1 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

1 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Filistindc2 yeniden ka Eşi n — mı dökülecek? İdam mahkümları muhakemelerin Londrada olmasını istiyorlar Filistinde idam ıımlrtıı_llaı'ı Kudüsten: Filistin iğtişaşından — dolayı idama mahküm olan araplar bu hükmü Londra istisnaf mahke- | mesinde — istinaf — etmiçlerdir. Londra mahkemesi, mahkümle- rin İngiliz tebaasından olmadık- lari beyanile istinaf istidasını reddetmiştir. Mahkemenin bu reddi burada büyük bir endişe ve heyecanı mucip olmuştur. Eğer bu haberin alındığını ertesi gönü tahkik bey'etinin Araplara müsait olan kararını hükümet neşretmemiş olsaydı yeni bir igtişaş çıkacak ve tekrar kan dökülecekti. Filistin icra cem'yeti Londra- daki hey'ete bir telgraf çekerek idam — mahkümleri — davasının Londra istinaf mahkemeslfide bakılması ha'kında İngiltere hü- kümeti nezdiüde — teşebbüsatta bulunmasını bildi: niştir. l Hapis | Fevkalide komiser | Kudüsten : | Filistin İngiliz fevkalâde ko- miseri Sir İon Tcharısilor memu- | riyelinden istila etmişti-. İstifa- sının kabul - edileceği tahmin | ediliyor. Komiserlik başkâtibi vazife- | sinden kaldırıldığı 2tbi elvil polis ,veisi de İngillereye çağırılmıştır. İ .İı'ııp/aı'lrı y(ılııulı' Yer arasında | — Londradan: | Mr Makdonalt Araplarla ya- | huüdiler arasındaki itilâfın izalesi | için Londradı bulunan - Filistin , heyeti ile Sibnist Rüesatı ara- sında Londrada bir 1etima âkdile müzakerat icra ettirmeğe karar vermişlir. Kilisede ardedeler oliyor Kudüsten : Hırstiyanların paskalya gü- nü Kumarne Kilisesinde âyın ya- pilv'akta olduğu sırada İatinler | ileğkipüler arasında büyük bir arbede 2'hur etmiş, İngiliz aske- | ri vepolla mudahale ederek gü- rültünün önü &'ınm iştır . / | tanede silâh dolu! Gardiyanlar k- vishaneye tebanca, kama ve esvar sokuyorlarmış zmir haplshanesirde yapılan müteaddit taharriyatta mahküm- lar üzerinde tabanca, kama ve şiş | gibi silâh ve alâtı carıl - bulun- muş ve bu mesele üze: <e hapis- hano müdürü Cemil * -ye işten el çektirilerek tahtli —H- jakemeye alınmıştır. Cemil beyin muha- kemesine evve!ki gün İzmir ağır ceza muhak »mesinda başlanmılır Hizmel refikimizin yazdığına na zaran Cemlil bey bu hadiseyimah- | kemede şöyle izah etiniştir: — Hapsanenin üç kapısı var- dır. Ben gardiyanlar vasıtasiyle bu kapılardan — girip çıkanları kabıl — olduğa — kadar - kontrol ediyor ve hapthaneye labanca, bıçak girmesine mani oluyordum. Hapsane dahilinde yap'ığım sıkı ânzibata rağmen, her bangi bir ;hı arama yaptı isem mah- kümlarda tabanca, biçak vo sair demir parçaları buldum. Bunlar £ nasıl oluyor da hapsaneye giri: | yordu. Bunun üzerive elimden geldigi 1 kadar etrafımdaki adamları kol- Bir daha Fakat katil meydanda yok Bayındırın hacı İbraitn ma- hallesinde İbrahim oğlu Tahir namında bir şahsın 4 gündenberi kaybolduğu nazarı dikkati cel- betmiş ve adliye tarafındau tah- kikat yapılmıştır. Yapılan tahar- Tiyat neticesinde Karahallı ma Tabir efendinin şap- =lo ' ve iki yüzmetre hendek içerisinde cesedine edilmiştir. Ce- ;. %'İkrl ve han- aranıyor. sılılmak — süretiyle — k anlaşılmıştır. Ha “failler n | lamağa, en * nniyet ettiğimn gar- diyanların b»rekâtını tarassut et- meğr başladdım. Hapsanede mut- tasıl taharriyet yaptım. Bütün bu tabarriyat! netlcesinde hep bıçak ve tabanca buldum. ki, benim etrafndakiler, yani benim adamlarım hapsaneye bı- çak sokuyorlar, tabanca soku- yorlar, esrar sokuyorlar. Hapsa- neye, 40 lira maoşla gardiyanlık 'bı yüzden para cıkaracağını Bilerel: geliyor, çöskü 20 Üra Ie hayatını hiç kimse tehlikeye atmaz. Firar hadisesi nasıl oldu ? Bo d> benim hiç bir sun'u tak- sirim olamaz' Çünkü hapsanenin | inzibatiyle — doğrudan doğruya Jandarmalar - alâkadardır. Ben emir veririm, onlar tatbik elmez- lerse bundan ben mi mes'ulüm, sİz talılir buyurunuz?. Bundan sonra ser — gardiyan Ali Rıza efendi ile gardiyan Ali ve Osman isticvap edilmişler ve muhakeme talik edilmiştir. * Mermi patlamış! İzmir gaz>telerinde okundu- ğuna göre Saydi köyünde Or- man isminde bir çoban koyunla- rını otlatırken bir tarlada bulduğu 7 buçukluk bir top Tmermisi ile oynarken mermi infilâk elmiş ve Osmanı parça parça havaya uçur- muş'ur ——— Hava Rasathaneden : n azami hararot! 24,5 asgari 11 dörece, Bu gün hava açık Bu vaziyetten şuna kani oldum | etmeğe gelen adam, muhakl ak | gisi meselesi <3 badare Yol vergisinden nasıl alınacak Ankara 30 (Telefon) Tatik -bedeli mükelleflerin- den alınacak olan Maarif vergi- si hakkında tanzim edilen lâyi- ha encümenlerde yapılan tadi- lâttan sonra şu şekli almıştır : 1 — Bütçelerinde — maarife tahsis olunmuş varidatı. maarif hizmetlerine kâfi gelmiyen vilâ- yetlerin meclisti bu masraflara karşılık olmak üözre şose ve köp- rüler kanunu Mmucibince yol pa- rası ile mükellef olanlardan üç yüz kuruş verci tarh ve cibaye- tine mezundurlar, 2 — Mükellefiyetlerini şose ve köprüler kanunu mucibince bedenen ifa edenler (maarif in- şastında ve Maarif in<aatı olmı- yan yerlerde idarel hususiye in- şaatında azami dört gün müd- detle çalıştırılabilirler. İdarsi hu- susiye inşaatında çalıştırıldıkları takdirdo meclisi umumiler veya encümenlerce tayin olunacak yevmiye bedelleri Maarif hesa- bıma irat kaydolunur. 8 — İkinci maddede zikredi- len mükelleflerin ait olduğu ve- kâletlerle takarrür edecek şart- lar dahilinde şose ve köprüler veya diğer Devlet işlerinde istih- damları caizdir. Bu taktirde yevmiye bedel- olunur. 4 —Bu vergi yol pazası ile birlikte ve aynı Şşersitle tahsil £ olunur. 5 — Bu Kanunun hülercü 1931 mali senesi nihayeline kadar cari olmak üzre neşri tarihinden muteberdir. 15Sene! Hamal başının ka- tili mahküm Bundan bir müddet evvel Ha- | sır iskelesinde Hamal başı Ah- mel ağayı işinden Ççıkarıldığın- dan dolayi muğber olarak kat- leden Hamal Mustafânın muha- kemesine dün ağır cezada neti- celenmiştir. Heyeti hakime kanunu ceza- nin 148 maddesi mucibince Mus- tafanın 16 sene ağır. hapse ko: nulmasına müttefikan karar ve- rmiştir. İngiliz konsolosu İngiltz jenera! konsolosu dün valiş muavini Fazlı beyi ziyaret etmi ve Lir müddet görüşmüştür. l Madenciler bir. kongra yapıyorlar Memleke timizdeki madenciler bu av iplid-siında Ticaret odası salonunda bir cöngre aktedecek- lerdir. Kongrede madenler ku- nunu ve muamele vergisi; hak- kında hükümet nezdinde bir te- şebbüs icrası mevzuubahis ol>- caktır. Yalovada tefiişler Yalova ya beray tefliş giden emanet fen heyeti müdürü Ziya B. dün sabah avdet etmiş ve | raporunu, müfettişlerinki ile bir- Elikte makamı emanelte — vermi- ştir. | bir. sigar 5 Zehir ! . —arara Ektem —26 yaşında Süzan — 20 yaşında Ekrem— “elindeki küçük bir kitabı bir koltuğun üzerine atar., Artık bu sinir buhranları beni çıldırtacak Süzan ! Evlendiğimiz güaün gecesi ne kadar'sakin ne kadar uysal bir. kadındı ! âdeta Bir çoçuk (kalbin vardı . , Bir melektin . . Ya şimdi. , ya şim- di.. Süzan — “elbisesinin pilisele- rini didikliyerek,, Ben seni değil sen beni çıldırtacaksın Ekrem . Evlendiğimiz günün gecesi sen decne iİyi Lir koca idin , . Ne iyi bir kalbin vardı . . Ya şimdi. . En ufak ricalarım bile istihza ile | red ile karşılanıyor ! Sana masraf kapıcı açmamak için bir mantoyu üç ay çiyiyo- | rum ., Suvareden suvareye de- giştiriyorum, Saçlarımı — mani- kürümü bile ihmal ediyorum.. Verdiğim çayları bile fazla pasta, bon bon gidiyor diye haf- tada dörtten ikiye indirdim.. Daha ne yapayım.. Tasarruf olursa bu kadar olur.. defterinin tahammülünü düşün- düğüm için değil mi? Geçen ak- şam Muallanın çayında — Ş; | ile'Afife, sahte incilerim ile ey- | lendilor! leri Maarif hesabına irat kayd- | Ben bu acılara, bu üzüntüle- re hep seni memnun etmek için katlanmiyot mıyım?).. t Ekrem — “ Ayağa kalkar, yakar ve salonda asabi tavurlarla dolaşmağa baş- lar, İncilerinin sahte olduğu da nereden çıktı.. Sinirlerin seni şaşırtıyor. karıcığım.. Sözlerime dikkat et., Kocanı tahkir ediyor sun.. Süzan —ya sen beni tahkir etmiyormucun !. Madam Mangi- zof'un suvaresinde yaptığın mas- karalıkları unuttun mu?, Benim yanımda Fahir ile ka- rısına, benden şikâyet etmedin, karım simokiyi ütülemiyor, demedin mi ? Avima onlar senin bu düşünzesiz. sözlerine ne dedi- ler, biliyormusun. Simokirini bu asirde karısına Ütületen erkeğe kim hak verir. Fahir ile karısı bana değil, sana güldüler. Ekrem — “Vantilatörün önü- gider ve makineyi açar, Ay bu- nalıyorum Süzan! Bu salonun havası beni bunaltıyor.. Bu' ka- dar sinire, tekdire bangi koca tahammül eder!? Süzan — “ Ayaklarını hiddetle yere vurur, Ekremin kargısına gider, medeni ol dostum! Sen karınım ihtiyaç- larına cevap veremiyorsan, ka- rınmın medeni ibtiyaçlarını bir süz, bir fantazi ve İüzumsuz bir kölfet sayıydrsan iptidaf! bir ko- ersin demektir. Bir - tuvalet! iki baloya yetişilriyorum. Sabah - tüvaletim — ile illindi çayına/çıkıyorum. . Seri bunaltan #inirlendirea bunlar mı? bu feda- kârlığı k-rim hep seni üzülmesin diye apmıyor mu?, Egrıın — “Vantilötörü kapar koltuğa oturur, bir az takin Ve Mmüsterihtir. .. Çok teşekür ederim karıcığım.. Lütufkârsın!, Bhlılııhıpdı! kabul ediyorum. Senin saadetin, ufacık bir. teces- sümün için yapmıyacağım, — şey” olmadığına İnanmalısın.. —Seni Bu feda- | | kârlıklar, hep seni, senin çek Yazan: Hasan Hhami | seviyorum.. Hayatımsın & | Suvare tuvaletlerin için y fedakârlığıda biliyorum.. ya o dün sabah kürkçü iht ile kuyumcu Hokkabazyı tirdilleri faturalar ne idi.- B D iki kürk birden ismarlamış; rünede sekiz yüz lira bırakmıştın.. Süzan — “Birdenbire sil nir, heyecanla gardroba > heman kürklü bir manto çıl sonra çekmeden küçük bir kutu alır.. Kürk ile kutuyu- g casının önüne atar,.. ki giydiği şu kürkün haline &' Ekrem.. Ya şu kutudaki lere, incilere ne diyelim. | ların modası geçeli altı ay Hâlâ ziyaretlere o tüyleri müş manto ile gidiyorum. | dördüncü Lüi zamanından kı ' mücevher'eri takıyorum. Kuyuf iya biraktığım alacak seni ? herkesin yanında gülünç © çek kıyafetinden kurtarmak i$i” | dir., İhtikaris'e ısmarladığım kürkü de fazla mı buluyorsun Ekrem — “Düşünür, bir si; VU daha yakar.. .. Fakat imki yok karıcığiım.. Hokkabazy*?” belki susturabilirim amma; * iki kürkün birini ne yapıt Onu nasıl ödemeli?.. E Süzan * Ani bir teti ve heyecan ile yerinden kalkâfi boynuncoki inciyi koparıp sının ayakları önüne atar  yezıhanesinin gözünde » ufak Ç gil bir şişe çıkarır..,.. İosa ” Ekrem... İnsafsız kocacığım. le senin için son fedakâ a yapıyorum.. Kendimi zehirliy?” rum.. “ şişeyi açar, dudakla: gölürür..,, Ekrem — “Birden bire d olmuş gibi yerinden fırlar.. gek sür'atı l karısının elinde? şişeyi alır va yere atarak ayal larının altında ciğner, kırar'a” Süzancığım.. Beni affet ka: gün.. Ne söylediğimi, İne yapl” ğımı bilmiyordum.. B lerin” dinliyeceğim,. ların hesabinı - ödüyorum, binden bir çek defteri çık, yazar ve koparıp Süzan'a vel | Süzaa memnundur.. Şen kahkt” ha ile güler.., Ekrem — “Esefle başını lar... Demek kendini zehirley? cek; bedbaht kocanı da yalgti yapa yalnız bırakacaktın öy ş bu ne müthiş facıa! bu ne insâf sızlık karıcığım, Beni affet., BU dala kocanı affet karıcığım ! * Süzan— * parmaklarının sındaki ceki el çantasına trir .. Güler. . Ekrem — ,yeşil şişenin yet ki kırıklarına bakar . ., Sü cığım -. Büyük gecmiş olsun Sinirin az kaldı seni çıldırtac beni de bedbaht edecekti. * kat bu müthiş zehir nedir? 0 nereden aldın . * f “Sitriknin, mi ? . Sözan — “ kocasının d g başını koyar..Yanaklarını, çen * okşar.. Güler.. ,Hayır Eki iyi kalpli. kocacığım - - O Ze titriknin değildi . . Büfe için dığın gayet nefis vişne » Büyük şişeden yeşil küçük- ye karısının aktarıma — ne şurübü ! ., « y

Bu sayıdan diğer sayfalar: