11 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

11 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 maden amelesi 36 sast bir maden Kkuyusunda nasıl kaldı — Arkadaşlarının 36 saat mütemadi çalışmadan- sonra açılan — delikten — çıkınca, çocuklarıla İı'mnık(rışqılm—ı hazin — olmuş. Geçen 1980 Şubatın on dör- düncü günü ( Sentetiyen ) kömür madenlerinde derin bir maden “İluıl:ı.ıdı çalışan on altı maden amelesi mahuf bir iyyett Üni vaziyyette Bugibi Müthiş kazalara maden amelesi datmi surette maruz kalı- yorlardı. Gene maalesef bu kaza zuhura gelmişti. Lâkin bu sefer hiç biri ölme- miş fakat 180 metro derinlikte korkunç bir tehlike içinde blunı-, Yorlardı. Maden amelesi şimdiye ile olmuşlardır. kadaşlarını kurtarmak için ma- denin dışarısında çalışırken; ka- ranlık ve korkunç maden tüneli- nin içinde tehlikede kalan 15 amele sabrü sükünetle vakitleri- | at .gçlml'ı!fd". Jan bu (15)zavallı mütevekkilâne ve etmiştir. kendilerinin . zevcelerile, irtibalı temine Mmuvaffak 'Tahlisiye amelesi kazazede ar- Ölüm tehlikesine maruz ka- soğuk — kanlılıkla — hareket Hiç telâşa düşmiyerek, va- Tiftik piyasası —-rhoslee— Bu sene hangi sebeplerden dolayı buluran ig'ı'ıı(k'lü" Bu sene Türkiye tiftik piya- sası buhran geçirmişti. Türkiyenin yeğane tftik mahreci İngiltere idi. Bu sene mensucat sanayli | umuüm! bir buhran geçiriyor; mallar ellerde stok halinde bek- liyor. Bunun için sanayiciler iptidai madde almıyorlar buhranın se- bebi İngilterenin geniş müşterisi olan Çinin sıkıntı içinde kalması- dır. Çünkü bu sene Çinde iştira kabiliyeti yarı yarıya azalmıştır, ağır İngiliz kumaşları satılamıyor. Bundan başka Çinde gümüş İs- tihsalâtı da azalmıştır. Binlerce Almanya'da tüi Yeni Devlet bankası müdürü kim olacak Berlin, 10(A.A) 'Ticaret odası reisi M.Schacht' n yerine sabık başvekil M. Lüt- her'in intihabını haşvekile tek- Hf etmiştir. Afgan s_efir;' Dün Paristen geldi Algan hükümeti tarafından 'Türkiye sefaretine Gulâm Nebi han dün paristen şehrimtze gel- miş ve Afgan kolonisi - tarafın- | dan karşılanmıştır. Bir iki güne kadar Ankaraya gidecektir. ——eerri t-cese —— rkueğe— Salı gününden ilibaren faa- liyete başlıyor İş bankasında Nurullah Esat$ Bey riyasetinde on iki banka di- rektörü toplanarak müzakereye devam etmişlerdir. Bankalardan | bazıları konsorsiyoma dahil olmak için merkezi umumilerinden son talimatı intizar ettiklerini beyan etmişlerdir. Bunun üzerine Nurullah Esat Bey konsorsiyoma dahil olacak bankaların iştirakile salı günün- den itibaren faaliyete geçmesini ve diğer bankaların bilâhare işti- rak eylemesini teklif etmiş ve bu teklif kabul edilmiştir. Milli bankalar yüzer bin ve diğer bankalar ellişer bin İngiliz Lirası sermaye İle konsorsiyoma dahli olacaklardır. kadar yüzlerce binlerce aynı teh- likeler içinde can veureky:u gibi | kazalara kurban gitmişlerdi. İşte | hayatlarını - kazanmak - için 15 amele gene tehlikede kalmışlardır. | Amelenin düştüğü maden tüneli | 150 metro boyunda idi. Kazânın akabinde — Fransız Maden mühendisi M. Piyer Şinel amelenin kurtarılması için lâzım | gelen tahlisiye alâtı ve edevatını | ,0 A eAinin hayatlarını kazan- l:::ı:::'"k tünellerde hafriyata *, mak için çalışan bu on beş na- di0 | muslu amele bu süretle ölümden Bu gibi kazalarda kullanılan Töyerirm İ kurtulmuşlardır. va boruları hava vermeğe mah- Ha: yatlarını tehlikeler içinde sus tulumbalar, burgularla kaza kazanmak için bu on beş işçi mahalline getirilen amele faali- | (1 LA D adan göz yete g e n T.;î:ı;:“ a detlni ” Tandi yaşları dökerek sevinçle çık- mışlar madenin kapısında — ken- eden M. Piyer Şinel mahir ve | tecrübeli olduğundan kazazedeleri dilerini bekliyen arkadaşlarına zevcelerine, şefkatli valdelerine bir an evyvel kurtarmak için ma- denin pilânı üzerinde çizdiği bir çocuklarına kavuşmuşlardır. diliker li kroki ile muvazi olarak iki taraf- FTT & ü tan toprağı kazdırmağa başlamış- Harp mühımmdh tır, Haferiyat ilerlemiş beş alp | Akıllarınca Akvam cemiyeli murakabe edecek #aat içinde kazazede amelenin kurtarılması mümkün olabileceği e, 10 (A-A.) Zânnedilmiş ise de kazma ameliyatı! L l.;ııll l ::;:ıkçı güçlükle ilerliyerek ma- | hi M["'m “mg;:h?eyuex tİc: n b YİRa . | harp levazımı v mma l 4 eden büyük bir kaya: retine ait mürakabe mukavelesini imza etmiş olan 34 devletin bu ya tesâdüf etmiştir. Mühendis M. PiyerŞinel kar- | mukavelenin süratle tatbikı çare- lerini araslırmak için bir içtima tısına çıkan son tehlikeyide atla- aktetmesi hakkındaki İngiliz tek- tmak için derhal kayayı fenni usullerle deldirmiş aynı zamanda | lifini Cemiyet âzası olan devlet- lere göndermiştir. 9 "g centesine işlen ZENETUNUNUNNRKAKADUKNANMNCANNL 12 Borsa a işi i B tei cenlimi el pi ektirildi 5 Memleketin yavrularını bil- Teminat mektuplarının müd- |8 gili, gürbüz yetiştirmek, “ Ya- detleri bittiği halde bunları tec- ı rın , emniyet çenberi altına & dit ettirmiyen on iki borsa acen- ($ almaktır. Çocuk haftasında $ tesine işten el çektirilmiştir. 5 Himayei Etfale yardım bu çen- £ meni ve rum acenteleri vardır. ! Bunlar arasında, Türk, Er- beri kuvvetlendirecektir. .. . 8.NGI TAYYARE PİYARSOSU 9, inci keştde- bu gün çekiliyor Büyük- ikramiye 35000 Lira AYRICA : 15,000 10,000 / Liralık ikramiye : ve 1()_00() Lirılllk bir mükâfat. Bu keşidede kazanan pumaralar tekrar dolaba konulmaz. kitlerini, tünelin dişarısında top- rakları delen arkadaşlarına işa- ret vermek, türkü söylemek, kâ- ğat oynamakla geçirmişlerdir En nihayet sabahlıyin saat 10 20 geçe son bir kazma darbesi madeni karanlık tünelini delmiş, hepsi birden kurtulduk- larını meseretle görmüşlerdir. Yaşamak ve çocuklarının, genç amele açıktadır, diğer mensucat | ihtiyacıda Japonyadan tedarik | edilmiştir. Asyada Japonya — İngiltere Iktısadi harbı bütün şiddetile de- vam ediyor. Yapılacak iş tacirle- rimizin yeni mallarına yeni mah- reçler bulmasıdır. Bunda devlet irşadına bilhassa harici ticaret || burolarına şiddetle iht yaç vârdır. vekmej Ha saa— — Umumit vilâyet meclisi Umumi vilâyet meclisi fırka grubu dünkü içtimamda ameli | hayat mektepleri — mes'elesini tetkik etmiştir. Bu mekteplerin gene idarei hususiyeye merbut olarak ipkası hey'eti hamiyesinin yeniden intihabı mektepteki sul istimalle alâkadar olanların mah- Iıgmerı tevdiine karar vermiştir. — — T eee Dikkat —- İstanbulda (Yarın) gazetesi namına Abona yazan hiçbir memurumuz yoktur. Gerek bu namla ve gerek baş- ka vesilelerle herkim herhangi bir müesseye müracaat ederse, müracaatının katiyen nazarı itibara alınmaması lâzımdır. Aynı zamanda heman İstan- bul (4243) € telefon edilmesi reca olunur. Çünkü bir takım adamların gazetemiz namına öteye beriye müracaat ettikleri haber alın- mıştır. Bu gibi müracaatlar idareye haber verilmezse idaremiz hiç bir mes'uliyet kabul etmiye- cektir. SELÂNİK BANKASI 1888 de tesis edilmiştir Merkedi tümuümt. İstanbul SERMAYESİ - 30,000,000- FRANK TÜRKİYE ŞUBELERİ Galata, İstanbul, İzmir, Samsun, Adana, mersin. Selânik, Atina, Kavala. hava borulariyle madenin içine | hava vererek, kazazede amele- | ” lerin yaşamalarini — temin et- miştir. Mühendis M. Piyer Şinel ile ı Münderecatımızın — çoklu- ş arkadaşlarını — kurtarmak — için (4 ğ'ı'"ı'::“ dolayı bugün“Bektaşilikö) çalışan amele 36 saat mütemadi- |( a :llk ls';k.m derce- :î yen çalışıp toprağı ve müthiş byi 'rîî? € kayayı delmişler kazazede âmele ' taM & Am&""'"'“"'l - İtizar BZ ü D Yunanıstan Şubeleri : Her türlü banka muamelâtı, ilibar mektupları, her nevi akçe üzerinden hesabatı cariye, çek muamelâti. v Ögr KA HEMALİN SOW CÜÖLELİ Masarizc AYHAN Tefrika numarası: 82 Haa a aZ Böz kırpmıştı. (Z) Beyle (E) Bey H tekrar tahkik heyetinin derhal odadan dışarıya çıkmış- lardi. Polis müdürünün ne için Röz kırptığın anlamışlardı tabil.. Derhal müdüriyet önünde bek- İiyen ” ötomobile ” binmisler, ma- :"'(Uoııl) nin söylediği yeni öydeki eve gittiler. Eleni ile di- der memurlar Polie müdürü Ek- ""'E:'Y"l Yanında kalmışlardı. rem Bey: — Pek güzel ı::::" bu gece burada misafir - Hizmetine iyi bakılsın . . Emrini verdi. Madam Eleniyi çalıştı. odaya götürdüler. S Eleni, kara Kemalin ne içli bu kadar inceden inceye ':îı:ı: tarandığını akıl erdirememiş git- mişti: Kara Kemal Bey gibi nü- Luılndhüyük ve tanıdığı pek çok ir adamı Polisler bu kı aA ASN u kadar sıkı İşte Eleni bu noktalara akıl erdirememiş gibiydi. Yalvarır g- bi : — Aman Beyfendilerim. Bun- da bir keder var mı? Demek is- temiş, sormuştu. — Hayır madam. Yalnız $0- racağımız şeylere döğrü cevap verecek olursan seni şimdi evine Pangaltıya göndereceğiz! Cevabını verdi. Eleni: — Peki efendim ama işte ben bildiğimi s#öyledim. — Zaten efendi bana kendi işleri için bir tey söylemezdi. Ah efendim siz onun tabiatını bilmezsiniz efen- dim. O bir tuhaf insandır. — Sen bizim — soracağımız şeylere cevap ver.. — Sorunuz efendim. Bildi- ğim şeyse söylerim. — Madam söyle bakalım, efendi akşamları ne zaman, yani saat kaçta eve gelirdi? — Her akşam erken efendim. — Peki, gelmediği olur muy- du? — Olmazdı, Babasına giderte gelmezdi. —!Bu da güzel, erken gelip ne yapardı? î X —Nargile içerdi gazete okurdu. | Yatardı. — Rakı içmez miydi? — Canı isterse.. — Dışarda gazinolara filan | gidermiydi) — l Hristonun Efendim. .İ:ldıtulııınl — Şanzelize dlyorlıî.. - ğ:ıdı içki lçcrnlydfl —Bilmem ben.. Evde içerdi.. Memurlar, bu Hristoyu Eleni- nin nerden ve n© münasebetle rmayıda uanutmadılar. “NĞI:I:LWE'"I' Hristonun vak- üle Kemal beyden çok iğlik görmüş olduğunu anlattı. İşte, bu kadiIn farkına varma- dan açık göz memurların ellerine ikinci bir ip ucu daha vermiş oluyordu. Bakalım madam Eleni- nin bahsettiği bu (Hiristo) Kemal beyin yakın adamlarından biri değilmiydi? (M) bey karısında oturan (R) beye bakmış, Eleninin verdiği (Hristo) isminden istifade edip edemiyeceklerini anlamak iste- mişti. (R ) Bey, gözlerini kapatarak , - Pvet istifade edebiliriz ! - Demek istemişti. (S) Bey, madam Eleniye sordu : Bravo madam bildiklerinizi doğru töyliyorsunuz. Şimdi size bir şey daha soracağım: Eve efendiyi ziyarete gelen kimse olur- muydu ? Hayır efendim. Kardeşi hısımı gelirdi. Yabancı kimseler gelmezdi. En sevdiği arkadaşları filan ... Hayır ! — Peki madam ama bir ada- min evine tanıdığı arkadaşları gelmez olur mu ? ba husus sizin Efendi gibi arkadaş, ve tanıdığı çok olan tanınmış bir adamın ar- kadaşları elbet evine gelirler. ( Devamı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: