1 Aralık 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 21

1 Aralık 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İM ma RA —— Fakat, ne salon sahiplerinin bu derece biribirlerine gireceblerini, ne de, konserin görül iştim memiş bir Sonra Kelbel fam monşer!.. sahneye çıkıp da hiçbir şey sönen durursa kâli.. canlanmış Muüse'nin ver'lerini sanir: SAN bir kad aç Gi iken tanışmak kısmet olma- mişti. Fakat, sahneye gönderilen buket- lerin en şahanelerinde benim kartvizitim vardı. Bu itibarla, beni parnom tanıdığına eminim... Burada muhakkak tanışacağım... Trenin düdüğü, onun anlatmıya deva- mına mani oldu. Hicranı, garı dolduran yüzlerce insan- dan önce ben seçtim sanıyorum. /akıa, onu şahsen taniyan Feritle benden baska kimse Fakat, . İnsan biçimine girmiş şiir gibi € yoktu. bekleneceklerini bilen meşhur L alâka uyandıracağını tahmin etme insanların hallerinde, herkesten derhal ayrılan çok bariz hususiyetler vardır. nlar,. duruşları, bakışları, gülüşleri ve her hallerile adeta: — Beklediğiniz, o özlediğiniz o insan benim! diye bağırırlar. hitap eden sessiz feryat, insanların bile e dikkatsiz arkedebilecekleri ir beliğdir. Dikkat ediyor Hicran, garı öldür kalabalığı, alkışı, etrafını saran gazetecileri, İotoğralcıları öyle sevimli bir lâkaydile süzüyor ki... Sinema objektifi karşısında, kaşarlanmış jest ve mimik dâhileri de, sün bir is- tikbal sahnesinde Hicrandan daha tabii görünemezler.. Ben, figüranlığa bile çık- mamış olan ona, bu kadar mühim bir baş ANAN ÖNÜLLÜ E R.İ buz kadar LE Mi rolü verirken, bu Di e il gösterebileceğini hiç u Öbjektifler kar Semi öyle Mil edi larla poz alışları, gazeteci sorularına 6 kadar tabii jestlerle cevap verişlri var ki, onu, resim çektirmeğe, alkışlanmaya, be yanat vermeğe alışmış değil; doymuş, kanıksamış bir sanatkâr sanasım geldi. Az sonra göz göze geldik: O, bir yabancıyı bile, o ândekinden daha aşin bir bakışla süzebilirdi. Bir aralık Ferid: AŞ ahu, dedi, içime şüphe giriyor. Şaka a ale en Hicran bizi sahidet unutmasın?.. «Garda konuşmaylım, tanış tığımızı salksanleri » dedik diye, gü göze gelince gizli bir tebessümünü & çok görmesi lâzım değildi ya? San'atkâr olduğuna, kik olduğun! i Paristen geldiğine kendisine iyice inar dırdığı muhakkak.. Bu, hallerinden kolayci anlaşılıyor... Fakat, bu telâkkinin ölçüsünü fazla kaçırırsa yandığımız gündür!.. kendisini, bizi tanımadığına d iyice inandırırsa? İster misin, biz yar otele gidip yılışınca suratı sallayıp gi” sonu Sen ve: — Bu zevatın ne istediklerini anlam diye bizi kapı dışarı ettirirsin! Feridden gülerek ayrıldıktan yarın saat sonra, Hicranın indiği otele telefo ettim. Hâllerini tasvir edişime yoruml.. kırıla kirli le egülüyor rm

Bu sayıdan diğer sayfalar: