23 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Unutulmuş Bir Tekke Beybilhavzın Esrari... TÜNTAR HdETTAA SA ARKLRAT DA T SD D Manevi bir maktel... Beybilhavğda— işe Öaşlayınca ne garip şeyler gördüm? Tek ışık etrafında “Sende kızım bir tecrit ve riyazet devri geçirmelisin!, Kes TU —Müj.. kızım, dedi. Gö- | Tüyor musun dünya ne gü" | Zel. Bunu sen hayatı ele geçirmiş bizim gibi mücer- Tep ve hakikate vasıl olan | insanlardan öğren!... Büyük peder olan Allah buna mazhar kıldı. Sevmekten, sevilmekten | başka her şey, büyük pe- | der indinde de — yalandır. Sevmek ve sevilmek.. İsa ile Allahın sırrı, bü- Yük pederimiz allahımızın trrı bu iki kelimede mün- demiçtir. Sevmek ve sevik Mmek kızım. Sen büyük pe- deri peder olarak ve hazreti hayı da insan cesedine girmiş — hakiki Olduğunu tamıdıktan sonra, İş> te sermest mazhariyetinede r'ılılık. Ey Şarunun Nergisin- den daha bahtiyar, ey du- |daklarından bal damlıyan | kız, söyledik söyledik sende | tev kızım. Seni seveni kal- binle gönlünle, ruhunla sev. Müj.. dedi. Doktorun kara parlak tözlerini başka bir cilâ gel Miş, kır saçları, nihayetsiz enginlerdeki deniz gibi sırlı bir mahiyet alarak dağık Mıştı.. Gönlümün içine yak- Mak isteyen bir arzu ile ba ha bakıyor gözleri göğüümun Üstünde tevakkuf ediyordu.Ne den? Oradaki yer, yer ve çü Tümüş yerlere mi bakıyor- b Ermeni dudusu içeri gi- rince doktor adeta derin bir uykudan uyanmış gibi sil- kelendi. —Benim bugün genç... Ce- Miyetinde çok mühim bir konferansım var, dedi. Biraz Evvel sevmek ve sevilmek Mevzularında o taşkın ve Hüursuz heyecanı gösteren tanki kendisi değilimiş.. Bütün dikkati şimdi ve- Teceği konferansa tekâsüf etmişti. Her ikimize : — Evet ben şimdi ce- Miyete gideceğim, verece- #im konferansla birçok genç leri aydınlatmalıyım, onları, İnzanları aldatan milliyet- €ilik hastalığından kurtar- Mak suüretile tedavi etmeli- Yim, Bilsinler, ki dünyada İnsanlar bir tek iş, bir tek fırağ etrafında dönmekle Mes'ut ulurlar. Lüterin tu- :“Murduiu ışak. Protestan- ik seni pederimiz Sen de kızım, bir tecrit Ve riyazet devresi geçir Melisin. Mama seni de ha- Zirlasın da — bir iki gü e kadar tecride girmelisin. | ada vicdanınla, büyük olan! Deder — allahınla başbaşa | kalmalısın; Korkma - kızim ı korkma, seni orada da, cen- nette de yalnız bırakmıya- Ücağım. Her gün, belki her saat yanında olacağım de di ve gitti., Müj.. hanım gözlerini, elem ve acılarla dolu Jol- duğu halde mçrhul bir. nok- taya dikti. Artık — söyliye- miyeceğim. Size bu hususa mütedair hatıratımı aynen veriyorum dedi.. ybilhavz devrişleri nihayet beni de kendi müs- tekrih âlemderine düşürdüler. Bir kaç gündenberi arlık ben de Protestan, bilhassa bütün dünyayı — Preotstan yapmağa azmetmiş, muaz- zam Beybilhavz tekkesinin en büyük bir şeyhinin, hu: susi tevcccüh, muhabbet ve aşkına mazhar olmuş sözde bir bahtiyardım. Bu manevi (sukuta biraz kendi arzum, fakat en çokta çocukluk hayatımın bir sui- tesadüfü, bir talisizliği oldu.. Ayni zamanda Beybilhavz tekkesinin mühim bir şeyhi mahiyetinde olan şube reisl- min, hususi teveccüh, mu- habbet ve aşkına mazhar olmaklığım neticesi olarak, işte artık ilikâfe de giriyo- rum.... O kara pençeli bir yarasa soğukluğile yurdu- muzda yükselen Beybilhavz binasının mermer - sütunlu, e$ merdivenlerinin gerisine isabet eden esrarengiz itikâf locasına nihayet ben de gir- dim. Bu, uzun mermer ve çok temiz fakat bir kori- dorun üzerinde, yağlı beya kapısı boyanmış in gibi bir yerdi. Beni buraya, uzun boylu, kıvılcım gibi güzel şübemin reisi doktor (N...) getirdi. Doktor çok kıllı ve kaba | eli ile parlatılan kapının tokmağını tutunca: — ( Haçını ahp ardımca, gelmiyen bana lâyık degilk- dir.) Dedi. Doktor haç yaptı, ben de onu taklit ettim. Vücudumun her bir kılı titriyerek çok hafif ışıklı hücreye girdim. İçeri girince doktor : .— Kızım bizi kabul eden büyük pederi kabul etmiş olur. Büyük pederi kabul eden bizi kabul etmiş olur. Biliyorsunki — arti büyük peder Allahımızdan gayri kimse değildir. İşte seni sema ve zeminin sahibi olan büyük peder huzuru- na getiriyorum. Kız, Kız, bahtiyar kız!.. Bil ki, bana kalbini veren en kisa yoldan büyük pedere vâsıl olmuş | demektir. (Devamı var) Halk ne istiyor ? Mahkümlar af istiyor-erzak mağ- şuş-memba Mahkümlar af istiyor hapis- İzmirli İstanbul umumi hanesinde mahküm Nazir oğlu Hasan Tahsin B. den aldığımız bir mektupta mumalleyh İstanbul - hapi- sanesindeki mahkümlar na- mına diyor ki: Bir bedbaht mücrim kar- şısında ilk vehlede hissedi- lecek duyğu ondan nefret muhakkak rikkat ve merhamettir. Eski mahküm edilen bizim - gibi mücrimlerin yeni kanunlar önünde affi tarafına gidil- mesi olunur. olsa da ikincisi kanun — devrinde temenni Memba suları pistir Hüviyeti idarehanemizce mazbut bir karlimiz, dün elinde bir şişe “Sırmakeş, suyu getirerek 25 kuruşluk bir fıçı suyun küp dibinde bıraktığı tortuları gösterdi.. Filhal kariimizin getirdiği şişedeki suda muhtelif renkte tortular, fıçı kırıntıları!.., aynen görülü- yordu. Kari diyor ki “Bun- lardan başka bu tortuda kimbilir gözle görünmeyen daha neler vardır?!. Memba suyunda yukarda nevilerini saydığımız mad- deler gözümüzün önündeseyre * çöp, kıllar, | suları pis... Tabli membalardan kum, taş çıkmasına ihtimal veri. riz.. Acaba membalardan kıl! da çıkar Koca bir şehit halkının bu suretle mı?l!. sıhhatine karşı lâkayt kalan dairei sini bu hayati noktada sor- aide- güya çekecek bir. makam yok mu ? Mağşuş erzak Yevmi gazetelerden biri ÇAarşı larda erzakın mağşuş olduklarını kim- ve paza satılan ve bunların Belediye | yahanesinde tahlil edildiği- ni geçenlerde yazmıştı. men hâlâ çar- a bu kabil er- Buna ri şı ve pazarl, zak satılmakta ve alâkadar memurlar da bu — vaziyete karşı tamamen lâkayt kal- maktadır. Şehrin muzuür tesirler yapan, ayni sıhhati üzerinde mali bir buhran geçirmekte, olduğubir zamında maddetende zararımı mucip olan bu hayali meselelerin cezri bir surette halli lâzımdır. Bu işlere Belediye mi, yoksa sıhhiye müdürlüğü mü hülâsa hangi daire ba* kacaksa bir an evvel baksa- da halkın hem sıhhati, hem derkenmahut Terkos suyuna | de kesesi korunsa? rahmet okuyacağım geliyor! Poliste: Cinayet Bir kadın ağır yaralandı Yangın yeri kadınların- dan yamalı Fatma, dün dökmeciler caddesinden ge- çerken eski dostu bamal Hüseyin tarfından kama ile karnından yaralanmıştır. Carih yakalanmış, mecruhta hastahaneye kaldırılmıştır. Cerh Perşembe pazarında ahçı | Gani fle çırağı Hüseyin kav- ga etmiş, neticede Gani bı- çakla Hüseyini omuzundan varalamıştır. Kaşını yarmış Fatihte İmam sokağında oluran Fuat ve Aziz ismim de iki çocuk, dün oynarken kavga etmiş, Âziz sopa ile Fuadın sağ kaşını yarmıştır. Taarruz Meşrutiyet mahallesinde oturan Aziz isminde biri dün, ayni mahallede otu- ran Necmiye hanımın evine taarruz etmek — istemiş fa- kat yakalanmıştrı. Gülleyi düşürmüş Feriköy Baruthane cad- desinde oturan Vasil, elin- deki 4 kiloluk gülleyi ka- zaen dün, ayni mahallede oturan 10 yaşında Yanl i- minde bir çocuğun aya- ğına düşürerek, yaralanma- sına sebebiyet vermiştir. Gene cerh Hacı Hüsrev mahallesi | | Biurda yoktu K s. ölü Tayyare parça 4 parça oldu/ Toulon, 21 (A-A) —Bah- riye dairesi, birinci filonun Bearn ismindeki tayyare ge- misine mensup bir tayyare- nin Fasta Meknes civarında 700 metre irtifadan düşmüş olduğunu - bildirmektedir. İçinde bulunan 4 kişinin dördü de ölmüştür. M. Aguilera'nın vefatı Madrit, 21 (A.A.) — At keri vâli M. Aguilera ölmşlür. Mumaileyh, 74 - yaşında idi. Lübnan meclisinde Beyrut 21. (A.A.) — Lüb- nan meclisi, İrak ile Suriye arasında petrol boruları fer- şine müteallik olan itilâfna - meyi tasdik etmiştir. sakinlerinden Apturrahman oğlu Osman, çiçek toplamak için dün, Büyük Piyalede Hacı Bayram oğlu Muhar- remin bahçeşine girmiştir. Bu hali gören Muharrem Osmanın yanına — gelmiş , kavgaya başlamıştır. Neticede Osman biçakla Muharremi yaralamış, kaç- mak isterken yakalanmıştır. Çocuğu düşmüş Arap camiinde Deve Nikbin sokağında — oturan 18 yaşlarında Memnun ha- nin dün, ayni mahalle sa- kinlerinden Suat hanıla kav ga etmiştir. Kavga neticesi Memnun Hanim üç aylık çocuğunu düşürmüştür. Bu hususta tah- kikata başlanmızlır. ı “HaLak “me. Ancak mün- A | sek de bir karar Va aei KA DIDYE | Çiftliklerçoğalıyor! Pamuk piyasası n K b niçin düşüyor? Islah istasiyonları açılıyor, Adana (Hususi) —Mem- | leketin bazı yerlerinde ev- velki senelerde tesis edilmiş olan çiftliklerin bu sene kıs- | men takviyesi düşünülmek- tedir. Bunlara yeni iki çift- lik daha ilâve edilecektir. İstanbul, Adapazrı, Eski- | şehir ve Adanadaki ıslah istasiyonlarının umumi fan- Üyetleri geçen seneye na- zaran bu sene daba yük- ve geniş bir şekilde lanzim edilecektir. Busene pamuklarla meş gul olmak üzere Nazilli de bir pamuk ıslah istasyonu ve Maraşta da pirinçle meşgut almak üzere diğer bir istas- yonu tesisi düşünülmekte- dir. Pamuk vaziyeti umumi- yetle şu merkezdedir Bu hafta zarfında piya- salar geçen haftaki tesirat altında kalmıştır. Bununla beraber 5 Mayıs 931 tarihin- | de hazırlanmakta olan y mahsüule ait haberle üzerine oldukca vüs'atli bir aksüla- mel vuku bulmuştur. En doğrusu Nevyork kıymetli evrak bor- sasınım ve eşyayı tüccariye piyasalarının ve pamuk sana- yiinin hakiki vaziyetini gös- terir haberlerin tesirleri al- tında kalmandır. Şimdiye kadar ham ve mamul pamuk istihlâki her hangi bir salah göstermiştir denemez. Bina- enaleyh bu hafta zarfında pamuğun ———0 0> Farelerle hafp terekkiden ziyade bir tedenni meşhuttur. gönkü telgraflar kıymetli evrakia yeni bir zaaf bil dirmektedir. Neticeten pa- muk piyasasındaki — daimi likidasyonlar ve lar devam etmektedir Ahvalin bu vaziyetine em- niyet edilemez. Piyasa sur. bir itimat buhri teellimdir. Halen Amerika pamuğu ladır. Hüküm süren fiyet (pamuk esbaptan — mülee piyasanın fenalığım Hemen — her sada mü- yada k faz- key- haricindeki olan artıran pamugun az istihlâk olun masındadır. Banka müdürü mah- küm oldu! Mersin (Hususi) — Tah minen bir buçuk sene ev- vel vazifeten köyle mu- ayene ile meşgül olup av- dette Selânik bankası diri Naim be: mekte - olduğ kazaya uğrayan ve aylarca tedaviden sonra şifayap olan sıtma mücadele doktoru Celâl beyle Selânik bankası müdiri Naum beyin asliye ceza mahkemesinde muha- kemesi dün hitam bulmuş ve Mösyö Naum ay hapse ve masarifi muhake- me ile ücreti vekâletin ita- sına mahküm edilmiştir. Ceza tecile tabi tutul- mamıştır. altı 5,500,000 dönüm arazi farelerin . ÇAA istilâsına Son iki sene kışın yumu- ı şak gitmesi neticesi olarak * memleketin bir çok yerlerin- | de türeyen tarla farelerile mücadele için hükümetçe ittihaz edilen tedbir ve mü- cadele heyetlerinin mesaisi neticesi olarak istlâyâ ma ruz kalmış olan sahaların mübim bir kısmı temizlen- miştir, Tarla farelerinin istilâsına | uğrayan sahanın genişliği hakkında fAkir vermiiselmak | için İktısat Vekâletince bu | hususta tespit edilen rak- kamları kaydediyoruz. Bu rakkamlara göre 35 muhte- lif vilayetimizde fare hücu: | muna maruz kalmış olan arazi 5,500,000 dönümdür. Bu araziden 2,900 - bin dö- aRemL aa uğradı! nümü yapılan sıkı mücade- le sayesinde tarla farelerin- den temizlenmiştir. Müteba- ki kımm üzerinde mücade- le devam eylemekte ve bu sahalarda gün geçtikçe fare kesafeti tenkis edilmektedir. Fare — istilâsına kalmış olan 35 vilâyı dönüm itibarile en ziy istilâya uğrayan vilâyetler gü süretle tasnif edilmiştir : Konya : 753,000, Sam 600,000, Tekirdağ: 492,800, Denizli: 383,000, Çorum: 337,000, Ş. Karahi- sar: 300 bin, Mardin: 265 bin, Ankara: 220,000, Urfa: 219,000, Yozgat: 200,000, Tokat: 185,000, Bordur 141 bin, 123,500 dönüm. sun: Kastamonu: “Yarın,,ın —— üçük İlânları « İ Yarm,, karilerine bir hizmet edebil- mek emelile küçük ilânları aşağıdaki şart- larla kabule başlamıştır. 1— 5 kelime bir satırdır. ğ B 15 tenzilât yapilır. Ö ğ Her satır için S kuruüş ücret alınır, Bir defadan fazla neşredilecek ilânlardan yüzde Küçük ilânlar her gün neşredilir. İsteyen — kariler - intihap edecekleri rumuzla gazetemizi adres gösterebilirler. S guu Içi verileceği &n imiyenin —a Taaaa HK aA MSCLZ UEREALİ UERTURUL FULU D ADSI YU UUMUĞNUNĞSU İKİZA Gnginiş devair ve enazırı iltilg (a
