oçarptığını işidiyorum enç Suriyeli — Size yalvarırım, Prenses, geri dönünüz | Z. Yahya Ee Ulu Tanrının Meleği, seyfi sarıminle burada ne arıyorsun" Gı — Onun, gümüş elbisesi gün daha gelmedi.. Salome — Yahya! Hi. Yahya Salome — Yahya! Senin vücuduna içinde — Konuşan kim? âşıkım. Vücudun, orakçının hiçbir za» man biçmediği bir çayırdaki zambak kadar ; yatan karlar, Yehuda dağları ik yatan ve oradan vadilere inen karlar kadar beyaz... Arabistan melikesinin bahçesindeki güller, kadar beyaz değildir. Ne Arabistan melikesi- nin bahçesindeki güller, ne fecrin yap raklar üstünde vücudun tepinen ayakları, ne denizin sinesi rine uzandığı zaman vücudun Birak vü- ayın sineşi... Dünyada senin kadar beyaz birşey yoktur. cuduna dokunayım | Yahya — Geri, Babil kızı! fe. nalık dünyaya kadın yüzünden girdi. Benimle konuşma. Seni dinlemek iste- miyorum. Ben yalnız Rabbimin sözle. rini dinlerim. Salome — Vücudun korkunç. Bir Engereklerin yaptığı Cüzamlının vücudu gibi. geçtiği, akreplerin yuva bir duvar gibi. İğrenç seylerle dolu, beyaz bir lâhit gibi. Müthiş, müthiş senin vücudun!... Senin saçlarına âşıkım ben, Yahya. Saçların, üzüm salkımlarına benziyor. Saçların oİLübnandaki ağaçlarına “ aslanlara ve gündüz saklar- alçıdan €rez mak istiyen hırsızlara gölge salan Lüb- nanın büyük erez ağaçlarına - benziyor. Uzun karanlık geceler, ayın görünmez digi, yıldızların korktuğu geceler bile o kadar siyah değildir. Dünyada senin saçların kadar siyah birşey yoktur Bırak saçlarına dokunayım Yahya — Geri, Södedi kizi | bana dölanmen. Rabbimin uzatma. mabedine el Salome — Saçların insana dehşet veriyor. Çamur, toz içinde; Alnına ko. nulmuş dikenden bir taç gibi. Boynu- nun etrafında kıvranan yılanlardan vü cuda gelmiş bir ukdeye benziyor. Saç larını sevmiyorum. n ağzına âşık ET) oldum, Yahya, Ağzın &il dişi bir kule üzerinde kızıl bir şeride benziyor. Fil dişi bıçakla kesilmiş bir nara benziyor. Sayda bahçelerinde açan, güllerden daha kırmızı. Mar çiçekleri okadar kır» Kralların geldiğini haber korkutan boruların kırmızı sayhaları, okadar kırmızı değil. dir. Ağzın, baskı teknelerinde şaraplık üzüm ezenlerin ayaklarından daha kir. . Mabetlerde, rabiplerin beslediği güvercinlerin ayaklarından daha kırmızı, Bir aslan altın renkli kaplan gördükten sonra ormandan dönen ayaklarından daha kırmızı, denizin fecrinde balıkçıların bulup krallara ayırdıkları mercan dalına benzi Muabiler tarafından Muap madenlerinde bulunup, krallar tarafından gasbolunan lâl gibi. İ boyanmış mercan mızı değildir. veren ve düşmanı mizi öldürdükten, bir adamın Ağzın yerl... İran kralının lâle boynuzlu yayı gibi Dünyada senin ağzın kadar kırmızı bir şey yoktur... Bırak, Hiz. Yahya — Sudi kızıl asla, ağzından öpeyim Asla! Babil kızı! Salome — Ağzını öpeceğim, Yahya, ağzını öpeceğim Genç Suriyeli — Prenses, Prenses, 5 vercinlerin güvercinisin, bu akma! ona böyle şeyler lee Pr dayanamıyorum. renses, Prenses böyle şeyler lere Salome — Ağzından Ooöpeceğim, Yahya Genç Suriyeli — Ak) (Kendini vurur, Salome ile Yahyas nın arasına düşer. erodias'ın uşağı — Genç Suriyeli kendini vurdu! Genç yüzbaşı kendini vurdu | dostumdu Kendini vurdu: ona bir kutu koku vermiştim, gümüş küpeler vermiştim, şimdi de kendini vurdu! Başım bir felâket geleceğini iydi?. Bir felâket benim söylemiştim, İdi... unu ole di da onu aydan saklamadım. e bir mağaraya saklasaydım, ay onu zÖr! i cekti. — rinci asker — Prenses, genç zabit eki vurdu. Salome — Bırak ağzını öpeyim, Yahya. Fiz. Hahya — Korkm Herodias kızı? ee Öl: Meleği kanat çarptığını işidiyorum, demedim ii Melek geldi. Salome — Bırak ağzını öpeyim. Hiz. Yahya — Zani kızı, seni kurta» rabilecek tek bir adam ri O da, demin sana bahsettiğimdir. it ara. O şimdi Bahri Celil'de bir gemide, ashabına söz Denizin keni rına diz çök de onu ismile çağır. Sana geldiği zaman, «o her çağırana gelir. ayaklarına kapan da günahlarının affını iste, söylüyor. ( Arkası var ) 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: