5 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

Kestane kabuğu ) Şairlikten istifa sederek (* Naşir ,, İlğe, daha doğrustu .* Müsahabeci ,, liğe - meddah demiyorum - terfi seden Vâlâ Nurettin Bey'dün “Akşam,,da ,uzun bir yazı yazmıştı. Bu yazıya sebep te bizim “Yarın;da, “İster dinle “ister lüleme , de çıkan vekiz 'on vâtırdır. 'Yazmın kısacası, Selâmi İz. zetin, romancılıktan siyasete geçmesidir. Kendistdil altı olmuz galtba ki cevabını — fahri —avuka- tma bırakmış.. herneyse., * Hatice Süreyya, Akşımcı, Hikâyeci, Vâ Nü, Vâlâ 'Nuret- *tin'in cevabını sokudum.'Mese- teyi ben kurcaladığım için be- nim bahse karışmam-emrivaki 'oldu, yani Valâ gibi Yuzüli avukatlık etmiyorum. » Dostum “ Vâlâ ,, pek vlâ bilir ki, *Avif 'Oruç, “temancı değildir, >siyasi bir #imadir, gâazetecidir. İbatı: 1—Exkişehirde: Yeni Dünya 2—Ankarada: — 9— İlzmirde * *Yeni TTaran “Sabah, â— İzmirde: Halk“Akşam, Siyati — gazetelerini — re'sen çikarmıştır. Sonta: “Mücadelei umlyede. Am- talayada “'Yeni Antâlya ,, yı çıkarmıştı. Gene sonra: Sofyada da “Türk Sadası, nin başmuharrirliğini tam bir sene yapmıştır. Fethi Bey de o zaman se- firdi. ” * Bütün bu “delâil önünde *“Mülâ,, me idiyecek diye >me- Tak ediyorum daoğrusu. Wöksa : — 'Hakkın varmış birader, ben bu kadarını bilmiyordum, merhaba.,. “diye telefone mi edecek? BÜRHANETTİN AU Etabli 'Komisyon 20000 bin fa- kire mahalleleri gezerek vesika verecek Müuhtelit mübadele komis- yonunun Etabli vesikalarının tevziine devam ettiği malüm- dur. Bu hususta dün aldığımız , malümata nazaran şimdiye ka- dar 58000 etabli vesikası tev- | zi edilmiştir, Diğertevzi edilecek 20000 vesikanın sahipleri fakir ve vaz'yetleri pürüzlü olanlardır. Bu wesikaların tevzii için teğkil edilen seyyar-Ekip ma- halle mahalle gezip tevziatta bulunacaklardır. İslerin “Temmuz 15 Zabita muharririmiz yazıyor: Mustafa, feci bir surette öldü! Bu ihtiyar, sabahlara kadar içtikten sonra Iklamur köprüsünden düşmüş ve ölmüştür Dün sâabâh Beş'ktaşta Ih- lamur köprüsü altında bir ce- set bulunarak hüviyeti ter- bit edilmiştir. Tafsilâtını ya- zıyorum : Besiktaşta TIhlamur nu- tanesi sokağında 57 numara- hi hanede — oluran “Mustafa | Efendi, aslen Manstırlıdır. Kü- çük yaşında iken maa aile şeh- rimize İgelmiş, askerl mekle- bine girerk "mülâzim çıkmıştır. Uzun zamanlar çalışmış, müddetini ikmal eltikten son- ra tekaüt olmuğtur. Mustafa “Efendi, tam 60 yaşında bir zattır. Otuz beş sene evvel Zehra Hanım na- | mında bir kadınla evlenmiş, düne kadar birlikte yaşamış- lardır. Mustafa Efendi, uzun se- nelerdenberi Kurtuluşta An- don Vasilâkinin fırmında ek- mek tevzi memurlubu yap- makta imiş. İşte altmış yaşında clan bu adam sabahları işine, giderek akşamları da evine gelerek ber- mutat uzun zamandanberi iç- amekte solduğu rakısını — içer, neş'e gam we kasavelini —da- atırmış. Mustafa Efendinin bu ha- Tini bilen ve gören komaşuları kendisini her an? “ — Bu kadar içme, ihti- yarlığında bu kadar rakı iç- mek iyi değildir. bu kadar içme , der dururlarmış. "Mustaf Efendi de : — “Adam sende, âtın ölü. mü arpadandır. Bu yaşıma kadar içtim, içtim dene oldum ki bundan Böyle de neolaca- ğım, diye cevap verir ye yine lıııdı bildiğine gramı, dirhemi oıobı.ı.r' talimatna- mesini bitirdiamma Belediye daimi encümeni- nin hazıtlamakla mejguül bu- lunduğu belediye talimatna- mesi otobüslerin sür'ali, hare- keti, makinesi, şoförlerin va- ziyeli nazarı itibara alınarak | ikmal edilmiştir. "Yalnız bazı noksanlar daha “görülerek 'Hümlit *B.'in *tiyaset tti dtahmatnameyi —ihraz eden komisycna siade edilmiş- tir. Pazartesi günü talimatna- me daimi encümende bir defa daha görüldükten —sonra iİk. “mal edilmiş olacaktır. der bitmesi am — geliyordu, lakin bu — vaziyet karşısında güpelidir. Ağustos 'bidayetine Iıı ar ikmali muh'emdir. Müuharriri: Raynonde Machard "Mütercimi : Ahmet -Fürkân — Fransız edebiyatından büyük saşk romanı — 170 inci binden tercüme ıdllm e 'bu genç kadımları böyle has- ı Aahane karyolalarında ve hus- a ikovuşlarında -değil, sıcak “aydımlık #salonlarda, şampan- ya kadehlerinin arasında, ya- vr ssarhoş, Okapkarmızı we-işti. ha weren bir cazibe.ile ken- di “yanında tahayyül ediyor. Ve kendi kendine soruyor: Ve o istiyoriki bu saçları ör- gölü 'bükleleri terden şakak- larına yapışmış olan wenksiz zatf — kadıriları — canlandıran “muühkteşem ibir dekor ölem, Tüks, velbise, ikoku, hayat, sar- hoşlük, sajk, üşve —bulünsm, o kadar. Fakat — düşünmüyordu ki, “bu kadınlar kendisinin istediği Aüks, selbise, koku, hayat, sar- belli olmıyan miktarda rakı içmesine deyam edermiş. İşte 'Mustâfa “Efendi, ev- velki akşam yine' ikindi sula- rında evine gelmiş, nevale ; sıkmı olduğu halde kapısını çalmağa —başlamışlır. Kapı karşı komşularından Hatice Hanım, penceresini açmış: — Zannederim Mustafa EF Zehra H. evde yök misafirsi- ğe gittugaliba, demiştir. Bu işöz Üüzerine Mustafa Efendi de elindekimevate çıkı. nını Hatice Hanıma vererek: | — Size zahmet amaa lür. fen bizimki gelince şunları ve- rin ve benim de bu gece için eve biraz geç ,geleceğlini söy- leyiniz demiştir. Hatice Hanım çıkınını al. mış, Müstafa Efendide da. vetli solduğu rakı âlemine git. miştir. Envar çeşit mezeler ku. rulmuş olan sofraya oturmuş, buzlu buzlu rakıları — çekiştir. meğe başlamıştır. Kaç saat içmişlerse içmişler, Filim Depolarının hepsi 'bir araya lanıyor Belediye datlmi encümeni bir Filim taltmatnamesi yap: mıştır. Bu talimatnameye na- ızaran bütün filim:depoları bir saraya toplanmaktadır. Bunun için de her türlü tedabiri ta- ihaffüziyeyi bavi olduğu görü- len Rüttem paşa medrevesi tahsis edilmiştir. “Medrese “dahilinde tadilât yapılması için Tüzim gölen tedabirin bir an cevvel ifası bildirilmiştir. Hesaplar Şimdiye kadar Esnaf cemiyetleri hosaba- tının Hazirandan itibaren tev- hidi 'mevkli fiile vazedilmişti. 'Bugüne kadar tevhidi'hesabat (muameles üzerine epice sarfı- mesai edirmiş 'bulunuyor. 'Halen 22cemiyetin hesap. ları tevhit edilmiş ve müha- #öbe usülleri aynı ölarak tan- zim kilmmıştır. 'Fâkat, daha bazı esnaf cemiiyetleri — vardır ki/ — onla- rın henüz hesapları tetkik ve tevhit sedilmemiştir. Ticaret odası esnaf “mürakipliği bu hııuı'ıı mesgul oluyar. Merkür dürülnüler tçin “bin “bir deltlik yapan adam kendisi miydi? Bunlar, zehainden geçer- iken gözleri Klod'a ilişmişti. Ve Klod, ,kenmdisinin mühim ##eyler düşündüğünün farkında idi. Sordu: — Bu:kadar derin neler dü- t#ünüyor sunuz? — Ne mi düşünüyorum? — Evet.. vizita - başladığı dakikadan ilibaren iyi adam değil siniz? “Fransuva, Klod'abu hiski * nıeııı içın mustarip olmuştu. bayet geç İvakit olmuş, (rakı ve mezeleri (tükendikten son- ra âlemlerini paydos etmişler- dir. Paydosu müteakip herkes evlerine gitmeğe baslamıştır. Mustafa Efendi de kalk- miş, Çeallana sallana evine doğru yürümeğ başlamışır. Be- şiktaş pazar yerine gelmiş, açık gördüğü bir bakkaldan içeriye girerek yarım okkalık bir gişe rakı daha almıştır. Şişeyi cebine koymuş, yine sallana sallana evine doğru ilerlemeğe başlamıştır. Bu sırada İhlamur köprüsü özerine gelmiş. Fakat, o ara kendisine malik “olmayan za” valhı İhtiyar Mustafa efendi, yikik veviran volup kenarlı ölmayan bu köprüden aşa- ğiya — düşmüş, aman — za- man diyemeden Sabah olmuş, ortalık ı|ır- idıktan sonra bu biçarenin ce- sedi bulunmuş. Tahkikata de- vam olunarak ceset morga gön- derilmiştir. A.S, Zeplin Kutba doğru hare- ket edecektir Graf Zeplin bu ayın niha- yetinide İkutbu şimaliye hare- | gülmüş ve oynarmışlardır. 'Ni- ket edecektir. onlardan — büyük bir vervet Doktor Ekne bizzat bu | “İ* Beçireceğiz. —3 C ZŞNT eT — Berâbefliği — vedlediyor tir. Seyâhatin fenni idaresini | musun? Sovyet profesörlerinden Samu: neloviç deruhte etmiştir. Zeplin kutup — noktasmda “Nautelus,, tahtelbahri ile-bir: leşecektir. birleşiyor — yirmi iki sesnaf cemiyetinin hesabı birleştirildi cemiyetlerinde tevhtdi mubasebe lerinedmkân hâsıl olacağı an, laşılmaktadır. Yalnız, Ticaret odası esnaf mürakipliğinden diğer — ıslah keyfiyeti için İktisat vekâleti- me gönderilen raporün cevabı “henüz gelmemiştir. Bu cevap geldikten sonra onlar da'tatbik p olunacaktır. Tarifeler yapılıyor — Belediye daimi fencümeni bu hafta içerisinde Elektrik, Havegazı, Tramavay tarifele- vin! M'! cdmmv —Çoknaziksiniz matmazel. — Hayır... Düşündüğümü söylüyorum. Klod ve Fransuva, arasında bu muhavere geçerken dok- tor Filip Söhodek mükâleme- nin tek “bir kelimesini bile kaçırmamıştı. Filip'te, Fran- suva-da bu 'kovuşa nasıl iste. miyerek girmişlerdi. Ve Filip, #Fransuvanın yalancı bir aktör. | “den “başka bir şey olmadığını | Kioda anlatmak için nasıl .uı— sat kolluyordu. Buna rağmen | Filip kendini güçlükle tutuyor, ve vizite devam ediyordu. — — Profesörle maiyeti başka bir kovuşa geçmişlerdi. Yeni bir manzara... Bütün her tarafta yeni Hıı Ntıhvhllı- - Nuı—u,ıılıııhıın ter ve kaân damlalarını sem- anek sarasile üÜtreşen İbir- kor- ikunç ve heybetli heyulâ aley- hive olacak, yapacağız, şüphe yokıki mazlum dediğin ma- sumlar lehine en büyük bir hizmettir. İntellijens — servie, yani dünyanın dörtbir buca- ğına kara pençeli bir yarasa gibi gerilmiş, —yapışmış - ölan teşkilâta —velevki hafif bir sille vurabilmek hem bizim Açin mazhariyet hem de dev- dete hizmettir, hizmet, Vata- nına hizmet etmek - istersen gel bana yardım et, beraber ol, ben de seni nihayetsiz 'bir servete doğru götüreceğim. Ressam arkadaşımım geniş alnındaki çizgileri çatıldı, bü- yük kara gözleri müphem bir notaya dikildi, 'kat'i cevabı vermek için zihninin bütün kuvvetini toplamağa uğraşıyor- du. Dudakları ünsiyaki bir ta- vurla kımıldandı: — Nasıl yapacağız? — Benden sadakat isteyen İngiltere devletinin sen büyük casus teşkilâtı, *Entelijens ver- vis memutlarımı aldatacağız, Afyon fcı'rlerı' heyet gönderiyor Izmirde toplandılar Türkiyeye ayrılan 2400 sandık afyon çok az gö İzmir, 5 ( 'Husuti ) — Şehrimizdeki safyon — tüccarı içtima saktetmişlerdir. 'Bu iç: timaa şehrimizdeki afyon'tüc- carımın — Ekseerlil Aştirâk vet- miştir. İçtimada Cenevre kon- feransrmın”afyonculuk hakkında werdiği Okarar — görüşülmüş, Tütktyeden Thracı mukannen olan 2400.sandık âfyon mik- '*tarı çok &z görülmüştür. Bazı tdecar bu #miktarın azlığında bilhassa mrar ederek elde mevcut afyon istok'arının hükümet tarafından satın alm- ması fikrini ortaya atmıştır. Fakat h fikir dlhr Analar, uzaktan sütle dol- muş -olan memelerini onlara gösteriyordu. Yahut ütü sol- mıyan -analar - şefkat baya!- süt şişelerini koltük altlarma sokarak orada inıtmağa — çalı- gıyorlardı. Süt werme santi gelince bu yüzlerce yşuursuz ağızlar memelere, süt şişelerine yapı- şiyor, obür 'bir Iştaka İleana- Tarın İşefkatli — igörüslerinde - gıcık verici hamlelerine devam ediyorlardı. Tocuklar "meme semmekle | || ameşgülken analar, bu sıkıntı, “Szap,; işkence ve acı içeken analar onları ol pecslerle eviyorlardı. Sanılırdı iki bu || kelüneler o anaların kalbinden | kopmuş birer parçadırlar. “Zalf, solgun, —dermansız .ınıııliı_ıııılm—lmı L Yarım milyon 'Tiraya Türkiye emniyet I'h'nılırı sııılıyınlu Intelijens servis nasıl kandırıldı? de görüşmeğe (Devamı var) — Teşebbüsün kat'ı, agidi- şatın salim ise, — HâlAa , şüphe ediyor mu: sun? — Şüphe değil anlamak Astiyorum. — Herşeyde olduğu gibi bunda da sağlam esaslar üze- Tinde yürüyorum” — Biraz izah-et! çesi reisi ııı—t uıı:...a benden (İ...) müs- tahkem mevkiinin plânını ve âni bir harp vukuunda deniz ve karada alınacak âcil teda- bir plânlarını tetemişti. —EL — Yapacağım,farazi plân- darla bunları -aldatacağım. — Bu mümkün mü? İhti. vasın sana içilğinlik — veniyor. Hem bir casus şebekesi reisi- mi “aldatabilecek senin saçına “karalaman mı”.. — ' Sen yardım edersen muhakkak ! — Tasavvurun — bundan ibaret tse üstediğin ikadar benden yardım bekleyebilirsin Yakât muvaffak olacağını teh- min etmem. — Vâdin'Bize muvâtfâkk yet tepşir eder. Şimdi dinle ben bu plânı ele geçirmek için alâkadar eşhas İle Vöz- seyes or tarafından mülâyim görülme- miştir. Bundan sonra afyon me- selesi hakkında 'İlktisat vekâ- letile temas etmek üzere'bir heyetin “Arkaraya — gitmesi mevzuu bâhtolmuştur. Bu fi “kir bütün *tüccar “tarafından hüsnü suretle İkarşılanmış ve -“diğerafyon yetiştiren mahaller- deki murahhaslarla beraber XS 'kişilik bir heyetin Ankara- ya giderek hükümetle temas etmesi münasip görülmüştür. Tüccar tekrar — taplanarâk bu meseleyi bir karara - wap- tedeceklerdir. :ıı ıu.h.ı m<eçhül bir nur- ür Ve yüzlerinde —kamaşan bumur, o kadınları, kadınların ven jgüzüli yapıyordu... “Fransuva biraz evvel çirkin “gördüğü, üdeta dstikrah ettiği bu'kadınları, çocuklarını se- | verken nasıl gözel oldoklarımı düşünüyordu.. Anlıyor veika- Bu, öyle bir kuvyetti ki, “Fransuva şimdiye 'kadar ibu- nun harltinde *yaşamıştı. Hıııhııı— köşesini , q ! Hi E