5 Ağustos 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 10

5 Ağustos 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Boğazköy : Mabed harabesi ve köyün bir kısımı Cetlerimizin Eserleri Karşısında Bir Soru; HAKİKATI DAHA er karış toprağında binlerce yılın kültür hazineleri yatmakta olan Ana- doluda “eski eser araştırmaları, na Cumhuriyetten sonra daha geniş ölçüde başlanmıştır. Arch&ologie adı verilen ve bizde ilk zamanlarda « Atikiyat» kelime- siyle ifade edilen ilim, toprağın üstünde ve altında bulunan bütün maddi kültür eserlerini araştırır, bulur, tetkik eder, tarihe yeni yeni vesikalar hazırlar. gün Anadolunun muhtelif yerlerinde arkeolojik hafriyatlar yapılmaktadır. Bu mevkilerden birisi de Hititlerin hükümet merkezi olan meşhur tarihi mevkidir, şim- diki Boğazköydür. Ben bu yazımda bu- radaki ilmi araştırma neticelerini değil, yalnız ak umumi vaziyetini an- latmak istiy: İa/kiyede arko hafriyat yapmak istiyen yabancı memleket âlimleri, evvelce usulü dairesinde hükümetten müsaade alırlar, Tetkik edecekleri mevkii ve halri- yat yapacakları yeri tesbit ederler. Bülün masrafları kendilerine ait olmak üzere Maarif Vekâleti tarafından halriyat müsa- adesi verilir ve bir de « hafriyat komiseri» tayin olunur. Heyet hazırlığını yapar, hafriyat yerine gider ve işe başlar. Arke- olojik hafriyatlar başlıbaşına tetkike de- ger bir iştir. Çok meraklıdır ve enteresandır. Ben bu gibi hafriyatlarda beş sene kadar komiser sıfatiyle çalıştım. Anadolunun ma- zisini öğreten birçok tarihi vesikalar ve malzemeler ararken dünle bugünü biribirine bağlıyan canlı âlemle de daha yakından temas ettim. Garp âlimlerinden bazılarını İLHAMKÂR MI ve onların ilim ve tarih telâkkilerini ya- kından öğrenmek fırsatını buldum. Mem- leketi tanıdım. Birçok şeyler öğrendim ve bu topladığım malümatın bir kısmınıda kitap halinde neşrettim. szımda Boğazköy hafriyatına ait hatıralarımdan bir kısmını anlatıyorum İstanbulda « Alman asariatika Enstitüsü» vardır. ye tetkikler ve hafriyatlar yapar. Bu enstitü Türkiyede tarihi araş- zelerimize ve tarihimize mühim hiz- meri dokunan bu ilim müessesesi 1931 senesinde Boğ zköyde halriyat yapmak müsaadesi aldı Hafriyat reisi genç arke- olog Doktor Kurt Bittel idi. Ben bu se- nenin Haziran ve Temmuz aylırında Kır- şehir civarında M. Delsportela yaptığım bir hafriyattan yeni dömüş'ü vazifeye tayinime ve yeni bir ilim heyetile çalışmak fırsatını bulduğuma çok sevin: miştim. u ikinci Doktor K. Bittel ile Ankaradz tanıştık, Genç ve sevimli olan bu Alman arkeolo- gunun yanındaki arkadaşları ca kendisi gibi sevimli, ciddi insanlardı. Doktor, yeni başlıyacağı bu mühim hafriyatın ne gibi neliceler verdiğini önceden kestiremediği için tabiatile hey.canlı bir halde bulunu- yordu. Trenle Yerköy'e indik. Buradan oto- mobillerle Yozgata geldik. Bir gece mi- safir kaldık. Ertesi gün Alaca yoluyle Bo- gazköye geldik. Yerköy'den Yozgata gidilirken arazi yükselmeğe başlar, Yozgatta irtifa 1300 dür. Artık buradan sonra arazi 800 ile Boğazköy: Şimalden cenuba genel görünüş BULMAKTA ONLAR, ACABA BİZDEN © İDİLER? iş Yazan: Salâhattin KANDEMİR 1 1500 metre yükseklikler arasında türldurr şekiller alarak şimale doğru ileriler, oo Erin Boğazköyün bulunduğu arazi oldukçideı arızalıdır. Biz şimalden, Sungurlu vadisiria | den geldiğimiz için, bu tarihi yerleriğabi şarktan garbe uzanan kayalıklı yüksek tehuş pelerini uzaktan çok iyi görebildik, Vat dinin nihayetinde ve iki derenin birleştiğiser noktada şimdiki Boğazköy, taş duvarlürm toprak damlı ve üstüste yığılmış evleril? ağaçlar arasında pusu kurmuş gibiydi. ylülün ortaları olduğu hulde henü al kalkmamıştı. Köyün arkasınd. çıplak ve kayalıklı tepeler yükseliyordu Bu kısım, içinde binlerce yıllık hatıralg saklı bulunan eski Hatusas idi. ö giderken büyükçe bir alhşıj binanın önünde durduk. Meğer bu ev kö yün eski beylerinden « Ziya bey win ke nağı imiş. Bahçe içinde, haremlikli selânü lıklı geniş, ferah ve rahat tir ev. Ü katından şimale doğru bütün ova görün yor. Üzerinde hâlâ ağalık gururu taşıyf ve Ee oğullarının ahfadından buls n bu , heyete evini kira ile vermeği AE Sai Herkes ve herşey bir gün yerli yerine yerleşti. Aşçımız da derh tertibatını aldı. Ve bize hergün yem mukadder olan yumurla salatası ile lat haşlamaları Yüpmoğu koya du. İl Şimdi tarihi mevkii birlikte geziyorü Ve en yüksek bir mevkie geldikten . etrafa kuşbakışı bakıyoruz : N ara hakikaten nefistir. Tabiat hiçbir zaman eksilmiyen ihtişam ve i

Bu sayıdan diğer sayfalar: