30 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

YARIN - ZEHİR'HABERLERİ Mühim bir zat temin ediyo: Yunus Nadi Al- manya dalavereleri (Birinci sayfadan desam) Nadi Bey İstanbuldan daha evvel hareket etti ve (bu heyete ben gireyim, size yer tedarik edeyim. İki gün sonra Kolonyaya gelirsiniz) dedi. Heyet azası bir gün alaca anlıkta Kolonya istasyonuna varcılar. | yonda karşılarında Habip Edip Beyi buldular. Bu zat Kolonya otellerinde yalnız bir yatak bulunabildi. Onu da Nadi Bey işgal etti. ( Sizin İçin civar köyde bir yer bul- du sizi göndereceğim) dedi. Heyet inandı tekrar trene atladı 50 kilametre ötede baş- ka bir şehre ğ tt. Heyet azası köyde uyuk- lya dursun, Kolonyada ser- ginin açılma merasimi başla- mişti. Heyet bunu - işidince derhal Kolonyaya geldi. Fakat sergiye girmelerinin imkâmı yoktu. Çünkü, ellerinde dave- tiye yoktu. Sergi idaresine müracaat ettiler: “Bütün vesikalar Nadi Beye verilmiştir., Cevabını aldılar. Fakat Nadi Beyi Bulmanın imkinı yoktu. Bir deta hangi otelde oturduğu bile belli değildi. Güç halle otel bulundu. Fa: hat oradan da Nadi B. çıktı cevabi alındı. Uzatmıyayım, heyet azası bin bir müşkilâtla sergiye gir- diler ve Nadi beyi Alman matbuat müdürünün yanında mevkil ihtiramda — yerleşmiş buldular. Dehşetli kızdılar. Resmi küşat bitti. Heyet azası Nadi Beyi yakaladılar bizim davetiyeler nerede dediler. Nadi baştan savma cevap ver- di. Heyet azası kendilerinin Kolonyadan uzaklaştırılmasın- da, vtonra da sergi tertip heye- tine yanaştırılmamasında mut- Tâka bir sebep olması lâzumge- leceğini düşünmeğe başlamış- lardı. — Bir gün ağızdan| ağıza bir şayia dolaşmaya başladı: — Nadi Bey Alman mat- buat müdürünün tavassutu ile bedavadan bir makine alma- ya çalısıyor. Deniliyordu. Bu makine- nin kıymeli (100) bin lira Idi. O gece, Kolonya Belediye rei- sinin resmi bir ziyafeli vardı. Bütün heyet davetli idi. Fakat Nadi Bey bu heyeti yime gö- türmeyerek Habip Edibi ala- rak gitmeğe çalışmıştı. Fakat, Falih Rıfkı Bey yay- garayı bastı. Ve güç halle da- vetiyeleri aldı ama, yine mat- buat müdürünün yanına so- kulmağa imkân bulamadı. Bir köşede açıkta kaldı. Alman matbuat müdürünü yine Na- di yakalamış bir kenara çek- mişti. Ziyafeti müteakip heyet azısı Nadi Bey haricinde ko- donyayı ikiye ayıran (Ren) nehrinin kenarında bir gazino- da vaziyeti müzakere ettiler. Falih Rıfkı bar bar bağırıyor, “şüphelerim teeyyüt etti, di- yordu. Evvelâ Nadinin — otelde Alman hükümeti hesabına misa ir kaldığı buna mukabil bütün masrafları da hoyet #zasına yüklediği — anlaşıl- mıişti. Diğer taraftan makine “için Mmatbuat — müdürünün tovassutu ile fabrikalarla te- raasa giriştiğide tehakkuk edi- yordu. Habip Edibin eğzin- dan kaçan rivayote göre fabrika makine fiatınım ya- rısım yani 50,000 Hirayı Nadi- den alacak diğer mısfımdalpro- £ poğanda hesabına — Alman serareer matbuat müdüriyeti vere- cektir. Necmeddin Sadık: — Bunu mutlâka İsmet Paşaya bildirmeliyiz... Dedi. Hepsi de köpürüyor« lardı. Falih Rıfkı -: Ben, dedi, hâdiseyi evvelâ- şimdi pek iyi hatırımda kalmadı - ya başve- kâlet Mmüsteşarına yahut ka» lemi —mahsus müdürürüne bildireceğim. Bu zat muhak- kak mektubu paşaya göstere- cektir. Gittiğim zaman da iza- hat veririm dedi. Falih Rıfka bu mektubu yazdı mı, yazmadı mı, Anka raya gittiği zaman İsmet Pa- şaya söyledi mi, söylemedi mi bilmiyoruz. Fakat, eminim ki, bu heyet matbuat müdürü ile konuştukları zaman ( heyetin sadece Nadi Beyden mürek- kep olmadığını ) — söylediler . Matbuat müdürünün Nadi Be- ye karşı beslediği itimatta bir- den zail oldu. Ve Almanlar pratik adamlardır. Nadi beye mâakineyi yarı fiata vermek- ten vaz geçtiler.. Sergide açılması mevzuu bahsolan Türk pavyonuna ge- Hnce; heyet azası Nadiye *bizim pavyoa nerede?, diye sordular. Nadi, bunları ren- delenmemiş tahtadan — yapıl- mış bir barakaya götürdü. Barakanın içinde tek bir masa ve masanın üstünde de |Ha- bip Edip imzasile yazılmış Türkiyenin vaziyeti hakkında üç beş sahifelik bir risaleden başka bir şey yoktu. Fakat kapısında bir Türk sancağı dalgalanıyordu. Nadi kendisini mazur — göstermek için galiba tahkikat meselesini halledemediğini söyledi. Bunu da bilmiyorum doğrumu, yalan- mı? Muhakkak - olan nokta şedur ki, 1 — Makinenin yarı pa> rast olan 50000 lirayı pro- paganda diye mahsuba çalış- mıştır. 2- Hükümetten diğer meb'uslar gibi 3 bin İira yol parası almış olmasına rağmen kendisi Alman hükümeti he- sabına bedava yeyip içmiş, Bedava gezmiş hayetin diğer azasına ise ceplerinden para harcettirmiştir. kasessesen Defterdarlıkta . A n değişiklik (Birinci sayfedan devam) bey Beyoğlu — malmüdürlü- ğüne tayin edilmiştir. Fakat bunu tenzili sınıf addeden Hilmi Bey istifa etmiştir. Bey- oğlu mal müdürü Salfet Bey de Çatalca malmüdürlüğüne inha olunmuştur. -Bu meyan- da Eminönü mal müdürü de Silivri kazasına becayiş edik- miştir. Defterdarlık —ikinci şube ntümeyyizi tevfik Bey Fatih mal müdürlüğüne terfian ge- tirilmiştir. Aytı zamanda üçüncü şube mümeyyizi Sadık Beyde terfi- an Üsküdar kazası mal mü- dürü olmuştur. Tahailât ve va- ridat müdürlüğüne de, Defter. darlık üçüncü şube müdürü Nafiz Bey nakledilmiştir. « ——— —— 20 Sandık altın Rama 27 (A.A.) — Gazete- lerin Napoti'den istihbaratına göre Nevyork'tan ııl;: ve m bankasına ait 20 san> gı_kı,:lunı l:ı(l bul! bir transsatlantik Napolide demir- Temiştir. Sandıklar heman karaya çıkarılarak kuvvetli bir muha- hiz kıl'asının nezareti - altında Romaya gönderilmiştir. Belediye Sokakları tamir edecek İstanbul Belediyesinin ye- ni sene bütçesinde, bilhassa muhtacı tamir sokakların ta- miratına ehemmiyet verilmek- tedir. Bunun için gerek heye- H fenniye müdürlüğü, gerek tamiratı mütemadiye idaresl tamire muhtaç sokakların bir listesini yapmaktadır. Bu liste. ikmal olunduktan sonra encü- menden geçecek, badehu - ta- mirata başlanacaktır. 7 milyon okka tütün imha ediliyor Yunanistan Hariciye neza- retinde Maliye ve Ticaret müsteşarlarının iştirakile ya- pılan son bir içtimada ha- sara uğramış tütünlerin im- hası hakkında Makedonya tü. tün himaye cemiyeti tarafından vaki olan teklife ait kararı imza etmiştir. İmha edilmek üzere mük iahsillerden alınacak tütünle- rin miktarı (7.000.000) okka tahmin edilmektedir. Böylece Yunan hükümeti fiatlerin tuku tuna mâni olmak istiyor. — , Hangi yollar tamir edilecek? Bi haftadanberi, Topkapu- Bakırköy yolunun aslalt şose olarak inşaasına başlanmıştır. Bu yol, İstanbul Edirne yo- lanun mebdeini teşkil ettiğin- den, ilk kısmın inşaatı bittike tikten sonra, Nafıa tarafın- dan 2 inci inga ve tamirine başlanacaktır. İstanbül- Edirne şosesi bu süretle mükemmel — bir 'hale getirilmiş olacaktır. Şosenin başladığı yer mey- dan ve Park dahiline ifrağ edilecek, bu ameliyat Tapkapı mezarlıklarında — imar işinin başlangıcı olacaktır. Bu semtte olarak yapılması kararlaştırılan yollar şunlar- dır : 1 — İstanbul-Bakırköy- edir ne, 2 — Topkapı- Ramis. ye imtidadı. — * 3 — Topkapı - Yediköle, 4 — Topkapı - Edirnekapı Eyüp. İstanbul - Edirne yolu Ba. kır köye kadar asfalt, sonraki kısmıda adi şose yapılacaktır. Bavyeraya yardım Münih, 28 (A. A.) — AL manya ve Bavyera hükümet. leri devlet bankası, Bavyera ihraç müersesesi ve Relchs. bank arasında Bavyera hazi- ıı:ıiııln e;ı;gıu müşkülâtı ik. tiham İmesine müsaade bahşolacak kredilerin tedariki için cereyan etmekte olan müzakereler hitam bularak müspet bir neticeye — iktiran etmiştir. Fena bir istatistik Yunanlılar İngiltereye bizden fazla tütün sevkediyor İngilereye giden - tütülerin hanği memleketlerden sovke- dileceğine datr bir istatistik yapılmıştır.Bu fatatistiğe naza- ran tütünlerin binda (668) 1 Kanada'dan binde 3 ü Türki- yeden, binde 5 1 Yunanistan- #ğerere ee rerAeAAALAN (1 inci sayfadan devam) hına mebni takibattan — sarfı nazar edilmesi hakkında bor- sanın tezkeresi, ve İdare he- yeti kararı okundu. Hububat ve zahire tabi- rinin mâna ve medlülü tef- sir edildi. Süt satış mukave- lelerinde muayyen olan had- di azami miktardan fazla süt verildiği - takdirde yeniden tenzili fiat için mukavele lâzım olup olmadığı ve bu sütlerin fiatı hakkında epeyce münakaşalar cereyan etti. Oda meclisi süt me- selesine ehemmiyet veriyor- du. Bu meyanda hileli sütler de mevzuu bahs oldu. Bunlardan manda, geçen içtimada müzakere edilipte karar verilemeyen “seri sevk, ve “derhal sevk, tabirlerinin ne demek olduğu tayin edildi. Ayni zamanda, Ticaret odasının 2 kânunsani 1932 de ellinci senesini idrak — etmesi mMünasebetile ( 700 ) sahifelik bir kitap yazılmasına karar verildi. Bu eser, memleketi. mizin (50) senelik iktisadiya- tile İstanbul Ticaret odasının fanliyetini mutazamının bulu- nacaktır. Kitaptaki bütün ma- Iümat ta vesaike istinat ede- cektir. Kömür buhranı Londra. 28 (A.AJ —Avam kamarasında maadin bütçesi- nin müzakeresi esnasında nazır İagiliz kömür madenlerinin va- ziyeti hakkında izahatte bu- lundoktan sonra ayni esefnak şeraitin diğer müstahsel mem- leketlerde de mevcu olduğunu ve vaziyetin ancak Avrupa kömürünün fiatını tanzim edecek beynelmilel bir illâfıname sa- yesinde islâh olunabileceğini beyan etmiltir. Almanyada vaziyet Berlin, 28 (A.A) — İktisa- di buhran tesirat ve tahriba- ftanı icrada berdevamdır. Bugün bir billur sofra ta- kımı trüstünün Miâs ettiği bi dirilmektedir. Birkaç yüz bin Hiralık bir açık tespit edilmiş tir. Berlin, 28 (A.A.) — Bugün neşrolunan bir emirnamede bankalar tarafından yapılacak tediyat miktarı tezyit olun- muştur. Salâhiyattar makam- lar önümüzdeki hafta bidaye- tinde rozmal para muamelesi- min tekrar iadesini derpiş et- mektedirler. Bizden söylemek Geçenlerde bir kayma. kam bir vatmanı döv. müştü. Dünde gene bir başka kaymakam bir biletçiye ve bir vat-, mana füzuli müdahalede bulunmuştur. Şayanı hayrettir ki, vak- Memlekette, halkın işle- rini görecek ve haklarını müdafan edecek olan bu memurlar böyle ya- parlarsa vay geldi başı- mız. Keymekamlar, enlaşılan bu son günlerde fazla faaliyettedirler. Bunu da isbat için kendilerini bu suretle gösteriyorlar. Şu halde bunların bu vaziyetlerini gördükten sonra halkın işlerimiz geç görülüyor dediğidini İster dinle, İster dinleme İş nerelere kaldı | dan, on binde 3 ü Bulgaristan- dan gelmektedir. Kanadadan fazla mıktarda tütün ithal olunmasının sebebi şudüri — İngiltere — hükümeli, Dominyonlardan gelen tütünlere karşı tercihi bir tarif tatbik etmektedir. ee keemsARAAsARAAAALALAA Varan iki (Birinci sahifeden devam) tramvaya üç kişi biniyor, Bunlardan — birisinin — pasosu vardır. bu zat Eminönü kay- makamı diğer ikisinden birisi Eminönüne diğeri Bayazıda bilet istiyorlar. 900 numaralı - biletçi Nu- rettin efendi biletleri kesiyor. Fakat biraz sonra, bunlardan birisi kondöktörü “çağırarak, yanlış bilet verdiğini, kendi- sinin Bayazıda değil, Eminö- müne bilet istediğini söylüyor ve bileti geri iade etmek - tiyor, biletçi ite imkânı olma- dığını ve kendisinin Beyazıda arkadaşının Eminönüne iste- diğini ilâve ediyor. Bu vaziyet karşısında kay- makam olduğu bilâhare öğre- nilen zat kondöktöre küfür ederek işe 'müdahale ediyor ve bizzat memurun söylediği- ne nazaran: — Siz memur düşmanısı. nız, sana şimdi gösteririm di- yerek arabayı bağlatıyor. Bi- raz sonra gelen 6 polisle bir- likte, Aksaray deposuna ve orada biletçiye hesap - bile verdirilmeden tekrar Beyazıt polis karakoluna gidiliyor. Orada komser ifade ala- rak vatman 777 Nolu Yakup Efendiyi serbest bırakıp me- selenin bundan sonraki sklha- s1 hakkında bizzat memurun dediğine göre : Biletçiyi karakolda dövü: yorlar. Muayenesinde kulağı- nın patladığına dair hükümet daoktoruda rapor veriyor. Gerek kondöktör gerekse bilciçi Vilâyete, Adliyeye mü- racaat etmişlerdir. Müfettişlik işe vaziyet etmiştir. Evrak numaraları da şudur : 9643—931. Geçen hâdise tramvayda ve bir kaymakamla olmuştu. Bu vaka da gene tramvayda ve gene bir kaymakam ara- sında cereyan etmiştir. Hâdise Eminönü kayma- kamı tarafından yapılmıştır. Dün bu münasebetle ken- disinden — sorduk - söylediğini aynen yazıyoruz: — Evet bir kavga! Benim kim olduğumu — bilmiyordu. Bana * biletçi münasebetsiz şeyler yaptı ve söyledi. Tevkif ettirdim. İfadesini bizzat ken- dim aldım. Bu çok gariptir. Biri Kadıköy diğeri Emin- önü kaymakamı gibi kanunları âyi bilmesi lâzım gelen iki hü- kümet memurunun bu çirkin hadiselere — sebep — olmaları hayret ve teessürle kargılıyoruz. Haber aldığımıza göre vat- man ve biletçinin şikâyeti üze- rine vilâyet keyfiyeti Eminönü kaymakamından sormuştur. At yarışları Cbantiliy, 28 (A.A.) Thieffry, 1000 metrelik 20000 frank müküfatli Saint-Maksi- min yarışını kazanmıştır. Bu at sekiz - rakibini pek hakim bir koşu ile mağlüp etmiştir. Siyasi Takvim Halimize şükredelim Çocuk doğumdan evvel ha- zarlıklar arasında kız. ve ya oğlan olacağına göre bir isim hazırladığı da yer alır. Bundan sonra bir çok isim lerden mahrum kalacak gazete haberlerine ve baş makalleri- ne de isim bulmak epice mü- bim iş olacaktır. Yedi tane İstanbulda a'mak « üzere birkaç yüz gazete var. dır. Bunların bazısına hergün birkaç makale ismi ve birer de başmakale ismi lâzun ola» cağına göre asğari hesaplar günde bu yirmi beşmakale mevzu ve ismi bulmak icabe- der. Haftalık gazetelerin de miktarının asğari hesapla (105) kabul etsek ve güne taksim etsek (15) düşer. Demek yalnız Başmakale için (35) mevzu icabediyor. Ayda (1050), senede (12600) Dmevzu Çâzımki (günlük ve haftalıkların başmakalesi çıkaın, Matbuat lügatından mü- him tasarruf olduğuna göre baş makalelerde epice müp- kilât çekilecek. Biz diyoruz kt mevzuda güç- lük çekmemek için biraz Niste istirahatla meşgul olan Ahmet Cevdet Bey gibi gözü açık olmak kâfidir. Eskilikte Ahmet İhsana bilfill hizmetile taş çıkaracak olan hazret eline kalemi aldı mı turistlere konferans — verir gibi, ziraat mektebinde hocalık yapar gibi yazmadığını bırakmaz ve bir (tereyağı nasıl imal edilir ? ) Yazar vallah bir tereyağcı “sile yanında hall eder. Bundan ibret alalım. İşte binihaye mevzuları Sutten yoğurt nasıl yapılır? Nasıl elle hamur açılır? Tavuk mu yumurtadan yü- murta mı tavuktan çıktı İyi kabak nasıl yetiştirilir? Davulun - sesi niçin uzak- tan hoş gelir? Yonca nasl yetiştirilir? Küçük balıkları büyük balıklar nasıl yer? Kündeden Aatlamak neye derler? Dilsizlere nasıl dere verk lr? Ve kıssı alelbevaki... Bunlar bepsi günün mese- lesidir. yazmakla bitmez oku- makla doyulmaz. Yazı işleri müdürleri de ezcümle şunları yapımalıdırları 1 — (Belediye relisi şu malümatı verdi. (Belediye re- isi beyanatını bizzat yazmışp tır. İmzası yukarıdadır.) 2 — Bugün karilerimiz- den hiç bir şey yazmadığımız için özür dileriz. Çönkü filân Beyin tavzihinden başka neş- riyata yer bulamadık.) İntiharların yazılması mem- nu olduğuna göre t — Dün bir kadın kendi kendini vefat ettirdi. Tafsilâtı polle müdüründen alabilirsiniz. Ve kıssı alelbevaki.. Muhbirler şunları yapma- hıdırlar. Aksi taktirde mesul edilmeleri katiyyen melhuz olur. Her hülde bir haşiyet Yazı işleri müdürüne Bu haberi vallahi bilâhi, iki gözüm kör olsunki Nuri B. verdi doğru dur kalıbımı basarım., Her yazı- min altına tahsilleri derecesini, künyelerini ve bilhassa hiç bir cünha ile bile maznun ve mahküm olmadıklarına dair mahalle ilmübaberim — ilsak etmelidirler. Ve kıssı alelbevakı.. Bunları yaptıktan sonra korkacak ne var? Pek alâ matbuattır, pek a'â muharrirliktir, pek alâ be- yanattır, kek alâ baş mekaledir. Halimize şükredelim.