31 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

31 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SK ÇAM A FEL A F L A L L A Kıralın kardğşı tasarrufa! rıayekardı. ir günlük masraflarının mecmuu an- cak 42,500 altına baliğ olabiliyodu... Fransa'da şehirli ne canından, ne de malından emindi!.. Halk aç ve çıplaktı! *« Fakat merasimle çiftleştirilmiş bir hazine” atırının sülbü yanında şuur ve kemâl bir Sıhlfı —orra mana mı ifade ederdi ? Mukaddeme 1788 de. Yani bundan tam yüz drkiki sene ev- Vel, Fransa,için- de yaşanılamaz T hale gelmişti. 'Ahsız vatandaşı, Ana topraklarında €r türlü hürri- Yetten mahrum, İit esir — gibi "ıllıknlyor.yer yere vuru- luyordu. Mem- et, çok kara Tuhlu bir kudretin ökmü — altında günler yapı- u. Avırlardanberi Aris saraylarında te süren 'on hanedanı, Sefahet uğramıştı. Ve tereddinin en son mertebesine bulunuyordu. Fransa, kül halinde bir va- n-çok ziyade, birbirinden Ayrı ve birbirile birleşemez bir | toprak parçalarından mü- Şurada bir haşka — idare ':"- tatbik olunuyordu; ora- —:"" başka , daha öte yanda ı.,._h_" başka idare sistemi ailesinin — seadetini , ediyordi Tefahinı allak bullak Halk, Ki skalal; Zdi .wı. emez İ'n m’::r kivrim kivinm Memleket ambar, korlarla — dolü bir) çahi der üstünde menfaatları bir b Zit dört sınıf vatandaş &özünü oymağa, blıbııııı lamağa hazırlanıyordu. " Birinci - tabakayı teşkil ediyorlardı. Bunlar iki kısıma — ayrılmış- lardı. 1 — Saraya mensup büyük Tütbeli din adamlariyle, büyük l papaslar Keraliçe eyi bir. anneydi.. Fakat.. şehir kiliselerinde şefaat ve se- vap satanlar.. — Doğrudan doğruya işçi- ye ve köylüye musallat olanlar İkinci sınıf imtiyaz — sahibi, şeref ve küdret sahibi addolu- nanların, yanl asılzadelerin sını- fıydı. Bunların her biri, birer |*| büyük sarayın, vasi çiftliklerin, memleketlerin sahibi bulunuyor- lardı. Gırtlaklarına kadar altın el- maslar ve bilmem neler içinde | | yaşıyan sayıları meçhul metres- | ler segilileriyle bu asıl zadeler hareketsiz bir kadavraya dönen | Fransayı kana susamış sivri dişli parslar gibi kemiriyorlardı. Asılzade cahildi, vahşi ve na- || mertti. Lâallettayin herhangi bir va- tandaşın yanında, nispet kabul etmez derecede kabaydı, hayyan, ' Ama ne hayvandı. Fakat merasimle Çiltleştiril- yanında şuur ve Kemal bir mana mı ifade ederdi, V1 Yahut bir kaçar... | aldıkları geniş ıul&lıly:llexikullımn | tereddüt, küçücük bir merhamet Ça kıral Lui Ve.. Analarının karınlarından bu sırmalı hammallar ufak bir hissetmeksizin halkı soyuyorlar- dı. Çiftçi, karısı, çocukları, da- madı ve geliniyle bir yıl geceli | gündüzlü çalışır ve gene tam | bir yil aç ve çıplak yaşarken, kıralın kardaşı asaletlu — Kont d'Artuva — hazretleri — bakınız bir günde kaç altın sarf ederdi: ; Temyız lâyihası Vj (Birinci sahifeden devam) 5 Müddelumumi ise — bunu bükümetin şah-iyeti maneviye- sini tahkir görmüştür. Benim noktai nazarıma hangi sebep- lerle gayri varit ve müddeiu- | | hakarette israr değil iken hu- Iuku ammede velâyet,müsamaha| desi olduğu halde ben kendim dahil olduğum bir içtimal he- |i yetin Türk milletinin kurduğu Çorap parası 4500 Saat " 12500 Mutfak matrafı 2000 Yelek ) Ceket ) 7000 | Pantalon ) At ) Araba ) 4000 Abhur ) Muhtelif hediyeler 8000 Mahalli sarfı meçhul 4500 Yekün lira — 42,500 42,500.. Evet.. Kırk iki bin beşyüz altın.. Asaletlu Kont haz- retlerinin bir gönlük masrafları ancak bu kadardı, ancak buna balig olabiliyordu. (Devamı var) () Bu rakamlar ve bu hesap Paris barosunun sabık relisi meş- hur avukat Hanri Rober'in ki- tabından alınmıştır. İngiliz gazeteleri- ni okumuyacaklar Allahabat, 28 (A. A.) Kon- gre reisinin vilâyet kongrelerine bütün milliyetçi gâzetelerin tatil edilmesi ve bütün İngiliz - Aint ! gazetelerine boykot edilmesi hak kında bir karar tebliğ etmiş ol- duğu rivayet edi lmektedir.Dhar- assan'ya gelmiş olan 100gönüllü ' tevkif edilmiştir. miş bir hazine katırınn sulbbu. İngilterede mecburi tahsil Londra, 80 ( A.A ) — Avam kamarası mecburi tahsil çağını 15 yaşına iblâğ etmiştir. muminin iddiasını hangi delil- lerle varit gördüğünü tam bir kanaat verecek sebepleri sa- yarak, müdafaalarımı redde- derek, — müddei —umuminin delillerinin varit olduğu nokta- ları göstererek bir karar ver- mek iktiza ederdi. Kanunun emri budur. Temyiz mahke- mesinin içtihadı budur. Hatta şahıslara karşı ha- karetlerde bile tahkir - ettiği iddia edilen adam maksadının hakaret — olmadığını — alenen mahkeme huzurunda söylerse hâkime düşen vazife mutlaka ve adalete, Şabısda ise ancak şahtan af ve istihlale müftekir olması bütün şerayın bütün hu- kuk prensiplerinin yegâne um- şerefli hükümete karşı tahkir gibi nefsime raci olabilecek bir cümleyi kalemimin ucuna getlirmekten nefesimi tenzih ederim Bu görüş ve anlayişta bir hata vardır, Zira bütün efkârı umumiye bunda asla hakaret şemmesi görmediğini, hükme karşı gösterdiği tecasür- le anlatmıştır. Ben genç bir Türk çocuğu- yum. Heyecanın beni yanlış gör- düğüm bir hadiseye karşı taş- kın bir liran ile tenkide sevk etmiştir. Burada kastım sade tenkit ve müahazedir. Belki bu bir az şiddetlice olmuştur. Lakin hükümeti tahkir... Asla düşünmediğim bir iştir. Mah- keme bunda çok zühul bu- yurmuştur. — Tashih edilmesi için çok rica ve israr eylerim. * — Tatbik edilen madde mutlak olarak hükümetin tah- kiridir. Makalenin umdei mün- dericatında hükümete hitap edilen sözler içinde (Hakaret) denilen bir sözün — vucudu İs- bat edilememiştir. Bir cüm- lenin başını bırakıp arkasını almak ve yahut bir kelime üzerinde israr etmek suretile cürüm isnat edilemez. Muharririn © makalenin yazmasında istihdaf ettiği ga- yenin bilinmesi lâzımdır. He- yeti umumiyesi itibarile mut- laka hakareti tezammun et- mesi şarttır, halbu ki helime- ler üzerinde israr - edilmiştir, doğru değildir. Bu sebeple de nakzı müstelzimdir. Nihayet aziz memleketimin saadetini genç kalbimle düşün- mekten başka bir hisse tâbi olmıyarak yazdığım bu maka- lede hükümetin şahsiyeti ma- neviyesini tahkire matuf bir sebep olmağından nakzile ada- letin ifasını rica eylerim efen- dıııı Üa $ aslııh Yarın gazetesi 20 Mayıs 159 numaralı nüshası 5 inci sahite & mcı sütununda Sultanahmet be- şinci sulh hukuk mahkemesinden ilânda yövmü müzayede 22 Ha- ziran denilecek iken sehven 29 Haziran' yazıldığından tashihen ilâu olunur. Turıng kulüp —rimoeğe Bu sene istanbulda akt edi- lecek olan beynelmilel Türing kulüp kongresine iştirak etmek üzere seçilen —murahhaslar dün şehrimize gelmişlerdir. Murahhasları Büyük derede ,bir heyeti mabsusa istikbal etmişlir Azayı hamil olan Romanya- nin Reyde Gord, vapuru saat üç | buçukta tophane rıhtımına ya- naşmıştır. . Misafirleri Vali namına muavin Fazlı B. İstanbul Polis müdürü Şe- |rif beyde istikbal- de hazır bulun- muştur. Türing klüp reisi koca eli me- busu Reşit Saffet B. murahhasla- rı birer birer haziruna taktim et- miştir. Seyri sefainin yolcu salonun- da bir müddet istirahat ettikten sonra aza kendilerine tahsis edilen otomobillerle otellerine dağılmış- lardır. Kongraya iştirak etmek üzere gelen murahhaslar 36 kişiden ibarettir. İstanbulun güzel ve cazip man- zarası karşısında zevk duyan misafirler, İstanbul hakkındaki ihtisasaslarını anlatmakla b'tire- memişler ve şimdiye kadar | böyle güzel bir memlekete pek az tesadüf ettiklerini ilâve et- mişlerdir. Murahhaslar dün akşama ka- dar serbest kalmışlar hususi su- rette tenezzühler yapmışlardır. Bugün saat 14 te Dahiliye vekili Ş Kaya B. Dolma bahhçe sarayında kongrenin küşat mera- simini yapacaktır. Çadehu camiler, evkaf mü- zesi gezilecektir. Akşam Tokatliyanda — şehir namına ziyafet, yemekden son- rada bir balo verilecektir. * . Kendinizi denize atın ! Geçen gün başına ceza yağmuru yağan bir seyyar satıcıya 15 gün zarfında 16 defa ve cemen 44 lira cezayi nakti kesildiğini yaz- mış ve buna kayret ettiğimizi ilâve etmiştik. Meğer bunun em- sali çokmuş! Bu neşriyatımızı gören seyyar esnaftan kırk elli kişihk bir grup toplanmışlar, resimi hepsinin imzaladığı bir resim çıkarmışlar ve bir. bu şikâyetname ile birlikte bize gön- dermişler. Fazla bir şey ilâvesine lüzum görmediğimiz bu şikâyetnamede bakınız nediyorlar: “Bizler efkari fukaradan sa- gir ve kebir, bikes, seyyar satı- cı olup ancak ekmek parasını bile kazanmaktan aciz bulunu- | yoruz. Sattığımız mallar bir kaç balon ve fotin bağı ve salreden ibarettir. Zabıtal belediye me- murları tarafından menedildiğimiz esnada: Açız ne yapalım, de- diğimiz halde: Kendinizi denize atınız! Cevabını alıyoruz. - Na- :;”::I:.:n“:.:' Gı:b““k perası nn v hırsızlığa mı ıovkgemer'ı:ıl?yı:: lar! Bu ane kadar derdimizi kimseye anlatamadık, Artık bizim 'n:i 'lkâzllloyy" satıcıların fer- yadını dinleyecek erbabı hamiyet kalmadımı? Iki Uralık sermayeli bisküvi satan bir çocuktan on lira ceza talep ediyorlar.Bir buçuk mah mukaddem Eminönü mer- kezine — muavin tayin edilen, Muavin Hüşmü — efendi lıımın mallarımızı kırdı döktü, mahv- etti ve on beş gün zarfında 44 lira e-ı" naktiye mahküm olan- larımız pek çuktur ve bu bapta müracaatımızda: Buradan gidiniz, cehenneme kadar yolunuz var! Cevabında bulunuyorlar. Lütfen feryadımızın gazetenizin bir köşe- sine dercini — istirham riz efendim . , a

Bu sayıdan diğer sayfalar: