18 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
A K Sekçe a Sansız ziyası idi besbelli, | kavalının sesi (Dikmen) cenah . . f Yeni faaliyet | B — yimömğdem | Manet her yerde doğum evleri açıyor | Yeni belediye kanununun be- iyelere tahmil ettiği vazife- | İ biri de imdadı. sıhhi mer: i leri açmak ve d, İ Jdesis etmektir. K — i Emanet bu hususatın bu sene Rörülen (htiyaca binaen derhal : j | tatbikını kararlaştırılmıştır. Ema- Ret hududu geniş ve nüfusu fazla olan belediye — mıntakalarında dört ve küçük mıntakalarda da imdadı sıhhi merkezi aça- - Bu merkezlerde bir doktor "e lüzmmu kadar sıhhi malzeme kazal acak, müstacel vak'alarda lara doktor yetişecektir. h'nl'!ıılııı başka İstanbulun fa- | kadInları için her unıllı' Oh yatağı tecavüz etmemek üzre hiter doğum evi tesis edilecektir. Bu evlerde hef türlü fenni dt bulunacaktır. ——— — Yehi bir motör fabrikası açılıyor Kromhot isminde bir motör M"klıl tarafından Halıç fene- bir montaj Ffabrikası açıl- Maktadir. Şark demir yollarına bir S€nede girip çıkan eşya Yapılan bir istatistiğe göre M sene zarfında Şark demir vasıtasile memleketimiz- den harice 2 milyon 619 bin 480 ::“ Eşya ihraç ve 11 milyon 410 kilo eşya ithal edilmiştir. Vapurlardan vergi alınacak Hükümet hazirandan itibaren h"“m satın alınacak vapur- lardan gümrük resmi alacaktır. Bu hususta gümrük idarelerine verilmiştir. Diğer taraftan rcular birliği buna itiraz k vekâlete müracaatta bu- A tur, hadoluda kuraklık tehli-. kesi yok ' Bu hafta içinde yağan yağ- | orta Anadolu köylüleri- | Pek sevindirmiştir. Bilhas- | : Konya ve Afyon :rıbi kuraklı- | vi Maruz kalması muhtemel olan I lâyetlerimiz bu tehlikeyi atlat- *—hnlıı. İ — Tefrika No : 28 Gece vaktı issiz yerlerde Kai npti insanın tüylerini ür Üyor yaprak hışırtiları ve rüz. Ve belirsiz bir ürküntü ge- liyor, Seviz Çardakda titrek bir aydın- M Mildıyordu : Bu küçük bir fe- .[._.. sınırlarındaki çalılar Haa 1" 5 karada bir macera] uğultularından başka bir ses | latif ve silik bir gölgeye benz 1 seda işitilmeyen bu anlarda | yordu, fısıldadı: ç ilerde Arnavut bekçinin | sek diyorum. Tereddüt eder gibi ağaçları arasına çatığı yük-| Oldum: — toprakları dökerek ' bize kadar geliyordu. Yağmur İçki yerleri Valinin dazağı davası ! Yeni nizamatdün- Vali B. mahkeme huzuru- na çıkmaya mecburdur ! Dün Beyoğlu ceza mahkemesi suçlu den itibaren tatbi-î kebaşlandı ' İstanbul Beyoğlu ve sair ma- hallerde bulunan mayhaneler ve birabane ve sair içkili yerlerin i idaresi hakkında polis müdiriye- | ti şehremaneti maliye memurla- W rından: mürekkep hey'etler tara- fından içkili yerlerin vaziyetine göre tanzim edilen talimatname D. Vekâletince tasvip edildiğin- den dünden itibaren tatbikine | başlanılmıştır. ı Yeni talimatname polis mer- kez memurlarına tebliğ edilmiş ve polis merkezlerinde idarele- rindeki bar, birahane ve sair iç- ki Içilen yerlerin sahiplerine bildirilmiştir. Yeni talimatname mucibince meyhanelerde- umumiyetle birer | telefon bulunacaktır. Kezalik genç kız ve genç er- keklere içkli veren yerlerin sa- hipleri hakkında takibatta bulu- nacaktır. Gençlere mahrem içki - ve- renlerin dükkânları kapanacak- ti | İçki satılan yerlerde sabıkalı garsonları çalıştıranlar, sirkat ve kanlı vukuata sebep olan içki yerleri hakkında'da takibat ya- pılacaktır. Aynı zamanda dün ıkumdan' itibaren Sirkeci Galata ve Bey- oğlunda uyğunsuz kadınların de- vam ettikleri meyhane lokanta ve sair içkili mahaller sant on- dan sonra kapatılmıya başlamış- tır. —— *rerni lsee — — Bir senede ne kadar gaz. ve benzin yaktık? Yapılan bir istatistiğe göre geçen sene zarfında gaz vapur- Jarı tarafından limanımıza 34 mil- yon 262 Bin kilo Petrol 37 mil- yon 891 bin kilo benzin getiril- miştir. Bu istatistikten memle- ketimizde en çok Rus petrolları- nın sarf edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu işler, netice itibarile bütçe ile alâkadardır. Emanet bu sene bütçesini de geçen sene bütçesinin aynı olarak tesbit et- miştir. Bu itibarla bütün yeni işler bittabi bu sene bütçesile yapılamayacak, bir kısmı gele- cek sene bütçesine bırakılacaktır. 18 Mayıs 19380 Yazan : AY HAN kuru otlar arasına kaçan haşa- rnl;n ollara sürtünmesini işidi- “yorduk ve Handan yüzüme ba- kar gibi oldu. Beyaz ve yuvar- lak siması çok, pek çok güzelleş- Gözleri birer nokta gibi görü nüyor. Kaşları ile küçük ağzı — Ceviz ağacına kadar git — Dinlenirdikte.. dedi.. Bizim ihtiyar arnavudumuzun rında uluyan rüzgâra karışmış Üa DÜ e ea B 'ı % 1 ı Valinin ihzaren mahkemeye geti- rilmesinde israr etti Dün Beyoğlu sulh 2 inci ce- zada öğleden evvel saat 10 da Vali muavini ve şehr emini Mu- hittin Bey aleyhine şoför Ahmet Hamdi ef. tarafından açılan da- yak ve hakaret davası Valinin gelmemesi yüzünden bir az tech- hürle başlamıştır. Bundan evvel- ki mahkeme safhalarında bir ve- kil bile göndermiyen Muhittin beyin bu defa iki vekili gelmişti. Resmi tahlifden sonra müşteki vekili söz alarak Muhittin B.in mükerrer — tebligata — rağmen gene mahkeme huzuruna çık- makta teallül ettiğini söyledi ve behemehal huzuru hakime gel- mesi noktası üzerinde ısrar etti. Buna maznun Vali Muhittin B.in vekilleri şu cevabı verdiler : — “Muhbittin B.ye mahkeme- den hiç bir tebligat vakı olma- mıştır. Kendisi Ankarada gazete- lerden bunu haber almış ve vekil tayin etmiştır. Vekiller de mah- keme huzuruna gelmişlerdir.., Vekiller gıyaben mahkemenin dd:ıv.ıyırhyn edebileseğini söyle- r. Maznun muafiet iddasında mı ?ı kanunun davetine icabete Mchuı! Müsteki vekili buna itiraz etti; dur.tebligatın şekli icrasıma gelince — Muhittin beyin ihzarı hak- kında bundan takriben 3 buçuk ay evvel mahkeme harar vermiş ve polis marifeti ile kendisine derhal tebliğ edilmişti. Daha o zaman 4 şubattaki mahkemede bulunması lâzım geldiğinden pek eyi malumatı olması icap eder. Muhittin B. (kendilerinde anlı- yamadığımız bir muafiyet ” hakkı gördüler! Tebliğ vakı olduğu de- lail ve vesaik ile müsbet olduğu halde bir tarihten bir kaç gün sonra keyifleri için Avrupaya seyyahatta bulunmuşlar ve 4 şu- battaki muhakeme için bir vekil bile tayinine lüzum görmemişler- dir. O zamandanberi her halde bu tebligattan haberdar olmaları yağmak üzereydi, yumuşak ve serin daneler üzerimize dökülü- yör, nemli bir toprak kokusu yayılıyordu onun islanmasından endişe Çediyordum hem geriye dönmek mecburiyeti de vardı. Evvel davranırsak biraz tonra sürekleşecek olen kuvvetli yağ- murdan kurtulabilirdikte. — Ge- riye dönmemizi rica ettim : İs- lanırsınız diye €ndişe ediyorum. Yümuşak bazularının hara- reti kollarıma kadar geçiyordu. Arkamızdan savrularak önümüz- de dönemeçleyip geceye doğru yükselen toz kasırgaları içinde şehre doğru yürümeğe başladık. Birden korkduğum başıma geldi. Ansızın şiddetli bir yağmura tu- tulduk. Bana, daha ziyade s0- kuluyor, daha ziyade koluma asılıyordu. Caddede kimseler kalmamış- tı. tazyik gören tulumbalar gibi bağ aralarından — teklenerek ta- l | ; ediyor. Bunda çok yanılıyorlar, | | | | ve mahkeme huzuruna- teşrife lütfen tenezzülleri iktiza ederdi! Vali B. Yalovada imiş ! Maznun vekili buna mukabele ile müekkiline kanuni ve nizami bir şekilde tebligat yapılmadığını vöy- lemiş ve berayı vazife Yalovaya gitmesi hasebile vekillerini gös- termiş olduğunu, ağır cezayı müs- telzim olmayan kabahatlarda maz- nun vekillerinin mahkeme hu- zurunda İsbari vücutetmesi ile muhakeme rüyet edilebileceğini iddia etmiştir. Müşteki vekili bunun üzerine dediki: Maznun mahkemeye gel-; meye mecburdur ! — MuhittinBeyin vekilleri ka- bahatın ağır ve hafif cezayi müstelzim olmasına fazla istinat İ | Ağırceza mahkemeleri adi hafif cezayı müstelzim davaları I ve sulh ceza mahkemeleri ise ! ağırcezayı müstelzim davaları 1 rüyet edebilirler. İkinci noktaya | gelince Muhittin Beyin gerek va- I zifesi gerekse ikametgâhı İstan- | buldadır. Hatta taşrada da olsa | velevki hiç bir yerde maznunun | bizzat kendis'ne tebliğ edilmez. | Hanesi halkımdan her hangi birine tebligatın yapılmış olması kâfidir. Mahkemenin kararı Vekiller arasında bu esaslar üstünde bir hayli münakaşalar- dan sonra mahkeme şu kararı verdi : — “Saçlu Muhittin — beyin kanuni ve nizami surelte kendi- sine yapılan tebligata rağmen gelmediği ve kabahati ağır ce- zayı müstelzim bulunmakla hiç | bir surette muhakeme huzuruna gelmekten muaf olmıyacağı ve teyidi ihzarı ile muhakemenin 26 mayısa talikine,karar verildi. şan sular yandaki harklardan ı gürültü ile akıp gidiyordu, süratle geçen otomobillerden kirli su bi- rikintileri sıçrıyordu. Ve apart- man kapısına geldiğimiz zaman oA aa n ='lfm=ı .ı.ıılıt sızıyordu. Han- | danın yüzü çok sararmıştı. Man- tosunun geniş yenlerinden yağ- mur birikintileri damlayıp sü- zülüyor, ıslanmaktan çiçekleri bozulan — şapkasından yanak- larına şeffaf taneler yuvarlanı- yordu . kolundan çekerek - içe- attım ve kapılarının önünde "eyly.'. müsterih ':dıl temenni yrıldım. O gece son ge- :ıd":lıâ: sabahleyin Vflilullın'dn bir kırgınlık olduğunu işittik, — Hasta dediler, ziyaretine gittim. Yatıyormuş gecesi vali- desl hararetinin arttığını dokto- run tavsiyesi ile derece koyduk- larını ateşinin otuz. dokuz oldu- ğunu - söyledi. Kaynar su tenceresini başına geçirdi Eyüpte yavebut mahallesinde oturan Havva hanım komşusu Makbule hanimla dir mesele yü- zünden kavgaya tutuşmuş ve ni- hayet ocakta kaynayan su dolu tencreyi yakalayarak Makbule hanımın başına geçirmiştir. Mak- bule hanım kaynar banyo altın- da bayılmış ve Havva hanım ya- kalanmıştır. Birahanede bulunan 50 lira kimin Galatada, gartonlar arasında bir hadise olmuştur: Dimitri is- minde bir garson; Foskolo bira- hanesinde otururken birdenbire ceplerini telâşla aramağa başla- mış ve 60 lirasının kaybolduğun- dan bahsetmiştir. Halbuki birahane müsteciri Hiristo ile Miço ve Agop ismin- de 2 garson; biraz evvel 50 lira bulmuşlar, fakat Dimitri parayı isteyince aralarında bir kavğa başlamıştır. Paranın bir müşteri tarafından düşürülmüş olması — ihlimaline mebni birahane müsteciri; Dimit- riye vermek istememiş, - polisi davet etmiştir. polis tahkikat yapmaktadır. İki otomobil kazası Şoför Eyubun idaresindeki otomobil, Divanyolunda geçer- ken 55 yaşında Selânikli Hadice hanıma çarpmış, kadıncağızın yaralanmasına sebebiyet vermiş- tir. Şoför — Alinin otomobili de Fatma isminde 8 yaşında bir ço- | cugun bacagını kırmış ve başından ağır surette yaralamıştır. Her iki şoför yakalanmıştır. İki cerh daha Beyoğlundak! Sinagokun bek- cisi Osman dün; Hk meydanından geçerken bahçıvan Lütfinin ken- disine havlayan köpeğine vur- muş buna canı sıkılan Lütfi Os- manı bıçakla arkasından yara- lamıştır. Ikinci bir vakada Emirgânda , yıkıcılık eden Veli; Mehmet ta- rafından başına sandalya vuru- arak yaralanmıştır. Mehmet ya- kalanmış, tahkikat başlamıştır. | Harikzedegân apartman- larında yangın sinde ülüden kavılcım sıçrayarak yangın çıkmıştır. Derhal yetişen itfaiye yangını söndürmüştür. İki gündenberi gittikçe ağır- laşıyormuş. Hatta doktor zatür- reden endişe ediyormuş. Bununla beraber, hakikatın ertesi sabah anlaşılabileceğini söyliyerek git- miş bütün geceyi buhran içinde geçirdim. Ya, zatürrie ise? Di- yordum. Ya, bir daha kendini göremezsem? Diye, yanıyordum. Ah hasta da olsa yabancı bir erkek bir genç kızın yatak oda- sına nasıl girebilir? nasıl bu arzuyu izhar edebilirim? Safiye hanım ona dair sordu gum süallere şefkatla yüzüme bakarak cevaplar veriyor. — Hep öyle, Feridun bey, diyor, bir defa : geliniz, kapıdan olsun bakınız, demiyor, hasta- lığı humma imiş. Görseniz, göz- leri ne kadar büyüdü. Avurtları ne kadar göçtü, diyorlardı. Hem- şiresini sayıklayor, benimle ede- — bi münakaşalara girişiyormuş. — (Devamı var) — siğiz e
