6 Ağustos 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

6 Ağustos 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ahuvah, Şimdiye kadar hayatım hakkında hiç bir fikrim yok- tu. Ne nikbindim nede betbin. İki kütük kadar - biribirne v- zak olan bu hayat felsefesini “gene hatırlamıyordum, — lâkin bir miniminin suali beni ikaz gtti. Hayatta ne olmak isterdin? Nemi olmak isterdim? Bu ane kadar bir kerre olsun düşünmiyen ve doğrudan doğ- ruya tabiatin sevkile Babıâli kaldırımına — yuvarlanan - bir adam, ne olmak isterdi? Bu sual eğer bana yirmi sene evvel sorulsaydi, belki düşünmeden cevap verirdim. — Aktörl.. 4 Hayatta bir an için hıı şey olabilmek — kabiliyeti, ancak sanatkârdan başkâ kime ııh- yesser olmuştur 7? Doktor, demirci, bahriyeli, ressama, arabacı, katil ne bi- Teyim ben herşey herşey ol- mak ancak onun harcıdır. On yaşında ki çoçuk, işte bu renkler karşısında gülebilir. Fakat şimdi: ğ t Elinde kalem günün olıııı, bitenini çizmeye uğraşan bugün- “Ben, dünkü ve yarmki ken- dim, için o zaman bir fikir sahibi olmadığım gibi hâlâ da değilim. Yalnız bu son sual 'bana yirmi sene evvelki ceva- buk Zevkini duyürdü. Yirmi yıl evvel aktör olmak istiyecektim, yirmi sene sonra istiyorum, ne zarar, Me ölüm tehlikesi, ne ha- pis korkusu, ne mev'uliyet. ne kendi kendini temsil... Sade başkalarının kalıbına — giren adam, işte o kadar... Evet ne olurdu. da bir aktör olsaydım, gazeteci ola- cağıma... Hemde Naşit Bey olsay- dım keşke... BÜRHANETTİN All Kâbil sefareti ılgı.mı ediliyor | Teraşsuh eden malümata nazaran Kabil sefirimiz Hik- met B. Ankaraya davet edil- miştir. Kâbil sefaretimiz işle- rinin maslahatgüzarlıkla idare edileceği ve Hikmet Beyin merkezde çalıştırılacağı anla- gılmıştır. -a Hava vaziyeti Kandilli rasat merkezinden aldığımız malümata mazaran - dün derecei Bararet — azami 26 asgari ise 18 olmuş ve rüzgâr umumiyetle poyrazdan esmiştir. Sür'ati saniyede 9 metreyi bulmuştur. Bugün rüzgür yine poyraz- dan esecek ve Hava İmmmnen açık kısmen bulutlu olucaktır. Tefrika No. | GUNUN VAKAYIİ Zabıta muharririmiz Or: Bir sigara yüzünden cinayet oldu! Beş arkadaş sebepsiz biribirine girmişler üç kişi yaralanmış bir Bir sigara yüzünden dün, Üsküdarda 5 kişi biribirine girmiştir. Sopa sopaya, bıça- ga ğgeldikten sonrada cina- yete sebebiyet verilmiştir. Bu cinayette 3 ağır yaralı 1 de maktul vardır. ! Maktul kimdir ? Maktul Üsküdarda Toygar tepede sakin taşçı kara Ah- | met isminde bir gençtir. Mecruhlar da Bulgurlu karyesinde sakin kireç ocaklarında çalışan Nazir, Mehmet ve taşcı Hasan nam- Tarındır, Hepside anadollu olup şe- hirimize gelmiş, yerleşmişler- dir. İşte, bu amele ve taşcı arkadaşlar dün sabah ber mu- tat evlerinden çıkmış, işlerinin başına gelerek çalışmağa baş. lamıttır. Öylen paydosu olmuş, ye- mekleri yedikten sonra kısıklı çeşmesi başına giderek dinlen- meğe, istirahatla birer sıgara yakarak içmeğe başlamışlardır. sassasasasasarAdAcACAN O ara yanlarına Üüııdır isi öl neticede iş şakkdan ciddiyete selâmsız maliye tahsil şübesi 3 binerek küfüre intikal! etmiş- memurlarından İsmail Efendide | tir. yanında bulunan oğlu tütün deposunda çalışan — İhsanla birlikte gelmiş, ahpap olduk. ları ve samimi görüştükleri için.de yanlarına oturarak on- Tarla Birlikte konuşmağa ve görüşmeğe başlamıştır. Hoş beşten sonra taşçı Ah- met: — Yahu İsmail Efeeni, şu tabakanı verde bir siğara ya- palımi demiş. İsmail Efendide ben size misafirim siz tabakanızı verin- de ben yapayım- demiştir. Senver ben yapayım, hayır olamaz asıli sen verde ben yapayım filân derken iş lâtife yollu biribirlerinin üzerlerini aramağa binmiştir. Neticede iş azmış, cep yok- laması sırasında iki arkadaşın çepleri de yırtılmıştır. Ba sırada Ahmet kızmış, söylenmeğe başlanmıştır. İsmail Efendi de başlamış, era nn Kereste taciri 64,000 metre kereste kaçak olarak memlekete sokulmış! (Hizmette yazıldığma göre Bundan bir buçuk ay evvel orlaya attığımız kereste me- ıılı—f üzerine İktisat vekâleti kereste ithal edilmesini men- etmişti. Vekâletin bu husustaki kararı üzerine Ramanyaya ve sair — memleketlere — kereste sipariş eden tüccarlarımız taz- minat vermek — suretile bu siparişleri durdurmuştur. Büyük bir teessürle verilen haberlere göre, bazı İstanbul tacirleri gümrük idaresinin ve İstanbul — Ticaret ve Sanayi odasının gafletinden istifade ederek bir hafta — içerisinde 14,000 metre mikâplik kutuluk kereste, 50,000 metre mikâp- hıkta inşaat kerestesi ithal ve piyasaya sevketmiştir. Bu kerestelerin piyasaya çıkarılması üzerine piyasadaki yerli kerestelerin tenezzül ede- ceği tahmin edilmektedir. İstanbula getirlen bu keres- Ter şehrimizdeki kereste taci- rini telâşa düşürmekten hâli kalmadı. Keresta tacirleri bu vaziyeti iktisat vekâletine arz edeceklerdi. Memlekete hariç- ten kereste getirmek her şey- den evvel milli kereste sanayli mizi kendi elimizle öldürmktir. Essasen bundan bir ay evvel bir kereste fabrikamız, geçen- lerde ayni sütunlarda mevzuu bahisettiğimiz kereste dolabı- na kurban olmuş. elindeki ke- resteleri satamamış, nihayet amelelerine yevmiyelerini ve- remediğinden kapanmıştı. İzmirde Basmahane civarında ruan zuhur etmiştir! Basmane civarındaki br çakcı hanında Ruam hastalığı görülmüş ve belediyece han derhal setedilmiştir. Hanın tathiri için Beledi- ye baytarı meşğul olacak, ve KIRIK KALPLER Yazan : Hüseyin Zeki Birinci kısım Doktor Nihat Cıdl İıy. çöminenin Üşt tarafında atılı duran küçük saatın madeni tıkırdısını dinledi;. memmnüni- ea — Saat , Mmükemmel, Akşamı ettik hamdolsun!, Bitirmek üzere olduğu hb. ba ait kitabe elile itti ve meş'e- İt meş'eli öllerini oğuşturdu: — Amma ne gün geçirdim "ya.. Evvelt Tibbiyedeki denilm, İhemen biraz tonra, Şerif Bey- deki ameliyat, sonra ziyaret. ler ve evimde de diğer mep guliyetler., Üi kalmıya vaktim olmadı. Saat üçte koca bir dilim yağlı ve reçelli ekmekle koca bir Bar> dak çayıda mideye indirdik.. Zaten mideyi Bozanda Bu., Ah! Doktorlar, kendilerini te» davi edemez derler ya, na. kadar Baklı bir söz.. Müuayene adasının kapısı yavaşça vuruldu. Nihat cemil bey: “Giriniz!, derdemez, ka- -pi şiddetle açıldı. karısı, Gü. zide Hanım göründü. Gençlik ve güzelliğinin verdiği şuh» Kukla, odanın hüzün ve kas velini dağıttı. Nihat bey, gü Tümsedi. Seviçle kaykırdı: Genç kadın, ona doğru ko- han tamamile temizlendikten | sonra tekrar açılacaklır. Üğrendiğimize göre has talhık uzun zamandanberi de- vam ediyormus. şarak kollarının arasına atıldı. Doktor, karısını göğsünde sıktı ve saçlarının üzerine hararetli bir puse kondürdü. Güzide Hanım, saçları alâ, garson kesilmiş, narin, iri siyah gözlü, çehvi. dudaklı, mevzun ve çok mütenasip bir vücuda malik, ancak yizmi yaşında, pek güzel bir mahlüktu: Kocası, onu, bir defa daha öptükten sonra, dizlerine oturt. Üte ve memnuniyetle yüzüne baktı: — Senmisin, cicim? He: le şükür görüşebildik! — Nasıl yapıyorsun, -Bil- memki, dedi, günden güne daha güzelleşiyor ve daha — Yasen, nasıl yapıyor: sun bilmemki, karinı günden güne Biraz daha fazla ihmal ediyorsun? Şayet kapıyı vurup gelmesem, eminim ki, — seni yemekten evvel görmek kıs: met olmıyacaktı,.. Hattâ ye- Ahmetin Aarkadaşları da araya girmiş, — ayacakları yerde hep birden kavgaya girişmişlerdir. Rast gelen gelene — vuruş tövüşden — sonra Bbıçaklarını çekmiş, bir kaç *saniye de Bi- çaklarla çarpışmışlardır. Bu arbede esnasında Meh- met, Nezir, Hâsan ve Ahmet yarlanmış, İsmail Ef, ile oğlu İhsan firar etmiştir. -Yaralılar Tıp fakültesine kaldırılmış, taşçı Ahmet yolda vefatetmiştir. Zabıta bu hususta tahkikata ılılşulı ve firari İhsan ile baba sı a başlamıştır. — Doğru değil Hıç bir döktor mahke- meye verilmeniştir Etibba muhadenet cemiye- tine mukayyet olupta âldat- larımı vermiyen — âzünın mah- kemeye — verileceği hakkın- da dün akşam gazetelerinden birinde bir haber vardır. Bu hususta yaptığımız tah- kikata nazan, henür Biç bir aza bundan dolkyr mağkeme- ye verilmiş değildir. * Aza; taahhüdatım ifa ııı mektedir. Gelen seyyahlar Bulgar kumpanyasının Çar ferdinant vapuru dün sabah limanımıza gelmiştir. Vapurda kasmı azamı Bul- gar vediğer bir kumı da muh- telif olmak üzere üç yüz sey- yah vardır. Bunlar dün şeh- rin muhtelif temaşa mahalle- rTini gezmişlerdir. Bugün de yine İstanbul ve — Beyağlü içini — dolaşacaklardır. vapur ayni seyyrhları hamit olarak yarınm akşam doğru varnaya hareket edecektir. Nişan merasimi Merham Raif Sarıça Bey Efendinim kerimeleri Şukriye Hanimefendi. ile kiymetli ar kadaşlarımızdan Hulüsi Şavki Beyin nişanfanma — merasimi evvelki gün Raif Beyefendinin Modadaki — hanelerinde icra edilmiştir. Ebedi saadet ve refah ı-ıııııııl ıdnr#ı mekte bile... Birl(ıç lokma alir almaz, lıvlıyıp giyinme- iğe gidecektin, ben de... — Giyinmeğe isEz Hah Sahi, bu akşam Darülbedayie gidiyoruz, değil mi? — Unuttum mu ?j Bu âlâ! Kırk yılda bir defa sokağa çıkacağız... Bu son cümleyi, kaşlarını çatarak, kazmıya hazırlanmış gibi söyledi. Doktor, cevap verdi: — Allah, Allah ! Şimdi de bana sitem mi ediyorsun? Bile yorsun ki, arzu ettiğim halde, ara sıra seninle sokağa çıkma. mama sebep, hastalarım ve vazifemdir !... Güzide ayağa kalktı : — Oolff, bırak şu hastalar m allah aşkına! n.;.Jı—'ı'ıı esiri değilsin. ya .. istediği zaman çalış, Parsm yok değil Hanım, " Bir kaç defa âilesinden iste- Eğe iktisadi mıntakasın-| | dârı 387400 kepek 230130 [nımh!lvı.i—doea.ıı_ - Buğday ? day ölüyor! Alman tedbirler ümit “edilen neticeyi vermemiş | Alınan malnmata göre İtal- ya hüknmeti buğday fiatleri. nin düşmesine mâni olmak için bazı tedbir tthaz. etmiş- Hür. Bu meyanda buğday itha> İât resmi artırılmış, un ima- linde kullamılacak yerli buğ- day nisbeti 75den / 95 e çıkarılmıştır. Ayrıca da zürraa man- tedbirler —ümit- edilen neliceyi vermemiştir Çünkü, mustahsiller buğ: dayı satmak için büyük istical göstermişlerdir. Müşteşar, be- yanatında bilhassa bu ııoklı)ı İşaret etmiştir. Gösterilen istical neticesi olarak en iyi İtalyan h.ıh’- Tarının kentoli 85-90 lirete sa> ikrazedilmek üzere(300000000)/ - tılmıştır. Nretlik tahsısat ayrilmıştır. İtalya zirant nezareli müs teşarı buğday meselesi hakkın da mühim Beyanatta bulun- muştur. Bu beyanata nazaran alı- l Halbuki, — hariçten — tdhal edilen buğdayların kentoli 100 ve 110 liretten mummele gör: Üştür. Bu vaziyet karşısında İtal- yan hükümeti bazı yeni tedbir ler düşünmeğe başlamıştır. Bağlarbaşı cinayeti Eski bir cinayetin yeniden cinayet mahallinde keşfi yapılacak , Geçenlerde — Üsküdar da | temyiz heyeti umumiyesine Bağlarbaşında Tofan isminde "“tı'_*“" “'h'_l!“- bir. bakkalı / öldürdüğü için | hiren bu kararı nekzetmmllir. ağırceza mahkemesince 10 sene| — Nakız, cinayet mahallinin ağır hapse mabkum olan Ars | karanlık olup olmadığı hakkış lan Ef. hakkındeki bu karar Bu defe temyiz mahkemesince nakzedilmiş va mahkeme e- ki hükmünde ısrar eylemişti. Hükmü tekrar temyiz için da keşif icra edilmesi hususun- dadır. Dün Arslan — tekrar mahkemeye çıkarılmış ve ci- nayet yerinde bir gece keşif yapılması için mahkeme talik l — M , Bir âşık fevkalâde sevdiği kızı zorla dağa Seferihisarın Orhanlı kö- yünde çok fecl bir kaçırma hâdisesi oldu. Koca biyik oğ- a Mehmet namında biri Ku- yucak köyünden Kürt Meh- met kıiziı 17 yaşında Ayşe Hanımı gece vakti'zarla dağa kaldırdı. — Verilen malümata göre koca bıyık oğla Möhmet eskiden beri bu kızı seviyormuş. Muazzam stoki stok! da ne kadar stok var? Mıntaka Ticaret müdürk- yetinden alınan malümata gö- re Eğe iktisadi mıntakasının stok miktarı şu suretle tesbit edilmiştir. Tütün 5, 106,833, Üzüm 169640 zeytinyağı 3,691,653, zeytin danesi 1307172,' kum- mazı 6150 kendir 39,400; kan- dir. tohumu — 3500, — keten 3500, keten tohumu 175355, miyan kökü, 22079989 YI77356, pirinç 275500, yumur ta 7141345, yün, yapağı, kıl 611725, pirina 106400, pala- mut 2386200 buğday 53715350, badem 77300, bal 25200, badem içi 4980 bulmu- mu- 14240, börulce 974070, bur lar da - çalışmağa mecburum. ı Zavallı fukaranın ne kadar bak| ları vardır? Son ümütleri bende İasanın nasıl kalbi. olmal kt şelkat veher türlü ihtiyçtan mafhrum zavallıların son ümi dini bile bile kırsın, geçsin! İyi kalpli bir çocuk gibi ü ve etti: — Şöhretimin fediyei ne- catı... Diğer doktorlar taraftrr dan atlatılmış fakirler, kendi. Terini muhakkak bir ölümden kurtaracağımı zannederek ba: na sığınıyorlar, Ben de bunla» rın süyesinde büyük Bir şöhret sahibi oluyorum. Şimdi gel de fakirlerin tes ' davisini kes bakalım... Güzide H. sinirlendi : — Evet, evet... Yaman bir doktorsun vesselâm. Fakat, bu akşama hastaların yok işte... Bi Anladın mı 7? Yemeği saat yedide yeriz, pa ; onun için derhal giyinmelisin. kaldırmıştır Bu çılgın âşık sevdiği kıza sahip olunca dağlarda bikrini zorla izale etmiş ve: — Haydi şimdi baban seni vermesin... Diyerek serbest bırakmıştır. Zavallı kız derhal köye ine- rek keyfiyeti zubıtaya haber ver> miş ve Bu vahşi âşık yakala- narak hakkında takibat yapıl- mak üzere Adliyeye verilmiştir. eceserereraneene sensese nnn B a Haydutlar — ; Birisi Manisada ya- kalandı Torbalı-Cumaavası arasın: da yirmi üç yolcuyu soyan ve bir kişiyi yarlıyan haydutlar- dan birisi Manisada yaklanmış ve Torbalıya — götürülmüştür. Haydut; mağdurlar teşhis et mişlerdir. Diğer haydut takip edilmektedir. Foçanın Bağarası mevkiine imam ibrahim Efendinin önüne çıkarak on İlrasımı — gasbeden iki müsellâh şahıs takip neti- cesine jandarmalar tarfından yakalanmıştır. ——— çak 2564565, bakla 2285912 çavdar 7333562 ceviz 15250 ceviz içi SI70, avi deriri 372 Bür 397, fasulya 648240 halı 13520 imetir 3220 hurda incir 50 ktlodür. Perde açılmadan evvel orada bulunmalıyım! —Büulunursun, bulunursun. Lâzım gelirse, yemekte yemi- yiveririm,ne olacak?.. — Yooo! O olmaz.. Hasta. larının yüzündem hem ven çekiyorsun, hem bem. — Haydi darılma! Gel beni bir öpte giyiameye gideyim.. — Peki, amma çabuk ol.. Gürzide tekrar gülümseme- ye başlamıştı. Kocasınm ya- mına yaklaştı. Fakat © eınada Doktorun- ihtiyer — hizmetçisi içeriye girdi. Haşım efendi, — evyelke, doktorun Babasi hizmetlinde, yirmi senedenberide — Nifat Cemil Beyin yanında Bulün- müşta. - Elendisine derin bir muhabbetle bağlı olduğu halde her nedense, karısına kargı ay- , aynı muhabbeti hlssetmiyordu. (Devamı uar)

Bu sayıdan diğer sayfalar: