24 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

24 Haziran 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F Si dN ” ç: Esrar kahvelermde...' 'Tümtüm ekmek tüm .. Zerdellezi pilavüküm!.. Amin!,. Buadam 40 yaşlarında, orta lllîl HUHIRHİHİIİZİI MÜŞ AHIDELER Esrarkeşler arasında Boylu, uzun bıyıklı, kara yağız bir zattır. Kahvenin kapısı yanında baş tarafa oturmuş, elinde 33lük sarı bir tesbihi gekerek kahve içerisinde bu- Tunanlarla konuşuyordu. İşte bu, postabaşı Çakır Nuri, tay- fasına güzel bir hikâye nak- lederken içeriye bizim bildi- #imiz Dede Sultan ile diğer beş — esrarkeşlerin — girdiğini gördü. Hemen oturduğu posteki- den kalkarak : — Hangi dalğalar ve hangi rüzgârlar sizi buraya altı şa- him, diyerek hemen Dede sultanın eline sarılarak öptü. Dede sultan da : — Eyvallah abicim, nur- el dedi ve odâ onun elini öptü. Bu el öpme merasimi- ni müteakip postabaşı Çakır Nuri hemen oturduğu poste- kiyi Dede sultana göstererek: — Çök bakalım şahım gök, diyerek oturttu. Diğerlerini de en nihayet- ften sra kolu dizilmiş sandal- yalara - oturttu. Bu sırada kahvenin içinde “merhaba abicim, —merhaba kardeşim, merhaba imanım, merhaba anam babam,ve ih... Bakaratlarda bir —merhaba Merasimi icra edilmişti. Bu merasimi müteakip iki üç sa- niye bir sükünet baş gösterdi. Bu süküneti müteakip te posta- başı ayağa kalkarak: — Ey kış (1) delikanlılar, ey bağrı yanık afililer, bu ada- mı yeni, Dede sultanı tanir- mıisiz? dedi. Bu suale bir takımı ;veı, bir takımı da hayır, dedi- . Bunun üzerine postabaşı tekrar: — Ohalde kim olduğunu töyliyeceğim dinleyiniz, diye- rek sözüne devamla: —Bu moruğa |2) adile ve sanile Dede Sultan derler. Otuz kırk senelik keş olup meşhur ve malüm postaba- glardı ndır. Arakçılık, (3) kerizcilik, K rakıcılık ve keyifçilik bu- na, hep buna vergidir, dedi ve hemenm kahveciye serle- merek: — Ulan uyuşuk, iki boş SI benden bir doludur, diye haykırdı. Dede sultan dat — Bir başta benden, dedi. Tefrika No : 37 kiymeti, bana çok elem vere- cekti. - Bileziğiniz, — aldığınız tade edilmiştir. Fa- ket, muhakkak senden bir hediye, bir hatıra almakta Mrar ettiğim için, — rasgelece- din ilk Çiçekci dükkânına gir, bir demet menekşe al ve İötfen dudaklarına götürmek mahmetini ihtiyar et. Bu, sen- — alabileceğim en kıymet- Mıı olacaktır. ısmarladık Enis! :::-lıı kalbimdeki büyük BİR ALEM...' Yazan: Ahmet Süleyman e- Tğlen Muharriri: Hüseyin Zeki O sırada Fıyakalı ince seslle : — Bir başta bende abicim, diyerek tam bir nargileyi ta- mamladı. Kahveci uyuşuktu: — Posta tamam delikan- hlar, diyerek esrarlı tömbekiyi kobağa basmağa başladı. Aradan on dakika geçmişti. Bir zil sesi işitildi. Bu zil, kabağın hazır olup yandığı ha- berini vermektedir. İşte, bu zili duvan posta- başı Çakır Nurt hemen ayağa kalkarak: — Haydi bakalım ihvanlar, dışarıya bir. volta 16 ) alıp temizlenelim, dedi. Emir üzerine hep birlikte dışarıya çıkıp öksürmeğe, ak- gırıp teneffüs etmeğe başla- dılar. Beş dakika sonra yine içeriye girip kapıyı kapadılar ve halaka olarak oturdular. Bu sırada postabaşı ken: dine mahsus bir tavur ve bir vaziyet takına: Tahsin de Fakiri fikara ümmeti. Bu ümmetlerin Tuhu için. yenleri yangın külesine Sepetci Demeyenleri de yeni camiye Bekçi, h İm nasip ve vâsıl. Eyliye, Dedi ve üzerine de bir âmin çekti. O sırada narğile geldi. Hemen Dede sultana kamışi uzatarak: — Koşma |7) il asıl baka: hm, Dede stultan, dedi ( ı var) rkeş (2jmoruk : Hırsızlık (4) keriz: largilenin bir sefer N) Ke; yar (3) arakı Kumar (5) Boş: dolmasına derler. olup dörde faksim edili boş 5 kuruş "sayılır. 16) Temizlenmek: Üksurmeı ak- iki tenefiüs — eti beyit Tavuklar —e Baş aşağı taşınma- malımış ! Himayel hayvanat cemiyeti Belediyeye müracaat etmiştir. Bu müracaatında tavukların baş aşağı taşınmasına mâni olunmasını İstemiştir. Enis, bu mektubu okurken hafif ve şinirli bir sabırsızlık hisseti, Hicranım hakikaten sevmiş olduğunu düşündü; te- miz bir aşkı lekelediğinden güphe etti. Öğleden sonra so- kağa çıktı, bir çiçekçi dükkâ- nına girdi on kuruşluk menek- şe aldı; dudaklarına götürdü ve bir çocuğun eline bir kaç kuruş mkıştırarak genç kadına gön- derdi. Sonra unutma- ga çalıştı; muvaffak oldu ve ©o kış evlendi. ğ Y'ın'ıl. 'eoımıım ş Adliyede: Hâkim Davası karara kaldı Fölüryede Solaryom Plâji meselesinden İkinci Hukuk mahkemesi azasından Mitât Beyle Başkâtip Macit B. aley- hine açılan vazifeyi sulistimal davasına dün Ağırcezada de- vam edilmiştir. Esnayi muhakemede tara- feyn avukatları uzun uzadıya davayı teşrih ederek müdafa. alarını yapmışlardır. Heyeti hâkime karar için muhakemeyi 25 Hazirana talik etmiştir. Musul mebusunun katliri de şahit dinlenecek Sabık Musul mebusu Nuri B.i katleden Arnavut Hacı- nın muhakemesine dün Ağır- cezada devam edilmiştir. Heyeti hâkime şahit cel- bi için muhakemeyi başka bir güne talik etmiştir. Çamur Şevketin katli davası Bundan bir kaç ay evvel Fatihte bir randevu evinde Çamur Şevketi öldüren Saraç Alaettinin ve asarı cürmü imhadan maznun Fatmanın muhakemesine — Ağırceza da devam edilmiştir. Heyeti hâkime bazı şahit- lerin celbi için muhakemeyi ir güne talik etmi Poliste: Gene bir eve taarruz «& Küçükpazarda — Demirtaş mahallesinde oturan Nuriye Hanımın evine dün, üç aydan- beri dargın bulunan zevci Er- zurumlu Hüseyin arkadaşla- rından Cemil ile Halidi alıp birlikte kapıyı kırıp içeriye zorla girmek istemişlerse de yakalanarak haklarında tah- kikat başlamıştır. Hem kel hem fodul Galata'da Necati Bey cad- desinde 269 numaralı meyha- nede rakı içip para verme- den üstelik te garson Mehmedi döven Abanozda 7 numarada sakin sabıkalı Halit yakalan- mış, Adliyeye verilmiştir. Helâl malmış Fındıklıda — molla bayırı sokağında oturan Ekrem ef,, bir buçuk sene evvel çaiıman 18 lira kıymetindeki semave- rini dün, seyyar hurdacı Agop namında birinin elinde gör- müş, yabıtaya muracaat ede- rek Agobu derdest ettirmiştir. Kürek ne işe yarar Büyükderede Nektor kib- rit fabrikası amelelerinden Çankırlı Hüsmü ile Dadaylı Süleyman. iş — meselesinden dolayı kavga etmişler, netice- de Hüseyin eline geçirdiği bir demir kürekle Süleymanı darp ve başından cerh etmiştir. : Samsun hapishanesinde bir vak'a Birini Samsun hapishanesinde bun- dan bir müddet evvel cezalılar- dan Laz Kadir Bayburtlu Yaşar tarafından pıçakla ağır sürette cerh ve katlolunmuştur. Bunun üzerine katil ile kavgaya dahil olan ve bun- Tarın hisim — akrabasından bulunan eşhas ayrı ayrı koğuşlara konulmak — suretile tecrit edildiler. Yedi buçuk seneye mahküm — olup laz Kadirin dayı zadesi olan Laz hüseyin namında biri in- tikam almak için katil Yaşarı öldürmeyi taravvur eder. Katil Yaşar ifadesi alınmak için ye- rinden çıkarılarak istintak da- iresine götürülüp getiri!diği bir sırada küseyinde kapıda yengeti tarafıncan getirilen ça- maşirları almak için beklemekte bulunuyormuş. Yaşar içeri giri- pte hapishane müdürü ile gar« diyanlar tarafından tecrit olunan yam etti, kendinize itaat edil- diğini bildiniz mi: “Böyle yap3 diye sana kim töyledi?.., demesini çok iyi biliyorsunuz. Eh! şüphesiz sen değilsin ! Fa- kat, seni” mustarip görmek, intikam almak arzunu hisstet- mek, mes'ut olmaklığının ümi- dini beslemek, bütün bunlar birleşti. Beni tahrik etti ve bir darbe..,. İşte her şey olup bitti. Şim- di gelip bana şikâyet ediyor- sun. Şuna emin ol ki, Suzan sağ olsaydi, bugün “O küçük beyi, bulamazdın. Bana, onu — sevmediğini, yalnız kendi vazizeline acıdı. gını söyliyerek aldandığın za- man, ne kadar budala imişim ki inandım. Sadık Bey sana çok para bırakmamış miydi? Daha fazlası mı lâzım? Yalnız sen emret; İstediğin kadar bu- lıyıı' Bilirsin ki işten yılmam. ir kaeç doslumuz. m.l-kı.. öldürdüler! mahalle götürülürken, Hüsyin arkasından gelerek evvelâ ard kaburgasına sonra da ön tara- fından karnına iki defa pıçaği sokar. Hapishane müdürü mâni olmak istemişse de onada hücum eder. Yarayı alan Yaşar ap- teshaneye girmiştir. Hüseyin de arkasından giderek aptes. hanede tekrar - vurmak ister bu sırada Rizeli Mustafa ile deli Mehmet namındaki iki mahküm yetişerek buna mâni olmak ister. Hüseyin onlara da birer pıçak sallayarak - birini kolundan diğerini avcundan cerihadar eder. Yaşar derhal hastahaneye kaldırılmıştır. Fa. kat yarası çok ağırdır. Hapis. haneye gelen adliye ve zabıta memurları tarafından Hüseyin tutularak — ifadesi — alınmıştır. Hüseyin ifadesinde cürmünü ikrar etmiş ve intikam kastile bu İşi yaptığını söylemiştir. Hem, hiç hırsızlık yapmadım amma, lâzım gelirse... — Suö! Beni korkötuyor- sun ! Herif, tessiz. sessiz masa- nın — bir. kenarına ilişti. Bir zaman. başımı önüne iğe- rek düşündü. Sonra, acı bir sesle : — Seni korkultuğumu bi- liyorum, dedi, buraya gelme- nin sebebini de biliyorum. Ve işte bü, kalbimi — eziyor. Seni sevmeden evvel, böyle haln değildim. Çalışıyordum, içmiyordum. Bugün, “Onu, düşündüğüm vakit, vahşi, yır- fıcı uluyorum; yolda geçer- ken, birisi kazara koluma çarp- #a onu öldürebilirim. Çok bet- baht oldum.. Artık hiç bir ha- reketim hayra değil.. Bunun #ebebi seni delice sevdiğim için. Beni bir daha görmiyeceğin- den korkmasam senin “Bey,i Zorlal (A 24 Haziran YARIN ın ALK GAZETESi Bu gütenumuzun mubarriri, muhabirl, lar. — gahsiş kendisidi: gördükleri ter bestçe yazar ıkları kendi gi müllete bildiri müdürü bizzat halkın haricinde — etraflarında W olan bu şütantmnza ver- Haklı bir talep! Sayım vergisinin ilk hafta tamamen alınmaması için emir verilemez mi? Sayım vergisinden tenzi- lât yapılmâsı H. F. kongresin- de kabul edildi. Hükümetin Meclive tenzilât teklifinde bu- lunduğu da söyleniyor. Maliye encümeni de bazı tenzilât ve tadilât kabul et- miştir, deniliyor. Eğer bunlar doğru ise, o sayım vergisinin ilk taksit müddeti olan Hazi- ranın haflası geçmiştir. Sayım borcunuzun tama- mamını tahsil etmek için bizi tazyik edenlere emir verilsin değilse ümüdiniz kestirilsin. Para almak kolay gecikirse haciz var. Hapis var. Malüm- dür ki halkın hazineye giren ve hükümet hesabına geçen parasını — çıkarabilmesi — çok güçtür. İstida vermek borç miktarını tahakkuk ettirmek, havale celbetmek, senet yap- mak para almak için Hükü. met kapılarında sürünme var, Verginin tamamen tahsi- line haziranın haftası geçti diye icbâr edilmemiz bir ümit Ahmet Cevdet B. in karşısında çok ağır ve güç oluyor. Bu derde bir çare bul- mak aceba mümkün değil mi? Çiftçi Ömer Halledene aşkolsun! İşte bir muadele ki halle- dene aşkolsun: Tasfiyesi düyun komisyo- nuna havale edilmiş bir ala- cağım vardır. Evrakım, komis» yonu mumaileyhaca salâhiyet harici görülerek tade edilmiş olmasına rağmen paracıkla- rım verilmiyor. Haksız yere tıkır ukır ben- den alınan bu Dünyalıkları: mın nereden ve ne zaman verileceği sualime de: — 926 senesinden sonraki borçlar hakkında Meclisten bir kanun çıkacak, o zaman alır- sın cevabı veriliyor. Bu kanun ne vakit çıka- cak, ne zaman paralarım ve- rilecek ? Elintizarı eşeddün mi- nennar! Ekrem Nisten bir mektubu Harap Boğaziçinin imarı mümkündür! Üstat Ahmet Cevdet B. kiralar ve ev sahip- Hapıshane müdürü mâni olmak iste- leri için şayanı dikkat tavsiyelerde bulunuyor miş fakat muvaffak olamamıştır Kiraların miktarına dair beyan edilen fikirleri - okuyo- rum. Fakat meselenin mühim bir aslı meçhul kalıyor. Diğer memleketlere dikkat edilmiyor. Bizde kiraya en ziyade doku- nan madde faizlerdir. Para ikraz eden Emniyet Sandığı, Nükuduvakfiye, Emlâk Bankası ancak yüksek faizle para ikraz ediyorlar. Diğer memleketler- de ise bir bina Inşası için yüz- de beş ile istendiği kadar para bulunur. Bizde Resmi daireler bile / 15 ile para verirler ki mas- rafile beraber “/, 16 yı da ge- çer. Müthiş!.. Bundan başka bir de ica- rel vakfiye vardır ki emlâk vergilerine munzam olur. Bu- nun tarhında ise ne mali ne de hukuki esaslar gözedilmez. Bir toprak ve arsa Üüzerine inşa edilen aflı ve bahalı bir binadan alınan emlâk ver- gisine göre İcra tayin olunur. miştim. Onu seviyorsun. Bu çok fenama gidiyor... Hicran elini Yusufun ağzı- na götürerek kapadı. Haydut bir kurt harsile, ince ve mu- attar eli öptü. Genç kadın : — Dinle, dedi;bak, burada ne sefil bir hayat sürüyorsun. Niçin yağlı bir kuyruk yaka- lamıyorsun. — Ne gibi? y — Annenle beraber Ame- rikaya git. Herif şiddetle ayağa kalktı: — Ya! Ya!... Benden ya- kayı sıyırmak mı - istiyorsun? Amerikaya ha? — Burada senin için hiç bir istikbal kalmadı. Burada sende olmıyan meziyetleri ha- iz insanlar hayatını namuskâ- rane kazanabilir; halbuki Ame- rikada, bu cihetler de aranıl. makla beraber, sana verece- Bu muameleye hukuki esar- lar müsaade edemez. Bazı medeni memleketler- dene akılâne usul - vardır: Bir bina yapılırken mali bir müesseseden ipotek tarikile para istikraz edilmiş İse ver- giden falz miktarı tenzil olu- nur, mal sahibi vikaye olunur, İşte o memleketler bu gibi uygun usul ve şartlar ile ma- mur olmuşlardır. Hazine ni- hayet fazlasile müstefit olmuş- tur. Memleketin iktısadi; içilmai ve mali damarlarına taallük eden maddelere bir şekil ver- meden eyvvel başka memle- ketlerin mamuriyeti âmillerini tetkik lâzımdır. Bugün harap duran meselâ boğaziçini sekiz ©n sene zarfında imar etmek pek mümkün ve kabili icra- dır. Söylemeğe hacet yoktur ki belediyelerimiz. de yeni âlemin pençelerini açıp te- maşaya konulmalıdırlar. Be- nim cazim ve değişmez bir itikadım vardır: Çektiğimiz sıkıntılar hep iktisadi, mali ve içtimai ha- yatın bilinmemesinden ileri geliyor. Başka sebepler ara- mak zaittir. İlleti failiye de- nilin — sebepleri — araştırmak sayesinde hakikatlere kolay vânl oluruz. Bu hususta bize yardım olacak Görgüdür. Ne kadar emsal bize hizmet et- meğe hazırdır. Nis: Ahmet Cevdet ererecansasareesseneaencercaEŞ HAZlN 'BİR İRTİHAL Esbak adliye Nazırı mer- hureR za Paşarın hafili ve Ma- nastır valll esbakı Yusuf Beh- çet B. efendinin. mahtumları Halim Bey kısa bir hastalığı müteakip dün sabah genç ya- şında rahmeti rahmana ka- vuşmuştur. Cenazesi bu gün Erenkö- yünde Edhem Efendi cadde- sinde Mehmet Ali Paşanın 14 numaralı köşkünden kaldı- rılarak öğle namazı Zihni Paşa carsli şerifinde eda ıill-

Bu sayıdan diğer sayfalar: