24 Nisan 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1

24 Nisan 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vatandaş! «Yarın» a oku ! çünkü ken- di kendinin malı ve binaen- tleyh senin malın olan yeğiâne yüzeledir ! N Sene: 2 No: 127 YARIN BAŞMUHARRİR VE SAHİBİ ARİF ORUÇ Vatandas ! « Yarınya pku ! çünkü kön- di kendinin malı ve binaena- leyh senin malın olan yeğüne gyüzetedir ! — 24 Nisan Perşembe — 1980 SA — ai e Bütün memleket yavrularının idaresinden memnunuz! 4« AĞA AD BAA BK P Matbuata ait mülâhazaDün bütün şehri çocuklarımız büyük ıciddi matbuatmemleketin kııı.ıvetidirA bu kuvvet sıyanetolunmalıdır -— Matbuatın Yetle tev'emdir. İkinci makale- 'de beyan ettiğimiz vechile "ılhıııı bu gün havadiscilik- "" ibaret değildir, Parlamen- ': nasıl efkârı umumiyenin İr müessesi ise matbuat ta r, aleniyeti muhakeme de * zümreye dahildir. Cihanın matbuatı hürriyet #yesinde faideli, vücudu elzem- Sal bir hayata nail olmuştur. Undan istifade eden, bittabi Memlekettir. Matbuatın hürri- Yeti tenkitte hür olmak de- rkur. En büyük gazetelerin U tarzda intişar etmekte ol- rını görüyoruz. Tenkit ba- Zan eşhasa ve bazan hükü- Mete ( Hükümetle Devlet Türeti mutlakada ve kat'iyede :ı:" şeylerdir. Bunu da bilâ- Ta izah etmek isteriz, te- Veccuh eder. Tenkit muhtelif zeminlerde :"Yln eder. Siyasi tenkit, İt İ ve sınai tenkit, ilmi ve ü İmal tenkit gibi. Mütemed- in milletlerin gazetelerinde terakkisi hüri- | lenkidin her nevi görülür. O- Dün için bu gün o milletler hezdinde gazeteler en mesul 'T tenvir, bir hars, bir ikazı .k-hh amilidirler. Bizim gaze- ı' erimiz. ise mahdut bir da- l:'dv yaşayarak tenvir vazife- DÜ fa edemiyorlar, Millet için “'-nıüyük bir mahrumiyettir; Tasi künktiş tenvire — şiddetle ı:"Bızdc milletin, gazatelerla mai bir alâkası olmadığının Pa adil şahidi, gazete tab'ının Üeğ ki gülünç miktarıdır; biz- İ dılı_ı küçük milletlerde Azatelerin tab'ı bizimkinden Sok Fazladır. Bunun maarifin "'lıimnnd.ıı ileri geliyor zan- :"—ıyiıılı. Efkârı umumiye 'lbıhd' lar olduğu gibi gazetenin Y ! derhal otuz. bini bulu- 'Or, Biraz umumi bir surette hü- Piyetten bahis lâzım gelir.Ben ı:':“ bir müelliften aynen ik- ödeceğim, Üa Zat diyorki : lerine yınrı;: husulü saadet- çaresi, ıeıdıu:::::“ eyi gu icrayi faaliyet ...ı,_= ilayet etmek, onu temin tezyit etmeklir. e “En mes'ut hayat kuvvetli zengin, muhtelif ve ena> manlaya oğramış bir faaliyet hayatıdır. yani hürriyettir. * Hürriyet insanlara daha zi yade haysiyeti nefsiye bahşe- der ve kendisine İtilâ fikrini İlham eyler, ona istikbali dü- tündürür. Hürriyel vazife his- Sinin birinci şarlıdır, içtimal Tezamün ve tesanüdü - şiddetle hissettirir. “ Fakat hüriytin neticei Mübimmesi hareketi — zatiye Mesuliyettir. karf üT adamlar, kuvvetlerini ü Ve icra ederek büyümüş r. Böyle bir adam zati bir meser- bir şereftir. Tet Bizde yarım asırdan beri ( Basiret gazetesi sahibi mer- hum Ali efendinin zaptiye Nazırı Hüsnü paşa zamanındaki ser- güzeştlerini kısmen kendisinden dinlemiş idik) matbuatın, maa- rifin ve diger teşebbüslerin geri kalmış olmasının sebebi faali- yet hürriyetinin önüne geçilmiş olmasıdır. Meselâ bütün âlem elektirikli tramvaylara cevlan sahası olmuş iken Türkiyede elektirik yasak idi, kezalik bü- tün milletlerin matbuatı İste- dikleri gibi kalem kullanırken bizim gazetelerden sansör me- murları her gün dört beş sütun yazı çıkarırlardı, en ziyade sansöre türkçe gazeteler düçar olurlardı, meselâ rumca, erme- nice gazetelerin sansörü bin- nisbe hafif idi. Yarım asri mü- tecaviz bir zaman bu şiddete giriftâr olmuş olan matbuat, Ahmet Mithat efendi merhum gibi son derece faaliyet amili olan zevatın gayretile mucize kabilinden — olarak büsbütün mahvolmaktan kurtuldu. * Tenkit demek, bir şeyi ulu orta medih veya zemmetmek değildir. Bir mes'eleyi, bir ese- ri fenni ve sinaiyi anlatmak için onun sahi ve gayrı sahihi- ni anlatmak lâzım gelir. Bina- en aleyh tenkidin alimane ve bitarafane olması lâzım gelir. Tenkit bir faaliyeti zihniye olduğundan üslup ve elfaz dü- rüst olmalıdır. Bir de tenkitte limaksadın bilafi hakikate sülük etmek çaiz değildir. Zaten her kim bunu yaparsa yalancılıkla mu- atep olur. Kötü söylemek mez- mumdur, fakat bazan ithamin bir vazife haline girdiği de olabilir, amma o zaman açıkça söylemek , samimi olmak, - ihamlardan kaçınmak farzdır. v Benim itikadimca matbu- atta hakikate, vicdane, ilim ve fazilete, hissiyati necibane- ye müstenit tenkitler gerektir. Erbabı. kalemden — bazıları Türk milletini çocuğa, hürri- yeti de — silaha benzederek matbuatımızın — hürrolmasına karşı beyanı efkâr etmişlerdir. Bu yoldaki hüküm sırf indidir ve geçen devirlerin bıraktığı bir hatadır. Bir kerre şu balkan millet- alım. — Yunanlılar, sene oldu? Bunların mat- :'——lmıdı görüyüyoruz. Biz Ğ _"_l-ı deresinde degilmiyiz? T lâyikta biz degilmiyiz? ':'ı:'l;uden beri asırlar Ş ürk efradı, hürri- Yetli #lyasiyeyi onlardan daha i ;:"h 'uı:lı-ııııı tari- lıleî: Vaaznarlete Makidonyalı bitanından miralay lı.:::.::: him bir nutuk iraddetti. Ma- kidonya - Türlüeele “üle iken bütün milletlerin lisanla- rına, mekteplerine, mezhep ve Vali Necat B. makamında Gün sabahın dokuzundan iti- baren Fatih parkını dolduran bir çok halk mevcuttu Saat 11de Himayei etfal cemiyeli tarfından isticar edilen yüze yakın otomo- biler gelmişti. Fatih belediye dairesi önünde bekleyen daire müdürü ile Himayei etfal cemi- yetinden doktor Hikmet B. Bey- oğlu Halkfırkası mütemedi Kamil beylerle ve daha t4ir zevat tara- | fınan alay ibzar edilerk çocuklar hifede) | Haziranda şehri- K . mize geliyorlar Ankara 23 ( Mu. Ma ) Aldığım malumata göre Gazi bazretleri haziran ortalarında İstanbul ve yalavayi teşrif ede- ceklerdir. kiliselerine riaet edilmiş olduğu- | nu ve şimdi oralara hakim olan I milletlerin Avrupada büyük dostları olduğundan oralarda Bulgarlar hakkında haksızlık- lar yapıldığını söyledi. (Makidonya ve Dabrucada sakin olan Bulgarlar şimdi oralarda Türkiye zamanında görmüş oldukları adalet ve hürriyetin binde birini görmi- yerek ahu vah €dip duruyor- lar.) Türk milletinin şimdi ka- dınları da belediye intihabina iştirak ediyorlar, demekki la- yıkı hürriyet bir kavmiz. Sa- Hfözzikir mubarrirlerin felse- fel siyasetleri artık modadan çıkmış manasız sözlerdir. Çün- kü Türk milleti hürriyetin her nevine İâyıktır. bIM milleti nekadar ;::- rül a A lerden geçli Gnlhııı.__ GAT CT AL DAG AUNARANLA KA DEGAAAL MT KOKD A NL — P ...——— bir wuvaffakiyetle idare ettiler 'Çocuk bayramı v_e—g_eçit resmi bu sene daha muntazam 'oldu. Küçük Vali İstanbul halkına bir beyanname neşretti. a Yarını tahrir ailesi : Serbülent H, Adnan B. (Başmuharrir) Mısbah H. ve Hüseyin B. | Arif Oruç beyin lâyihası Adliyeye verılmek üzere hazırlandı vrermi ee ee3 —— Şark ve garbin ve Türklüğün medarı iftiharı ünlü ve | şanlı hukukşinasların ilmi eserlerile -bezenmiş olan bu | lâyiha hukukıyat sahasında yüksek bir mevki tulacaktır. rü beyin Başmuharririmiz — hala mevkuf Arif Oruç bey aleyhine larının neşrinden meşrutiyetin Hânına kadar cereyan eden vukuati siyasiye kadar hiç bir kavm müthiş ve muhtelif vokuat karşısında bulunmamıştır. Ni- hayet meşrutiyet ilân edildi, onda da büyük dersler gör- dükten sonra Cümhuriyetimiz ilân olundu. Eğer Türk mil- leti elân kendini idrak etme- dise yaşamak hakkına malik olduğunu teslim etmezler. Milletlerden serbesti alınır- sa onlarda ne hareketi zatiye teşebbüsü kalır ve ne de hissi mes'uliyet. Çocuk mürebbileri- nin ilk vazifesi kendilerini lüzum suz bir hale getirmegze çalişm- aktır. Hürriyet sayesinde efkâr ve vicdan teşekkül eder ve ze- kâlar tevessu eyler. Ahmet.çevdet Maliye Vekili Saraçoğlu Şük- | ikame eylediği davanın Mahaki- mi nizamiyede değil her halde Divanı Alide halli lâzım - gelen bazı mesailin , neticesine talikı zaruri bulunduğu hususunu - bir meselei bukükiye ve kanuniye olarak tetkik eden layiha henuz hitam bulmamıştır. Bu lâyihanın hututu umumi- , yesi maliye vekilinin siyasi, idari esasi ve bazı hesabata müteallik , kazai salâhiyetlerini tahlil ve bu davanm bu noktadan her halde Divanı Âlide rü'yeti icabedece- ğini izah ve ispat etmeğe ve Arif Oruç beyin Divanı Âlide bir muhbir veya şahit mevkii bukukisinde bulunabileceği esa- sınmı müdafaa etmektedir. Lâyihayı güzide bir heyeti hukukiye hazırlamakla meşgul- dür. Heyet arasında uzun müd- det Temyiz mahkemesinde, Ad- liye Başmüfettişliğinde ve sair adli ve ilmi vazifelerde bu- lunmuş ve taninmış olan Tür- kiyenin en kıymetli ceza ve hu- kuk mütehassısları mevcuttur. (Devamı ikinci sahifede) ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: