27 Şubat 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

Ş e aRm a v a -w K z er * n Menemen Diva-| Reisi Cü hur nı harbı ( Birinci sahifeden devam ) lardan Yakup ve tevfik ho- caların Şeyh Esat ile müna- sebelleri ve bunun teşkil ettiği makşi tarikatı namı altındakilgizli teşki âta gir dikleri tevilen vaki ifadele- rinden ve evrakı tahkikiye mündericatile vaki şehadet- ten ve mevcut muhabere ev- rakından anlaşılmış olduğu cihetle hareketlerine temas eden |Türk ceza kanununun 163 üncü maddesinin ikinci fıkrası delâletile 313 üncü maddönin ikinci fıkrasına tevfikan" Yakup hocanın fa- aliyeti derecesinin takdiren altı ay diğer Tevfik hocanın da üç ay hapislerine ve onar lira ağır para cezasına mah- kümiyetine ancak Yakup hocanın yaşı 65 i geçliğin- den 57 incı maddeye tevfi: kan cezasının altıda biri ten- zil edilerek beş ay müddet!'e hapılnî karar verilmiştir. İkinci celse İkinci celsede Çanakka- leden Hüseyin oğlu Muhtar Ali Ulvi ve yine nmakka leden Karantinada Ali Ef, lerin muhakemeleri ya mış ve bir sene hapse mah- küm edilmiştir Uçüncü Celse Üçüncü celsede dini his- siyatı alet ederek devletin emniyetini ihlâl edebilecek teşkilâta dahil olmak suçu ile meznun Polatlıdan Gaf- fst oğlu Müşteba ve Hayma-? nada mukim müteka.din askeriyeden Edirneli Sait Ef. nin duruşmaları yaptlmış ve Maznunların müdafaaları dinlendikten sonra heyeti hakime öğleden sonra ka- rarı tefhim edileceğini bil- dirmiştir. dördüncü celse Sant 14te miralay Ata beyin riyasetinde dördüncü celse aktedilmiştir. Müsteba ve Sait Efendilere karar tefhim edilmiştir. Bu karar mnazaran üç ay hapisle 75 lira ağır para cesasına, Sait Ef. de üç ay hapisle 50 lira cezayı naktiye mahküm olmuşlar. dır. Muhakemelerde Cumar- tesi hünü devam olunacak- tıri Hzretleri Konya, 26 (A.A) — Re- isicümhur Hazretleri buğün akşama doğru — otomobille Şehirde ve civarında bir ge- zinti yapmışlardır. İdarei örfiyenin Temdidi Ankara, 26 (A.A) — Bü- yük Millet Meclisi Menemer mıntıkasına munhasır olmak idarenin sekiz temdidini tas- üzere örfi Marta kadar vip etmiştir. Büyük Millet Meclisinde Ankara, 26 (A.A.) — Bü- yük Millet Meclisi bu gün Reis vekili Hasan Beyin ri« yasetinde toplanarak üzüm lerilkurutmakta ve ziraatle hastalık ve haşarata karşı kullanılan kimyevi madde- hkrin gümrük ve istihlâk resminden muufiyetine dâir kanun lâyihasının ikinci mü- zakeresl yapılarak kabul e- dilmiştir. Karadeniz bogazı idaresinin — teş ve ç 1 hak kında kanun n n müzakeresine geçilmiştir. Kz- nun İâyihasına göre Kara denize çıkan bilumum sefa- inin beher - tonilatosundan beş kuruş resim istifa kılma- caktır. Beş tonilatoya kadar gemiler, husust yatlar mun- hasıran seyyah nakleden ve tHeari muamelelerde bulun- mıyan seyyah gemileri, bil- umum harp gemileri, ticarı mahiyette olmayıp munha> sıran devlet hidematı resmi- yesine tahsis edilmiş olan devlet — gemileri, — ilmi hususatta kullanılan gen ler, balıkçılık veya gercilikte veyahut hernevi deniz mabhsulâtı saydinde kullanıldıkları müddetçe ağ ve havız gibi tertibatı mahsusayı haiz milli balık ve sünger gemileri ve Kara- denize çıkıp ta mücbir sebep- ler ilcasile yoluna devam edemiyerek avdet eden ve ©o zaruretin zevalini mütea- kıp tekrar Karadenize çıkan ve fakat limanda kaldıkları müddetçe ticari muamelede bulunmıyan gemiler bu res- miden muaftırlar. Meclis cumartesi toplanacaktır. günü YZ DN : A ee murer. MRUZEAIR Ben burada herkes biri genç kız diye tanıyor, sizin ye- geniniz... Hakikat bu gün çirkinliğile meydana çıkm- (| ca herkes ne diyecek ? — Benim zavallı yavru- cuğum ! Senin çirkinlik hak- kında fikrin bile yok! Böyle şeylere — “çirkin hakikat, denmez. — Beni teselli için söy- lüyorsunuz, Ağabey. Ber kendimi unutmak, kendi kendimden kaçmak için tür- lü çılğınlıklaricadediyorum. Buna keşki ; siz müsaade”) etmeseydiniz! Şimdi hakikat meydana çıktığı zaman dast- ( Yarın )ın tefrikası : 68 Çok mahcup — Olacaksınız. utanıyorum, İnişte. — Bütün dostlarım ve bütün insanlar içinde, sen- den daha temizine, daha yükseğine tesadüf ettim, — Ağabeyl... — Kardeşim!... Çocu- ğuml... Bizim yuvamız için sen, neşesin, tebesümün; saadelimize saadet ilâve e- den bir şeysın. Bizi birakma! — Beni ne kadar min- nettar ettiğinizi biliyor mu- sunuz... Bu tatlı kelimele- rinizin, kalbimde, ebediyen öldüklerini zannettiğim iyi ve güzel hisleri canlandırı- larımızın yanında ne kadar ı YOru. ( Dinci sahifeden devum ) da bir içtima aktetmiştir. Celse en$ kıdemli aza Jarak Ahmet İhsan bey tarafından açılmış ve müte- akiben def Ahmet İhsan be yin reis, ve Enis Tahsin be- yin reiş vekili Selâmi İzzet ve İsmail Ramiz, Yusuf Ziya beylerin — kâtip intihabile müzakereye başlanm ıştır. İdare heyeti reisi Hakkı Tarik Bey kongrenin daveti sebeplerini —izah etmiştir. Evvelâ Bulgar gazeteciler cemiy ri federasyonunun daveti üze-ine geçen ağut- tos iptidalı cemiyet beş arkadaşın Bul- larında, namı: garislana yaptığı ziyaret ve bu ziyaret münasebelile iki memleket matbuatında iki memleketi — alâkadar edecek neşriyat — üzerinde aktedilmel, den bahsederek nun âfname federasyo: bir heyeti umumiye tasdik edilmiş iti'âfı tasdikine arzetmiştir. f beş maddeden te- ediyordu. Birinci biribirlerinden bir bağlı son içümamnda olan bu kongrenin rekküp madde dostluk muuhedesile memleketin ehem- miyetli haberlerini ihtiva edecek bir bülten mübad:- lesine ikinci madde tanınmış Türk rinin olan iki ve Bulgar muharrirle- yazacakları makale- lerin ikt taraf heyetlerinin münasip görecekleri Türk ve Bulgar gazetelerinde neşrine üçüncü madde bitaraf ehem- miyetli hadiselerde hususi taf silât istediği takdirde karşı te- ra fın bunu teminine taallük ediyor, dördüncü madde de her iki memleket gazetele- rinin uzak yakın bir geçmi- şe ait ve ikl memleketin dostluk münasebetlerini bo- zabilecek hatıralara bugün olduğu gibi gelecektede te- mas etmmeesi temennisini iz- har olunuyordu. Hakkı Tarık B ristan ziyaretinde kendileri- ne gösterilen hüsnü ka- bulün — temsil — ettikleri arkadaşlarına raci olduğunu Bulga- söyleyerek bu ziyaretin iyi hatıralarını 'daima saklıya- caklarını ifade ve ikl mem- leketin efkârı umumiyesinin arzusu addoluna bileceğine kani oldukları bu itilâfaame- nin kongrece tastikini rica- etmiştir. Azadan Enis Tahsin Fakat azıcık ta kendint- zi benim yerime koyarak düşünmenizi rica — ederim Ağabey. “Tufeyli, yaşamak, benim gibi duyan bir insan için en zalim işkencedir, bi- rakınız çalışayım, hayatımı burası benim kardeşlerimin evi. Her zaman gelirim. Kâmi Bey birdenbire, tarardan vaz geçti. Uslu bir çocuk gibi mazlum mazlum boynunu büktü: — Sen bilirsin Belkıs... nasil istersen.. — Ağlıyacak balde Idi. Bunu hisedince Belkısın da dudakları titredi: — Amma sakın bana gücenmeyiniz Ağabey, sizi kazanayım... kardeşimin , darıltırsam muztarlp olurum, çokmuztarip olurum.. Hayır.. Buna tahammül edemem... YARIN B. zaten Makedonyalı o'du- ğuna ve birçok Bulgar genç- arkadaşlığı yapmaktan kuvvet bulmuş dastluk dalr bir başlanğıçtan sonra ttilâf- namenin aktini ve tasdikını tasvip eden beyanatta bu- lunmuş ve İsmail Müştak beyler reis Ahmet İhsan be- yin bunu teyit eder müta- itilâfın lerile mektep rabıtalarına lealarından heyetiumumiyesi ittilak ile sonra ve alkışlarla tasdik - olun- muştur. Bundan sonra cemiyete bir bina satın alınması hak- kındak! ve idare maddeye geçilmiş heyetine lâzimge- len salâhiyet verilmiştir. Bu arada cemiyet reisi geçen kânunusanide yapıl- mış olan balodan bahsede vek balo komitesi ile başta İsmail Müştak Beyle hanım- ları bulunmak üÜzere isim- leri açık teşekkür varakasında zikre- gazetelerde — ve dilen güzide hanımlarımızin iştirak ettiği tertip heyeti- nin kıymetli — yardımlarını ve yine bu heyetin delâle- tile cemiyet balosunda tevzi edilmek için çok değeri hediyeler vermiş olan zatla- rım baloya her yıldakinden daha büyük bir mümtaziyet temin eden alâkalarını bir kere de kongre huzurund bildiğini ferdasında yadetmeyi vazife töylemiş, balo bir akşam gazetesinde çıkp ve bu tertip heyetini teşkil eden hanımlarin hissini ren cide edecek bir mahiyette telakki olunan bir fıkradan haberdar edilmesi - üzerine bunu tashih için teşebbüs aldığını ve esasen - fıkranın maktadı o telâkkiden uzak olmakla beraber, tertip he- yetine karşı bütün matbuşt müntesiplerinin müteşekkir, her bir nezahet balodan daha üstün ve muvaffalı- yet kazanan matbuat balc- sunun-gelecek senelerin de yardımlarına şimdiden ricaci olduğunu ifade etmiştir. Akşam tah:- rir müdürü Enis Tahsin B. de bu histe beraber ve —müteşekkir bütün azanın olduğunu etmiş heyeti beyan umumiyenin, idare heyetinin takdir vye teşekkürlerine — iştirak — ile kongre hitam bulmuşlur. Darılmadınız bana değilmi? Söyleyiniz Ağabey, darılma dınız, değilmi?... — Darılmadım yavrum müsterih ol... Hiç darılma- dım... Fakat vadini unutur- Sıksık — gelmezsen... İşte ozaman... — Gelirim Ağabey, her zaman gelirim,.. Gelmeden durabilirmiyim? Sizi özlerim. Bu maskara kızda nerede kaldı? — Kim? — Kim olacak? san... Zevcei muhteremeniz. Bir özledim ki kâafiri. Belkis ciddi ve hazin büyük bir sarfederek üzerinden attı. Çünkü ağlamak üzere idi. Ve ağlamak hiç te hoşuna gitmiyordu, (Devamı var) tavrını, gayret Sahife 3 /g Matbuat Cemiyeti kongresi (Efkârı umumiye huzu 'vunda Sıhhat vekâle- tinden soruyoruz: Bu fakir milletin iktısadi buh: ranı zamanında bukadar mu- azzam binalara lüks sayılan sinek mücadelesine böyle fazld paraların sarfolunması cevamidir Sıhhat ve içtimal venet vakâletinin, fenni ve ciddi hususlardaki hisset ve ! kıskançlığına mukabil diğer mesailde israf denilecek ka- dar fuzuli masraflardan ihti- raz edememektedir. Senelerdenberi — inşaalı devam eden serum ve aşı mua- müessisesinin paviyonları en göze çarpan bir keyfiyelttir. Ecnebi memleketlerde bulu- nan mumasil müessisat bi- naları hoerhalde bizdekiler- den çok farklıdır. Robert Kach, Erlih, Pas- teur, welcoöm,, müessiseleri- le, Vienne, Buda - Pest' Go- penhague, serum ve aşı da- rül istihzar ve mesileri en- çok iş yapan ve son sistem oldukları halde, yapılmakta olan, müessisemizden çok küçük ve adeta bizim pavi- yonların birisi kadardır. Bu kadar alâyiş ve azamete mukabil fenni cihetleri on- larla mukayese edilebilirmi? Ecnebi bunevi mücsseseler ekseriya, bilhassa yeni yapılanları mutlaka şehirden hariçte- dirler. Halbuki bizde yeni yapıldığı halde şehir orta- sında ve yol kenarında kol- aylıkla televvüse müsait bir vaziyettedir. Apı ve serum müessise- lerinin mühim anasırından birincisi olan hayvanlar me- seleside hiç düşünülmemiş tir. Bu hayvanlara ait Ahır- lar, Meralar hususi itinaya ve fenni ihtimama lüzum göstelirken inşaatta bu key- fiyetin, nazarı dikkate alın- dığı na delâlet edecek bir şey görülmemektedir. Müessise, uzun zamanlar geçtiği halde daha fa'aliyet sahasına girmemiştir. Bu yüz den memleketin sıhhi ve de- vat ihtiyaçları için harice müracaat edilmek ve yük- memleketledeki sek fiatlarla alınmak mec- buriyeti hasıl oluyor. Bu se- beblede milli servetin bir kısmı kaybedilmiş bulunuyor. Memleketimizdeki — ba- taklıkların kurutulması key- fiyeti mühim ve büyük na- fiateşebbüsleri — sayasinde ancak imkân sahasına gire: cek hususlar olduğu nazarı dikkate alınmıyarak ve fu- zuli olarak bir çok mazot filit istihlâkine — malolan si- nek mücadelesine kalkışmak ve buna mukabil sıtma mü- cadelesinde esas olan “Oni- nine, sarfiyatını adeta ban- ka muamelâtı gibi bir çok kırtasiyeciliklerle, hesabında santigra mına kadar âran- ması, lüzumsız kıskançlıklar değilmidir? Sıtma mücadelesinin esası halkı “Kuininise, etmek oldu- ğmna nazaran aceba tahsisa- yor, cihet dikkati Cavap bekliyoruz: tın kaçta kaçıla (Kuinine)sa! çok mühim olan celbedi bir keyfiyet değilmidir ? Bu fakir milletin, iktısâ! buhran zamanında, buka! muazzam binalara ve | bu a] oli addolunabilkcek sinek Mi cadelesine, böyle fazla pi Jarın sarfolunması revamli arar z Muharrir tehdit edilemez (1 inci sahifeden devant) riri polis müdiriyeti celbedip ifade almâ ları tahkır ve tehi etmek salâhiyetleri vâf mıdır? Bu salâhiyeti hat gi kanundan, kimdef ve nereden almışlaf” dır? Bu memurların bu hatf? ketlerinden şiddetle met tutulmaları ve kanunun rine getirilmesi icap ettiği zannediyoruz. Bir taraftan vatanda; masuniyetlerinden ve kantif” | gayet müdekkikan* || bir surette tatbik edildiğli | den Millet meclisi huzurt da baha edilirken İstanbil gibi bir yerde polis memif” ları vazifeleri haricinde İf ler yapmakla meşguldir! Tarın kanun adamı O” makla maruf bulunan 4 biliye vekili ,Şükrü Katf Beydenasoruyoruz. Abdülhamidin Beşiki mühafızı — Hasan Paşa ı:— kanunları bu kadar cüre! ayaklar altına almağa saret ede bilmişdir. Metf lenin resmen Tahkıkini hususda vekil tatmin etmesini beyin bi Si gl temef' ediyoruz. Şimdilik bu kıd" muharririmiz kanuni tedbi'” tevetssül etmiştir. — Efendiler: ayipdır. yed FİRARİ LİDER Antakyada d’a ıyak " hümlarinı Zi ( Adanadan Suriyeye kt olan ahali fırkası avkat Abdulkadir 0 lideri lKeGm.' fransızlar tarafından antâh, yada ikamete memur © miştir. Sabık lider şimdi nadan birlikte kaçmış arkadaşlarından bulunuyor. Antakyada Türk hi nefretle karşıladığı bu ma antakyalı kiye söz söylediği hükümeti bir AF a ayril genç'ler aleyhil birleşip mükemmel bir yak atmışlardır.