17 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

Sıhife 2 Dun - sabah limanda Iki vapur çarpıştı ve biribirlerine protesto çekere Dün sabah llmanda bir kaza olmuş, iki vapur çar* pışmıştır. Kaza şu şekilde olmuş- tur : Giritten gelerek Karade- nize geçecek olan “Mikail Tomski, ismindeki Rus va- puru Dolmabahçe açıkları- na geldiği sırada kendini cereyana kaptırmıştır. Rus vapuru orada de- mirli bulunan Luit Medite- rane kumpanyasının “Val- rosta, vapuru Üzerine düşp- müştür. k zarar istediler İki “vapur bu — yüzden çarpışmış ve “ Valrosta , yapurunun yan yan tarafı epeyce hasara uğramıştır. *“Tomski,, de bir az rah- ne almıştır. Bu rahneden baş anbar tarafı delinmiş, vapur su al mıştır. Vapur fazla yüklü- dür. Bu, bir az vaziyeti teh- likeye sokmaktadır. Her iki vapur kumpan- yası da biribirlerine birer protesto çekerek zarar ve ziyan talep etmişlerdir. Emin istifa mı etti? 250 bin lira tahsisat alamadığın- dan çekildiği söyleniyor Darülfünun emini Mu- ammer Raşit Beyin — isti- fa ettiğini dünkü akşam gazetelerinden biri yazıyor- du. Bu hususta Ankara tek grafları böyle birşey olma- dığını kaydediyor! Ankara 16 ( Hususi ) — Darülfünun emini Muainmer RaşitB.in istifası haberi hak- kında henüz tahakkuk et- miş bir şey yoktur. Bu haberin şundan çık- mış olması ihtimali vardır: Muammer Raşit B. B | remin tatbiki ve Darülfü- nunda ıslahat için 800 bin Hra olan Darülfünun büt- çesine 250 bin lira daha ilâvesini istemişli. Bu tah- sisat evvelce vadedilmişti. Fakat sonradan bu para- nın verilmesi mümkün ola- mamıştır. Muammer . Raşit B. bu vaziyeti görüşmek- tedir. İstifanın bundan ga- lat olduğu zannedilebilir. Çünkü Muammer Raşit B. istifasının doğru — olmadığı söyleniyor. Uzlaşılacak mı? Vapurcularla Seyrisefain müza- keresi müsait safhaya giriyor. Mılli vapurcular birliği ile Sayrisefain arasındaki müzakere devam ediyor. Fakat henüz kat'i bir neticeye varılmamıştır. Maamafih bir kaç güne kadar müsbet veya menfi bir şekil hâsıl olacaktır. El- yevm müzakere edilen ma- ddelerin içinde şunlar var- dır: Postaların hareket gün- leri. Navlun tarifelerinin tan- zimi. Mezkür hususat üzerin- de bir #tilâf zemini buluna- cak gibidir. Bilhassa Seyri- sefain idaresi geçen seneler- de olduğu gibi, vapurculara #ilepçilik tavsiye etmekten vazgeçmiştir. Bu nokta milli vapurcular arasında men- nuniyeti mucip oluyor. K aa d Hazirandan evvel Inhisar müdürleri birer birer Ankaraya gitmeye başladı Tütün İnhisar müdürü Behçet B. den sonra müs- kirat inhisar müdürü Âsım | B. de bugün Ankaraya gi- decektir. Gerek Behçet ve gerek Asim beylerin Anka- haziranda memurlar arasında yapıla- cak tebeddülâtla alâkadardır. Şimdiki teşkilâtta bazı değişikler takarrür etmiş ve ra seyahatları baziranın birinden itibaren tatbik edileçeği temin edil- miştir. Buna nazaran Tütün in- hisarının Çanakkale merkez ! Asaf Bey_ Bu defada Manisadan namzet! Konsolitçi Asaf B. İstan- bul müstakil mebusu olmak- tan vazgeçmemliştir. İstanbul — intihabatında kazanamayınca, yeniden müstakillen namzetliğini vaz- etmiştir. Fakat, bu defa Manisa dan müstakil! mebus seçil- mesi için ora heyeti teftişiye- sine telgrafla müracaat et- miştir. | müdürlüğü müdiriyete kalp | ve İstanbul baş müdürlüğü- ne ilhak edilmektedir. Kastamonu merkez müdür- löğü İnebolu'ya nakledilecek ve Gireson merkez müdür- lüğü müdürlük olarak İne- | bolu'ya raptolunacaktır. Er- zincan merkez müdürlüğü müdiriyete kalp ve Erzw- rum başmüdürlüğüne ilhak edilecektir. Hazlrandan itibaren bü- tün merkez — müdürlükleri kaldırılarak bazıları başmü- dürlüğe, ekserisi müdürlüğe kalp edileceklerdir. Müderrisler Darülfünuna tekrar müracaat etti Bu sefer mebus intihap edilmeyen müderris Nuret- tin Ali ve Behçet beyler müderrislik için tekrar Da- rülfünuna Mmüracaat etmiş- lerdir. Edebiyat — fakültesinde münhal olduğundan Behçet | B. alınacaktır. Fakat Tip | fakültesinde münhal olma- dığından — Nurettin Ali B. için bütçe beklenecektir. Postanesinde e at Suiüstimal Posta müfettişleri Üskü- dar postanesinde bir sulisti- mal bulmuşlardır. Bu yüzden Üsküdar posta- nesi havale memuru İsmail Hakkı Beye işten el çektiril- miştir. Yapılan tetkikat İsmail Hakkı B.in uzun müddetten- beri zimmetine azar azar para geçirdiğini göstermiştir. Bu para mühimce bir yekün tutmaktadır. Başbörn Vekâletile gö- rüştü ve döndü Amerikada muhtelif za- manlar muallim mektepleri müdürlüklerinde bulunan ve daha sonra (Sanfıransisko) da hususi bir mektep aça- rak ferdi tedrisat ile meşgul olan, terbiye profesörü müs- yü (Başbörn) perşembe gü- nü şehrimize gelmiş ve doğ ru Ankaraya giderek Maa- rif vekâletile — temaslarda bulunmuş ve İstanbula dön- müştür. Bu zat İstanbulda da bir konferans verecek- tir. Konferansnı Darülfü- nunda vereceğt tahmin edi- liyor. Ferdi tedrisatın memle- ketimizde de tamimini ar- zu eden müsyü (Başbörn) konferansını samiine Türk- çe olarak kendisinden son" ra tercüme edilmesini iste- mektedir. Tasarruf Nerelerden temin olunacak ? Memur maaşlarından ya- pılması düşünülen tenzilât gu şekilde olacaktır: Bu yüzde 15 tenzilâtın, yüzde altısı kazanç vergisi kesilmek suretile temin edi- leceği gibi, yüzde üçü de yeni memur tayin edilme mek süretile temin oluna- caktır. Hizmeti 10 seneyi geçenlerin tekaüde sevkleri haberinin doğru olmadıği söyleniyor. Bir sermayedar Ankarada Maruf Çekoslovak - ser- mayedarlarından M. Skoda dün ekspresle şehrimize gel- miş ve Ankaraya harekel etmiştir. M. Skoda hükümet merkezinde bazı ticari me- seler etrafında teşebbüsatta bulunacaktır. Mumaileyh mu- harririmizin, Ankaraya niçin gittiği sualine cevaben, kısaca: — İşlerimin halli mak- sadile, demiştir. M. Jakobi geldi Dün, şehrimize M. Ma- ister Jakobi gelmiştir. M. Maister Jakobi Ana- dolu - Bağdat demir yolunun hükümet nezdindeki sabık delegesi idi. Yol mütehassısı getiriliyor Vilâyet Avrupadan bir yol mütehassısı getirmeği kararlaştırmıştır. Kara Ali etesi mahkemede Beni öldürecekler! Kara Alinin yaptığı cinayetler meydana çıkıyor Darıca ve Düzce tarafla- rında icrayi şekavet eden ve bir kaç kişiyi öldüren kara Ali çetesinin muhake- mesine dün ağırcezada de- vam edilmiştir. Malümdur ki bu çete eşhası — şunlardır: Kara Ali, Rüstem, Palo Hüseyin, koca Hüseyin, Halil, Ahmet Hasandır. Dünkü celsede evvelâ maznunlardan Ahmet din- lenmiş ve şunları söylemiş- tir: — Efendim. Bön Halille beraber Hasanı kara Alinin emri üzerine öldürdük, E- ğer Hasanı öldürmemiş ol- saydık muhakkak kara Ali bizi öldürecekti. Beni tevkifhanede onla- rın yanından ayırınız. Çün- kü ben mesesleyi doğru söylediğim için beni öldür- meye kalkıyorlar. Hayatım tehlikededir, , Dünkü celsede 11 şahit dinlenecekti, fakat şahitler- den üçü mahkemeye gelme- diklerinden sekiz şahit din lenmiştir. Şahit Halil İbrahim de- miştir ki: — Kara Ali 928 senesi bir gün Darıcaya geldi ve Kahveci Recebin | dükkânmda içmeğe başladı. Ben de tesadüfen ora- idim. Biraz — sonra sebepsiz. yere — kali- veci Recebin — kolundan tuttu — ve — Tabancasını çekerek Recebin üzerine ateş etti fakat kurşunlar Re- cebe isabet etmedi. Ben bu hâdiseyi 928 senesi şikâyet ettim, hiç bir şey çık- madı , Bunun üzerine kahveci Recep dinlendi ve bu da hâ- diseyi tasdik ettiği gibi şu- nu da ilâve etti: — Bu hâdiseden bir kaç gün sonra Kara Ali beni çağırdı ve dedi ki - Ben seni pişkin bir adam sanırdım. Meğer sen çok çiğmişin. Ogün ben başkasını vuracaktım amma — kaderi yokmuş. Sonra o günkü ta- banca insan öldürmez bak bu öldürür diye kocaman bir tabanca çıkararak gösterdi. Diğer şahitlerde hep Kara Alinin aleyhinde şahadette bulundular, Heyeti hâkime, — sekiz hukuku umumiye ve 28 müdafaa şahidinin celbi için muhakameyi — 20 hazirana talik etmiştir. —— | da biç Zahire borsası meselesi Borsa göçü Tellâllarla mubayaacılar birbir- lerine girdiler ve en nihayet Ankaraya heyet gönderdiler. Hükümet taratından za- hire borsası nizamnamesi yapılıyor. Bu nizamname mevadı içinde mubayaacı- lar ve tellâllar hakkında bir. takım ahkâm vazedi- Hiyor. iki parti olan muba- ayaacılar ile tellâllar kendi haklarını müdafaa etmek fikrindedirler. — Fakat asıl hassasiyeti — mubayaacılar göstererek telâş ediyorlar. Netekim bu maksatla Ankaraya bir heyet gönder- mişlerdir. Hancı zade Nuri ve Selâmi Salih Beylerden ibaret olan bu heyet şu noktayı müdafaa — ederek ihükümet nezdinde teşebbü- satta bulunacaklardır. 1 — Mübayaacılığın ip- kası 2 tellâllığın — lâğvı. Mübayaacılar, esasen ni- zamnamede böyle bir şeyin olduğunu söylüyor ve tel- lalların borsa haricinde iş yaptıklarını iddia ediyorlar. Mübıyııcılnnn bu nok- | öçüyor. mukabil cevap tal — nazarlarına tellâl'ar da — şöyle veriyor: — Bizde borsada işli- yoruz. Esasenher tellalın mubayaacısı vardı. Muamele itibarile bizim mubayaacıdan farkımız yoktur. Borsa haricinde muame- le yapsak bile bunu tüccar kabul etmez. Hâtta tellâl- lara bizim memlekette ih- tiyaç bile vardır. Çünkü işi meydana çıkaran tellâllar- dır. Meselâ Avrupada ve Bal- kanlarda bile tellâl var. Netice itibarile mübaya- acılarla tellâllar birbirleri- ne zıtdırlar., Mubayaacılarlarla tellâl- lerin noktai nazarları bu şekildedir. Hükümet yapma- kta olduğu zahire Borsası nizamnamesile hangi tarafın haklı bulunduğunu göstermiş olacaktır. Belediye bütçesi gidiyor| Bu da tasanuf mu? Belediye meclisinin mü- teaddit celselerini işgal eden Şehir bütçesi tab'edilmek- tedir. Yeni tabedilecek büt- çe yeni nizamname muci- bince Dahiliye vekâletine gönderilecektir. Dalmi en- cümen bütçeyi Vekâlete bir an evvel göndermek için çalışmaktadır. Perşembe gü- nüne kadar gönderilecektir. Rüsumat idaresi tasarruf kastile gazetelere istatistik vermeğe başlamıştır. Ne ga- Tip tasarruf ! Münhal mebusluklar Sâabık mebuslardan Fah- ri (Balıkesir) ve Halit (Kars) Beylerin münhal mebusluk- lardan firka Namina nam- zet gösterilecekleri haber ve- rilm lir. 17 Pazar Siyasi Takvim Bir mum söndü! Dün akşam Bâbıalide fâcceten bir üful oldu. D& ğil gençliğine çocukluklarır na doyamadan göçüp giden bu biçare zaten çelimsiz; babasına çok çekmiş birli idi. Ne gariptir ki deri de" giştirirken halk için hakk kat için, doğruluk için halkın olmak - için, velhasil baş için, nezle için öke sürük için, kırk derde deva olmak için doğduğunu söy* leyen bu zavallı ilâcı alma* dığı için kendi başına sik remeden bu asırdide mat: buat mezarına gömüldü ! Bir zamanlar “Yarın, için fol yok yumurta yok- ken “Bir kandıl söndü !, d yerek kervana karışan Poli" tıkanın bu ruyası başına döndü ve yatsıya kadar ya nan mum söndü. politika öldü! İlk sahifesinde — kendi mezar — taşının — kitabesini| yazan Politika vasiyetinde * Ben ölmedim. Tenasül edeceğim. Başka kalıba gi receğim, — diyor. Nihayı kalıbını değiştirmeden dl! lendirdi, Desteklerle yürüyen basına külfet olmada zate! ne mana vardı? Toprağı bol olsun. Allal günahlarını affetsin! Bal kalan bu kubbede — bir sada imiş. Ne kendi eylı rahat ne halka verdi huzu! yıkıldı gitti cihandan dayı sın ehli kubur! Manisa namzedi Konselitçi Asaf Bey defada namzetliğini Mani” sadan koymuş. Asaf Bey, münhaller? kimsenin alınmadığını bilmi" yor musunuz? Bu seferki iM' tihabatı pek mi Konselil benzeettinki Kendini öt beride koz diye kırıyorsun” BPuljparacığına yazık değilm! stanbuldan çıkmayınt? Maniğnisaya gidilir mi? Bu gidişle sakın Di yata pirince giderken ev! ki bulgurdan olmayasın?! x Cansiz sermaye Halk fırkası kongresif de hareketli sermaye üz? rinde konuşurken kırk $f nelik gazeteci Ahmet ib san Bey “harekeisiz seritt ye, yi sormuştur. Dön Türkiyedeki — yef inşaatı düşündümde aklı! bir nokta daha geldi. Bu — milyonlara — çık' binaların yanında olıınıP’ hareketsiz mmıynylwf" Yuanan taleiı'e;i şehrimize geliy? 30-35 kişilik bir Yıl'; Ticaret talebesi, müder?İ' rile — birlikte 20 7’ şehrimize gelecektir. TİJ talebesi gelecek misafi” W için hazırlıklar yapmakl' Yunan talebeleri I.Ğ mizde bir hafta kal lardır. 1500 seyyah gcll;o' Mayısta (Montoro7? ,ıl puru ile şehrimiz€ | Alman seyyahı ıelej J omrrarce-rrruru H .-