5 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

5 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 na NUSHA “ Hoover teklifi ve Osmanlı borçları! eee — | Paristen ve Londradan ge- | İeng azeteler, hafta içindesneş- tdilen ve mali vaziyetimizle alâkadar olan iki rapordan bah- sediyorlar: Bunların biri, düyu- nu umumiye hâmiller sendika- Taporu, diğeri de Osmanlı Bam heyeti umumiyesinin - ir İa aktettiği bir içtima- a meclisi idare reisi tarafın- dan okunan rapordur. Mali va- | Ziğetimizi tahlil ederek aşağı arı, ayni neticeye varan, “i müzayika içinde bulunduğu” Ynuzu takdir eden, fakat bu mü- Hâmiller sendikası, son An- kara müzakeratından bahsede- rek, temasların neden müsbet bir neticeye iktiran etmediğini anlattıktan sonra, vaziyetimi- Zin ıslahı için itibarımızın iade edilmesi lâzim geldiğini, bunun da ancak 1928 haziran muka- velesini tanımakla mümkün ol- duğunu bildirmektedir. İ Diğer taraftan Osmanlı Ban- kusım ec! idare reisi, mali imüşkülâtın başlıca sebebi pa- ramızın k'ymetinde istikrar te- ma edilememesi 2'duğunu söy © lediktesi sonra, bir seneden beri husute gelen fili istikrarın â- milleriri tahlil ediyor. Meclisi idare reisine göre, fili istikra- rın âmilleri, ithalâtımızın a- zalması, kibrit inhisarıma mu- kabil, 10m ilyon dolar bir avans alınması ve düyunu umumiy> kuponlarının tediye edilmemesidir. İstikrara yar- dım eden bu âmiller ortadan kalkacak olursa, paramızın kıy meti tekrar düşebileceği ilâve edilmektedir. Bu âmiller asıl ortadan kal- kabilir? Osmanlı bankası heye- ti idare reisinin ifade ettiği gibi bir. şekil de düyunu umumiye kuponlarını tekrar tediye etme- ğe başlamak, yani hâmiller sen dikasmın, tavsiye e o şeyi yapmak suretile. Eğer tahlili yapan, Osmanlı Banka- sınm heyeti idare meclisi reisin den başka biri olsaydı, nihayet, bunun, şahsi bir mütalea oldu- #u idin edilebilirdi. Fakat Os- manjı Bankası, ayni zamanda 'düyunu umumiye kuponlarının en büyük hâmili olan bir mü- | essese olduğu için, banka reisi- nin bu sözlerine hususi bir e- * bemmiyet atfetmek lâzımdır. Banka reisinin sözlerinin, bir hakikat ifade ettiğini itiraf "Jetmek lâzımdır. Esasen hükü- imiz düyunu umumiye hak- len mikyasın bizede tatbikını istedik. Yani tediye kabiliyeti. miz nisbetinde ödeyeceğiz de- Amerika Reisicümhuru Mis- ter Hoover'in Almanyayı mali müşkülâttan kurtarmak için ortaya attığı teklifi, borçlular hakkında alacaklıların müsa- maha göstermekte ne kadar ileri gidebileceklerini gösteri- yor. Gerçi beynelmilel harp borçlarile düyunu umumiyemiz arasında bir fark vardır. Fakat nev'i ve şekli her ne olursa ol- sun, nihayet borç ödemek, büt- çeden omikdar para sarfetmek demektir, Bu da ancak imkân nisbetinde yapılabilir. Hoover. in teklifi doğrudan doğruya bi- © zi alâkadar etmemekle beraber “borçlu ile alacaklı arasındaki ( münasebeti daha geniş bir mik “Yasta tesbit ettiği için bizde #enevi bir istinat vazifesi gö- © &hmet ŞÜKRÜ $ TEMMUZ 1931 sene, No. 1938 SI 5 KURUŞTUR — ği Bugün Mecliste söz alacak BAE İİ İN Esomaharriri: Siirt Mele MA RNSETE Mecliste heyecanlı müzakereler olacak Kral Feysal Hz. Bağdat'tan hareket etti Ali Saip (Urfa) Beyler meb'uslardan Süreyya ( Aksaray), Şeref ( Edirne), Matbuat meselesi etrafında Mec- liste hararetli münakaşalar olacak Müzakerata salı günü de devam edilmesi ihtimali vardır. Bu takdirde hükümet istizaha cevabını ancak salı günü verebilecektir: Yeni matbuat kanunu ikmal edilmiştir. Ailevi ve şahsi hususlar gazete sütunlarında yer ANKARA 4 (Telefonla) — Millet Meclisi yarın saat 14 te | toplanacaktır. Çok hararetli ve heyecanlı sahneler arzedeceği şüphesiz bulunan bu içtima: bir çok meb'usların söz ları anlaşılmaktadır. Bu me: yan | da Süreyya (Aksaray), Ali Sa- | ip, Fazıl Ahmet, Ahmet İhsan, Nazifi Şerif Beylerin kürsüyü işgal edecekleri zannediliyor. Müzaker: 4 aynen neşre- dilecek Meb'uslar matbuat hürriyeti ni sui istimal eden bazı gazete- ler neşriyatı hakkında Mecliste seçecek müzakeratın Türkiye hududu dahilinde intişar eden bilümum gazetelerin birinci sa hiflerinde haxfi harfine neşri Mteeeeaaeaaeassemeeememeer “ma Türkiyede Turing klüp bazı mü- him kararlar verdi Türkiye Turing klübü son bey- nelmilel kongrelerden aldığı intiba. lala im: için başı karar. lar ittihaz etmiş. , N tir. 1 — Avrupa | paytahtlarında ol: | duğu gibi İstan. bulda da gelecek | küçük kafileler ha. | ©. linde bile olsalar, | şehir ve civarını u- Bag cuz gezmelerini te decektir. Bunus için Turing Klüp ŞÜKRÜ ALIB. Cook seyahat acentasile ve Ford ©- tomobil mücesesesile müzakereye başlamıştır. 2 — Milli sporlarımızdan eski gü- veş usulünü ihya için Turing Klüp her sene Türkiyenin ber tarafında bir milli pehlivan müsabakası aça» cak ve bunun için bir mükâfat ihdas edecektir. Bu hususta Güreş Fede- rasyonu reisi Mazhar Beyle klüp te- masa girmiştir. iki aya kadar istihzarat neti- espit edilmiş olacaktır, 3 — Deniz turizmi ile alâkadar olan turing klüp-bu yaz ve sonba- harda yapılacak kayık ve yarışlarının birincilerine birer kupa verecektir. Bu yarışlarda klüp tara» fından komiser olarak murahhas aza Şükrü Âli Beyle idare heyeci azasın- (Devamı 6 ıncı sahifede) cösi İstizah takriri Mecliste okundu | ANKARA, 4 (A.A) —B. M.İ İ Meclisi bugün reis vekili Refet İ Beyim riyaseinde toplanmıştır. Ül Mathüat neşriyatı hakkında Fa- İl z4, Ahmet (Elâziz) ve Süreyya İl (Aksaray) Beylerin Hükümetten İl istizah cakrirleri okunmuş, Baş vekil İsmet Paşa Hazretleri Hü | kömetin yarınki içtimada talıri- İl rin müzakeresine âmüde bulun- | İ| duğunu bildirmiştir, l İİ Mürenkıben Veraset ve inti- | Ğİ kal vergisi ve bina vergisi ka- İ munlarının ikinci müzakereleri yapılarak kabul edilmiştir. Perşembe günü şehrimize gelmiş olan Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey, dünkü konvansiyonel ile Anka raya hareket e Şükrü Kaya Bey, Haydarpaşa is- tasyonunda Vali Muhiddin, Birinci umumi müfetciş İbrahim Tali, Vali munvini Fazlı, Polis müdürü Ali Rı- za, Mülkiye müfettişi Müfit, İma dettin, Edirne Valisi Emin Liman, şirketi müdürü Hamdi Beyler ile ze varı saire tarafından teşyi olunmuş- tur, Şükrü Kaya Bey bu sabah Anka- raya muvasalat edecek ve bu günkü B. M. Medisinin mühim içtimamda bulunacaktir. hakkındaki istizah takriri müzakere edilecek ve Dahiliye Vekili de be- yanatta bulunacaktır. z a anasasaseeesasemeseeeseepei Dakilige Vekili Şükrü Kaya Boy dân teşyi edilirken Dahiliye Vekili ve gazeteci meb'uslar dün gittiler bulamıyacaktır için bir karar ittihaz edilmesi- ni teklif edeceklerdir. Diğer taraftan istizah takri- | | ri etrafında söz söyleyecek meb uslarm çok olması ihtimaline göre müzakeratın salı günü ak- tedilecek bir içtimamda deva” | mına intizar olunebilir. Bu tak dirde hükümet istizaha cevabı nı ancak salı günü verebilecek- tir. Yeni. kanan Hükümetin Meclise takdim edeceği yeni matbuat kanunu lâyihası ikmal edilmiştir. Es hemmiyetli mevaddı ihtiva e- den âyihada matbuatın ablâ- kına, fertlerin şahsi namus ve “terefine tecavüzü âdet edenle- rin elinden kurtarmağı ve ga“ (Devamı 6 ıcı sahifede) eamereressae Dün Ankaraya giden Bugünkü B. M, Meclisi içtima ve | arman Irak Başvekili Dün Avrupadan geldi ve durmadan Ankaraya hareket etti ( Irak Kırah Faysal Hazretleri ya- rın saat on birde Ankaraya muvasa lat etmiş bulunacaklardır. Gelen malümata nazaran Kral Faysal Hazretleri dün sabah saat altıda Bağdaftan zarif bir tenezzüh tayyaresi ile hareket ederek Halebe muvasalat ermişlerdir. Irak Başvekili irak Başvelili Nuri Paşa da dün-, İcü ekepresle Avrupadan şehrimize gelmiş ve Sirkeci istasyonunda bir poli. mülrezesi tarafından selâmlan miştir, Nuri Paşa şehrimizde tevakkuf | der gibi olmuştu: | kür beşmuharriri Mehmet Asım, Te- Irak Başvekili Nuri Pş.nın dün #rende çektirdiğimi: resmi J Altta Irak meb'us- larından Süleyman Bey | etmiyerek Kral Faysal Hazretlerini istikbal etmek üzere dün Ankaraya hareket ermiştir. Nuri Paşa, kendilerile görüşen bir muharririmize beyanatta bulunarak demiştir ki: — Krali Hazretlerinin Ankarayı teşrifleri münasebetile ben de Ce- 'nevreden geliyorum. (Devamı ö ıncı sahitede) Bir Yunan vapuru karaya oturdu Fokas isminde bir Yunan vapuru dün Gelibolu'da karaya oturmuştur. Geminin hasar derecesi malüm de- üildir. Dün şehrimize 25 Sırp talebe geldi Dün şölirimin banlu Yageii ya ticarer mektebi âlisi talebesinden 25 talebe gelmiştir, nike amme müzakeresinde hazır bulunmak üze- ve şehrimizde bulunan gazeteci meb” uslar da dün Ankaraya hareket et- mişlerdir. Dün giden meb'uslar Muğla Meb” asu ve Cümhuriyet başmuharriri Yunus Nadi, Kar: Meb'usu ve Va- kirdağı Meb'usu Celâl Nuri Nebi za 2 nci sahifede 1— İstanbulu Tie günleri, 2—Harlci ve sor haberler. 3 üncü sahilede: ? $ 1; Aşka dair ne düşünüyorsunuz? Hüseyin Cahit Bey ne di “ Niçin ve nasıl tarafa bırakalım: Mademki yaşıyoruz; seveceğiz! ,, “Kavgalarım,, devrinin gü- rültülü edebiyat hocasını Hüse yin Cahit Beyin durgun ve a- ğr şahsiyetinde beyhude yere arayorum. “Hayatı muhayyel,, muharri ri, uzun senlerin yorucu tecrü- belrinden snora hakiki hayatın adamı olmuş. Beni sanayi ve maadin ban- kasının idare meclisi odasında büyük bir nezaketle karşıladı. Anket için geldiğimi söyleyin ce cevap vermekte tereddüt © — Böyle mevzuları daha si- yade gençlere sorsaniz... — Onlara da sıra gelecek ©- fendim.. — Gülümsedi: — Peki öyle ise. Ve işte söyledikleri: — Aşka dair'ne mi düşünü- rüm? Fakat bu öyle geniş bir sual ki noktai nazar değiştik çe verilecek cevap ta değişebi hir.. Birden bire mevzuu bütün şümülile ihata ederek düşüm- düklerimi ifadede müşkilât çe kı eteğim. Daha doğrusu nerden başla- yacağımı bilmiyorum. Ayni zamanda niçin seversi- piz diye de soruyorsunuz. Size birisi gelse “niçin nefes alıyorsun? Damarlarında kanın niçin deveran ediyor,, dese ne | cevap verirsiniz? Severiz. Çünkü bu tabiatin içimize koyduğu bir ihtiyaçtır. Artık siz bunu istediğiniz ka- dar süsleyebili ; Aşk, bir kanattır, onunla şu sefil dünyanm yukarılarına u- çarız diyiniz. Her halde niçin ve nasıl me- selelerini bir tarafa bırakarak diyebilirim ki yaşıyoruz, seve- <ceğiz. Fakat, siz buna itiraz edebi- lirsiniz. Dünyada aşk nedir bilmeyen insanlar da vardır di- yebilirsiniz. Bilmem bu i doğru olabilir zar doğru olsa bile istisna kai- deyi bozar mı? Galatı tabiat bir takım mahlüklar da dünya- Politika CÜMHURİYETÇİ Cümhuriyetçi demek, Cüm- huriyet Halk Fırkasından de- mektir, Halk Fırkasından olmayıp ta bugün size bin sebep göster- meğe kalkışan şahıs ya şahsi- yetler, şapka kanunundan bir gün evvel: — Şapka giyelim mi, giymi- yelim mi? Diye sorsaydınız, — Hayır, münkün değil! Yahut: — Hayır, doğru değil! Diyoceklerdi. Lâtin harfi için de böyle söyliyeceklerdi. Hilâfet ve Padişahlık için de fikirleri başka türlü olmıyacak i Gazeteci meb'uslar, bugünkü meclis içtimaının çok hararetli olacağını söylüyorlardı. Halifeci ve Padişahcı Rau- fun, Cümhuriyetçi ve lâyik ol- duğu için Halk Fırkasından ay rılmış olduğunu kim kabul ede- bilir? O ve arkadağları ya taç tekrar tenkihal yapılacak | menedemezler. ) düşkünü, ya taç kölesi idiler .J cak Cümhuriyet Halk Fırkası. © sahiledet yor ? meselelerini bir Hüseyin Cahit Bey ya geliyorlar ve bunlar alelâde insanlara benzemiyorlar diye in sanlar hakkındaki hükümler, bilgiler, kanaatler değişiyor mu? Aşkta büyük bir felâkete üğrayabilrsiniz. O zaman aşka lânet okursunuz. Aşkta saadet bulursunuz. O zaman aşkı takdis edersiniz. Fakat bunlar ne sizi, ne başka. larını hayatin icabatına | istemez tebaiyetle sevmektön — Sevmekten mi, sevilmek- ten mi hoşlanırsınız? — Çok kere işitilmiş bir su- al. Ben sevmedikten sonra kar- şımdakinin * beni sevmesinden il ne? isa olsa bu, insanın şö dek ekieyekii Mame ile hiş bir dert teşkil eder. Herhalde aşk bahsinde ara. nacak şey, hem sevmek, hem | mukabele görmektir. S Mukabele görmeyen bir aşk ta hoşa gidecek bir taraf tasav vur edemiyorum. — En kuvvetli aşkım hangi- 7. Müsaade ederseniz bu su- alinize cevap vermeyeceğim, Bir insanın kalbinde müteces- sis gözlerden âzade kalması i- cap eden bir yer bulunmalı. dır! M. SALAHADDİN Falih RIFKI ve taçsız başa tahammül ede mediler, Cümhuriyet Halk Fırkasının içinde, her lırkada olduğu gibi, riyakârlar bulunabilir. Fakat Cümhuriyetin, o Cümhuriyet Haik Fırkası iktidarda olmak- sızın yaşıyabileceğini tasavvur etmek budalalık değilse sahte. kârlıktır, Cümhüriyet iktidarına, an- mın içinden çıkılır. Minareye, içindeki merdivenden çıkıldığı gibi... Ve bu minarenin dışın- da bir kedi pençesinin bile tu- tunabileceği ne bir çıkıntı ve ne bir pürüz bırakılmalıdır, NİÇİN KÜFRETMİYORUZ? Çünkü fikir söylüyoruz. Bu fikirlerden hiç biri hiyanet ga- zetelerinde münakaşa edilme- miştir. İşte size bir tek yazımın (Devamı 6 mcı.sahilede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: