5 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

5 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife gae !.CTG kanunu mes’elesi —ammı r— Iera kanunu sui niyetl —— sahiplerine siper oluyor| İş saea aa Namuslu insanlar ihtiyaç zama- nında on para Yeni icra kanununun tatbi- | katından — mütevellit — şikâyeler | devam ediyor. Adliye vekilinin şabeseri icraatından olan bu ka- munun daha bir sene geçmeden | memleketin iktisadi münaseba- tında bu derece menfi tesiralı mucip olması da gösterir ki mu- hitin ihtiyaçlarına göre tanzim | edilmeyen kanunların o memle- — kette yaşamasına imkân yoktur. | Kanunlar her şeyden evvel tatbik edildiği muhitin ihtiyaçla- rına tevafuk ettikçe faidelidir. Bunnn aksi memlekete zarar ve- rir... | | İ | İdealist bir zihniyetle hareket * eden genç vakil, bu kanunu mec- * lise kabul ettirirken hakikattan ziyade hayalinin ilhamlarına tabi oldu. O yalnız şunları düşündü muasır devlet, demokrasi... Her beyanatında cezbeye tu- tulmuş havari gibi vecitli bir eda ile bizim geri kalmış kafa- ' larımıza şunu anlatmak - istedi: ! Türkiye demokrasi — usullerini kabul etmiş yepyeni asri bir dev- * lettir, böyle bir cemiyette vatan- daşların borç yüzünden hapis edilmeleri bu günkü medeniyete aykırı gelen bir geriliktir. O bunları söylerken nazarla- | rında isviçrenin, o karlı dağlar memleketinin bir cennet kadar güzel medeni hayatı canlanıyor- du. O vatanını da öyle görmek istediği içindir. ki türkiyeyi is- viçre zannetti. Fakat hayır, hayal ile hakikat arasında isviçrenin karlı dağları t kadar fark var. Genç vekilbunu | fark edememekle belki hata etti lâkin bu güzel hayalin tatlı rüyasında hakikati unutturacak bir. cazibe vardır. ki kedisini mazur gösterir.. Ufak bir (tecröbe hakikatın sert çehresini -görmemize kâfi geldi buna memnun olmalıyız, çünkü hayal ve hülya ne kadar ' güzel olsa memleket işlerinde hakikatın tunçtan yüzünü göre- rek yürümek şüphesiz daha iyi- dir... Muhakkak olarak bildiğimiz şudur ki, Türkiye genç vekilin e A, 'Tefrika No : 20 Ankarada Bir sigara yaktı. Birden mecrayı değiştirdi. Gevrek gev- rek gülmeğe başladı ! — Ne © bizim Saminin kü- çük şeytanı keadisine bir nişanlı mi edinmiş! * — < — Haberim yok, benim.. — Canım şu çılgın kızı söy- Tiyorum : Suzanı. Bilmem demin asansörde beraberdik. Eski kö- çekleri andıran bir züppeyi bana tanıttı. - Hariciyede baş kâtip Mg’ Neymiş ? Nişarlım ©- M — Olabilir amca.. | ması da , Vatandaşların tenkit ve istihfa- " yuhiyatında bulamıyorlar.. Yazan : Cafer Osman iddiası gibi asri bir devlet değil belki asri devlet olmağa çalışan bir memlekettir. Böyle olunca, asrın en mü- tekâmil nizamlarını Türkiyede tatbika çalışmak hakikatla e- ğ tihza eden' pek romanitik bir | zihniyettir. Hasıl edeceği tesirat itibarile memlekette eyi intibalar bırakmaz, Muasır medeniyette her ka- nun her nizam derece derece yükselen — ihtiyaçların Bizim ictimai seviyemizde ya- şadığı zamanlar acaba İsviçrenin kanunları böylemidi ?.. Kanunlarda zaruri olan istik- rarı temin için muhitin ihtiyaç- larını göz önünde — bulun- durmak lâzımdır. Halk üzerinde | devlet otorites'nin haleldar olma- bunu icap ettirir. fına maruz kalan kanunlar bu nüfuzu za'fa duçar eder. Misal, icra kanununun birinci maddesinde “borçlu borcunu ö- demezse devlet ödetir,, deniliyor fakat tatbikatta hiç bir alacaklı alacağını tahsil edemiyor ve netl- ce itibarile devlet nüfuzu kırılı- | yor. , Vatandaşlar bir hakkın istih- * — sali için devletin en müşahhas ve şayanı hürmet bir timsali olan mahkemeye müra- caat ediyorlar, oradan aldıkları ilâm meyduna karşı bir aciz ve- | sikası olarak ellerinde kalıyor, netice sarsılan yine devlet nüfu- zudur. Bir tezat devlet olacağını mümtaz addederek borçlusunu hapis ediyor, vatandaşlaın alaca- &ı için böyle bir müeyyede yok: Hak şamil manasile mukaddestir. İ ve cemiyetler bu hak üzerine | Mmüessestir. Hakkın böyle ikiye tasnifi halk yanlış - telâkkilere meydan verir. Burası ne Avru- padır ne de İsviçre.. Burada hal- , kımn ekserisinin ne menkul ne de gayrı menkul serveti vardır. Bu gön kazandığını bu gün sarfeder Bu sebeple borçlular için haczin ehemmiyeti yoktur. Nihayet za- 5 Mayıs 1930 Yazan : AYHAN beri yoktur. Bu işten dedi.. 27 Mayıs -40 Bir aile gibi oldı;lı: Zaten * *bir apartmanın aynı aalındayız. Yalnız dairelerimiz ayrı. Yalnız orada bir kalın divar ve bir de numara farkı var. oraya geçiyorum. Akşam üzer- leri onlar geliyorla. Biraz (Çan- kaya) sırtlarına çıkıp temiz hava alıyoruz. Orada bir bağ var ki, yeşil ağaçlarında vişneler çınkıl- laşıyor. Ceviz ağaçlarının koyu ve kuytu gülgeleri var. Sahibi Konyada bulunduğu için, iyi Gene kahkabayı İıoiınııülj “kalpli —Eminim ki, babasının bile ha- alpli bir Arnavuta emanet et- —-&'îı Adama para ve- eseridir. ğ Sabahları, | F dan toprak ve yabani çiçek ko- | lCumhuı'iyetedoğıfu |Talebe greve ka- rar Verdi Madrit, 8 ( AA ) M. Unanunonun Madrite gel- mesi üzerine bazı hadiseler ol- | muştur Âli mektepler talebesinin | bir günlük bir grev yapmağa ka- , Tar verdikleri (söyleniyor. Bu ta- lebe mektep binaları etrafında bir çok sivil polislerin dolaştığını | gördüklerinden şiddetli itiraz ve — t nümayişlerde bulunmuşlardır Za- bıta lâzım gelen İtedbirleri almış ve sükünu iade 'etmiştir. Borsa satışları Nevv-york, (A.A) | Borsada kuvvetli bir satış ce- | reyanı — başgöstermesi — üzerine hisse senetlerile esham fiatların- | gukutundan korktukları için elle- | İ rinde bulnnan esham ve tahvilleri satmağa başladıklarından borsa- | nin kapanış vaktına doğru şid- da umumi bir tenezzül görülmüş- | | tür, Hamiller yeni bir umumi fiat | Meb'uslara dağıtılıyor Ankara, 4 ( Telefon ) 930 bütçeleri Perşembe günü meb'uslara — tevzi — edilecektir. Bütçeler bayram ertesi mecliste müzakere edilecektir. Sivrihisar kaymakamlığı Ankara 4 (Telefon) Sivrihisar — kaymakamlığına Hope kaymakamı Cavit bey tayin edilmiştir. Maden aranıyor Ankara, 4 ( Telefon ) Cenup - vilâyetlerimizde bir Amerikan gurubu maden tahar- riyatında bulunmaktadır. Nafia mühendislerinin maaşları Ankara 4 ( Telefon ) Nafia mühendislerinin maaş- ları hakkında bir talimatname hazırlanmaktadır. Amerikancesine iş! Londra, 8 ( A.A ) Daily Telgrafh gazetesi İşima- | rinin 19209 senesine ait bahri detli bir telâş ve kargaşalık zu- | , hur etmiştir. ruri bir mikdar eşyaları vardır- " ki, onlarda haczedilemez tabia- tile borçlarını ödemek lüzumu- * pu da his etmezler, Eğer hapis l olmak korkusu Oolsaydı kazanç- larından bir mıkdarını da borç- larına ayıracaklardı. Netekim - eski cari iken medyunlar bu mü- icra kanunu , ©yyede sayesinde borçlarını ödü- * yorlardı. Ancak yüzde beşi hıpııı' ' değildir. Buna şüphe yok. Fakat girmek mecburiyetinde kalıyor, | onların da bir kısmı müddetleri- “ ni ikmal etmeden borçlarını ve- rip çıkıyorlardı. Böyle olmakla beraber memleket pek güzel ida- re ediliyor bundan kimse bir za- rar görmüyordu... Fakat şimdi öyle mi? kimse | kimseye yirmi kuruş ikrazına cesaret edemez oldu. Çünki ala- cağına emin değil., namuslu in- sanlar ihtiyaç zamanında on para bulamiyor.Kredinin ortadan kalk- masına rağmen su'i niyet eshabı " bir çok saf ve gafil insanlardan para almanın — yolunu bulabili- yorlar, zira buranın balkı Avru- ibi okumuş, riyoruz, bize su getiriyor, kiraz toplayarak — ağırlamak — istediği | zamanlar da olmıyor değil. Han- danla beni kardaş farzediyor.Sa- | fiye hanımın ablam olduğunu tahmin ediyor. Gülüşuyoruz. Güneş batarken, bir çalı kenârıma - ilişerek kaval çalıp gögüs geçiren buadamcağız, senelerdenberi memleketins dö- nememiş, Lenelerdenberi arna- vutluğun dumanlı dağları arasın- da bırklığı çocuklarının yadile hasret çekiyor. Orada, sert rürkâr, dağlar- kulari savuruyor.: Grubu seyr- a ediyor. Temiz hava yuduyoruz. 'LOnlara bozan çalı uzerinde açmış | dikenli çiçekler devşiriyorum. Dikenlerlerden — parmaklarımın “yçlarının - kanadığı da — oluyor, Handan müteessir olarak parma- ' ğamdaki kan damlalarını ipek | mendili tle silip israrla bağlıyor. programa dahil 15 kruvazörden | beşini derhal yaptırmağa karar | vermiş olduğunu yazıyor. bilgiç , olmadıklarından — açık * gözlülere aldanacak pek çok ' vatandaşlar bulunur. Netice itibarile İcra kanunu bu gibi su'i niyet sahiplerine siper oluyor.! Çünkü onlara bu cüreti veren kanunun fazla mü- samahasıdır. Vakıa, muhterem Vekilin bir beyanatında söylediği gibi Tür- | kiye dolandırıcılar memleketi şu da muhakkak ki - yediğimiz , ekmekten içtiğimiz suya kadar | hile karıştırılan bir memleket- | teyiz. Hülâsa zecri müeyyedesi ol- mıyan kanunlarla halkın huku- kunu temine çalışmak vahi bir teşebbüstür ki, bunun — idamesi | halk ruhiyatında iyi tesirler yap- maz. Eski icra kanununun mahdut maddeleri memleket ihtiyacına daha muvafıktı. Yeni olmak her zaman iyi olmak değildir. Mem- leket işlerinde iyinin mikyası muhitin ihtiyaçlarından mülhem olmaktır. Böyle kaç mendili bende kaldı, kaç mendili unudarak iade ede- medim. Anneleride vücutlarına hayal verilen melekler gibi saf temiz ve bakir ruhlu.Biz gülüşürken ce- viz ağacına arka vererek (Bürde) Işliyor. Arada bir ev işlerinden tutturarak kendi genç kızlık za- manındaki muaşeret tarzlarından bahsedişi varki hayran hayran dinliyoruz. Sami beyle evlenmez- den evvel, İstanbulda kadıköyün- de otururlarmış. Eskiden mabey- De intisabı olan titiz, aksakallı bir miralay mütekaidi olan bü- Yük babası çok latifeci bir adam imiş. Geceleri yoktan peri masal- ları icat eder,neferleri beyaz ya- tak örtülerine büründürerek kır- mızı fenerlerle büyük bahçedeki erik ağacının üzerine çıkarır pencerelerin pervazlarını erik- | lerle taşlatarak misafirlige gelen | komşu kızlarını ürkütür, sonrada “ beye bildirmiş. panyada Yeni bütçe İMace_ı_ Macar hariciye nazırı M- V&b — ko Atinaya gelmiştir. $ başvekil bir ziyafet vermiştir. Ziyaret bitti Z Londra, s(A-A,. M.Schober akşam üzeri LOf — dradan ayrılmıştır. * Almanyanın yeni bülçesi Berlin, 3 (A-AP —— Reischtag meclisi 1980 böte * çesini müzakereye bı.lııııı“'"_,t Maliye nazırı M. Moldenhavetif — bu münasebetle bazı izahat ver” — mıştır. Nazır, 515 milyon mark” — hk Kreuger istikrazı uyıl“a', 1930 senesi içinde dalgalı bur$” lara ait olmak üzre bir milyaf marklık kaşılıksız tahvilât çıkar” — mak mümkün elacağını şöylemit: hükümetin 1981 senesi za! vergilerde 600 mark radesind? tenzilât yapacağı fıkrinde oldu” — ğunu ilâve etmiştir. n hakaında ne uyduru- yorlar ! Aktör Muammer beyin, İzmir valisi Kâzim paşanın kızı arasın” - daki aşk macerasının izdivaçlt neticeleneceğini dünkü Politikâ yazıyordu.. Güya vali paşa Muammer B. aktörlükten vaz geçerse kızı” nı vereceğini telgrafla Muammer Uydurma birhabe;!"— : Diğer bir dayak kurbatil | Hi Amerika müttahit hükümetle- | M Halbuki, Muammer beyle dün | | görüştük. Bize bu haberin uy durma olduğunu, kendisinin sar — natından vaz geçmeyeceğini, bay” ram erteside Buda Peşte de olati biraderinin yanına söylemektedir. , 4 ——mvos $ gideceğini — Bayram — ban bayramı İstanbul müftiliğinden : 40. 4. 980 Zilhiccenin iptida- | Cuma J'güt.ü kur- sı olmasına nazaran mayısın Sin” —— ci Perşembe günü arefe 9 uncu — *;"y' ç olduğu ilân olunur. ) u, Cuma günüde kurban bayrami Bayram Namazı s D B 10 Zevali 25 T bol bol enfiye çeker, kahkaha” 4 larla gülermiş. O zaman, öz pe- — deri bir erkânı harp kolagası Ilııll';" Sert, haşin ve valanperver — bir. adamdı: Harbi umumide h (Sina ) cephesinde şehit olmuş: — Arkasından büyük pederide ver — fat etmiş. İratları ve cüz'i eytam ı maaşile geçinmeğe mecbur oF — | dukları zaman, Sami bey, ken” — ; disini istemiş ve evlenmişler. — Gruptan sonra, hüriyeti ebe” diye tepesinden Şişli dönüşlerini üdlyonı. bu yıllarda öyle zlu. Çok defa ak, emeğine alıkoyuyorlar, T gı:l_ Ly ge$ Ki AÖ dönüyor, yahvt amcamla kulübe gidiyorlar. Suzan, yeni peydah” ladığı umuru siyasiye kâtibi ile dant salonlarında ve dolaşmaktan — görünmez — oldu. Dün sabah onu; arkasında gölğe- sile birlikte apartman merdiven” | lerini inerlerken gördüm. Çevik bir atlet gibi sıçrayıp sekereki ( Devamı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: